بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 25 July 2010

karara raporu ve basin aciklamasi bu sayfada.
yeni kusak kurd gencleri arasinda bu metni iyice okuyup uluslarrasi yasalarin evrilome trendlerini
bizlere ozetleyenler cikabilir umuduyla kaynagi vereyim.

bu sayfadaki pdf dokumanlarin ingilizce sayfaya aktarilmasi da iyi olur.
kolay gelsin-aktaran HeK
http://www.icj-cij.org/homepage/index.php

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Kosova’nın bağımsızlık ilanını uluslararası hukuka aykırı bulmadığını bildirir bildirmez, görüş başlı başına irdelenmeden, alelacele çıkarımlar yapılmaya başlandı. Oysa metin baştan sona hatta özeti bile- doğru dürüst okunsa (icj-cij.org’da ikisi de mevcut) anlaşılacak ki ortada ne bir ‘devlet tescili’ var ne de bir emsal.  Her şeyden önce UAD’nin görüşü bağlayıcı değil. Adı üstünde bir görüş yalnızca. Hukuki tavsiye niteliğinde. İkincisi, UAD görüş bildirirken teori ve pratikteki uluslararası hukuka bakar. Ortaya koyacağı görüşün siyasi yanıyla da ilgilenmez olası siyasi sonuçlarıyla da.  Dolayısıyla, UAD uluslararası hukuka aykırı bulmadı diye bugüne kadar Kosova’nın bağımsızlığını siyasi nedenlerle tanımamış ülkeler, şimdi pozisyon değiştirecek değil. Nitekim birçok başkentten bu yönde açıklamalar geldi peş peşe. Hukuki nedenlerle bugüne kadar karar almamış ya da alamamış ülkeler varsa, artık daha rahat hareket edebilirler belki, o kadar. Kaldı ki UAD’nin görüşü Kosova’nın BM üyeliğiyle sonuçlanacak bir sürecin mihenk taşı olsa bile o süreç nihai tahlilde siyasi bir süreç olacak. Ayrıca görüş o kadar hukuki ki, Kosova’nın bağımsızlık ilanının siyasi amacıyla, yani yeni bir devletin kurulmasına ilişkin tek cümle yok! Diyeceksiniz ki ayrı devlet kurmayacaksa bir halk neden bağımsızlık ilan eder? Haklısınız ama, UAD’ye sorulan soru şuydu: Kosova’nın Sırbistan’dan tek yanlı bağımsızlık ilan etmesi, uluslararası hukukla uyumlu mudur? Yanıt: Aykırı değildir. Dikkat edin, ‘Uyumludur’ bile demiyor UAD; diyor ki genel uluslararası hukukta bağımsızlık ilanını yasaklayan herhangi bir düzenleme yoktur. UAD açısından, Kosova’nın bağımsızlık ilanı, bir ayrılıkçılığın, mikro milliyetçiliğin, bağımsız devlet arayışının ifadesinden ziyade, uluslararası hukuk içinde kalarak, ülkenin nihai statüsünün belirlenmesine yönelik bir çağrı niteliğinde.  Bir başka biçimde söylersek, UAD herhangi bir bağımsızlık ilanının meşru ve yasal sayılabileceği bir hukuki çerçeve çizmiyor. Şu şu şu durumlar oluşur, bu bu bu koşullar yerine getirilirse bağımsızlık ilan edilebilir demiyor. Yalnızca, özgün koşullarından ve geçirdiği süreçten yola çıkarak, Kosova vakasında bağımsızlık ilanının uluslararası hukuku çiğnemediğini söylüyor. Dolayısıyla, UAD’nin görüşü Kosova’nın bağımsızlığının tescili, bir ‘devlet vizesi’ olarak yorumlanamaz. UAD bu bağlamda bir tescil ya da vize mercii değil zaten. O merci BM’dir. Gelelim emsal meselesine... Burada en önemli nokta şu: UAD’nin görüşü, yalnızca ve yalnızca Kosova’yla sınırlı. Metnin yazımından da belli ki yargıçlar, aksi yönde bir çıkarımda bulunulmasını önleyebilmek için handiyse her paragrafta bu ‘sınır’a dikkat çekmiş. Toprak bütünlüğü ile halkların kendi kaderlerini tayin hakkı arasındaki dengeye ya da uzlaşmazlığa ilişkin mevcut mevzuata yeni bir hukuki yorum getirmiş değil UAD. Ancak bu gerçeklikler, UAD’nin görüşünün siyaseten yontulmaya çalışılmayacağı anlamına gelmez. Nitekim söz konusu denge ya da uzlaşmazlığın, toprak bütünlüğü tarafında duranların, UAD’nin görüşüne sırt çevirmesine, kendi kaderini tayin hakkı tarafında duranların ise UAD’yi alkışlamasına şaşmamak lazım.  Ancak UAD’ye göre Kosova’nın bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmemesi, her bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. UAD’nin görüşünde de öyle bir ifade yok zaten. Hemen söyleyeyim, bariz vakalardan biri KKTC’nin bağımsızlık ilanıdır. Nitekim UAD’nin görüşünün 81 ve 114’üncü paragraflarında KKTC vakası (Bosna Sırp Cumhuriyeti ve Güney Rodezya’yla birlikte) özel olarak zikrediliyor ve deniyor ki, “Söz konusu bağımsızlık ilanlarının (BM Güvenlik Konseyi tarafından belirlenmiş) gayrihukukiliği, tek yanlı nitelik taşımalarından değil, yasadışı güç kullanımına dayanmalarından kaynaklanmaktadır. Oysa Kosova bağlamında, BM Güvenlik Konseyi’nin böyle bir pozisyonu hiçbir zaman olmamıştır.” Bu aynı zamanda şu demek: Zamanında uluslararası hukuka aykırı bulunmuş bağımsızlık ilanlarının varlığı, Kosova’nın bağımsızlık ilanının da gayrihukuki bulunmasını gerektirmez. Sözün özü, UAD’nin görüşünden ayrılıkçılara ekmek çıkmaz. Biz de her gördüğümüz sakallıyı dedemiz sanmayalım. Radikal'den akt

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.