بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 1 April 2009

Öldürdüğü insanı anlatan bir katil
ve bunu dinleyen öldürülen kişinin kızı.
Gazeteci-Yazar Musa Anterin kızı Rahşan Anter.

Yumruklar sıkılmış,
karşısındakini bir kaşık suda boğup öldürmek isteyen bakışlar
ama eli kolu bağlı,
herhangi bir yatıştırıcı seçeneği olmayan bir insanlık durumu.
Kalkıp boğazına yapışıp, babasının katilini öldürse bile
hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağı çaresizliği ile yüzyüze bir kadın.

Katil ise bir masal anlatıcı kadar sakin ve dingin.
Eski PKK ve Jitem militanı Abdulkadir Aygan.
Bu dinginliği ise;
varoluşunun nedenini aslında birey olarak bu öldürüğü insanla pek bir sorunu olmadığı
ama kullanıldığı nedenine bağlamasıdır.

Buradaki kunalındı kelimesi
çok sihirli bir kelime.
Yani ellerini, gözlerini, beynini, parmaklarını....... kendisinden ödünç
yada zorla alınarak başkalarının kullanması anlamına geldiği gibi,
kendi kişisel idrakı ile o gözlerle, parmaklarla, düşünceyle
yaşanabilir bir yaşam için başka hayatları sonlandırmaya
kulanmak anlamınada gelir.

Birincisi imkansızdır.
Sadece Hollywood filmlerinde tanık olabileceğimiz bir makina
ya da ilaç ile tümüyle kontrol altına alma biçimidir-ki bu şu anda T.C. devletinde olmayan bir teknoloji.
Bourne Ultimation filminde birebir bu anlatılır.
Zaten kendiside böyle bir şeyi hiç ifade etmedi.

".....iri Dişler parçalamak isteği'nin,
Çevik Bacaklar kaçmak isteği'nin,
Kocaman Gözbebekleri Karanlık'ta görmek istediğinin,
Uzun Gagalar Sürüngenler'le beslenmek isteği'nin Ürünü'dür.
Bu Buyrultu, bu istek hangi Yön'e çevrildiyse Yaratma ona Uygun oldu.
Evren'in de bu istekle var olduğunu görüyorum."
Schopenhauer

İkinci yol ise
kendi egosunu yaşatma arzusundaki içgüdü.
Yukaradaki A.Schopenhauer'in alıntısı
aslında insandaki vicdan ve sağduyu yokluğunda,
çıplak hayatın ne kadar acımasız olabileceğinin göstergesidir.

İnsana bir kere kendi hayatını yaşatma,
ölüm korkusu girdimi-ki bu herkeste var ama o diğer canlılarda olmayan
sağduyu ve vicdan yokluğunda artık o insanın önüne geçilemez.

Şimdi sokakta tesadüfen bir insanın eline zorla silah vererek,
başkasının kafasına mermi ile öldürme tehtidinde bulunun,
insan yapamaz.
Kendisinin öleceğini bilse bile eli tetiği çekemez,
çok istisna bu kuralı bozar.

Normal, akli dengesi olan kişiler birebir intikam,
savaş koşulları vb. şartlar haricinde tanımadığı
ve nedeni olmayan bir insana kafasına kurşun sıkamaz.
Bu cesaret ile alakası olmayan vicdan ve sağduyu meselesidir.

Eğer birileri bunu yapmışsa
demek ki zorla kulanıldığı, mecburen... değil
kendi isteğinin payıda vardır.
Güce tapınma, öldürmenin dayanılmaz zevki,megaloman...duygulardır.
Herkeste olan ama herkesin kabul etmeiği bir tercih.

İnsan bundan kolay kolay ıslah olmaz.
A.Aygan yarın kendisine yönelik bir yanlışlık görsün,
tekrar yapma potansyeli oracıkta, beyninde hazır duruyor.
Mesele PKK'nın haini olması yada Jitemin adamı olması değil.
PKK den ayrılıpta tetikçi olmayan binlerce 'hain' ve 'ihanetçi' var.
Sorun kişilik ve yaratılış meselesi,
zaten PKK ninde içerde infazlarını gerçekleştirmede Ayganı kullanmış!.

İnsan bir yere kadar kendini kulandırır,
ama insan öldürmeye gelince, iradesi istemedikçe bunu yapma zorunluluğu yoktur.
Kendi hayatına da mal olsa.

"sorun kisilik ve yaratilis meselesi" yaratilis meselesinin cesitli felsefi,inacsal,hikayesel tanimlari var. bu konular beni asar.evrimden devrime nasil gelindi onuda bilmem. fakat kisiligin olusumu ise sonrada sekillendigine göre, size bu noktada bir kac sorum olacak. PKK gercekliginde resimlediginiz üc sahsiyetin keklik öcalan "yasiyan sehit"mustafa ve "yasiyan ölü"aygan`in profilindeki görünüslerini buraya asarken bunlar arasindaki farki ortak noktalari vede kisiliklerde ki sekillenmeyi belirleyen etmenleri,belirleyenleri ögrenmek istiyorum. PKK "gercekliginde"sekillenen ve bir anlamda tipa tip birbirlerine benzerlik arz eden bu sekillenmelerin alt yapisi nedir. siyasi ve örgütsel baglamda farkli farkli olan baska yapilarda neden bu ortak kisilik birleseni gözükmemektedir. "PKK den ayrilipta tetikci olmayan binlece"hain"ve"ihanetci"var. dediginiz noktada bu ayrilanlarin özgül kisiligini nasil degerlendiriyor ve aygan ile mustafa kisiliklerin bu gibi etkilenmemelerini neye bagliyorsunuz. "sorun kisilik ve yaratilis meselesi"noktasinda bu üc kisiligi hangi baglamda ele aliyorsunuz. Ki bu noktada cokca örnekleri vardir PKK icinde Bir örnek verirsek gecmisin itirafcisi gani yilmaz sonralari belli sorumluluklara getirilince,kahraman ilan edilince ve infasizi kendi icinde gerceklestirilince hangi düsünsel anlayis bunu hem kahraman hemde ihanetci saymistir. seroklarinin ihanetini görmezlikten gelen bu kisiligin sekillenmesini hangi baglamda ele alacagiz.

Bence bazi insanlar var ki, dogumdan tecavüzcü, sisko, ince, büyük, kücük, katil, egri bügrü dogar. [b]Bazi[/b] insanlar diyorum ... Bazi insanlarin eli silah tutar ve Hitler gibi milyonlarin ölümüne sebeb olur, buna ragmen geceleri yine iyi yatar, bazilarida bir dükkanda bir kalem caldiklarinda, ya da yalan söylediklerinde gözüne uyku girmez. Bunun neden oldugu üzerine durmaktansa sonuca ve cezasina bakmak lazim. INSAN faktörü ILAHI degildir. Iste bütün bu eylemlerdir insani insan yapan. Hata ve zaaflariyla, sevgi ve nefret ile INSAN insandir, cünkü bu GERCEK dedigimiz hayatin kendisidir ... Biz dünyadan cennet yapamayiz ama herkese kagit üzerinde esit haklar mümkündür ... Hocam yazin sahane olmus ... Eline, beynine saglik ...

Merhaba Sanırsam bir filmde izlemiştim. Seri cinayetleri işleyen katil savunmasında [i][b]"savaşlarda milyonlarca insanları öldüren katil ve piskopat değil 'kahraman', benim birkaç kişi öldürmem ise 'katil' oluyor...!!?."[/b][/i] Tam olarak bu olmasa da içerik, bunun gibi bir şeydi. Öcalan, Karasu ve Aygan arasındaki bu vicdani, hukuki, toplumsal... yaftalarımız da yukarıdaki tarihin bize pavlovvari düşünsel şartlanmasından kaynaklanıyor olsa gerek. Sizin sorduğunuz salt PKK, Aygan... çerçevesini değil, dünyadaki ve tarihteki topluma yansıyan bir çok paradoksu içeriyor. Kusura bakmayın gücüm yetmeyen konuları irdeleyemem. Gerçekten bu konu hakkında bir fikriniz varsa paylaşabilirsiniz. [i]"Sorun kişilik ve yaratılış"[/i] meselesi cümlesini yazarken çok düşündüm. Gerçekten başka ne olabilir. Aygan ile aynı okullarda okuduk, aynı kitapları okuduk, aynı kültürde, örf adetlerde büyüdük. Aygan ile aynı dağları, aynı ideolojiyi, aynı zorlukları, haksızlıkları ve aynı terk edişi yaşadık. Ama binlercemiz Aygan olmadık. Sadece onlarcası Aygan oldu. Ben de mecburen, yaratılıştan gelen kişi ve ruhsal varoluşa verdim. Ve bu konuda da biraz ısrarlıyım. Evet, insanları insan yapan dış koşullardır ama işte O [i]"vicdan ayrıntıdadır"[/i] dediğiniz ayrıntıyı da dış koşullar değil yaratılıştan gelen bir ayrıntıya veriyorum. Gerçi mistik bir yoruma kaçıyor ama ne yapalım Quantum fiziği bize gösteriyorki biz insanlar, [i]insan[/i] hakkındaki fikirlerimiz hala yüzde 1 bile değil. Alan Lezan; Heval siz diyorsunuz ki [i]"Bunun neden oldugu üzerine durmaktansa sonuca ve cezasina bakmak lazim"[/i]. Hadi cezasını verdik diyelim ki zaten Kapitalizm [i]hapishane[/i] denen fenomeni bunun için yaratmış. Ama ne yazık ki cezayı vermekle suç sonlanmıyor. Şevbaş

suan yanliz bu örnegi vererek yetinecegim. avare umarim bu filimi seyretmissinizdir. dogustan suclu dogulmuyor. ayganlan ayni siralari,kaderi,ilkeleri,davayi,daglari paylasan biri olarak sunu soracagim size. siz kökten zenbillenmi indiniz.yaratilislan kisiligi endekslerken. siz fakli bir yaraticinin bir yansimasimisiniz. hicmi etkilenmediniz zagroslarda. yada cay demlerken mustafaya. yada sira arkadasiniz aygandan siz avare filimini seyredin ben yokken simdilik sevbas

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.