بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 15 October 2010

Üçüncü dünya ülkelerin liderleri hep kabadayı olurlar.Gövde gösterisi sahnenin ön kısmındadır her zaman.İran cumhr başkanının “Lübnan gösterisi”mükemel bir zafer harikası.
İsrail’e ordan taş atıyor.Saddamda felaketti bu hususta.Libyada Kaddafi de böyleydi.Ya kasımpaşalı(gerçi o daha toydur)söner havası.Bizim yaşar abi bir mücize vallaha,hemen resti çekti “varmı bizim hocaya yan bakan”.diyerek ,kötü aydınların dosyasını zımbaladı,üstüne bir soğuk damga(möhür).Aydın demek budur,ruhuna el fatiha.Kek Balyoz haklı,şu aydın,teori kıvır zıvır hikayesi,yokmu bunun dobra dobrası.dedik işte üçüncü dünyanın gövde gösterisi meşhurdur.
Ben arkadaşıma toz kondurmam,o çoook çok büyüktür; Tanrı katında.Tanrılar hata yapmaz ,günah işlemez zem-zem suyu ile yıkanmıştır onlar.Bu kabadayılık öyle derinler işlemişki partilerden,örgütlere,eve,kahvedeki çay’a.Tavşan kanı çay gelse abimin önüne”bu ne biçim çay be”diyip kendisini şaret ettirecektir.Demek, genç bir Kürt kalemi çıksa,”üstad şu yazıma bir göz at,eleştiri getir”dese kalemi gözüne yer.Üstad hemencecik 30-40 yıl geri gider “biz üstadımızın kölesi olurduk onun muhharem dudakları arsından dökülecek iki kelimenin önünde titrerdik..”diye başlar,öğleden sonradan onu uyku basarsa çırak bu azzaptan kurtulu verir.

TC-Çin görüşmelerinin ardından,tv kanalları Erdoğanın yapacağı ve bu görüşmelerden
nasıl bir zeka ile çıktığını müjdelediler.Taksitlede olsa Erdoğanın ağzından döküldü zeka ürünleri.”Bizim Çinle olan ticaretimiz lira-yuan üzerinden olacak”.Hani, Çinli heyet, “dedikleri olsun,demek Türkler ekonomiyi daha öğrenmemiş ,Asyadan kovalı epey oldu bunları,kabadayıca bir çıkış,çerçi piskolojisi,ne ise uygur türklerinden söz etme cesareti gösteremediler,bütün dertleri biraz kredi”deyip geçmişlerdir.Yer yüzünün en güçlü parası TC lirası,zarara bak.

BTP li vatandaşta,”barış için ortam uygun”diyor.Çok kocaman bir laf,Türk lirasına benziyor.Daha ısınma görüşmeleri olmamış,daha ortak çıkar kararları gündeme gelmemiş;karşı çıkarlar tespit edilmemiş;nasıl oluyor barış ortamı hazır oluyor.
Yani ,kutsal adam ve ahallisi “he”diyince çeşme gümbür gümbür akacak.Sanki baş örtüsü lak- lakı bu mesele.Ping-pong maçı, seyircilerin kafası beş yüz tür atıyor. Davetsiz misafirler unutulmuşa benziyor.Sahi kutsal adam “içimizde çözelim “diyordu !! . İngiliz İşçi Partisi üyesi John Austin öncülüğünde kaleme alınan, “seçimler öncesi güven önlemleri” başlıklı karar tasarısında, isim verilmeden “taraflar” arasında ateşkes çağrısında bulunulup, ateşkesin denetimi için uluslararası bir komisyon kurulması öneriliyor.(taraf). Hani,seçimler sonrası olsun,hikayesi ile “ahalliyi”uyutanlar,davetsiz misafirleri uyutamıyor.Misafır çok,daha Güney ve onun sözcüsü sam amca da gelecek.

Kendi içimizde çözelim ya da kendimiz pişirelim kendimiz yiyelim...

saint bertelemy kirimindan sonra mezhep degistirerek (protestanliktan katoliklige gecerek) kral olan IV. henriy nin   paris icin soyledigi lafi (Paris is well worth a mass- tabii bunu fransizca soylemis olmali ;-)) bu basliga munasip gordum. nicin anahtar bir ironiyle yazildigi icin kurdlerin affiniza siginayim ESSEKLIGINI en guzel bicimde goosterdigi icin kendi cazibezi ile ULUSLARARASI olan Kurd meselesini abdullahin bile bile yapatiklarinin yaninda bir suru ne konustugunu niye konustugunu bilmeden konusan kurdlerin cesitleri eli ve dilyle "kendi aramizda" lakirdisi ile kahvehane duzeyine indirgeyenlere munasip   ironi  oldugu icin ovguye deger bir baslik kim kendi? kendi? kurdler ne zamandan beri turkler ile KENDI oldular? buen berbat  sifalarla anilmayi hakkeden tarzin yaninda neyseki bay/bayan anonim in dedigi gibi ULUSLARARASI siraya girmis durumda once AB atladi korkakligi ile esdegerli bir bicimde  insanin DOGUSTAN TABIATTAN hakki olan  dilimizi bize bagislanmasi gerektigini soylemeye (bir dilin  yasaklanmasi-her alanda kullanilmasinin onun kesilmesi afbuyrun kopeklere havlama yasagi koymak gibidir) bunca yildan sonra-milyonlarca kurd cocugunun ozguveni kisilikleri kiyma gibi kiyilarken kiyma makinasinin bir suru bati kurumunda mesru iliskileri varken sesi hukuksuzluga cikmayan UNESCO gibi bizimde paramizin aktigi kurumlarda isimimiz bile anilmazken tam simdi  uluslararasi bir problem olmanin safaginda kendi ne yaptigini soyledigini bilmeyen cocuklari eliyle -kendi aramizda- sacmaligina takilmis kurd onculerine ragmen bu kadar mudahele etmeleri gene de iyi sirada abd de var mi bilmem bu dunyada kimse kor ve topal ata oynamaz siranin basinda akilini basina alacak kurdler lazim uluslarrasi olmasi gereken problemi kendi aramizda  lumpenligine ceken basta abdo ve abdoist ekolun sozum ona  abdoya muhalif  otekilerle birlikte iyi bir ironik baslik olmus bu uzun destek de benden olsun yeni kusagin-zihinsel olarak genc kusak kurdlerin- tohumu bunlar degilse nedir? sirada  kurdistan sokaklarinda dolsana " cawsor" lari fareli melun kavacinin elinden almak var ondan sonra muzigin makaminin degistigini duyunca turklerin sadece kentlerinin duvari degil yureklerinde sallanacak becerebilirsek eger cawsorlari melun pandersitin elinden alip zihinlerine  ulus olanin meselesinin uluslar-arasi platformlarda cozulebiecegini yersletirmeyi becerebilirsek eger... hurmetler HeK

Geçen hafta Hasan Bildiri’nin toplanmış birkaç yazısı üstünde San. İsmail Beşikçi Kürdistan Post’ta bir yazı yazdı. İki gün sonra Miro Havin imzası ile sözüm ona Beşikçi ve Kürt okuru diye bir yazı çıktı. Sn. Beşikçi’nin kimsenin savunmasına ihtiyacı yok. O bir bilim adamı olarak her zaman bizlere yol göstermiş. Türk ve Kürt halkının onurlu abidesi olarak duruşu ile bütün aydınlara örnek oldu. Kellesini isteyen mahkemelerde herkesi şaşırtan bir cesur yürek olarak Kürt halkını savundu, Kürtler için yazdığı ve Kürt sorunu tarihi gelişimi içinde yazdığı otuzu aşkın kitapla Kürt ve Türk halkının önüne koydu. Onun övülmeye ihtiyacı yok. Mütevazı davranışın altında volkan gibi bir yüreğe sahiptir. Ben onu bin dokuz yüz altmış sekiz yıllarda Erzurum üniversitesinde asistan iken tanıdım. Ogün bugündür dostluğumuz ve kardeşliğimiz devam etmektedir. Onunla bin dokuz yüz doksan üçte (1993) Ankara Ulucanlar Cezaevi, Ankara’da iki ay kadar da birlikte yatma onuruna eriştim. İstanbul Kürt Enstitüsünün kuruluşunda birlikte olduk, böyle bir insanla aynı çağda ve aynı yıllarda yaşamaktan bahtiyarlık duyduğumu hemen belirtmeliyim.    Bizim İnternet sayfamıza davetsiz misafir olan Miro Havin’e gelelim; Ne Kürtlük vadisinde ne de insanlık yürüyüşünde adı sanı olmayan belli ki sahte isimle yazı yazan bu nev-zuhur(Aniden çıkma) adamın kim olduğunu bilmiyorum. Belli ki ne dünyadan ne de Beşikçi’nin ilim irfan yollardan içeren sosyolojik külliyatından nasibini almadığı belli. Bu zavallı, birçok Kürt yazar ve akademisyenlerin daha iyi yazıları yazabildiğini söylüyor. Bu onun birinci yanılgısıdır. Adama derlerse megalomon olma sen yaz da görelim kerameti kendinden menkul, şımarık, pişmemiş zavallıya şunu söylüyorum. Beşikçi devletin seksen yıllık ezberini bozdu, peki sen ne yaptın, çamura batmış Türk solu için mi çalıştın, kimin için hapis yattın, işkence mi gördün, tabii hepsi boş. Akılsızca Kürtlerin Beşikçi’yi kutsadığı, Kürt olan Aydınlara da değer verilmediğini yazmışsın. Numune için Beşikçi’nin seviyesine çıkmış bir Kürt aydını ve yazarı söyle. Bazı zavallılar ben Kürt yazarıyım diye pay çıkarıyorlar ama Kürt halkı bunların farkında bile değil. Evet, İsmail Beşikçi onurlu bir bilim adamıdır. Tekçi diktacı, Stalinci, pol potçu değil. Ömrü boyunca Kürt halkının bağımsızlığını savundu. Sana tavsiyem ne bir iki ipe sapa gelmeyen roman veya beş on köşe yazısı yazmakla kimse yazar olamaz. Evet, Beşikçi için Kürt devriminin Frants fanunu lafını ben kullandım hem de yıllarca önce. Belli ki senin temel okul bilgilerin bile eksik. Esas adın varsa onunla ortaya çık bitli bir yorganda kaç paralık bir pire olduğunu görelim. Senin kaç paralık bilimsel değerin var? Beşikçi Kürt halkını aşağılamadı binlerce on binlerce insanına aydınlanmanın yolunu açtı, bunu bilmelisin. Bir kısım kesimleri Beşikçi’yi hedef tahtasına koyduğu bilinmektedir. Ama bu onun bilimine cesaretine laf söylemeye sadece, cahillik denir. Kürt yazarlarının Beşikçi şemsiyesine ihtiyacı yok. Kürt yazarlarının yetkinliğine sen mi karar vereceksin? Demagoji yapma Kürt feodalitesini diriltmeye çalışan kimse yok. Ama belli ki sen çağın çok gerisinde kalmışsın. Taraf Gazetesine gelince; Biz Kimin gerçekten yana kimin düşmanca davrandığını gayet iyi biliriz. Taraf Gazetesi tek başına Türk Ordusunu, kışlasına gönderdi, sen de kendini ortaya koyup bir taraf çıkar sana Ortadoğu’nun en sansürsüz gazetesini çıkaranla canları ile ödediler. Senin bu mirasta zerre kadar payın mı var? Kürt toplumunun bireyi olarak üzüntü duyuyormuş, Kürtlük yolunda hapis mi yattın, bir gazete mi çıkardın o gazete 18 ayda 24 cenaze kaldırdı acaba sen nerede idin? Biz daha hayattayız. Emek hırsızlığına köşeye sinerek dışarıdan gazel okumaya Kürtlerin karnı tok, her kes haddini bilsin ayağını ona göre uzatsın. Musa Anter, ‘’İnsan haddini bilmeli, haddini bilmeyene haddini bildirirler derdi’’ geçenlerde birisi bizim sayfada bu ihtiyar Kürtler yok mu?  Bunlar bir bitseler çok iyi olacak kabilinde bir şey yazmıştı, telefon etti görüştük bir daha bizim sayfaya yazı yazma dedim. O ihtiyar Kürtlerden Ziya Şerefhanoğlu Senatörken öldürmek istediler, yurt dışına kaçtı, Sait Elçi, Sait Kırmızıtoprak (Dr. Şıvan) Medet Serhat hayatları ile ödediler, eğer o ihtiyar Kürtler olmasaydı siz bugün böyle rahat konuşamaz ve yazamazdınız. Dedim ya herkes haddini bilmeli.   

simdi ne yukarida anonim in BASLIKTA herseyin ozzetlendigi kuzeyli kurdlerin fokuslanmasi gereken mevzuyla alakali ne de uzerine yazildigi konuda parlakligini birakalim  bir kenara olgun bile olmayan bir yazi buraya neden zincirlendi? yasar kaya efendi kurdistani babasinin mulku sayiyor bu berbat huyundan kurtulamadi gitti yok sen kimsin ne bedel odedin ivir zivir sanki bedel noteri mubarek birde olan biteni hic bir renk ses yorum katmadan ozetlemesi yok mu sanki herkes kor sagir  ismail hoca kendisni savunurmus ama gene de yasak kaya onu daha iyi savunur galiba be adam -benim kizimin sacini boya-diye bana sacma oneride bulunan birine duyurarak --baba onurunla yaslan! dedigi gibi be adam onurunla yaslan kurdistan senin tapulu malin mi? mahlaslilar takmis beyfendinin hatiri icin mehmet toptash diye yazacagiz sanki tr nufus dairesinin isimleri bir uzuv. sana ne be adam, sen yazana degil yazilana bakmayi ogren -gerci elestirdigi adam da bir halat benzemeyen bir yazi yamiz ama yaziyi yazmak o admin da hakki kurdistan o adamin da memleketi ulkesi yooook yasar efendi tartacak bicecek bedeline gore sahiplik yarrabim bu adamlarin eline imkan ikddar gecerse ne yaparlar bir de bunu tahayul edince iyice asabim bozuluyor allah askina bu yaziyi burdan baska yere tasiyin devedikeni gibi duruyor elin yaslisi yasladikca celebi olur genclere elestiryle birlikte hosgoru gosteriri YER ACAR vs vs bu halen kurdistan mutahidi allahtan tuyu yolunmus tavuk halinde bir de abdo nun yaninda onun  Consigliere si olsaydi yanmistik gerci bir ara bu role oynadi ama abdo bu ucan sinekle bile ahirin ikdadirini paylasmaz got korkusu onu surekli paranoyak yaptigi icin ona Consigliere de olunmaz. vesselam Yasar Kaya arada bir turk gazeteciler ona mikrofon uzatinca  hala onemli oldugunu sanip hevselenmektten maada bir sey yapmamasina ragmen vazgecmedi -sen kimsin adin ne ne yaptin hapis yattin mi 49 lulardan misin 69 lardan mi? zirvalarini sacmaya devvam ediyor. ee eski kusagin kotu bir ornegi olarak yenii kuusaklara ders olsun. konus konus yasar kaya senden dasha iyi kotu ornek mi bulunur. bari soyle olgun iki cift llaf etki gencler de verdigin emeklere bianen sana saygi duymaya devam etsin. vesselam HeK

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.