بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 3 January 2012

O zamanlar kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım.

Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere

baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran

boğazlanmış kadınları ve çocukları, hala o genç

gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o kanlı çamurun

içinde bir şeylerin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına

gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü

orada. Güzel bir düştü evet… sonra bir ulusun umudu

kırılıp paramparça oldu.” (*)

Ağır, sancılı bir yılı geride bıraktık! Bir yıl daha yaşlandık, bir yıl daha yapamadıklarımızın ağır ezikliği altında yalpaladık. Bir yıl daha söz verdik yapamadık. Depremlerin yarattığı yıkıntılarıyla, sömürge namlularıyla kurşunlanmış genç ölülerimizle, siyasette ki boz bulanık içi boş kavramlarla, yaşlandıkça kendi kıyılarımıza deniz suları gibi çekilerek, metropollerde köşe dönmecilik oyunlarıyla, devletlerin karanlık servislerinde sürdürülen gizli ilişkiler ağı içinde Kürt halkı adına siyaset yapılarak bir yılı geride bıraktık.

Sömürgeci kültür ile yoğrulmuş siyasi Kürt kadrolarının nasıl çarpıklaştığını, sol görünüp sağa savrulduğunu, mazlum bir ulusun o ağır kuşatmasına sırt dönerek kendi bireysel çıkarı için nasıl çırpındığını gördük! Kürt aydınları kendi yakın tarihini bile sömürgeci devletlerin sunduğu argümanlarıyla yazmaya çalıştı.. Tarihin karartılmasında Türk sol aydınlarıyla adeta yarış içinde bir yılı nefes nefese tükettiler. Kürdistan’ı değerleri savunan arkadaşlarımıza sömürgeci Türk devletinden daha fazla kaygı duyarak kiralık kalemleriyle saldırdılar. TC devletinin bekasını Türklerden çok bu cenah savundu. Milli misak-i sınırların parçalanmasından en çok bunlar rahatsız oldular.

Demokratik Kürt Hareketinin gelişmesine sömürgeci Türk devletinden çok bunlar rahatsız oldular ve Demokratik Kürt Hareketinin gelişmesinin önünü tıkamak için ellerinden gelen her şeyi ama her şeyi yapmaya çalıştılar. Kendi başlarına yapamadıkları yerde devletin desteğine sığındılar. Sömürgeci Türk devletinin işlediği karanlık cinayetlerini bile bunlar üstlendiler. Devlete karşı değil seçimlerle gelmiş bir partiyi savaşın hedefi haline getirdiler ve yer yer devletle sorunlarının olmadığını, sorunlarının var olan hükümetle olduğunu açıklamaya çalışarak Kürt halkının bilincini sulandırmaya çalıştılar.

Sömürgeci Türk devleti bu gidişattan gayet memnun olarak PKK bahanesiyle Kürdistan da kanlı eylemlerini her geçen gün biraz daha ağırlaştırarak askeri işgaline meşruluk kazandırarak ve Güney Kürdistan bölgesinin gelişmesinin önünü tıkamak için zemini hazırlıyor. Tüm bu olanlar karşısında sivil siyaset Ankara’nın politik batakhanelerinin içki sofralarında kafa çekerek bir halkın kaderi belirlenmeye çalışılıyor.

Utanılası bir durum!

Yüz yıla yakındır Kürdistan’a kan taşınıyor. Kürdistan’ın her karış toprağı mezara dönüştürülerek kardeşlik çağrısı yapılıyor. Basiretsiz “Kürt politikacıları” bu kan deryası içinde çırpınan Kürt halkının kaderini getirip götürüp Ankara’daki siyaset borsasında belirliyor. Sömürgeci Türk devletinin Kürdistan’daki askeri işgal yapısını aklamak için işi getirip götürüp iki tane politik bakanın sorumluluğu olarak lanse edip Kürt halkının bilincini bulandırıyorlar.

Qılaban´da katledilen 35 sivil´in cenazesinde konuşan Selahattin Demirtaş, “Bugün ülke bölünmüştür. Artik emin oldum” diyor(!) Hiç uzağa gitmeden Kürdistan’ın şu yakın tarihinde yaşanan 1925 Kürt Ulusal Hareketi (Azadi) Koçgiri, Ağrı direnişi, 1938 Dersim’de yaşananlarla “Ülke” dediği yer bölünmemişimiydi? Bu yakın tarihimizdeki başkaldırılar kanla bastırılırken birlik ve beraberlik içinde mi yaşanıyordu? Bu kadar çapsız ve bu kadar basiretsiz bir mantığa sahip olan bir “Kürt politikacısının” Kürt ve Kürdistan sorununa yaklaşımı nasıl olur? Ülke dediği yer neresi, Türkiye mi, Kürdistan mı? Adı konmamış bir “ülke”den bahsediliyor.

Otuz yıldır süren kirli savaş içinde Kürt halkının bağımsızlığı, özgürlüğü yerine Türk devletinin milli misak-i sınırların korunması için TC devletinin askeri işgalinin derinleştirilmesine omuz verildi. Türk bayrağıyla, sınırlarıyla hiçbir sorunlarının olmadığını günde beş vakit namaz kılar gibi bağırıp durdular. O da yetmedi: “eğer biz olmasaydık burada Türk bayrağının yerine başka bayrak dalgalanacaktı” denildi. Daha neler denmedi ki?

Qılaban da katledilen 35 sivilin Kürt olmaktan başka suçu olmayan silahsız savunmasız insanlardı. Dünyanın gözlerinin içine baka baka terör örgüt üyesi adı altında savaş uçaklarıyla bombalanarak katledildi bu insanlar. Orada binyıldır var olma mücadelesi veren bir halkın trajik tarihi ve kanla barutla boğulduğuna tanık oluyoruz. Mazlum bir halk çağdaş dünyanın gözü önünde bombalarla imha ediliyor. Uluslar arası antlaşmalar gereği sivil halk her ne pahasına olursa olsun savaşın hedefi olamaz, fakat bu antlaşmalar Orta-Doğu da politik denge hesapları ve çıkar çatışmaları içinde Kürdistan da geçerli olmadığını bir kere daha gördük.

Bu dört-beş parçaya bölünmüş Kürdistan’ın somut gerçeği. Sömürgeciler arası savaşta bile Kürtler hedefte.. Ermenistan Azerbaycan arasında ki savaşta da gördük bunu, binlerce Kürt Mirov dağında donarak öldü.. köyler Amerika dan gelen gönüllü Ermeni milislerince imha edildi. İran Irak savaşında da görüldü, Saddam İran’a karşı değil Kürtlere karşı imha eylemini sürdürdü, en bariz örneği Halepçe de yaşandı. Türk devleti yüz yıla yakındır başta basın olmak üzere Kemalist solun da gönüllü desteğini alarak Kürdistan da imha eylemini sürdürüyor.

Turk Devleti demokratik açılım adı altında sürdürdüğü demokrasi manipülasyonuna “evet ama yetmez” diyen Kürt aydın ve siyasi kadrolarına Qılaban da sivil halka yağdırılan bombaların barutuyla “yemez ama evet”i ısıra ısıra yedirdi. Çünkü hayat maddidir ve maddi hayat ise gerçektir. Kürdistan gerçekliği karşısında gerçekçi olunmadığı sürece daha çok Qılabanlar yaşayacağız. Bu kaçınılmaz!

Bu kadar acımasız ve merhametsiz bir ortamda, mazlum bir ulus kan deryası içinde yaşama savaşı verirken yeni yılınızı nasıl kutlayayım?

[email protected]

01.01. 012 Paris

(*)Kara Geyik. Kalbimi Vatanıma Gömün kitabının arka kapağı

Kaynak: Peyamaazadi.com

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.