Bejan Mator; haddini aşan terbiyesiz bir belirlemede bulunmuş.
“12 Eylül darbesinde acı çeken hemen herkes referandumu bir haysiyet meselesi gibi görüyor. Evet diyerek o tarihe sahip çıkıyorlar .“
Haysiyeti olmayanların haysiyet tücarlığına soyunup haysiyet satması ne gülünç.
Satılan haysiyetin AKP patentli olması ise işin bir başka boyutu.
Sahi bu açıklamayı yaparken bu bayan kaç 12 Eylül kazazadesiyle konuştuda bu sonuca vardı.
Kişi olarak 12 Eylül mağduruyom. Çevremde bunlardan epeyde var. Sordum soruşturdum. Bu bayanı hiç kimseyle görüşmemiş.
Eeeeee peki nasıl olurda “12 Eylül darbesinde acı çeken hemen herkes” adına bu kanıya varmış.
Kamuoyuna yansıyan biçimiyle birçok devrimci örgüt hayır ve boykot dediğini bu bayanında bilmesi gerekir.
Ki 12 Eylül darbesinde en çok acı çekenlerin bunlar olduğuda bilinirken neye istinaden böylesi bir hakarete bulunuyor anlamak zor.
Gerçi şu an konumun gereği oy verme durumun yok.
Velevki oy verme durumunda olsaydım ve referandumda takınacağım tutum sandık başına gitmemek oludu.
Şimdi haysiyetsiz mi olmuş olurdum?
Sahi beynini, yüreğini, haysiyet ve şerefini Türk'e satmış bu zavalı varlık ne zırvalıyor?
Tavrım, Türklerin Anayasa Referandumunda onların sandık başına gitmemem olurdu.
Yaşım 60 olmasına rağmen Türklerin hiçbir seçim ve referandumda kurduğu sandıklara gitmedim.
Gitmende!
Gidip Kürd millet egemenlik gasbına meşruiyet kazandırmam.
Tavrım budur.
Hem hayırcıların, hem evetçileri kendi içinde yekpara bir blok oluşturdukları şeklinde fikir üreten fikir vukaraların haysiyet dağıtıcılığına soyunması haddini bilmezlikten öte Türk yalakalığında dibe vurulmanın sonucu olsa gerek.
Be hey sersem ördek.
Millete haysiyetsiz deme hakkını nereden alıyorsun?
Sormazlar mı, haysiyet fabrikanız mı var?
Babadan mı kalma yoksa yalakalık yaptığın Türklerin sana verdiği rüşvet mi?
Her ne kaynaktan olursa olsun milletine ihanet edenlerin, düşmanın kapısında ikbal arayan düşürülmüşlerin bahşettiği haysiyet bizden uzak kalsın.
Terbiyesizliğin lüzümüda yok.