بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 22 November 2008

Son tavrını küçümsediğim doğru. Yanlış bulduğum için küçümsedim. Sansür yanlısı değilim. Bunu anlatamadım.

Öcalancılığın sansürden daha tehlikeli bir hastalık olduğu konusu ise ayrı bir mevzudur. Burada bunu tartışmayacağım. Hatırlarsan buraya ilk geldiğim zamanlarda Öcalan yanlılarının burada bizlerin aramızda yer almalarına itiraz etmek şöyle dursun katılımlarına yanlı bir tavır almıştım. Bu tavrımı hala muhafaza ediyorum. Örgüt mensuplarının kaşarlanmış dezenformatörler olarak forumda yer almalarını sıradan katılımcıların, halktan ve çoğu safdilli insanların katılımlarından farklı olduğunu düşünüyorum. Tekoşin buraya ilk defa gelmiyor. Daha önceleri de geldi. O zamanlar hedefi ben ve Alan Lezan'dık. Ben bir gece yarısı bu zatın adını soyadını yazarak kimliğini deşifre ettim. O zamanlar Erhan Midyatlı ismiyle başlamıştı. Daha sonra farklı isimler ve mahlaslar kullandı. Tekoşin hazretleri aynı muhterem. Sonuçta kendisine şecere mahiyetinde "bilginname" yazdım. Gerçek adıyla bu forumda hiç yer almamış kişi anında yazıyı gördü ve "ana-avrat" küfür etti.

Bu hergelenin bana attığı çamur benim konsoloslukla görüştüğüm iftirasıydı. Mafiacılık yaptığım şeklindeydi. Yine aynı görüşler ve yine konsoloslukla ilişki çamuru ama bu sefer bütün foruma. Bu adam halktan aldatılmış biri değil. Burada forumu karıştırırken Sirac'ın forumuna gidip Cemal Harputlu ismiyle "gördünüzmü, Erhan Midyatlı newroz.comda tarih yazdı" diyebilen biri. Dürtüklenen biri.

Tetikte olmanın mahzurlarından dem vurmakla akıl vermişsin. Sağolasın. Ben yaptığımı açıktan yapıyorum ve tetikte olmak için yeterli nedenim var. En azından 17 yıldır memleketime gidemiyorum. Ruh tahlilciliğini de sevmedim. Paranoya, benim gibi açık ve korkusu olmayan insanlarda aranmaz. Burnunun ucunu göstermekte sakınca bulanların bu denli gizleniyor oluşlarına yol açan fiili paranoyanın yanında bana izafe edilen varsayımsal paranoya cüce kalır.

"Böyle buyurdu Zerdüşt" alman düşünürün kitabının adı. Aynı zamanda benim bir yazımın başlığı. Esas olarak oradaki göndermelerden alındığını düşünüyorum. Lafı dolaştırmadan söyleyeceğim. Ben aydın namusuna inanırım. benim inandığıma binlerce insan inanır. Sen istersen inanma. Bu namus bacak arasındaki namus değil. Onu geç.

İsmail Beşikçi Hocayı bilirsin. Hoca bir türk. Bir bilim adamı. Bir aydın. Kürtleri savunuyor. Bunun için 25 yılın üzerinde hapis yattı. Dile kolay. Senin 25 yıl önce hangi noktada olduğunu tahayyül ederek zamanı bugüne kadar getir. İşte İsmail Beşikçi Hoca o kadar zaman içerde yattı. Bir türk olmasına rağmen bir gün mahlas kullanmadı. Söylediklerini bir gün inkar etmedi. Arkasında durdu. Kötümü etti? Hayır. Onun namuslu aydın olarak söylediklerinin arkasında durması binlerce insanı kazandı, uyardı, güven verdi. Sence İsmail Hoca aptalmıydıki hayatını ve geleceğini ortaya koydu? Cesaretindenmi gizlenmedi? Elbetteki cesurdur ama önce aydın olmanın gerektirdiği namustan, bilim adamlığının onurundan ödün vermedi. İnsanlığından ödün vermedi. Bu bir kıyastır ve ölçü alınması gerekir.

Bir de beğenmediğiniz Sirac örneği var. Sirac'ın bir itirafçı olduğu doğrudur. Eski itirafçı bugün açık kimliğiyle her biri sömürgeci mahkemede 4-5 yıl cezayı gerektirecek yazılar yazdı. Yüzlerce yazısı var ve ülkeye gitse bin yılla yargılanır. İtirafçılıkla suçlanan, demokrat olmamakla suçlanan birinin ülkesi için gösterdiğ fedakarlığın onda birini gösterebilene şapka çıkarırım. Yazılarının içeriği, düşüncelerinin doğruluğu yada yanlışlığı, katılıp katılmama konuları tamamen ayrı konulardır. Demokrasi havarisi kesilerekten Sirac'ı eleştirenlerimiz onun yüzde biri kadar açık ve dobra olabiliyorlarmı? Demokrasinin ilk önce açıklık olmadığını söyleyebilecek birileri varmı? Doğrusu bu konudaki tefsirleri oldukça merak eder dururum.

İşte küçümsememin perde arkası. Sen bazen İsmail Hoca'yı da beğenmezlik edersin. Sen kürtsün. Aydınsın. Kimliğini sahiplenemeden bir milletin kimliğini savunabileceğini düşünürsün. Senin yanılgın da zaafın da burada. Kendi kimliğini sahiplenemeyen bir insan milletinin kimliğini yükseltemez. İstersen allamei cihan ol. Aramızdaki fark bu.

İkinci husus. Forumda böylelerinin ettiği küfür benim ismime ve kişiliğime mahsub ediliyor. Sense HeK'sin. Sarı çizmeli Mehmet Ağa. İnsanlarımızın uyarılması, gücümüz ve çapımız ölçeğinde bilgilendirilmesi uğruna aynı platformda aynı çabayı çoğu kez müştereken omuzluyoruz. Sana gelenler cekete yada mahlasa. En ağır hakarete uğrasan bile kişiselleştirmemenin sığınağını bulmuşsun. Ya benim durumumda olanlar?

Çaldığım bir nefesli çalgıyı bana s.k misali yalatmaya kalkışanların pespayeliğini benim aile fertlerimin okuyor olmasının bende ne yararalar açtığını anlatsam da anlamaya mecalin yok. Sen hep bu tiplerin savunucusu oldun. Artık yeter.

Mahlas korunağı sizlere istediğinizi yazma hakkı da sunuyor. Kendi adınızla küfür edebilirmisiniz? Mahlasla pekala edebiliyorsunuz. Ben adımla edemiyorum. Mahlasta kullanmıyorum. Konumlarımız farklı. Algılayışımızın ve tepkilerimizin farklı olması konumlarımızın farklı olmasından kaynaklanıyor.

Niçin mahlasla yazmıyorum ve yazdığım zaman mahlasımın benim adıma olduğunu neden her forumda sıklıkla tekrarladım? Yarın bu yazı seninmidir diye sorulduğunda inkar etmeyi düşünmediğim için. Ülkeme de Antalya'ya tatile gitmişken şöyle bir uğramış olmak için gitmeyi düşünmüyorum. Orası benim ülkem. Oraya gittiğim zaman işkence odalarında ve mahkemelerde herkesten çok avazımın çıkması gerektiğinin bilinciyle adım ve soyadımla yazıyorum. Mahlasla yazmak, yarın bu yazılar benim değil yada bugünden bu yazıyı yazan ben değilim amacına yönelik bir saklanma güdüsünün eseri değilse nedir?

Yazdıklarını sahiplenmekte tereddüdü olanların aydın namusunu ben sorgulamayayım, sorgulayanlar zaten sorgulayacak. Sadece, kimliğini sahiplenmekte tereddüdü olanların milli bir kimliği savunmaya muktedir olamayacaklarını, yaptıklarının, yazdıklarının güven vermeyeceğini, getirisi olmayacağını söylemekle yetineyim. Bu durumda olanların bana nasihat vermeleri için nefesleri pek kısa düşer. Hele satır arasına paranoya serzenişi serpiştirilmesi benim konumumla hiç bağdaşmayan bir yakıştırmacadır.

Ben sizleri bu halinizle sineye çekerken benim açıklığım ve dobralığımmı sizlerce çekilmez bulunuyor?

Mahlascılık ve kodculuk siyasette Lenin ve Stalinle başlamıştır. Onlardan önce gelen Marks'ın Engels'in mahlascılıkları yoktur. Kürdistan'da kodculuk stalinist akımlarla yerleşmiştir. Şampiyonluğunu da Ali Fırat hawal ve avanesi yapar durumdadır.

Sartre, Kwame Nkrumah, Gandhi, Mandela ve İsmail Beşikçi bunlara tenezzül etmemiştir. Hiçbiri söylediklerinden geri adım atmaya ve inkara yönelmemiştir. Böyle bir niyetin ve tavrın sahibi olmadıklarından saklanma ihtiyacı duymamışlardır. Aydın tavrı budur, uygarca mücadeleci tavrı budur. Gerisi fasa fisodur. Zerdüşt böyle buyuruyor işte. Öcalan'ı kerhen izlemekte serbestsin. İçindeki Öcalan'ı yıkmadan kimseyi Öcalan'dan soğutamazsın. Bir mahlaslı diğer mahlaslıya demokrasi salık vermiş imiş. Demokrasinin birinci ve olmazsa olmaz koşulu açıklıktır. Sadece bireysel faaliyetlerde değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında ve açık toplum yaratmada izlenen yol ve yöntemlerin hepsi bir bütün olarak demokrasiye ve demokrat tavra tekabül eder. Biz böyleyiz işte, açıktan çocuk doğuracağımızı unutarak gizlice çiftleşiriz. Açıkta yerken abdeste gizli çıkma olgusu da tersinden bir örnek olarak yaşamın içinde yer bulmuştur. Oysa demokrasi yaşamı düzenlemenin aracıdır. Esinini ne yataktan ne de abdest bozma örneklerinden almaz. Açıklığı ihmal edenin demokrat edasıyla diktatörlüğe karşı durabilmesini taşıdığı ironi gereği Cervantes'e bırakıyorum.

Kimsenin mahlasla yazmasına menfi bir kritik yöneltmiyorum. Bunun yerine mahlasla yazılmamasını herkese çağrıda bulunarak inatla yükseltmeye çalışacağım. Bu forumda ülkesi için fedakarlık etmeye hazır insanlar da çıkacaktır. Kürtlerin binlercesi gizli saklı tutmadan ülkeleri için çırpınırken herkesten çok kürtçü olanların milli kimlik ve milli haklar mücadelesini kendi kişisel kimliğinden ve bireyliğinden soyutlayarak savunuyor olmasındaki ucubenin farkındayım. Bana dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olan insanın gülünç halini anımsatıyor. Bunun bir eğilime dönüşmüş olmasını varlığını sürdürmesinin gerekçesi gösteremeyiz. Her millet onu açıkça ve ödünsüzce savunan bireyleriyle var olur. Kürtlerin tökezlemesinin nedenlerinden biri de budur. Mahlas kullanımının internet ortamında önlenemez sahteciliğe meydan veriyor oluşu bu konunun daha ciddi bir şekilde irdelenmesini gerektiriyor. Demokrasi isteyenler açıklığa yatırım yapmalıdırlar. Kürtler sosyal bünyeleriyle olduğu kadar siyaseten de kapalı bir toplum konumundadırlar. Önce siyaset erbabı açılmalı ve siyaseti açık hale getirmelidir. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa tavrıyla ne siyaset yapılır ne de ideolojik mücadele verilir. Olsa olsa apoculuğun bir türevi palazlandırılmış olurki benim bu tarakta bezim olsun istemem.

İşin bir de vefa ve sadakatle açıklanacak ahlaki boyutu vardır. Sokaklara alenen dökülen, çocuklarını feda eden, mahkeme salonlarında ödünsüzce duruş sergileyen, hüküm giyen, yazdıkları yazılardan dolayı yargılanan insanların varlığında mahlası kaçak döğüşün kanalı olarak kanıksatmaya çalışmak bu fedakar kürtlere kaşı sadakatsizlik olmanın ötesinde korku tohumları ekmektir. Kürdün herşeye ihtiyacı vardır ama korkmaya ihtiyacı yoktur. Kürt korktukça sinecek, sindikçe köle kalacaktır. Saklanma köleci şekillenmenin tavrıdır. Hakkın, haklının saklanmaya ihtiyacı yoktur. Saklandığınız zaman hiçbir hakka kavuşma şansınız olmaz.

İster bireysel olsun, isterse toplumsal bir hak olsun kimin istediği ve kime verileceği sorusu belirleyici bir sorudur. Kim sorusu kimliği zorunlu kılar. Toplumsal talepler de tek tek bireylerin talepleri olarak arkasında özel yada tüzel hukuki bir kimlik gerektirir. Kürtlerin bu soruyu kendilerine binlerce kez sorup tekrarlamaları gerekiyor. Kürtlerden esirgenen toplumsal hakları kadar bireysel haklarıdır da. Bireysel haklar manzumesi toplumsal hak ve özgürlüklerin yapı taşıdır, ihmal derek yada savsaklayarak toplumun özgürleştirilmesine katkıda bulunulmuş olmaz. Sizler bireysel olarak isimlerinizden ve kimliğinizden feragat temelinde bir millete kimlik ve hak kazandırabileceğiniz sanısı taşıyorsunuz. Bu sadece kürt aydınları arasında yer bulabilmiş politik bir halisünasyondur. Adınızla bu ülke ve bu haklar benimdir deyip aşikar ve ısrarlı talepçisi olabiliyormusunuz? İşte meselenin püf noktası budur. Bu espriyi kavrayamayan kürt ferdi milletinin kurtuluşuna beklenen katkıyı sunmaktan her zaman uzak kalacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde hak ve hukuk mücadelesi, özgürlük mücadelesi maskeli balo anlayışıyla yürütülmüyor. 70'li yılların despotik örgütlenme anlayışı kronikleşerek kürtlerin sırtında kambur misali yer tutmaya ve kürtlerin sadece önünü değil gözlerini de bağlamaya devam ediyor.

Ben bireyim diyorum. Başımı kuma gömmeden, kıçımı açıkta bırakmadan, varlığımla, adımla, sanımla, aidiyetimle, haklarımla bireyim. Başını gömenlerin sadece kıçı görünüyor. Başka bir şey göremeyişime göte göt deme hakkından hareketle başka sıfat bulamıyorum. Özgürlük kavgası bu götle olmaz. Başla ve kişilikle olur. En çok saklananımız en bilgemiz mertebesine yüceltilmişse vay halimize demeyip ne denir? Bilen varsa anlatsın ben de anlayayım.

Cesur olun. Açık olun. Kişilikli olun.

Böyle buyuruyor Zerdüşt.

ben bu konuyu iki uc yil uncesindede actim ama bazi elestiriler ve yakin cevremin uyarilari sonucunda ikna oldum. mahlas bir nevi fasizim ortaminda gizli orgutluluge benzetiyorum.beyinsel guc idareci guc acik isim ve yer itibari ile de guvencede olmasi gerekir.yani santirac taslarina tahtanin ayarlanmasi gibi. o zaman bu konuyu actigimda.cocuklarimin ismini vermis hatta dogum ngunlerini kutlamistim ismimde asiretimin ismi oldugu icin dusman cevrede bilmekte dost cevrede bilmekedir.bazi forumlarin Email adresi ilde acik ismim le onlarla diyalokta idim. kurdistanda siyasetle ugrastiginda cevrenin genis olmasi gerekiyor.cevresi genis olmayanin akibetini iyi bilmekteyiz. kisa bolareak bunu belirtebilirim. sirac bilgini ornek verdiginde onun beli bir kitleside var oldugunu unutmamak gerek. ama bazi arkadaslar varki mahlazla yazdigi halde itibar gurmedigide oluyor.simdilik bu kisi kime guvenerek acik isim versin.buda koyunun istegi ile arzusu ile kurda yem olma manasina gelmiyormu. saygilar selamlar. iyi calismalar

Hakaret ve kufur etdilmedikten sonra mahlasla yazmak sorun olmamali. Sorun mahlas kullanarak, gercek isimleri ile yazan katilimcilara, kürt sahsiyetlerine hakaret etmekdir, küfür etmekdir. Böylesi durumlarda saldirganin kullandigi mahlas, saldirganin kim oldugunu gizliyen bir maske olmasi yaninda saldirganin gercek kisiligini, karekterini aciga cikartiyor. Site bu tur yazilarla dolu. Tartismalar gercek isimlerle yapilsaydi siteye bu kadar hakaret ve küfürlu yazilar asilmazdi. Demek istedigim mahlas insanlarin gercek karekterini gösteren bir aynadir.

[b]Böyle buyurdu Zerdüşt[/b] Kürt iyidir, kürt soyludur. Kılama geçmiş, "kurd xayino". Hangisi doğru? Mir Muhammede karşı Bedirxan Bedirxana karşı Ezdin Şeyh Saide karşı Kasım Beg Kasım Begle beraber Arvasiler, Saidi Nursi Seyid Rizaya karşı Rayber Agit Şahinê Bextiyarî'nin ömür kemiricileri Bertal, Diyap, Meço ağalar. Halıdê Cibrî darağacına yollanırken duymazlık ve anlamazlıkla kendi sonuna tevekkül gösteren Kor Husen ikisi de rutbeli sonra rutbeleri başlarını yedi. Nuh'un ihanetinde puşt piyona dönüşen Haci Musa'ye Mutkî'nin satranç şeytanlığı. Düşmanına kılıç çekmeyen Abdulkadir Nihayette Kılıç Ali mahlasın maslubu oldu. Mela Mıstefa'nın kahrı Ahmed Barzani Sonra oğlu Ubeydullah Arasıra Celal yani mam. Şeyh Abdusselama karşı Simko Şikaki Yado efsanesinin katlinde kürtlerin silahları. İsyancılara karşı milisler. Demirel'in sağında ve solunda oturan Kamran ve Melik. 49'ların içinde Şeyh Hüseyin'in binbaşı yetimi. Kemalin kürtleri, Saddamın kürtleri, Esad'ın kürtleri, Şahın kürtleri. Bir yanda yurt tutkusu öte yanda maaşlı koruculuk ademoğlunun yaradılıştan aparttığı kurtlu elması "Kurmê dare ji dare" üçte biri Palu'dan devşirilmiş özel timciler. MHP'li kürtler. Çetelerin uzantısı kürtler. Türk parlamentosunda kürt milletvekilleri. Türk partilerinin Kürdistan'daki mensupları yöneticileri. Türk ordusundaki kürtler. Ağarı komutan etmiş kürt mafyası, Kozakçıoğlunun evlatları. Hasta tavuk ketumluğuyla türk tarikatlerine tünemiş kürtler. Kemal adına hutbe okuyan kürt camilerinin kürt imamları kürt partilerinin kürtlerden başka herkesin hizmetine amade siyaset bezirganları hepsi bir ağızdan özgürlük iztemezük bir avuç darı yeter! Olmazsa eğer, imza toplarız kürt haklarına karşı. Hangi ilahi borcun gereğidir bilinmez ama türke kardaşlık için kürde cenaze telkinatı. Irkdaşlarına türkçe öğreten türküm, doğruyum tekerlemesini korkma sönmez bu şafaklarda nidası eşliğinde ocağının tüteceğini ebediyyen unutturmak için körpe dimağlara her gün yeniden zerkeden türk okullarının kürt öğretmenleri her sabah yeniden kurşuna dizilmenin öteki adı. Sonra itiraflar, inkarlar ve itirafçılar ve en çarpıcı örneği kılavuza hacetsiz görünen ortadaki köyümüz liderimiz serokumuz uğruna ölünen bedenler ateşlenen slogansızlığımızın sloganı belirsiz siluetimizin tek resmi pankartımız, bayrağımız, tek sorunumuz çağdaş utancımız Öcalan'ın hal-i pür melali. "Zikê birçî benîşt dixwazî qûna tanzî tamûr dixwazî." İhanetle aynı kefeye oturmuş Dünya'nın geriye kalanı. Amerikan, avrupalı, çinli, rus, hintli, afrikalı müslüman, hristiyan, budhist, hindu demorat, liberal, solcu, faşist, köktenci. Beni benden alırlarmı? Tecrübelerimiz böyle diyor. Yaşananların önümüze koyduğu resim yada düz aynadaki görüntümüz bu. Beynimizdeki resimmi? Onu geçin subjedir. Gerçekleşmesini umduğumuz temennidir. Propagandadır. Moral destektir. Kürt iyidir, kürt soyludur. Acaba? Her kürt? Kürtlerin çoğunluğu? Cevabı Agirî'de "Çocuklarımızı bırakacak kimsemiz yok, iffetimiz tehdit altında" diyen Huskê Telli'nin canevine sıktığı mermide hüznümüzün heykeline dönüşmüş doruklarda buz sessizliğiyle uyur. "Gulê memir bihar tê, pîrê memir pincar tê." Bir kürt ancak öldükten sonra nasıl biri olduğunu söyleyebilecek durumdayız. Mezar taşımıza ne yazmalıyız? Rahmetliyi nasıl bilirdiniz sorusuna cevabımız olmalı. Gemisi fırtınaya tutulmuş kürtlük. Yolcuları bir adada mahsur. Bir cüz, bir azınlık, bir avuç umut. Herkes mezar taşını düşünerek davransın. Sizi görmemiş olanlar ölümünüze hayıflanıyorsa iyi insansınız demektir. İyi kürt iyi insanla başlar. Önce insan olun. Milletler ismiyle ve cismiyle vardır acıları ve direnişleriyle vardır ülkesi ve haklarıyla vardır kendinizi isimsize varlığınızı meçhule haklarınızı insansızlığa bireylerinizi kod'lara indirgemeyin. haklarınızı küçümsemeyin haklıyken kaçmayın haksızlığa boyun eğmeyin sizi inkar edene size zulmedene direnin direnmek varolmaktır. Cesur olun haklı olanın cesaretini kuşanın mazlumun korkmaya ihtiyacı yoktur korkunun ecele faydası yoktur çevrenize korku ekmeyin korku ikircikli olmayı besler ölümden beterdir korkmayın korkarsanız düşersiniz. Işık saklandığında karanlık egemen olur denemeyin izin vermeyin geceden ürkmeyin karanlığa tapınmayın. Kaçak güreşeni minderden kovarlar ülkenizin sahiplerisiniz kimliksiz olmayın isimsiz olmayın kişiliksiz olmayın kovulan olmayın. En haklı en soylu en uygar insanca taleplerinizi haklarınızı dillendirirken saklanmayın illegalite sizi dışlamak için peydahlanmıştır. Ofsayt kuralı sizin için konmuştur düşmeyin. Bu minder sizin bu topraklar sizin bu millet sizin bu kimlik sizin bu yaşam sizin gelecek sizin sahiplenin. Düşmanınız ne kadar büyük ne kadar güçlü olursa olsun yenilgiyi kabul etmeyin. Ülkenizi zalimler böldü içselleştirmeyin, kanıksamayın. Topraklarınızı kimseyle paylaşmayın. Asla teslim olmayın. İşgalcilerin hizmetine girmeyin. İhanete aman vermeyin. Yaptığınızı saklamayın. Saklanacak ayıbı işlemeyin. Kazanılan olmayın. kazanılan "ütülmüş"tür. Başkalarının mülkiyetinde ve cebinde sayılır. Kazanın! Zenginliklerinizi kaybettiğiniz benliğinizi inkar gelinen insanlığınızı gaspedilmiş haklarınızı kendiniz olarak kazanın kendinizi kazanın kazancınızın sahibi olursunuz. Kürdün kürtten başka sahibi yoktur. İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Amenna ve saddak. 10.06.2008 [url=http://www.serbesti.net/showentry.php?sNo=245]http://www.serbesti.net/showentry.php?sNo=245[/url]

38 yasima kadar ulkem icin aglardim.4 yildirda serokum sivanim in yoklugu eklenince bu aglama ikiye katlandi. olkem bagimsiz miletin ozgur olmus olsaydi.ne ilk aglamam olacakti nede ikinci aglamama sepep olan olaylar olacakti. olkesizin basina hersey geliyor. olkemin isgal altinda oldugunu biliyorum.miletimin tuitsak oldugunu biliyorum. ama serok'um ve sivan'im sagmi olumu oldugunu bilmiyorum. saygilar

asil ismimi gizledigim yok asil ismimle yaptiklarim ve kurd oldugum kabak gibi asikardir. ancak burdaki mahlasimla yazarken acik isimle yazanlardan daha farkli daha ayricalikli yazdigimiz dogru. bunda sonuna kadar haklisin. yapmadigim seyleri bana yakistirmakta haksizsin. senin klarnet calman kadar beni mutlu eden sevindiren pek az sey olmustur. ister inan ister inanma. bu guzel merakini sanatini sana kufur olarak yazan berbat bir is yapmistir-bunu o an soylemis olmam gerek-soylememisem halt etmisim. bunu da gecelim. benim kimseyi savudugum yok-gercekten inadigimi soyluyorum. bana da kufur edenlerin kufursuz yazdiklari durumda serbestce yazma hakki olmasi gerek. buna senin de itirazin olacagini sanmam. bu tavrin mahlas gercek isimle alakasi yok. Bu gercek isim mahlas isini apayri bir yazida tartusmak isterim genis bir konu. ancak kimseyi kendi kisligim hakkinda ikna etmek durumuna dusmek istemem. bana buralarda yazdirtan bir zorlama yok. istedigim sevdigim icin yaziyorum. gercek ismimle beni taniyan (buna turkler de dahil) nasil bir kurd milyetcisi oldugumu bilirler-bu kadari da bana yeter. daha otesinde yaptigimiz bir kultur isciliginin otesinde bir sey degil. bunu da sari cizmeli mehmed aga olarak yapmakta sakinca yok. unutma sari cizmeli mehmed aga yaptigi isiin kredisini de toplamaz. formulasyonunu yapar denize atar-degerini balik bilmezse haluk bilir! ben mahlas vs gercek adla yazma ikilemine basindan beri itibar etmmedim. bir gun kurdistan benim istedigim gibi veya istemedigim gibi kurulursa gonul rahatligi ile sevdigim isime cekilecegimi dusledim. ancak galiba bu is ihtiyarligimda olacak(o da belki).vesselam seni sinirlendiren baslik (zerdusun buyurmasi) yazinin fazla buyurgan olmasindan dolayi idi. baska bir gonderme yok. ismail besikci ye bir kac noktada elestirilerim var en onemlisi vaktiyle kurd aydinlarini apo canavarinin agzina atmaya cabaladi. o vakitte ben gine sari cizmeli mehmed aga olarak bunu elestirdim. goruslerin kaldigi kislerin efervesan oldugu bir dunya olsun orda da benim kafam rahat olsun isterim. filan fistik neseli ve saglikli gunler dilerim HeK severim ben bu ismi bir nevi alter egom oldu cikti

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.