Öldürdüğü insanı anlatan bir katil
ve bunu dinleyen öldürülen kişinin kızı.
Gazeteci-Yazar Musa Anterin kızı Rahşan Anter.
Yumruklar sıkılmış,
karşısındakini bir kaşık suda boğup öldürmek isteyen bakışlar
ama eli kolu bağlı,
herhangi bir yatıştırıcı seçeneği olmayan bir insanlık durumu.
Kalkıp boğazına yapışıp, babasının katilini öldürse bile
hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağı çaresizliği ile yüzyüze bir kadın.
Katil ise bir masal anlatıcı kadar sakin ve dingin.
Eski PKK ve Jitem militanı Abdulkadir Aygan.
Bu dinginliği ise;
varoluşunun nedenini aslında birey olarak bu öldürüğü insanla pek bir sorunu olmadığı
ama kullanıldığı nedenine bağlamasıdır.
Buradaki kunalındı kelimesi
çok sihirli bir kelime.
Yani ellerini, gözlerini, beynini, parmaklarını....... kendisinden ödünç
yada zorla alınarak başkalarının kullanması anlamına geldiği gibi,
kendi kişisel idrakı ile o gözlerle, parmaklarla, düşünceyle
yaşanabilir bir yaşam için başka hayatları sonlandırmaya
kulanmak anlamınada gelir.
Birincisi imkansızdır.
Sadece Hollywood filmlerinde tanık olabileceğimiz bir makina
ya da ilaç ile tümüyle kontrol altına alma biçimidir-ki bu şu anda T.C. devletinde olmayan bir teknoloji.
Bourne Ultimation filminde birebir bu anlatılır.
Zaten kendiside böyle bir şeyi hiç ifade etmedi.
".....iri Dişler parçalamak isteği'nin,
Çevik Bacaklar kaçmak isteği'nin,
Kocaman Gözbebekleri Karanlık'ta görmek istediğinin,
Uzun Gagalar Sürüngenler'le beslenmek isteği'nin Ürünü'dür.
Bu Buyrultu, bu istek hangi Yön'e çevrildiyse Yaratma ona Uygun oldu.
Evren'in de bu istekle var olduğunu görüyorum."
Schopenhauer
İkinci yol ise
kendi egosunu yaşatma arzusundaki içgüdü.
Yukaradaki A.Schopenhauer'in alıntısı
aslında insandaki vicdan ve sağduyu yokluğunda,
çıplak hayatın ne kadar acımasız olabileceğinin göstergesidir.
İnsana bir kere kendi hayatını yaşatma,
ölüm korkusu girdimi-ki bu herkeste var ama o diğer canlılarda olmayan
sağduyu ve vicdan yokluğunda artık o insanın önüne geçilemez.
Şimdi sokakta tesadüfen bir insanın eline zorla silah vererek,
başkasının kafasına mermi ile öldürme tehtidinde bulunun,
insan yapamaz.
Kendisinin öleceğini bilse bile eli tetiği çekemez,
çok istisna bu kuralı bozar.
Normal, akli dengesi olan kişiler birebir intikam,
savaş koşulları vb. şartlar haricinde tanımadığı
ve nedeni olmayan bir insana kafasına kurşun sıkamaz.
Bu cesaret ile alakası olmayan vicdan ve sağduyu meselesidir.
Eğer birileri bunu yapmışsa
demek ki zorla kulanıldığı, mecburen... değil
kendi isteğinin payıda vardır.
Güce tapınma, öldürmenin dayanılmaz zevki,megaloman...duygulardır.
Herkeste olan ama herkesin kabul etmeiği bir tercih.
İnsan bundan kolay kolay ıslah olmaz.
A.Aygan yarın kendisine yönelik bir yanlışlık görsün,
tekrar yapma potansyeli oracıkta, beyninde hazır duruyor.
Mesele PKK'nın haini olması yada Jitemin adamı olması değil.
PKK den ayrılıpta tetikçi olmayan binlerce 'hain' ve 'ihanetçi' var.
Sorun kişilik ve yaratılış meselesi,
zaten PKK ninde içerde infazlarını gerçekleştirmede Ayganı kullanmış!.
İnsan bir yere kadar kendini kulandırır,
ama insan öldürmeye gelince, iradesi istemedikçe bunu yapma zorunluluğu yoktur.
Kendi hayatına da mal olsa.
Re: Vicdan ayrintilarda gizlidir,gercek gibi