[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6133]Türkiye'de son dönemlerde bir çok çevre „Kürd açılımı“ üzerine tartışıyor. Türk hükümetinin bu konuda bir projesinden sözediliyor. Öcalan „yol haritasını“ hazırlıyor. Biz bu konuda okuyucularımıza Kürd cephesinin kısmende olsa eğilimini sunmak amacıyla bazı soruları hazırladık ve uluşabildiğimiz Kürdistanlı aydınlara ve Kürd dostlarına gönderiyoruz.

Eğer bu sorularımıza yazılı olarak cevap verirseniz seviniriz.

Saygılarımla,

Aso Zagrosi

Newroz.Com ve Kürdistan Forum Editörü

Aso Zagrosi: Son aylarda Türkiye'de devletin bir kanadından “Kürd açılımından“, “Kürd sorunun barışçıl çözümümden“ ve “büyük bir projeden“ söz ediliyor. Kürdlerle Türklerin bu topraklarda buluşmasından bu yana yaklaşık olarak bin yıl geçti. Bazıları, “bin yıl kardeşçe bir arada yaşama“ diyor buna. Türk ırkçılarının kendilerine sembol olarak aldıkları Alpaslan'ın Kürd Yusuf tarafından Malazgirt savaşından bir yıl sonra yani 1071 yılında öldürülmesi dahi (Urfalı Matieu'dan) bu buluşmanın kanlı bir zeminde yürüdüğünü gösteriyor. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri Kürdlere karşı hayatın tüm alanlarında jenosidler uygulandı, milyonlarca Kürd fiziki olarak imha edildi ve Kürdlere ait ne varsa inkar edildi. Şimdi Kürdleri muhatap almaksızın “bizim sizin için iyi bir projemiz var“ diyorlar. Bu söylem ne kadar inandırıcı olabilir?

Selim Çürükkaya:Bu söylem bana hiç inandırıcı gelmiyor.

Aso Zagrosi: Türk devletinin Kürdlere ve Kürdlerin haklarına ilişkin son dönemlerde kopardığı gürültünün asıl nedeni sizce ne olabilir?

Selim Çürükkaya:Bana göre 2004 yılının mayıs veya haziran ayından beri süren çatışmaları bizzat Ordunun derin tarafı başlattı ve sürdürdü. Çünkü Türkiye ordu ile AKP arasında bilek güreşi vardır. Akp bu süre içinde ordunun derin bölümü üzerine biraz gitti ve Ordunun komuta kademesine de dedi ki siz savaşı bana karşı yapıyorsunuz. Zanedersem ordu biraz sıkıştı ve savaşı durdurdu. Gürültünün nedeni budur. Ama bu sukunetin ne kadar süreceği henüz belli değildir.

Aso Zagrosi: Bazılarına göre aslında bu açılım “Kuzey Kürdlerine değil, çeşitli uluslararası güçlerin baskısı altında Güney Kürdlerine , petrol ve doğal gaz gibi zenginliklere yönelik bir açılımdır“ söylemine dair yaklaşımız ne?

Selim Çürükkaya:Türkiyede iktidarın bir kesimi güney Kürtlerinin konumunu kabul ederek, kuzey Kürtlerine de bazı haklar tanıyarak yürümek istiyor, ama bu kesim ne kadar etkili olabilir genel Kürdistan sorunu konusundaki çözümsüzlük de bunların basiretini bağlıyor.

Aso Zagrosi: Son dönemlerde yoğun bir şekilde Öcalan'ın 15 Ağustos'da sunacağı “Yol haritası“ndan söz ediliyor. Öcalan yakalandığından beri Kürdlere sayısız “yol haritaları“ sundu. Kürdlerin ulusal taleplerini “Bağımsız ,Birleşik Kürdistan“dan “kültürel haklar“ derekesine indirdi. Hatta “Anayasa'da Kürdlerden sözedilmesi dahi gerekmiyor“ diyor/diyorlar. İmrali'den Kürdlere yol haritası olabilir mi?

Selim Çürükkaya: Öcalan 35 Yıllık politik hayatı boyunca Kürtlere gösterdiği bütün yollar ya uçurumlara çıktı, yada çıkmaz sokaklara vardı. Şimdi göstereceği yol da Kürtleri iyi bir yere götürmez. Öcalan, bir kere Kürtlerin tarafında yer alan bir kişi değildir. Öcalan Türk ordusunun tarafında yer almış ve ordunun bir dediğini iki etmeyen bir konumdadır. Ordu ona yol gösteriyor, o da Kürtlere mi gösterecek? Türkiyeye özgü çözüm dedikleri bu olması gerek. Tek tarafı çift taraf halinde göstermek, tek tarafın söylediklerini çift tarafın görüşleri gibi göstererek yürürlüğe sokmak ve buna da çözüm demek. Bir kere bir bölüm Kürt burada çok korkunç bir hata işliyor. Düşünün binlerce insan tek sıraya girdi imza verdi ve “irademiz Öcalandır“ diyerek özgür iradesini tutuklu birine teslim etti. ve insanların iradelerini imza ile teslim alan adam, kendi iradesini kayıtsız koşulsuz pazarlıksız olarak çoktan birilerine teslim etmiştir. Böyle bir trajediden ne doğar hepimiz göreceğiz.

Aso Zagrosi: Kuzey Kürdistan'da tüm Kürd siyasal yapıları yıllar boyunca “Bağımsız, Birleşik ve hatta sosyalist Kürdistanı“ savundular. Şimdi hiç kimseden bir ses yok. Herkesin Kürdleri yeniden devlete entegre çalışmaları içine girdiği bu ortamda neden Kürdistan'ın bağımsızlığını, özgürlüğünü ve hatta Türklerle eşit haklar temelinde birliği savunan örgütler, kurumlar ve bireyler bir Kürd Konferansını toplimiyorlar? Var olan sorunlarını tartışmıyorlar?

Selim Çürükkaya:Bu soruları o örgütlere sorman lazım.

Aso Zagrosi: Yüzyıllardan beri Kürdlerin bir özgürlük ve bağımsızlık savaşı var. Bu kadar savaş ve kandan sonra Kürdlerin millet olarak üzerinde anlaştıkları bir ulusal projeleri var mı? Eğer böyle bir projeleri yoksa ne yapabilirler? Sizin bu konuda bir öneriniz var mı?

Selim Çürükkaya:Kuzey Kürt örgütlerinin bir ulusal projeleri görünürde yoktur. Benim düşün ve projeme gelince, ben Kürtlerin ortadoğuda bir millet olduklarına ve diğer milletler gibi devlet kurma haklarının olduğuna inanıyorum. Güney Kürtleri Kuzey Kürtlerinin burnunun dibinde federasyon devlet kurdular. İran Kürdistanında Kurdistan adında bir eyalet var, Suriye Kürtleri henüz kimliksiz. Karmaşık bir cebir proplemi gibidir. Kürdistan sorunu. Ama bana göre ve somut olarak Türkiye Kürtleri bu günlerde somut bazı ilkeler üzerine anlaşmaları ve kırmızı çizgilerini çizmeleri lazım. Bu kırmızı çizgileri şu başlıklar altında toplamak mümkündür:

1. Türk devleti bütün Kürtlerden özür dilemeli savaşa son verilmeli, Kürdistanı savaş ortamı olmaktan çıkarmalıdır.

2. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmalı yeni bir anayasa hazırlamalıdır. Bu yeni anayasada Türkler ve Kürtler her konuda eşit iki millet olarak kabul edilmeli ve anayasanın bütün maddeleri bu mantığa göre formüle edilmelidir.

Bu iki koşul yerine getirildiğinde iki halkın temsilcileri ortaya çıkar ve oturur sorunu kendi aralarında hal ederler.

Aso Zagrosi: Sizin konuya ilişkin özel olarak söylemek istediğiniz başka bir söyleyeceğiniz varmı?

Selim Çürükkaya:Silahlı savaş bağlanmış, saptırılmış kirletilmiş bir savaştır. Kürt halkının haklı mücadelesine zarar veriyor derhal durdurulmalıdır.

Aso Zagrosi: Bize zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.

Selim Çürükkaya:Bende size ve okuyucularınıza teşekkür ediyorum.[/url]