بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 24 September 2008

Kürdlerin işi zor.

Bir kaç gün önce bir Kürd bilgesine misafirdim.

Dedi ki “Birisi bana sordu: Mamosta, Kürdler nasıl kurtulur? Ben dedim ki ’Bana dünyanın en zor sorusunu sordun, ben bunun cevabını bilmem. Ama bana ’Kürdler nasıl kurtulmaz ’ diye sorsaydınız çok kolay bir cevabı olurdu. Diyecektim ki ’Kürdler Kürdlerin sayesinde kurtulamıyor.“

O bunu anlatırken çok gerilere gittim.

1980 in mayısına.

Çok sıcak bir gündü.

Annem çağırdı. “Ziqqûûm.“

Gittim.

Yanlış anlamayın. Annem Türkçe bilirdi ama benimle tek kelime konuşmazdı. Zaten benim de şimdiye kadar tek lekesiz yanım buydu: Annemle ve babamla asla Türkçe konuşmadım.

-“Gel buzağıyı tut!..“

Annem inekleri sağacaktı. Mayıs ayında inek sağarken birinin buzağıyı tutması gerekiyordu. Benden başka kimsesi yoktu. Dolayısıyle ben üniversite bitirmiş biri olarak annemin buzağısını tutmak zorundaydım.

Ben Türk üniversitesi bitirdim ama hiç bir zaman “köylü olmaktan, Kürdçe konuşmaktan ve yoksul olmaktan“ asla utanmadım.

Ben şimdi de bir Kürd'üm, şimdi de köylüyüm ve şimdi de üniversite diplomalı bir yoksulum.

Bunu şimdiden newroz.com okuyucularına ilan ediyorum.

Ben buzağıyı tutmakta ve annem ineği sağmakta iken köyden biri göründü:

-“Apê Ziqqûm, bize misafir gelmiş. Sizin sazı istiyorlar.“

Doğrusu şaşırmıştım. “Allah allah“ diye söylendim, “saz isteyen kim ola ki?“

Buzağıyı bıraktım. Gittim sazımı verdim. Çocuk sözünü tamamladı.

-“Apê Ziqqûm, seni de istiyorlar.“

-“Tamam“ dedim, “işim bitsin, gelirim.“

İşim buzağıyı tutmaktı. Az sonra bitti.

Çıkıp gittim bana “gel“ diyen gencin evine.
Çok güzel bir mayıs ayıydı. Tam da çiçeklerin açtığı zamandı. Ama bir yandan da ara sıra Kanireş'e inip TC nin polis ve askerini teslim alma zamanıydı.

Hiç beklemediğimiz zamanda Türk basınından bize Apo ve PKK bildirilmişti. Çok tuhaf bir durumdu. Bize PKK ve Apo bilgisini o dönemlerin Aydınlık ve diğer Ergenekon basını tanıtmıştı.

Benim gibi üniversite bitirmiş 24 yaşında bir gencin anlayabileceği bir durumdu ama Kürdlere bunu anlatmak çok zordu.

Kısa keseyim.

Sazımı isteyenlere gittim.

Üç kişiydiler.

Selam verip oturdum.

Saz çalan, Allah var yani, çok güzel çalıyordu.

O zamanlar Kürdlerin duymak istediği en güzel “Qoçgîr ve Gelîyê Zîlan“ ağıtlarını söylüyordu.

Ben de dinledim.

Söz döndü dolaştı. “Devrimcilik“ oldu.

Ev sahibi sitem etti: “Neden PKK ve diğer “devrimciler“ bir olmuyor diye sordu.

Saz çalan adam tersini sordu:

-“Hangi devrimciler?“

Ev sahibi bildiklerini sıraladı:

-“Şu şu, şu ve şu.“

Saz çalan adam saz çalmayı bir an bıraktı.

-“Onlar mı“ dedi, “onlar PKK ye karşı kurulmuş ajan örgütlerdir.“

Hiç bir şey demedim.

PKK denen şeyden hiç konuşmadım. Çünkü, o adamın dediğne gelsem o sırada belimd olan Lama silahımı kullanmam gerekiyordu.

Ama ben o silahı Kürd değil Kürd düşmanı düşürmek için almıştım.

Daha 24 yaşındaydım. Kürdistan'ı kurtarıp Kürdlere vermek istiyordum.

Devamı var...

Bu ayfayı okuyan bütün güzel Kürdlere ve Kenan Fani Doğan'a bu gece bütün Zaza ve dost selamımı gönderiyorum.

Adımı bütün Türk inkârcılar ve Kürd işbirlikçileri için Ziqqûm koydum.

Solaxi kızmasın diye.

Devamı yarın Sayın Solaxî

Aslinda Solaxi´ye hitaben yazilmis ama ´Kurtlerin Isi Zor´basligini kullandigindan da biz butun Kurtlere hitap etmistir, diye dusunuyorum.... Bunun icin bir Kurd neferi olarak ZIQQUM mahlasli tujo´ya yazmam benim de hakkimdir. Evet Kurtlerin isi zor olabilir, AMA Kurtlerin HERZAMAN isi zor olmustur ve oyle de olacaktir taki OZGURLUKLERINI elde edene kadar. Ogurluk o kadar kolay elde edilecek birsey olsaydi, Kurtler simdi coktan Ozgurlugu yakalamislardi, elde etmislerdi.. Cunku Kurt halki kadar ozgurluk icin yogun savasan baska bir millet daha YOKTUR yeryuzunde. Kendiniz dusunun. Ziqqum, ´ben PKK´nin bu mal oldugunu daha basindan beri biliyordum´havasi atarak, eskiden HICBIRSEY yapmamis belli bir-iki takimin aynen dedigi ve yaptigi gibi, bugun PKK´nin maskesi dustugunde ancak SIMDI bu sozleri cesitli vesilelerle piyasaya surerek, halk arasinda soylendigi gibi TUJOLUK yapiyor, yani ucuz kahramanlik.... Birde Soran´lar hicbir zaman SORAN´LARA SELAM OLSUN demiyorlar, yada GORANLAR, yada diger baska Kurd lehcesi konusan Kurdler.. Soranlar ´SLAW-í KURDEWARI´ yani KURDI SELAMLAR diyor herzaman. Hicbir Zazaca konusanin da ´ZAZA´lara selam´ veya Zazaca selamlar diye zirvaladiklarini ne gordum ve nede duymusumdur. Sovalye Ziqqum, bizim bu Ucuz Tujo´nun yazisinda siritan bir iki ilginc vede onemli detay.. Selam ve saygilarimla Kürdlerin iþi zor. Bir kaç gün önce bir Kürd bilgesine misafirdim. Dedi ki “Birisi bana sordu: Mamosta, Kürdler nasýl kurtulur? Ben dedim ki ‘Bana dünyanýn en zor sorusunu sordun, ben bunun cevabýný bilmem. Ama bana ‘Kürdler nasýl kurtulmaz ‘ diye sorsaydýnýz çok kolay bir cevabý olurdu. Diyecektim ki ‘Kürdler Kürdlerin sayesinde kurtulamýyor.” O bunu anlatýrken çok gerilere gittim. 1980 in mayýsýna. Çok sýcak bir gündü. Annem çaðýrdý. “Ziqqûûm.” Gittim. Yanlýþ anlamayýn. Annem Türkçe bilirdi ama benimle tek kelime konuþmazdý. Zaten benim de þimdiye kadar tek lekesiz yaným buydu: Annemle ve babamla asla Türkçe konuþmadým. -“Gel buzaðýyý tut!..” Annem inekleri saðacaktý. Mayýs ayýnda inek saðarken birinin buzaðýyý tutmasý gerekiyordu. Benden baþka kimsesi yoktu. Dolayýsýyle ben üniversite bitirmiþ biri olarak annemin buzaðýsýný tutmak zorundaydým. Ben Türk üniversitesi bitirdim ama hiç bir zaman “köylü olmaktan, Kürdçe konuþmaktan ve yoksul olmaktan” asla utanmadým. Ben þimdi de bir Kürd’üm, þimdi de köylüyüm ve þimdi de üniversite diplomalý bir yoksulum. Bunu þimdiden newroz.com okuyucularýna ilan ediyorum. Ben buzaðýyý tutmakta ve annem ineði saðmakta iken köyden biri göründü: -“Apê Ziqqûm, bize misafir gelmiþ. Sizin sazý istiyorlar.” Doðrusu þaþýrmýþtým. “Allah allah” diye söylendim, “saz isteyen kim ola ki?” Buzaðýyý býraktým. Gittim sazýmý verdim. Çocuk sözünü tamamladý. -“Apê Ziqqûm, seni de istiyorlar.” -“Tamam” dedim, “iþim bitsin, gelirim.” Ýþim buzaðýyý tutmaktý. Az sonra bitti. Çýkýp gittim bana “gel” diyen gencin evine. Çok güzel bir mayýs ayýydý. Tam da çiçeklerin açtýðý zamandý. Ama bir yandan da ara sýra Kanireþ’e inip TC nin polis ve askerini teslim alma zamanýydý. Hiç beklemediðimiz zamanda Türk basýnýndan bize Apo ve PKK bildirilmiþti. Çok tuhaf bir durumdu. Bize PKK ve Apo bilgisini o dönemlerin Aydýnlýk ve diðer Ergenekon basýný tanýtmýþtý. Benim gibi üniversite bitirmiþ 24 yaþýnda bir gencin anlayabileceði bir durumdu ama Kürdlere bunu anlatmak çok zordu. Kýsa keseyim. Sazýmý isteyenlere gittim. Üç kiþiydiler. Selam verip oturdum. Saz çalan, Allah var yani, çok güzel çalýyordu. O zamanlar Kürdlerin duymak istediði en güzel “Qoçgîr ve Gelîyê Zîlan” aðýtlarýný söylüyordu. Ben de dinledim. Söz döndü dolaþtý. “Devrimcilik” oldu. Ev sahibi sitem etti: “Neden PKK ve diðer “devrimciler” bir olmuyor diye sordu. Saz çalan adam tersini sordu: -“Hangi devrimciler?” Ev sahibi bildiklerini sýraladý: -“Þu þu, þu ve þu.” Saz çalan adam saz çalmayý bir an býraktý. -“Onlar mý” dedi, “onlar PKK ye karþý kurulmuþ ajan örgütlerdir.” Hiç bir þey demedim. PKK denen þeyden hiç konuþmadým. Çünkü, o adamýn dediðne gelsem o sýrada belimd olan Lama silahýmý kullanmam gerekiyordu. Ama ben o silahý Kürd deðil Kürd düþmaný düþürmek için almýþtým. Daha 24 yaþýndaydým. Kürdistan’ý kurtarýp Kürdlere vermek istiyordum. Devamý var... Bu ayfayý okuyan bütün güzel Kürdlere ve Kenan Fani Doðan’a bu gece bütün Zaza ve dost selamýmý gönderiyorum. Adýmý bütün Türk inkârcýlar ve Kürd iþbirlikçileri için Ziqqûm koydum. Solaxi kýzmasýn diye. Devamý yarýn Sayýn Solaxî Gez: Önceki Mesaj•Yeni Mesaj Seçenekler: Mesaja Cevap Ver - Bersiv bide•Mesaja alýntý yap Konu Görüntülendi Yazan Gönderildi Solaxi'ye 17 Ziqqûm 24/09/08 02:39 Git: Forum Listesi•Mesaj Listesi•Arama - Legerin•Giriþ Yap ýsminiz: Email Adresiniz: Konu: © 2007 NEWROZ

Sevgili dost, Size kızmak benim haddim değildir. Yazılarınız duygu yüklü ve öğretici. Politikasız politika yapmayı, diğer bir deyişle içimizdeki insanı konuşturmayı pek azımız sizin ölçeğinizde başarabiliyoruz. Sanırım kürtlerin yüreklerini konuşturmaya başlamaları kirli politikaların yordamıyla oluşmuş buzları çözebilmenin biricik yoludurki buna hepimizin ihityacımız var. Sonuçta politika insan içindir. Politika, insani olandan arındırıldığı ölçüde hepimiz için insanlığımızdan boşalma riski sözkonusu. Bu denli kirlenmişliğin ortasında ancak insanlığını yükseltebilenlerin ayakta kalma şansı olacaktır. Sizi ilgiyle ve beğeniyle okuyorum. Sevgi ve saygılarımla.

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.