Herkes bir şeyler bekliyor,olabilecek şeyleri bekliyor.Günü yaklaşan bir doğumu andıran bir bekleyiş bu.Türkler,Kürtler,İran,ABD,İrak,İsrail.hepsi o saatın gelmesini bekliyor.Gözler o saate kitli.Bundan dolayı,dikkatleri Hasan H.Yıldırımın son yazılarına çekmek isterim.H.H.Yıldırım savaşın kapıda olduğunu belirtirken Kürtlerin bu noktaya dikkat etmesini istiyor.
Balyoz ve Can arkadaşın görüşlerini dikkate alarak bir kaç noktaya değineceğim: Kürt sorununa bakarken,hep dış boyutu ile bakarım.Çünkü Kürt sorunu, sadece bir kuzey Kürdistan sorunu değil,bir bütünlük sorunudur.Sadece Kürdistan böyle parçalara ayrılmış değildir.Kürdistanı parçalıyan dış dünya, büyük tecrübe ve pratik sahibi bir dünya.Afrikayı bastolarıyla parçalamış ,sınırlar çizmiş,milletleri parçalamış.Bu gün bağımsız devletler var,halkları bölük börçük.Hutu,Tutsi halkı avrupalılar tarafından param parça edildi.Rwanda,Burundi,Kivu(Kongonun doğusu).
Kürtlerin devlet olamamasının nedenini iç beceriksizlikle,derebeylik,siyası ağacılıkla dile getirmek eksikleri vermek ;uyarı,
olmsuza dikkat çekme,yenilenme niteliklidir.Fakat sorunun özü ," bu millet neden parçalandı"cümlesinde aranan cevapla bir soluk alabilir,yön belirlenir.Bundan dolayı Aponun"içimizde çözelim"cümlesini ciddi bulmamıştık.TC ye iyi gözükme,TC ye taraf niteliğinde bir cümle.Fakat ,TC bir devlettir,kolektif beyne sahiptir.Tetikçilik yaptığı dış dünyayı çok iyi bilmektedir.Afkanistan Müslüman bir ülke,TC nın orda askeri var NATO kisvesi altında.TC her zaman dış dünyanın tetikcisi oldu ve halen yürütüyor.Öcalanın yağlandırılmış bir cümlesine tenezül etmez. Zaten TC dış dünya ile bölüşmüş,onlarla çözmüş, Öcalan'la (elindeki biri ile) parçacılara ayracak kadar saf değil tc.Kanımca,Kürt sorunun dış boyutu elii tane iç boyutundan önemlidir ! Yani ,Kürt sorununun ana ağırlık noktası dış boyuttur.İrak konumuna bakarsak;bir ABD geldi,Saddam ve diktası,milyetciliği bitti.Güney Kürtleri bu yeni İrakın ortaklarından biri şimdi.İranda,Türkiyede böyle bir dış dünyanın bastonu yeni sınırları çizecektir.ABD-AB böyle bir girişimde bulunduğunda,ne İmralidaki Abddullahın,ne de Ankaradaki Abdullahın dedikleri bir şey değiştirecektir.ABD İraka girdiğinde,Güney Kürdistanda bir KDP ve bir YNK vardı.İkisini bir araya getirdi ABD ve güç oluştu.Hasan H.Yıldırımın üzeride durduğu nokta;Ortadoğu yeni gelişmelere gebe.TC nin eski dostuna (abd) naz yapmasının bir anlamı olmalı.ÇİN,RUSYA ve uzak doğuya kapak atmasının altında yatan nedenler vardır.İranı savunmaya kalkması,İsrail'e hava atmasının nedenleri vardır.Iraklaşan bir İran,zayıflayan bir TC demektir.Kürtlerin güçlenmesi demektir.
Kısaca dış dünyanın önemine değindik.Herkesin bir bekleyiş içinde olduğunu görüyoruz.Gelişmeler, diş dünyanın parmak işaretlerine kalmış.TC-PKK arasında ki gelişmeler görüşmelerde ilerleyemez.Sıkışan bir TC, PKK ya al sana APOnun özgürlüğü ,al sana resmi diln diyebileceği bir ortamın hazırlıkları ,kartı önemini yitirir.Ateş kes durumuda yine öyle,bir bekleyişi ,zaman kazanımını yaşamak zorunda herkes. PKK ya, Komşu ülkelerle birlikte saldırma niyetinde olan ve dünya türü yapan TC neden vaz geçti ? Ciddi bir saldırı yaparsa,bahanemi olur kıyamet mi kopar.İsrail aniden Kürt savunucusu olmazmı.BM i alarıma geçirmezmi? Bu doğrultuda ,Kürtler herkesi,her kurumu eleştirmesi ,yeniliklere götürmesi doğrudur,gereklidir.Fakat,dış koşulların patlamak üzere olduğu böylesi bir ortamda Kürt kurumlarını yıkmaya çalışmak,aşırı yıpratmak doğcak olanakların sahipsız kalması demektir.TC,Tüm Türkler ve aydınları bir tek şey istiyor,PKK sillahını bıraksın diye.Biz dikta APO ve PKK yaşadık.Evet yaşadık diyorum,geleceği kestirmek sor da olsa ;dilerim acılı tecrübeler bizi farklı ve olumlu bir yerlere taşır.Bizim sorunumuz,son tren'i kaçırmamak olmalı.
hipotez