Oldum olası insanları boş heveslere sürükleyen mantığı sevmedim.
Olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip insanları boş bir beklentiye sürükleyen aktörleri ise hiç sevmedim.
Bu ahmet olur, mehmet olur, faketmez.
Mehmet Altan'ında içinde yer aldığı bir Türk camiası bu rolü çok iyi oynuyor.
Kürdlere habire boş umut pompalıyorlar.
Bakın Mehmet Altan ne demiş.
“Barışa çok yakın olduğumuz, barış ihtimalinin çok güçlendiği bir ortamda“ şu bu yapılırsa savaş biter, barış gelir diyerek savaşın ne kadar kötü olduğunu izah etmiş.
Bunun içinde Kürd halkının haklarının verilmesini istemiş.
Hoş güzel de.
Sahi Mehmet Altan Kürd halkının haklarından ne anlıyor?
Yazılarını mümkün olduğunda okumaya çalışırım.
Ama bir türlü Kürd halkının hakları şudur, budur diye bir belirlemesine rastlamış değilim.
Eh geriye ne kalır.
Şu bu olursa savaş biter barış gelir, gençler ölmez gibi şeklinde süren içi boş tahliller Kürdleri kandırmaktan öte bir şey ifade etmiyor.
Sahi bu naneleri yumutlayacak emare ne ola ki?
Bunu söyleyeninde buna cevabı yok.
Olmasa da olur.
Hesap Kürdleri kandırmaksa ve dünden beri kendi kendini kandırmayı yaşam seçmiş Kürdler ortada dururken yazılan çizilenler hedefini bulmuştur demektir.
Peki bununla kotarılmak istenen kotarılmış olunuyor mu?
Yazana ve ona yazdırtana göre Türkler açısından evet.
Mesele günü kotarmaksa bunun alası yapılıyor.
Ha Kürdler için?
İster devletin inkar ve imha planı, ister Türk cenahın şu veya bu kliğinin içi boş bembe hayal dağıtmaları, ister Kürd cephesinin ihanet aktörlerinin kemalizmi diriltme çabaları, ister katilleriyle “ortak yaşam”ı politıkalaştıran yalakaların çabaları Kürd halk yürüyüşünü dordurmaya yetmez.
Olacak olan şu.
Kürd milli potansiyelini bitirecek güç yok.
Olsaydı şimdiye kadar bu işi başarırlardı.
Denediler başaramadılar.
İşte gelinen süreç bu Kürd potansiyelin kendi yatağında akacağı ve millet olmadan doğan haklarına kavuşacaklarıdır.
Önümüzdeki süreç buna gebe.