Hasan Dogan arkadasimizin Gk'da demokratik hayatla ilgili berbat kokulu gelismelere dikkat cektigi makale, esasen- hic bir mazur yonu yok benzetmenin elbette- tum emekleyen, hatta akli sira cagdasligin denizinde ite kaka da olsa yuzyillardir yuzduruldugu iddia edilen tirko devletindekine benzer pro-insani primitifligin,
minimum devlet reflekslerinden birine isaret ediyor.
Gk'nin su an icin , her potansiyel idari-politik tecrube-pratik alanlarda,tirko devletinden cok daha amator oldugu belli; ote yandan da politik gucu elinde bulunduran plutokratik-oligarsik guc, uzun vadeyi birakalim, kisa vadede bile bir takim sosyal huzursuzluklari tetikleyebilecek potansiyel tehliklere acik oldugu izlenimini uyandiriyor.
Gk'de yonetim, halihazirda gucunu artik sadece ideolojik( Kurdistan-Kurd halkinin kurtulusu .. gibi) hakka dayali talep-durtulerle olusmus, tarihi sosyal fenomenlerin de destegiyle ( asiret ve reisligi gibi) surduren klasik
liderlik degil artik; bana kalirsa- cok su kaldirabilir bu iddiam gerci, hemen kabulleneyim- ozellikle 1991 deki nisbi Arab-free sartlar ve 2003'u muteakiben
olusan de facto devletlesmenin sagladigi milletlerarasi statu neticesi , liderligin insani boyutu degil ama donusegeldigi sinifin,ekonomik- politikligiyle beraber, yeni bir tanimlamayi gerektirdigini gozlemlemek mumkun.
Ben bu somut duruma plutokratik( yani zenginlik kaynakli politik guc) ile klasik oligarsik yapinin bir harmani olarak bakiyorum.( plutarkist)
Zira ortada iki basli, iki ayri yonetim tarzini ayni idealler cercevesinde, musterek muthis ivmeyle "tarihi-sosyal-politik" gucu ,finansal-ekonomik kudrete convert eden-ettigine dair belirgin isaretleri her daim goz kamastirici vesilelerle topluma sunabilen odak noktalari mevcut.
Inanin, ulkemde, yer kurenin benzeri etnik felaket-yikim noktalarina donup baktigimda,benzeri dinamiklerin esdeger hareketlenmelerle tarihte oynadiklari rolleri izlemenin mumkun oldugunu goruyorum.hepimiz farkindayiz aslinda.
Berbat bir durum ama zaman alacaga benzer ariza tamiri;ustelikte gelisen teknolojiyle birlikte, ozelliklede mevcut haliyle tirko saldirganliginin asgari seviyede( GK icin) bulunma mecburiyeti, plutokrasiyi daha da seri ve guvenli adimlarla( yani bir muddet sonra, aynen Israil'in Suriyedeki Basar Esat diktatorlugunu ehveni ser olarak kabullenip, hic uzerine gitmemesi, hatta iktidarini benzeri ekiplerle surdurmesi icin duaci bile olmasi gibi..) her alanda istedikleri gibi at oynatmalarina da sebebiyet verecektir, katkida bulunacaktir.
"Verecektir-bulunacaktir" diyorum, cunki zamanla tirko devleti, Orta-Doguda cok onemli statuko zorlayici-degistirici ( bati icin) sartlarin GK ile bozusmasini dayatmadigi muddetce, mevcut GK plutokrasisini canu gonulden destekleyecektir; dort yil evvel peyamaazadi.com da, tirkolarin bir kac yil sonra birakalim kerkuk'e saldirmak, Barzani'yi resmen Ankara'ya davet edecegini, ongorulerle birlikte yaziyordum; Ibrahim Guclude o gunlerde TC'nin kerkuk'e saldiri hazirlamasi sebebiyle, TC'yi AB'ye sikayet ediyor, Kurd kamuoyunu "ruyadan" uayandirmaya yonelik hamasi yazilar doseniyordu; ona hitaben yazmistim, simdi "aman bu adam da bir digeri gibi kendini ovup duruyor" diyen olmaz insallah.
Yani ufukta, demokrasisi dort nala saha kalkmis bir GK ummak ne mantikli, ne de hayalcilige uyabilecek bir beklentidir.
Ama bizler elbette dogruyu, anladigimiz-idarak ettigimiz kadariyla savunmaya devam edecegiz, her kesin de hakkidir.
Simdi bunca pesrevden sonra, gelelim asil, bence en onemli meseleye; uzun bir zamandir,bana ABD'de yasyan genc bir vatansever arkadasimizdan Kurdce haber mailleri geliyor, sagolsun. son zamanlarda Guney'de resmen alindigi soylenen" Kurmanci'yi egitim sisteminden cikarmaya yonelik" daha dogrusu, Sorani haricindeki Kurdi lisanlarin egitim sisteminden eliminesi ve lisan birliginin bu yolla saglanmasina yonelik karara karsi olusturulan itiraz kampanyalari ile bu itirazlara karsilik alinan karari savunanlarin mailleri gelmeye basladi.
Ben de, zaten Kurdi diller mafis, Ingilzceme de tam guvenemedim ve hem kararin temel niteligine , hem de Kuzeydeki eski politik fraksiyon-liderliklerin de korku kaynakli ideoloji arizasiyla malul degerlendirmelerine atifta bulunarak tirkca bir cevap dosendim;
vallahi kimseden bir daha da mail gelmedi !
artik cevap gelmeyisi tirki yazmamdanmidir, yoksa icerikten mi yoksa her ikisinden birden mi, bilmiyorum...
Ama su an icin foruma tartisma acma amacli soruyorum;
eger GK plutokrasisi, adi gecen karari almissa, sizlerce dogru yoldalar mi ?
Neden ?
yanlis yoldalar mi, yapilanin lisan birligini saglamaya yonelik oldugunu goz onune alirsak,
Neden ?
selamlar ederim
canbek
