بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 21 Gul 2010

Kocgiri isyaniyla ilgili aktarma yaptigim Komal yayini kitapcikta, Cibranli halid Bey'in Dersimdeki potansiyel huzursuzlugu bastirmaya gonderildigi, kendisine asiretlerce duyulan saygidan oturu, catisma cikmadigini aktarmistim; bu arada Dersim'e devletin gucunun gostergesi ilk kaymakligin da tesis edildigini, Halid bey'in de bunu muteakip Derismden askerleri cekme emri aldigini( oyle zannediyorum) ve gittigini biliyoruz.
Bu tarih belli degil, muhtemelen Kocgiri isyaninin arefesi olsa gerek; isyan 1919-21 arasinda.
Bu arada Cibranli halid Bey, Erzuruma tayin ediliyor, daha pasif bir goreve, belliki alay komutanligi gibi bir gorev degil.
Zaten 1921 de, tarihin en Milli beyannamesi de yine Erzurum'da yayinlaniyor, Azadi teskilati adina.

Simdi, bu arada Erzurumda veya Pasinlerde bir deprem oluyor, Mustafa kemal yaninda bir soydasi ( makedon-selanikliymis galiba) ile beraber Erzuruma geliyorlar.Beyanname oncesimi, sonrasimi bilemiyorum; Mustafa kemal Halid bey'i yemege davet ediyor, Halid Bey yaninda yaveriyle- daha sonra Azadi ve Halid beye iliskin tarihi belgeleri nakleden sahismis kendisi- toplantiya katiliyor.
Mustafa kemal'in yaninda hemsehrisi pasa, Halid bey'in yaninda da yaveri; Halid bey yemek yemiyor,daha sonra aralarinda sert tartisma cikiyor.Halid Bey toplantiyi terkediyor.

Belkide ayni tarihlerde Dogu Kurdistan'da Iran sah'i( veya krali) da Simko Ismail'le karsikarsiya geliyor, ister inanin, ister inanmayin boyle...
hemde acik alanda, Iran kralinin acik bir alanda, pekte ahim sahim korumasi olmaksizin Simko gibi namli bir asi, ustelik te kraldan alenen ekstra bolge talebeden ve silaha sarilan biriyle gorusmeye gitmesi...Sah'in tedbirsizligini not ederek, acaba adamin Kurdlerin sahsinda kendilerine yonelik tarihi(!) bir guvenlik faktoru gorup gormedigininde dusunmeye deger olduguna dikkat cekeyim, zaten burada kismen onuda yapiyoruz.

Ayni zaman diliminde, dedigim gibi muhtemelen Kocgiride isyanin inkitalari oynaniyor, Guney'de Seyh Mahmud Berzenci Ingilzlerle savasiyor !
Mustafa kemalAnadolu Rumlai ve Yunanlilarla savasiyor, ugruna olumlere gittigimiz ideolojinin mucidi Lenin yoldas ise, Kurdistandan cekilerek, yetmiyor kendi calinti " milletlerin kaderini tayin hakki" prensibini bizatihi Emperyalizme karsi savasan Berzenci'nin temsil ettigi Kurd halki lehine degil, Emperyalizmle anlasmali Anadoluya cikan Mustafa Kemal lehine kullaniyor. malum, silah, muhimmat, para girla yagiyor.

Demem odur ki, Cibranli halid bey, kendisiyle basbasa kalma ahmakligini gosteren Mustafa kemali o an muhabbet yerine gebertmeyi tercih edecegine, tam tersine toplantidAN kizip cikarak, daha sonraki bir tarihte kendini bu adama oldurtebiliyor.
Simko ise, kardesi Cafer'i agirlama ayagiyla davet edip oldurten, cesedinide bacaklarindan asagi oldurttugu binanin balkonuna teshir olarak Tebriz yoneticilerine astiran Iran sahini gebertecegine, munakasa ediyor, daha sonrada gebertmemesinin kabahatini yanindakilere yukluyor.
Ne olurdu Hallid bey Mustafa kemal'i, Simko'da sahi gebertseydiler ? cok farkli olaylar olurdu zira bu her iki adaminda Kurdlerle gorusmeye ayaklarina gitmeleri, kendi zayif konumlarindan kaynaklaniyordu ve muhtemel-potansiyel tuzaklarin hazirlanmasinin da on habercisiydi bu toplantilar.

Nitekim de oyle oldu...

karistirarark, atlayarak, her bir konuya tekrar donerek yaziyorum; Cibranli Halid bey, bu Azadi teskilatini kuran yaman adam, neden dusmanina karsi bu denli yufka olabiliyor ? Neden Seyx Said, yenilginin mukadder oldugu anlasilinca guney veya Suriye'ye dogru yol alirken, ikna olup Turklerin sefkatli kollarina teslim olarak kendini oldurtuyor ?
Simko kardesini olduren kral ayagina gebermeye gelirken, neden oldurmuyor ?Daha sonra ayni kral kendisini oldurtup geciyor !

Yillar sonra Guney'de kiran kirana savas yuruten Molla Mustafa Barzani, Arap-Israil savaslarindan biri ya da ilkinde, neden rejimin katillerine haber salip " bu durumda sizlerle savas yapmak dogru olmaz, dusmana karsi savasiyorsunuz vs mealinde laflar edip ateskese gidiyor ?

Tarihlerinde Simko-Cafer ve Mahabad gibi onemli yikimlari barindiran Dogulularin liderleri Kasimlo ile Serefkendi ardi ardina neden Farslarin laflarina tav olup hem de Avrupada kendilerini oldurtebiliyorlar ?
Apo neden turk gazetecilere " uzerime cok gelirlerse sehirlere yonelmek zorunda kalirim" gibi, zaten yapmis olmasi gerekeni yapmadigi yetmiyormus gibi, bir de bu eylemleri yapacakmiscasina tehdit vari kulanarak sarfediyor ?
Yahu hadi, Apo bir cok vatandas tarafindan Mit ajani kabulleniliyor, e be birader, Cibranli halid Beyden Molla Mustafaya kadar dami her kes ajandi ?

Nedir bu acaiplik boyle ?

Birinci dunya savasi sona ermeden evvel, yerli halklara, Kurdlerede tarihlerinde belkide ilk defa kendi guclerini pekte berhava etmelerine gerek kalmaksizin,devlet kurma firsati beliriyordu.
Sevr bu hakki piyangodan cikardi bile; simdi burada bir gariplik daha var,sadece Osmanli degil, Iran devletide cok zor zamanlardan geciyordu ve Simko belkide farkina varmadan bu fars barbarlarininda koklerine kibrit susyu cakan bir alevi atesliyordu. Zaten Sahi'in Simkonun ayagina kadar gidip, bir de yalakalik yaparak konusmasi da bunun delili degil mi ?
Simdi kabullenelim ki, Iran ayri bir devletti ve Simko ile diger Kurd liderler arasinda bir baglanti kurulamiyordu; peki ayni zamanlarda orgutlenen, hareketlenen Halid bey baskanligindaki Azadi ile Seyh Mahmud Brzenci baskanligindaki Suleymaniye gucleri neden bir araya gelmediler hic ?

Bizim genetigimizde bir anormallik mi var acaba, kimbilir; ama toplumsal-politik olgu, olaylari bu tur kavramlarla iliskillendirmek, olsa olsa kizginlik, ofke, derin izdirap anlarindaki isyanin refleksi olabilir ancak.

Kurdler belkide cok sanssiz bir halk; mesela Lenin darbede basarili olmasaydi, Kurdistan ile Pontus'un tamami hatta belkide Ankara'ya kadar olan bolge savasin sonunda Rus isgalinde kalacakti.Ve bu olusumdan bir tek kemalist TC cikmazdi !

Neler olabilirdi ?

Anadoluda varliklari buyuk olcude kazinan Ermeniler ile Pontuslular ve Ion-tum Ortodoks halklar, devletlerini rahatlikla kurabileceklerdi. Kurdlerde ise muhtemelen Rus tarafinca- eger yilip vazgecmezleridiyse- cebri destekler-iteklemeler yoluyla belki bir Kurd devleti olusturabileceklerdi; ya da hristyianlarin denetiminde, administrasyonu-silahli ku vvetleri kendilerinden olusan, yoresel pocketler halinde muhtar bolgeler kurulabilecekti.
Nereden cikariyorum, suradan...simdi asagidaki Ermeni soy isimlerine bir bakalim:

terziyan, kasapyan, bakkalyan,sarrafyan, makasyan,nalbantyan,ekmekciyan, kalayciyan,tuzcuyan, zilciyan,kebabciyan, firinciyan,kececiyan, fesciyan,kilciyan,lokumcuyan,pekmezciyan...
her orta buyuklukte merkezde, liseler, ayni zamanda manastirlarda egitim olanaklari, doktorlar, arzuhalciler,ogretmenler,din adamalri...ve elbette koylouler, asiretler vs.listeyi fazla uzatmadan Kurdlere bakalim:
canbeg,kurmes, Milli,terqan, barzan, artik ekleyin baskalarini. Bunlar herhangi bitr meslek dali falan degil, asiret isimleri...veya biraz daha eselesek, sulale isimleri vs. cikqacak
bazi medreseler, tek tek, her hangi bir meslek dayanismasi bagi olmaksizin bazi zenaatkarliklarda olmustur aralarinda elbette..

tek tek meslekler, insanlara baslibasina bir kisilik , tecrube, dunya gorusu , gecim derdi, hukuk anlayisi, otoritenin gucu ve sorgulanmasini, politikaya ,ekonomik hareketlenmelere vs vs ilgi duymayi saglar; gorus acisi, siradan bir asiret mensubuna nazran dah geliskin olur,cunki sosyal-ekonomik gelismelr, kasaba-sehirlerde daha rahat ve icice izlenir bu kolayliklar binlerce yilin suzgecinden gecerek olsuturulmustur.her kes tek bir asiret reisinin agzindan cikacak iki kelimeye bakmaz;sosyal-politik meslelerde kasapyan farkli, doktor degisik, nalbantyan daha da degisik dusunceleri toplantilarda one surebilirler;orgutlenme kisisel ve sinifsal ozellikleri bile dikkate alinabilir.

Bir de hristiyanlarin Kurdlere nazaran farkli ummet degerlendirmeleri var; mesela jenosid oncesi Ermeniler-Pontus -Ion rumlari ve suryaniler bir araya gelip direnebilselerdi, Osmanli jenosidi gerceklestiremezdi; zaten savas icersinde de bu halklarin hepsi kendi devletlerini kurabilirlerdi. Ama bir problem var elbette; bu halklar en az iki bin yilli8k bir Bizans cekismei, karsilikli mezhepsel catismalar ile harmanlanmsi bir karsiliki -tarihi guvensizlik cemberi yaratmislar.Ve her biri kendi icinde milli bir dayanismayi, bizatihi digerlerine karsi koruyucu kalkan olarak kullanip, gelsitirmislerde. Bu yuzden bir araya gelemiyorlar. ote yandan da tek tek her biri, Rus destegi oldugu an, kendi baslarina kendilerini yonetebilecek kurumlara ,bu kurumlara bilgi-insan-finans kaynagi olabilecek zamanin sinai-tarimsal altyapisina sahipler.

Kimler degil, biz Kurdler !

ustelik hristiyanlarin her birinde bir digerine karsi koruma refleksini milli niteliege burunerek gelsitirmis olan derin mezhep farkliliklariyla, bizim Kurdlerde " ummeti muhammediye" basligiyla kendilerine gucu yeten muslumanlara( devleti olan)
biat kulturu arasindaki farkin bizi gelinen noktada etkilemedigini soylemek yanlis olur.

Demekki ,

Bizim genetiklerimizde bozuklukluktn sozedilemez( her ne kadar dunyada boyle bir ikinci ornek yoksa da) problem, vakti zamninda diger hristiyan halkjlarin sahip olduklari sinifsal ayrismanin, yapinin bizde gelsimis olmamasidir. O yuzden de tartislabilecek hususlar, sadece bir kac okumus ile asiret agalari arasinda sikismaya mahkum, derinligi ister istemez siglikta yok olmaya mahkum nafile cesaret gosterilerindejn ote siyasi nitelik kazanamadan yokluga mahkum olmus.

Bunun tek bir istisnasi var; o da Seyh Mahmud'un ayaklanmasiir; ozelligide yine Suleymaniye'nin sosyal dokusunun Kurd olusu,egitim kurumlari ile nisbeten sinifsal ayrismalarin varligidir. Ama akibeti elbette, malum sebeblerden dolayi- Barzan asiretlerinin destek vermemeleri elbette- yenilgi...

Burada one cikan bir faktor var, her daim tartismalara konu olan islamiyet faktoru, ki negatif etkisi zaten belli; ama suna dikkat cekmek lazim; ekonomik faaliyetlere bulasmayan bir halkin sadece asiretler olarak varliklarini surdurduklari ortamda, dunyadaki gelsimeleri, o da zaten bir avuc adamin sinirli politik bilgisiyle cok farkli mekanlarda degerlendirmeleri gercegini goz onune aldigimizda, Kurd'un o cesareti ve kahramanligina sapka ciklarmak gerekiyor. Hic bir milli haslete sahip olmayan , boluk porcuk asiretler biciminde yasayan bir halki, kismende olsa orgutleyebilmek, hareketlendirebilmek ve asiret resislerinin hareketlenebilme kabiliyetleri takdire sayandir.

Ama yinede Kurd ileri gelenlerinin ( bir avuc siyasi haric) olgulari degerlendirilerken
somut sartlari ve tariflerini degil, Islamiyeti sablon almalari, olgulari, siyasi gelismeleri, dost-dusman kavramini islamiyetle aciklamalari,ekonomik krumlsmalar ile sinifsAL ayrismalardan mahrum tarihi zorunluluklar, bize altin tepside sunulan firsatin neden tepildiginin en onemli faktorlerinden birinin ne oldugunu aciklioyor.
Netice, atalarimiz olgulari somut degerlendirebilecekleri sosyal-eokonomik-sinifsal araclar, kurumlasmalardan yoksundular.
El mahkum Islami-ummet kavrami , dusman tarafindan her daim istismar edilebilecek bir silaha donusuyor, biz ise bu tuzaga dusebiliyorduk.
Inanc-imanin, bilgiye zorunlu tercihinin yikici sonuclari, tum cabalara ragmen.
Son kirk yilda ise, inancin yine zaman zaman somut sartlarin tahlilinde on plana alinmasinin ilk ornegi Molla Mustafa olmustu; ama bununla bitmedi elbette; bizler bu defa politik tahlillerimiz, dunyayi algilayis yontemlerimize isik tutacak, gerekirse de Islamin yerine bu amacla ikame edilebilecek bir baska inanc turu bulduk.
Leninizm..

Bu hususlarda onbinlerce yazi kaleme alindi; sizlere bir muddet evvel komal'ca Kocgiriye dair yayinlanan kitapcigindan bir alinti paragrafi tekrar vereyim, metodolojik arizlara ondan sonra degineyim:
" Osmanli Imparatorlugunu, Emperyalist-somurgeci devletler arasinda paylastiran Sevr anlasmasi 10 Agustos 1920 tarihinde imzalanmistir.Bu konuda Turk Istiklal savasiyla ilgili butun kitaplardan bilgi edinilebilir.Konumuzla ilgili bolumlar ise, sunlardir:

1-a) Sevr'e gore, Firat'in dogusunda ozerk bir Kurd devleti kurulmasi ongoruluyordu( Madde 62)

b)Trabzon, Van , Bitlis ve Erzurum'u icine alanrak Kafkaslara kadar uzanan bir bolgede Ermenistan Cumhuriyeti kurulmak isteniyordu.( Madde 88-93

2-) Bu durum Ermenilerle Kurdleri birbirlerine kirdirmak amacini tasimasinin yaninda,pratik olarak uygulamayada elverisli degildi.Ote yandan Sevr, son tahlilde
Emperyalist-somurgeci devletlerin bol ve yonet ( bu iki kelime koyu yazilmis, canbekin notu) politikasina gore bicimlenmis ve halklarin talebiyle somut sorunlari hesaplanmamisti. En genel anlamiyla esir milletleri efendilerine kopmaz zincirlerle bagimli kilan bir anlasmaydi.Kurdlerin ve Ermenilerin bu anlasmaya sahip cikmalari dolayisiyla Emperyalizmin oyununa dusmeleri i9ddiasi tutarli bir idia degildir.Ancak ,ulusal ve uluslararasi alanda Sevr'in getirdigi bagimsiz siyasi birlik ilkesi uzerinde iddiali oldular.Ve diplomatik alanda bunu sonuna kadar kullandilar. "

Bu kitapcik, bir cok benzeri gibi rahmetli Orhan Kotan'ca kaleme alinmis; Kotan, Kurdistan'in yetistiregeldigi en degerli-onemli siyasi figurlerden biriymis;nitekim, yukaridaki paragrafta gorunen " iman" aciklamalarinin sadece kendisine has yanlisliklar olmadigindan hareketle, daha sonra legalitenin ehemmiyetine dair zor zamanlarda zor sartlari gore gore gelsitirdigi tesbitlerin zamanimiza uygunlugunu da goz onune almak gerekiyor kanimca.

alintida Sevr'i " emperyaslistlerin bol ve yonet tavrina gore bicimlendigi ve halklarin somut taleplerine ihtiyac vermedigi" bicimindeki tesbit, iste bu Leninist iman-inanc kaynakli metodolojiye cuk oturuyor...
Peki o zaman, madem bu emperyalistler( bu forumdaki sosyal emperyalistcilerin de hatiri kalmasin ve dahi sosyal emperyalistler de diyelim) ulkeleri kucuk parcalara bolerek yonetiyorlar, yahu neden bir turlu Turkiy, Iran, Irak ve Suriyeyi bolup yonetmediler allahaskina ? eger hala ayni dusuncedelerse, bolme icin her turlu imkan halihazirda yine mevcut, oyle degil mi ?
" esir milletleri efendilerine kopmaz zincirlerle bagimli kilan bir anlasmaydi "
simdi bu ifadeye ne denir, ona bakalim..
yani yazara gore, Osmanlinin Kurdler, ermeniler ve diger halklara dayattigi cebri olarak ayriliga engel olma ile jenosid( o tarihte ermenilerin cogu yok edilmisti zaten) politikalari,esir milletleri Osmanliya zincirle baglamis olmuyor, tam tersine hic ummadiklari bir anda Kurdlere piyangodan Sevr yoluyla " gidin, alin size ulkeniz, kurun ve devkletinizi kendinizi yonetin" teklifini uluslararasi tescille sunmalari emperyalizmin oyunu oluyor, oylemi ?
tarifler, politik tahliller hep o an icin gecerli " iman" etme yontemine uygun yapiliyor.
emperyalist sana devlet kurma hakki veriyor, sen ise diger halklarla bilmem ne olur diye, verilen hakkin nasilda hebaya donusen esasli tarihi bir firsat oldugundan dem vurup, sac bas yolacagina, emperyalistin o tesadufi kararini elestiriyorsun; alin size, basimiza musallat son iman turumuz. 1970 lerde de ayni iman gucu bizim liderliklerin Molla Mustafayi ABD ajani, Irak rejimini ise ilerici gostermeleriyle sonuclanmisti, oyle degil mi ?
hep ayni kafa, bazan son iman turu olan leninzm bitse de, varligini bir baska kilifta ama ozu olan " cehaleti" her daim koruyarak sacma sapan tahlillerde kendini gosterebiliyor.Ideolojik imana kendini kaptiran, poitiki tahlillerinde somut sartlari degil, ideoljik inancini temel alan siyasiler, donup dfolasip kendilerine verilen bagimsizlik firsatindan ziyade, kimin niye verdigi uzerine sonucsuz tartismalara girerler; kurtulmak onemli degildir, ideolojinin tutarligi on plnada olmalidir vs.
tekraren, olgulari iman gucu ya da idolojik inanca gore tarif edrseniz, dogruyu goremezsiniz, yanindan bile gecemezsiniz, mesela:
- Kurdlere ne olacaginin gun gectikce ufalan dunyamizda, diger bazi bolgelerde olanlar ve olabileceklerle dogrudan ilintisi kurulmustur.komplo falan degil, diger bolgelerel, mesela Afpak( afganistan-pakistan) hattina ciddi olarak ve musterekce egilen bati, o bolgenin batisina ve ortadaoguya daha bir esneklik getirmek istiyor, eli mahkum oldugundan ve kendileride bunlari acikliyorlar zaten.
Turkiye'nin Irak'in onemi artiyor; israil'e yaratabilecegi potansiyel teyhlikeler hesaplandigindan, Esad basar diktatorlugu bizzat israil tarafindan, statukonun devami hayrina, destekleniyor.( kurdlere is cikmiyor dolayisiyla)
nukleer silahlara , halkinin karnini doyurmaktan fazla ilgi duyan Iran'in bir aylik bombardimanda tuz buz olabilecek rejiminin yikililabilcegi ihtimaline bas vurulmuyor;, yogun dis ambargolar ile cileli ic dinamiklerin hareketliligine destek saglama yonteminde karar kiliniyor. neden ? ozellikle Turkiye,Irak ve Suriyedeki devlet butunlugu zarar gormesin diye; ve bir de Afpak !

Bu sartlardan Kurdistan'in Kurtulusu cikmaz...

Simdi hemen karsit bir fikir, aslinda gercegi dile getireyim; iman yerine bilgi, despotizm yerine akilci ceyrek demokratik usullerle yurutulebilseydi son savasin sonunda , Nato'ya, batiya, Iran'a , Araplara tum dunyaya ragmen hem de Kuzeyde catir catir Kurdistan kurulurdu..

Ama o akil , bilgi ve bilgiye ulasabuilecek sosyal derinlik bizde yoktu !

Simdiki politik geliesmeler Kuzeyde, silahli mucadeleyi imkansiz kilacak surece girdi bile; bir tanesi malum PKK'nin artik bizxatihi Kurd milliyetcilerinin onunu kesmek ve ic politikada devlet yanlisi statukoyu koruma amacli hakimiyetinin kalici olusu...
Dgeriyse, daha da beter bir jeopolitik realteden kaynaklaniyor; Kurdler, Tc'nin etrafindaki hic bir devletten lojistik destek alabilecek durumda degiller...
hatta oyleki,cift basli plutokratik oligarklarin idaresindeki Guney Kurdistan, bu hususta en bagnaz TC'ci olmaya bir numarali aday durumundadir, simdiden yazayim, siz kizin bana...

Artik sartlar Tc ile aralarinda bati tarafindan hararetle desteklenen ve saglanan ekonomik iliski aglari bir yana, asil resmi tamamlayacak siyasi gelsimelerde Kuzeylilere hic te ( siyasi anlamda) dost olmayan, hatta hasmane bir Kurd rejimi yaratiyor..el mahkum geliesmeler bu noktada ilerleyecek..
yani silahli mucadele icin en sert alan GK olacaktir, bakmayin Qandil masallarina, TC istemesin, o iste biter.

O zaman yapilacak tek is, LEGAL alanda orgutlenmek, ya da mevcut legaliteye sahip cikmaktan geciyor; burada da yine PKK'nin engellemeleri var..yinede baskaca care yok !
Secimlerde cikabilecek bir CHP-MHP iktidar kompozisyonunun, ister istemez demokrasiyi daha da gelsitirici bir seruvenle sonuclanmaya mahkum sureci tetikileyecegine eminim; ayrica bu surec hic umulmadik bicimde TC oligarklarini batiyla karsi karsiya getirebilecek- minor de olsa- dinamikleri barindiriyor...Hic ummuyorum ama bu tur bir degisiklik ( tc icin, bati rotasindan sapma gibi) bu defa bize yarar...

Demekki olgulari anlamaya calisirken, etrafinda olusan sartlari,bu olgulari harekete gecirebilen faktorlari " iman ve " ideolojik inanc" sablonlariyla degil, etrafimizdakilerin ilgi alnlari ile dusmanin konumlanmasindan hareketle, onun uluslarasi siyasi-ekonomik iliskilerinin gucu ve sureklilginin degerlndirilmesiyle, yine dusunulen, beyan edilen degil, icra edilen tasarruflarini dikkatle izleme aliskanliklarini gelsitirerek inceleyecegiz.
Guney Kurdistan yonetiminden Kuzey dostu siyasi bir destek cikmaz, her kes kendi ucagini kendi yapsin( eskiden oldugu gibi)..Ama, ilada destek aramak isteyen olursa, sakin ve sakin erbil-Duhok hattinda zamanini hatta omrunu heba etmesin...
Kucucuk, ufacikta olsa milliligin anhtari Guneyde, Suleymaniyede bulunuyor; tum suclamalara ragmen Talabani tarafi, bagrindan islami zirzoplar yerine farkli, ceyrekte olsa demokratik kurjmlasmalar cikartabiliyor; o toprakta Kurd Milliyetciliginin kok budak salmasinin her sarti9nin mevcudiyetine dair bende bir tesbit uyandiriyor...Ama netice itibariyle, Kuzeyde legal siyasetten baskaca care kalmamis gibi, boylesi daha guclu imkanlar saglayabilir.

Son olarak baslarda degindigim Simko'nun kardesi Cafer Aga'nin ( her ikiside inanilmaz derecede yakisikli ) Tebriz'de oldurulusune sahit olan zamanin ABD ( muhtemelen) konsolosu Wratislaw'in yazdiklarindan bahsedeyim, moralinizi nasil etkiler, bilmem ! ama bizim genetik kodlarimiz hakkinda esasli bilgi verebilir( sahi genetik bir problem yoktu)

adam derki( kisaca); farslar belliki Caferle basa cikamiyorlar;bunun uzerine kendisine resmi bir seyahat belgesi gondererek,(devletin himayesinde ) uzlasmayi saglamlastirmak icin Tebriz'e davet ediyorlar.Cafer kalabalik bir grupla geliyor, iki uc hafta krallar gibi agirlaniyor, ayrilik vakti geliyor; ev sahiplarine rsmi bicimde elveda demeye hazirlanirken, on onbes dakika kadar suren siloah sesleri duyuluyor...konsolos sonra anliyor ki, tabii fars hukumet gorevlileri ( nizam sultanmidir nedir basta) Cafer'i ugurlamak icin binanin giris katinda toplaniyorlar ve Cafer'i bekleme odasina alip bir muddet beklemesini soyluyorlar; sonra bir gorevli Cafer'in yuzune bagirarak aciklamalar yapiyor ve silahi uzerine bosaltiyor.Bu arada aynisini diger giorevliler, koridorun disinda bekleyen Cafer'in iki korumasina yapiyorlar.
Ve her uc ceset, binanin avlusuna atiliyor.
Gorevliler, uc ceset uzerinden azami kaznimi saglamak icin, onlari zafer kazanmiscasina-iftiharla sokaklarda surukluyorlar ve daha sonra da cesetleri, kasaplik koyun gibi, meydana bakan binanin birinci kat balkonundan, bacaklarindan asiyorlar...
Bu korkunc hainlik en kucuk bir elestiriyle bile karsilasmadi.Bu durum, eskiden beridir Kurdler'in icabina bakmanin( onlara resmi muamelenin-benim notum) usuluydu ve hukumetin acizligine bakilirsa,pratik olarak yegane yoldu.
Kurdlerin tekrar tekrar kendilerini bu tur tuzaklara dusurten ahmakca hareketleri inanilmaz bir sey, ama bunca tecrubeden akillarini baslarina aldiklarina dair dair hic bir belirti gorulmuyordu."

Sunu yazdigimda yine sinirlerim bozuldu; tum parcalarda benzeri ahmakliklar, her inanc-ideoloji ve gelenekle harmanlanip, ayni sonla neticeleniyor. Kurdler, karsilarinda milli dusmanlari degil de, kisisel, asiret dusmanlari oldugunda boylesine ahmakca davranmiyorlar nedense.

Sebebi, milliyetciligi kabullenmemek, yani dunyanin geri kalanina normallik geregi ayak uyduramamak...

Turk'u kardes goren her politik hatta apolitik Kurd sizlere ornek olarak ahmakligi dayatiyor demektir, benden soylemesi ve etrafinizin tamamina yakini, bu tiplerle cevrilidir;. hizli yazmak zorunda kaldim, ayrica konsolusun ifadesinin orijinal ingilizce belgesini scan yapamadigimdan buraya gecemedim; arzu eden olursa, daha sonra bu belgeyi yazarim, kusura bakmayin.

selamlar edrim

Canbek

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.