Selahaddin Eyyubi(1137-1193)(3)
Şêrko ve Selahaddin’in babasının Nuredin Mahmud’un hizmetine girmelerinden sonra, Nuredin sınırlarını genişleterek Şam’ı da kontrol altına aldı... Nuredin o dönemler Bağdat’ta bulanan Sünni Abbasi Halifesine(749-1258) bağlıydı..Keza aynı dönemde Mısır’da hüküm süren İsmaililere bağlı Fatimi(909-1171) Halifeliği vardı.. Her ne kadar kendilerini bugünkü Şiiler gibi Hz. Fatma’ya bağlasalarda Fatimiler bugün İran ve Irak’ta bulunan Şiilerden farklıydılar...Kahire’de hüküm süren Fatimi Halife’sinin veziriliği için Şawar ve Dirgham arasındaki iktidar kavgası ve Kudüs’da hüküm süren Haçlı iktidarla girilen ilişkiler neticesinden, Şawar Nuredin Mahmud’tan yardım istiyor.. Nureddin Mahmud Mar Hebraeus’un ifadesiyle “ Nureddin en kabiliyetli generalı olan Şêrko’yu 1163 tarihinde Şawar ile birlikte Mısır’a” gönderiyor..Şêrko yeğeni olan Selahaddin’i de beraberinden götürmek istiyor.. Fakat Selahaddin Şam’da Nureddin Mahmud’a danışmanlık yapan babası Eyyub’un yanında kalmayı gerekçe göstererek gitmek istemiyordu.. Şêrko’un zorlaması üzerine Selahaddin onunla beraber Mısır’a gidiyor.. Şêrko komutasındaki birlikler Dirgham’ın güçlerini yenerek Şawar’ın vezirliğini yeniden tesis ettiler.. Fakat, Şawar Şêrko’nun Mısır’ı ele geçireceğinden korktuğundan dolayı Küdus’ta hüküm süren Haçlı Kral Amaury’den yardım istiyor... Asuri tarihçisi Mar Hebraeus’un ifadesi ile Şawar Şêrko ve Amaury’yi birbirlerine karşı kullanarak iktidarını sağlama bağlamıştı.. Alanda bulunan Şêrko ve Amaury’nin güçleri Mısır’ı terkediyorlar... Yine Mısır Fatimi rejiminin Nuredin’den yardım istiyen bir çağrısı oluyor... Şêrko, rızası olmadan Selahaddin’i beraberinden götürüyor.. Yine benzer gelişmeler tekrarlanıyor ve Şêrko’nun komutasındaki güçler geri çekiliyor..3. yardım çağrısı doğrudan Mısır Fatimi Halifesinden Nureddin’e geliyor “ Mısır’ın tehlikede olduğunun Haçlılara karşı İslam topraklarının savunmasını” istiyor... Şêrko yine Selahaddin’e baş vuruyor ve birlikte gitmeyi talep ediyor.. Prof. Dr. Muhsin Muhamed Selahaddin’in Şêrko : “ Amca bu nedir her bir kaç yılda bir Mısır’a gidiyoruz ve yeniden geri geliyoruz... Ben Mısır’a gelmiyorum” diyor..Aslında enteresan bir durum var.. O dönem Musul’daki Atabeklerin hizmetinde bulunan Cizre Kürdlerinden olan tarihçi İbni El Esiri hep Eyyubi’lere ve Selahaddin’e düşmanlık yaptı.. İbni El Esiri Selahaddin’e düşmanlık yapmak bazında “Selahaddin Mısır’a gitmek istemiyordu.. Mısır’ın onun geleceği olduğunu bilmiyordu.. Eğer bilseydi Mısır’da iktidar sahibi olacağını büyük bir çoşkuyla giderdi” diyor.. Yeri geldiği zaman İbni El Esiri’nin “Sultanlığı Selahaddin gibi bir Kürde layık görmediğine dair” belgeleri aktarmaya çalışacağım.. Aso Zagrosi’nin “Derdekurd” dediği şey yeni değilki.. Asuri tarihçi Mar Hebraeus, Mısır ve Haçlı güçleriyle Şêrko kuvvetleri arasında güçler dengesizliğine rağmen yapılan çatışmayı şöyle anlatıyor: “ Şêrko güçlerini daha kabarık göstermek amacıyla tüm malzemesiyle kardeşi oğlu Selahaddin’i savaş meydanının orta kısmına yerleştirdi.. Onlara şu talimatı verdi: ‘ Franklar ve Mısırlar benim ortada olduğumu düşünerek tüm güçleriyle size yönelecekler.. Siz fazla dirinmeden, yavaş yavaş sırtınızı çevirerek kaçmaya çalışın.. Korkmayın onların sizi takip etmesinden... Çünkü ben onların arkalarından olacağım”... Plan aynen tatbik ediliyor... Mısırlılar ve Franklar korkunç bir yenilgi alıyorlar.. Mar Hebraeus’in verdiği bilgilere göre “Şêrko’un 2000, Mısır ve Frankların birleşik gücü 10.000 asker” cıvarındaymış... Sonuç olarak Şerko önderliğindeki güçler Kahire’yi aldıktan sonra bazı tarihçiler göre ( Urfalı lakaplı Asuri bir din adamı) Şerko Vezir Şawarı öldürüyor, bazılarıda Selahaddin’in bu işi yaptığını söylüyorlar.. O dönemler bir gelenek varmış, kim veziri öldürüyorsa onun yerine vezir oluyormuş... Fatimi Halifesi Selahaddin genç olduğundan dolayı bu görevi Şêrko’ya veriyor... Şêrko fazla yaşamamıyor, 23 Mart 1169 tarihinde yaşama veda ediyor.. Şêrko’nun ölümünden sonra Fatimi Halifesi Selahaddin’i vezir olarak seçiyor..İlginç olan durum Şafii Kürdlerinden olan Şêrko ve Selahaddin İsmaili olan Fatimi rejimine vezir oluyorlar... Fatimi Halifesi Şêrko’ya “El Malik El Mansur Asad El Din Şêrko”, Selahaddin’e de “Selahaddin El Dinya Yusuf” ünvanını veriyor..Prof Dr. Muhsin Muhamed’in El Esiri’ye dayanarak aktardığına göre: “Selahaddin’den yaşça büyük olan tüm liderler, Fatimi Halifesinin kendilerinden daha genç birini vezir yapmasına karşı çıkıyorlar”...... Bunlardan Bedredin El Yaruqi, İzedin Cordek ve başkaları Mısır’ı terk ederek Şam’a Nureddin’in yanına gidiyorlar ve ona şikayetlerini ifade ediyorlar.. Fakat Nureddin Haçlılara karşı Mısır vb alanların savunmasında Selahaddin’e güvendiğinden dolayı söylediklerine kulak asmıyor.. Ayrıca Selahaddin ordusunun komuta kademesi ve alt yapılaması büyük oranda Kürdlerden oluşuyordu... Kürdler savaşlara “bağımsız birlikler” olarak katıldığı o dönem yaşıyan bir çok tarihçi tarafından kayda geçirilmiştir... Eyyubi devleti üzerine araştırma yapmış Kürd ve vicdanlı Avrupa’lı tarihçiler Şêrko’nun Mısır seferinden Selahaddin’in ölümüne kadar 31 Kürd Emirini tespit etmişlerdir.. Bunlardan 13’ü Hakkarili( Alakan ve Mankalan dahil) dokuzu Hezbanilerden, 4 tanesi Zarzariya, 2 tanesi Humadiyeli ve diğer ikisinin aşireti tespit edilmemiştir..(Boris James, Saladin et les Kurdes, p.152) Zaten yüz cıvarında olan emirlerin 31 tanesinin Kürd asılı olduğu tespit edilmesi dahi Kürdlerin sahip olduğu pozisyonu gösteriyor.. Bu isimlerin tespit edilmeside aşiret, Kürdlerin ezici çoğunluğa sahip olduğu yer ve doğrudan “El Kurdi” gibi lakaplarla tanınan kişilerdir.. Yoksa aşiret ve Kürd lakaplarını taşımayan bir çok Kürd’ün var olabileceğini tarihçilerde kabul ediyorlar..Kürdlerin bu kadar yoğun görev yaptığı bir ortamda elbette bir “Kürd inter dayanışması” da vardı.. Selahaddin’in Şêrko’dan sonra bir dizi aday arasından sıyrılıp vezir olmasından Diya El Din İsa El Hakkari’nin önemli bir rolu olmuştur. İsa Hakkari bir çok adayın Selahaddin lehine çekilmelerinden önemli payeye sahip olduğunu bir çok tarihçi söylüyor..( İbni Xaliqan) Cizri Botan’da eğetimini tamamlayan İsa Hakkari, Halep’te Şêrko’nun imamı oluyor. İbni El Esiri İsa Hakkari için “ aşiret esprisine sahip bir şövalye” olduğunu söylüyor.. ( El Kamil Fi Tarikh’ten aktaran B. James age sayfa 85) İsa Hakkari saygı gören ve Selahaddin’in yakın çevresinde yer alan bir Feqi ve aynı zaman kabilyetli bir emir ve diplomattı..Şêrko sonrası kimin Fatimi Halifesinin Veziri olacağı tartışların yapıldığı bir ortamda bazı Kürd emirleri ya kararsızlık gösteriyorlardı yada kendileri Şêrko’nun yerine geçmek istiyordu.. Tamda bu ortamda İbni Xaliqan’nın anlatımına göre İsa Hakkari, yine kendiside Kürd olan Qutbeddin Xusro El Hezbani’ye hitaben : “ Selahaddin ve sen aynı gruptasınız.. İkinizin aslıda Kürd( inna asluhu min El Akrâd) ve siz ikidarın Türklerin eline geçmesine izin vermeyeceksiniz değilmi?” diye sorar.. (İbni Xaliqan’dan akt.. B. James ve Prof. Muhsin Muhamed) Devam edecek..
Re: Bir iki dipnot