Güzel bir çalisma. Tessekürler!Ben sahsen Hüseyin Sen`i görmedim ve ama giyaben taniyordum. Onun sehit edilisinin yildönümünde, beni eski anilara götürdü. Kawa çikarken dergisinin ilk sayisini dagittigimizda ülkemizin bagimsizlik ve Kurtulus mücadelesinde devrimci bir yayina kavusmasi, Kürdistan`in her tarafinda sevinçle karsilandi. çünkü devrim konusunda dogru tespitleri vardi. Böyle zorlu bir dönemde, Yayinin Yazi isleri müdürlügünü üstlenmek atesten gömlek giymekti. Hüseyin Sen Yoldas bunu yapti. Ilegal çalismadan dolayi isim olarak Kawa`dan kimseyi tanimiyorduk. Sadace yazi isleri müdürü oldugu için, Hüseyin yoldasi ve A:S yoldasi isim olarak giyaben taniyorduk. Bu bizde büyük bir sayginlik yaratmisti. Büyük Devrimci büyük Lider kendisine yakisan mücadeleyi üstlenmisti. Onlar bu eyleme girismeden önce Kawa içinde kritik bir dönem yasaniyordu. Örgütün tabani merkezi pasiflikle suçluyor ve daha aktif davranmak gerektigini belirtiyordu. Hareket ikiye bölünmnek üzereydi. Böyle bir ortamda Hüseyin sen yoldas, iki arkadasiyla bu bölünmeyi engelemek için böyle bir eyleme giristi. Bir yazi isleri müdürünün böyle bir eyleme girismesinin yanlis oldugunu bildigi halde. Yani kendisini hareketi ve Kürdistan devrimi için feda etti. Iskencedeki direnisi: "ser verip sir vermeyen" bir yigit olarak, bagimsiz ve birlesik Kürdistan sloganiyla, Newroz arifesinde demirci Kawa`nin bagimsizlik mesalesini bir daha yakti. Bu yigitçe direnisi bize devrim yolunda örnek oldu. Aslinda Hüseyin Sen yoldasi taniyan herkes geçmisin anisi için birseyler yazmalidir`ki onu saygiyla bir daha analim.Bu yigit sehidin önünde saygiyla egiliyorum.Haci Artos