بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

ÖCALAN TÜRKİYEYİ KÜRDİSTAN BELESINDAN KURTARABİLİR Mİ? / Mevlüt Akarca

Öcalan kürdlerin değil tüklerin umududur. Öcalan tüklerin elindeki son silah, son koz olmanın yanında eldeki en etkili silahtır da.

Türkler 90 yıldır tarihin ve doğanın kanunlarını tersinden yürütme mantıksızlığı ile, realitede olmayan bir türk milleti yaratma saçmalığının sonuna geldiklerini kabullenmek istemiyorlar. Bu saçmalığın mümkün olmadığının realitesiyle karşı karşıya duruyor olmalarına ve geçeklerin tüm çıplaklığıyla ortada duruyor olmasına rahmen; ne bu gerçekleri görmek istiyorlar, nede realiteyi kabulletmek istiyorlar.

Türkiye devletinin son siyasi manevraları ve tutumu, şizrofenik bir ruhhaline tekabül etmekte. Adeta yaralı ve can çekişmek üzere olan vahşi bir hayvan misali şuursuzca harket ediyor ve dünyada eşi benzeri olmayan bir saldırganlık sergilemekte. Son Kobani ve IŞİD olaylarında bunu bariz bir şekilde sergiledi.

Türkiyenin 90 yıldır uyguladığı bir saçmalık olan, anadolu, lazistan pomakistan ve kürdistandaki milletlerden bir hayali tük milleti yartma amaçlı ultra-faşizmi, bu coğrafyadaki miletlere çok ama çok pahalıya mal oldu. Kürdler, ermeniler, lazlar, pomaklar, çerkezler, rumlar. Bu türk faşiminin kurbanları oldular. Dillerini ve kültürlerini kaybetme sınırına geldiler. Türkiyede ahlaksız ve kültür yoksunu ne üdüğü beli olmayan devşirmeler yaratıldı. Türkiye sınırları içinde bir bütün olarak insanlık ve insan hakları ayaklar altına alındı. İslam, marxizm, sosyalizm, humanizm gibi evrensel ideolojiler; dünyanın başka hiç bir yerinde eşi ve benzeri olmayan bir şekilde kirletildi, yozlaştırıldı. Bu ideolojiler buradaki milletlerin türkleşmesi için asimilasyon araçları haline getirildi.

Baskıların zulümün, işkence ve katliyamların ise haddi hesabı yok. Bu türk-ultra-faşizminin en büyk kurbanları ise kürdlerdir. En büyük bedeli kürdler öderken, en büyük acılarda kürdlere yaşatıldı.

Bu gün bu ultra-faşist türkiyecilik ideolojisi, kendisine baş düşman olarakta Kürdleri seçmiştir. Kürd düşmanlığı bu idelojinin anaomurgasıdır. Bu ideolojinin varyantları kürdlere olan düşmanlıklarını gizelemdikleri(gizleyemediklei) gibi bu düşmanlıklarını her fırsatta sergilemektende sakınca görmemekteler.

Kürdelerin baş düşman ilan edilmelerinin sebepleri var.
Türkün farklı milletlerden devşirmek suretiyle hakikate olmayan hayali ve yapay bir türk milleti yaratma çabası her seferinde kürd realitesi karşısında tarumar oluyordu. Çünkü kürdler bu coğrayaya sonradan göçmen olarak gelmemişlerdi ve devlette de minet borçları yoktu. Hatta türklerden alacakları vardı. Tarihi bilgi ve kökenleri bile olmayan türklük denen uydurmanın, millet olmanın gereklerinde olan hiç bir kıriteri yoktu. Bu uyduruk tüklüğün; ne müzüğü, ne folkloru, ne yemek kültürü, ne giyisi kültürü, ne kendisine ait bir dili yoktu. 90 yıldır 10 faklı dilden çalma çırpmalarla aparılmış kelimlerle bir dil uydurulmaya çalışıldı. Sonunda gerizekalılık düzeyinde bir saçmalık ortaya çıktıki, ne insan anlatmak istediğini anlatabiliyor, nede anlatılanları anlayabiliyor.
Buna karşın kürdçe 10 bin yıllık bir dil. Dünyada var olan dillerin içindeki en eski ve en zengin birkaç dilden biri. Keza müzük desen tam bir derya. Farsı, arabı ve tabiki kültür yoksunu türkü kürdün müzüğünden beslenir. Yemek ve giyisi keza aynı.

İlkel türkün yapay tüklükle kürdü asimile etmesi yada türkleştirmesi mümkün mü?

Türkün tek şansı kürdü kürdlüğünden arındırıp onu devşirmesi idi. Yapay türk teorisi ancak bu şekilde başarılı olacaktı. Ama görüldüğü gibi. Bu olmadı ve anlaşılması gereken ise bunun gerçekleşmesinin mümkün olmayacağıdır.

Herkesin iyice anlaması gereken bir tane gerçek te hiç kimsenin asimile olmadığı gerçeğidir. Ne lazlar, ne çerkezler, ne arnavutlar türkleşmediler. Korktular sindirildiler, kendi kültürlerini alenen yaşayamadılar. Ama türkleşmediler. Kürdler zaten meydanda.

Eger kürdler asimile olsalardı hayali milet (türkler) oluşacaktı. Bu oyunu bozan kürdler, buda yetmiyormuş gibi devlet olmaya adım adım gidiyorlar. Öyleki artık bir Kürdistan devletini engelemek hiç kimsenin hadine deyildir.

Türkiye yılarca kürdlerin felaketi üzerine inşa edilmiş dünya dengelerini türklere sunduğu ve türklerin haketmedikeri olanakları tepetepe, hayasızca, barbarca, şuursuzca kürdlere dünyayı dar edede kulandı. NATO nun şımarık çocuğu olan Türkiye, arkasına NATO yu ve batılı ülkelerini alarak kürdlere karşı en çirkin planlarını en hayasızca uyguladı. Katliam yaptı, işkence yaptı, yasakladı, tahrip etti, elinde geleni arkasına koymadı. Tüm bu kriminaliteden ve işlediği suçlardan dolayı cezalandırılmadı. Üstüne üstlük mükafatlandırıldı. NATOnun bütçesinden aslan payı aldı. Batılı ülkeler ve NATO, türklerin işledikleri suçları ve yaptıkları katliyamları görmezlikten geldi.
Ve yolun sonu.
Artık soğuk savaş dönemi yok. Dünyanın kojektörü de deyişti. Önümüzdeki dönemde dünyanın dengelerini belirleyecek olan şey petroldür. Yani enerji. O da kürdün elinde. Türkte esamesi bile yok. Artık o NATO nun şımarık çocuğu istediği moko yiyemeyecek. Hatta yaptığı kriminalitelerinden dolayı cezalandırılması bile sözkonusudur. Kürdler er yada geç türkleri uluslararası mahkemelerde yargılatacaklar.

Peki türkler tüm bunları bilmiyormu?

Hemde cok iyi ve en ince detayına kadar biliyorlar. O halde nelerine yada neye güvenerek, dünyayı karşılarına alıp, terrorist örgütlere destek verip kürdlere olan düşmanlıklarını dünyaya gösterme cesaretini gösterdiler.

Türklerin defterini kürdlerin devletleşmesi düreceği gibi. Türkün kıçına okkalı tekmeyi koyup onu tarihin çöplüğüne atacak olanlarda gene kürdlerdir. Bu kürdlerin hakkıdır da.

Türklerin elinde son bir kozları var. Ve türkler bu son kozlarına güvenmekte.

Bu koz türklerin elindeki Öcalan ve onun denetimindeki PKK dir. Yani PKK nin tepesine çöreklenmiş, kürdlük adına yurtseverliğin zeresi olmayan ama türk miliyetçisi boyutunda türklüğe bağlı kadrolar. Hani her fırsatta, “kürdistan devleti zararlıdır“, “kürdistan kürde ihanettir“, “biz devlet istemiyoruz“, Türkün MIT‘ile barış yapıyoruz diyenler ve kürde demokratik cumhuriyet adı altında türkleşmeyi dayatanlar.

PKK nin tabanı elbetteki yurtsever ve kürdistanda en ağır bedeli bunlar ödüyor. Ama bu yurtsever kitle daha ne zamana kadar bu kürdistan düşmanı türkiyeci kürdleri tepelerinden taşıyıp emir komutayı onlara bırakır? Bu tüm düğümün çözüm noktasıdır.

Çünkü tüm emek ve bedel bu kitlenin. Ama bu kitlenin söz söyleme yetkisi yok. Söz söyleyenler birer parazit gibi bu kitlenin ödediği bedlerden besleniyor.

Bu haliyle PKK nin yurtsever ve fedakar kitlesi bu prazitleşmiş türkiyeci ve tüklerle birlikte türkiyenin geleceği için çalışan Apo ve adamlarını aşmak zorundadırlar. Kürdistanda bir trova atı olan HDP yi kenara koymak zorundalar.

Ya PKK nin kitlesi bu türkiyeci kürdistan düşmanı yöneticileri aşacak. Yada kürdistan halkı PKK yi aşacak.

Bu bedel, bu kahramanlık bu direngenlik; bu ikiyüzlülüğü bu kürd düşmanlığını bu türke uşaklığın kutsanması utancını hak etmiyor.

Bu mücadele ve bu bedelerin karşılığı, devletletsizlik, türklere uşaklık, kürdlerin asimlasyonu ve türkükleşmek deyildir.

Türklerinde onların demokratik cumhuriyetlerinin de türk müslümanlarınında, türk solcularının da ve türk alevilerinin de canları ceheneme.

Bu bedelerin karşılığı kürdistandır. Kürdlerin devletleşmesidir.

Kürdler son ikiyüzyıldır hiç bir zaman sahip olmadıkları imkanlara, ulusal bilince ve ilk kez uluslar arası desteğe sahip oldular. Eger bu günde devletleşmezlerse ne zaman olacak. Kürdistanın devletleşmesinin ve türkiyenin yoguslavyalaşmasının tüm şartları mevcuttur.

İşte türklerde kürdlerde bu realite ile karşı karşıyadırlar.

Bu nokta da kürdün hata yapma hakkı yoktur. Kürdler tüm hata haklarını kullandılar. Türklerin ise kürdün ahmaklığı ve ihanetiçisinden başka şansı yoktur.

Bu halılylada türkün elindeki tek silah Öcalandır. Bu son silahını sonuna kadar kullanmaya çalışacağı aşikar. Bu silah ancak ve ancak Apo ve ekibinin PKK ye ve PKK nin de kürd kitlesine hakim olmasıyla mümkün olacaktır.

Devlet ve onun tüm yan organizasyonları, bütün güçleriyle Öcalanın PKK ve PKK nin de Kürdler üzerindeki etkisini kaybetmemesi için çalışıyorlar. Ama türklerin işi zor. Öcalan ve taifesi Kürdistan ve kürd düşmanlığı yapmak ve kürdlerin türkleştirilmesi ile uluslararası alanda da kürdler hak istemiyor ve türklerle birlikte yaşamak istiyor yalanını söylemk gibi uğursuz ve kürdler açısında ihanet olan bir görevle yükümlüdürler.

Barış süreci denen maskaralık gene bu çevrelerce hem dünyaya hemde kürd halkına pazarlanıyor.

Oysaki ortada ne bir barış neede böyle bir süreç var. Bol miktarda yalan ve oyundan başka bir şey yok.

Türklerde barış kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeyenler, “kıbrıs barış haraketi“ ni hatırlamalıdırlar.

Sürecin gerçek ismi: “biz Öcalanı kürdistan devletini engelemek ve kürdleri asimile etmek için nasıl kullanırız süreci” dir. Yani Öcalanı ile görüşmeler diye bir şey yok, Öcalanı kullanmak var.

Türkiye devleti Öcalan bağımlısı bir sürece girmiştir. Öcalanın PKK üzerindeki etkinliğini yitirmemesi için bu devletin yapmayacağı şey yoktur. Öcalanı serbestte bırakır, yarın HDP nin başınada getirir. Eger kürdler haklarından ve develet olmaktan vazgeçecekrek türkleşecekler ise, Öcalan başbakan hatta cumhur başkanı bile olur. Tabi kürdler de türk.

Önümüzdeki dönemde böyle acayip manzaralar görüldüğü zaman şaşmamak lazım.

Bize türklere başbakan olmuş bir Öcalan lazım deyil. Bize kürdistan devleti lazım. Kurtuluş devletleşmekte.

Bu oyun tamamen türklerin bir oyunudur. Bu oyunu kürdler bozar. Bozmak zorundadırlar. Kürdistanda bedel ödeyenler değer yaratanlar, yurtseverlerdir. O halde yurtsever kürdler bedellerine ülkelerine ve geleceklerine sahip çıkmalıdırlar. Geleceklerini kürdistan düşmanı ve türklere kölelik düzeyinde uşak olmuş kişi ve kurumlara bırkmamalıdırlar.

Tam da bu gün kürdler dost ve düşmanlarını iyi görmek zorundadırlar. Türkler gibi tarihi düşmanlara kanmamak kürdlerin geceğini belirleyecek önemdedir.

Kürdistanda yurtseverler, yurtsever olmayanlardan daha cesur olmalıdırlar. PKK de yurtseverler türkseverlerden daha cesur olmalıdırlar. Ve türkseverleri elleri boş bir şekilde türklere göndermelidirler.

Sonuç olarak Türkiye kendi elindeki Öcalan silahıyla biraz daha manevra yapabilir. Hatta bazı kürdleri kadırmaya ve oyalamaya devam edebilir . Böylece biraz zaman kazanabilir. Ama görünen o ki Türkiyeyi artık Öcalan da kurtaramaz HDP de kurtaramaz. Sonunda olacağı kürdler öcalan ve ekibinden kurtulacaklardır.

Türkler kürdleri asimile eteme ve kürdistan devletinin kurulmasını engeleme çabalarından hiç bir zaman vaz geçmiyeceklerdir. Bu düşünceleri hiç mi hiç deyişmeyecektir. Ama manevra şekileri ve yöntemler değişebilir.

Kürdler hiç bir zaman türükün tek bir sözüne inama, türke zerre kadar güvenme ve türklerle birlikte yaşama ahmaklığı yapmamlıdırlar.

Bu arada türklerin son dönemlerde tüm dünyanın gözleri önünde alenen sergilediği kürd düşmanlığı ve kürde olan kin ve nefretine tüm dünya şahid olmuşken; bazı onur ve şeref yoksunu kürd politikacılarının, büyük bir pişkinlik ve utanmazlık yaparak, türkleri temize çıkarma ve onu tekrar kürde pazarlama sevyesizliği yapmaları afedilecek bir durum deyildir. Kürdler bu tür kişiliksizlerin yüzlerine tükürmelidirler.

Türkiye bitmiştir. Yaşasın kürdistan .

18 Ekim 2014

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.