Merhaba Kalender
Türkiye'de son dönemlerde bir çok çevre „Kürd açılımı“ üzerine tartışıyor. Türk hükümetinin bu konuda bir
projesinden sözediliyor. Öcalan, „yol haritasını“ hazırlıyor. Biz bu konuda okuyucularımıza Kürd
cephesinin kısmende olsa eğilimini sunmak amacıyla bazı soruları hazırladık ve uluşabildiğimiz
Kürdistanlı aydınlara ve Kürd dostlarına gönderiyoruz.
Eğer bu sorularımıza yazılı olarak cevap verirseniz seviniriz.
Saygılarımızla,
Newroz.com
Aso Zagrosi : Son aylarda Türkiye'de devletin bir kanatından “Kürd açılımından“, “Kürd sorunun barışçıl çözümümden“ ve
“büyük bir projeden“ söz ediliyor. Kürdlerle Türklerin bu topraklarda buluşmasında bu yana yaklaşık olarak bin yıl
geçti. Bazıları, “bin yıl kardeşçe bir arada yaşama“ diyor buna. Türk ırkçıların kendilerine sembol olarak aldıkları
Alpaslan'ın Kürd Yusuf tarafından Malazgirt savaşından bir yıl sonra yani 1071 yılında öldürülmesi dahi (Urfalı Matieu'
dan) bu buluşmanın kanlı bir zeminde yürüdüğünü gösteriyor. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri Kürdlere karşı
hayatın tüm alanlarında jenosidler uygulandı, milyonlarca Kürd fiziki olarak imha edildi ve Kürdlere ait ne varsa inkar
edildi. Şimdi Kürdleri muhatap almaksızın, “bizim sizin için iyi bir projemiz var“ diyorlar. Bu söylem ne kadar
inandırıcı olabilir?
Aso Zagrosi: Türk devletinin Kürdlere ve Kürdlerin haklarına ilişkin son dönemlerde kopardığı gürültünün asıl nedeni
sizce ne olabilir?
Aso Zagrosi: Bazılarına göre aslında bu açılım, “Kuzey Kürdlerine değil, çeşitli uluslararası güçlerin baskısı altında
Güney Kürdlerine, petrol ve doğal gaz gibi zenginliklere yönelik yapılan bir açılımdır“ söylemine dair yaklaşımız
nedir?
Aso Zagrosi: Son dönemlerde yoğun bir şekilde Öcalan'ın 15 Ağustos'da sunacağı “Yol haritası“ndan söz ediliyor. Öcalan
yakalandığından beri Kürdlere sayısız “yol haritaları“ sundu. Kürdlerin ulusal taleplerini “Bağımsız ,Birleşik
Kürdistan“dan “kültürel haklar“ derekesine indirdi. Hatta “Anayasa'da Kürdlerden sözedilmesi dahi gerekmiyor“
diyor/diyorlar. İmralı'dan Kürdlere yol haritası olabilir mi?
Aso Zagrosi: Kuzey Kürdistan'da tüm Kürd siyasal yapıları yıllar boyunca “Bağımsız, Birleşik ve hatta sosyalist
Kürdistan'ı“ savundular. Şimdi hiç kimseden bir ses yok. Herkesin Kürdleri yeniden devlete entegre çalışmaları içine
girdiği bu ortamda, neden Kürdistan'ın bağımsızlığını, özgürlüğünü ve hatta Türklerle eşit haklar temelinde birliği
savunan örgütler, kurumlar ve bireyler bir Kürd Konferansını toplayamiyorlar? Var olan sorunlarını tartışmıyorlar?
Aso Zagrosi: Yüzyıllardan beri Kürdlerin bir özgürlük ve bağımsızlık savaşı var. Bu kadar savaş ve kandan sonra
Kürdlerin millet olarak üzerinde anlaştıkları bir ulusal projeleri var mı? Eğer böyle bir projeleri yoksa ne
yapabilirler? Sizin bu konuda bir öneriniz var mı?
Aso Zagrosi: Sizin konuya ilişkin özel olarak söylemek istediğiniz başka bir söyleyeceğiniz var mı?
***
Merhaba.
Öncelikle böylesi güncel bir konuda newroz.com olarak gösterdiğiniz ilgi ve emekten dolayı sizleri kutluyor emeği
geçenlerin emeğine sağlık diyor tüm okuyuculara selam saygılarımı iletiyorum.
Bu açık beli olan sömürgeci Türk devletinin kürt açılımı yada kürt sorununa çözüm konusunda kopartılan fırtına tamamen
kürtleri ikinci bir Lozanla inkar ve yok sayma hareketidir, bu proje sadece Türk devletininde yanlız planı değil bu
planlanan yol haritası başta ABD emperyalizminin ortadoğudaki uzun vadeli planlarının sadece Türkiye ve kürdistan
ayağıdır.
Bu açıklanması beklenen yol haritası yada kürt açılımı sadece kuzey kürtlerine yönelik bir planlamada değil, bu kürt
sorununa demokratik açılım dedikleri sömürgeci plan güneyli kürtlerin kazanımlarınıda hedefleyen bir plandır belki kısa
vadede düşünülürse bu kuzeyli kürtlerin Türk devletiyle olan sorunlarını gidermeye yönelik düşünülebilinir lakin olayın
aslı çok daha kapsamlıdır.
ABD bölgede kendi emperyal çıkarları doğrultusunda planlarını devreye sokmak için Türkiye gibi askeri bakımda, coğrafi
bakımda köklü işbirlikçi bir devlete ihtiyacı vardır ve bu devletinde sorunsuz olmasını istemektedir.
Ortadoğunu en tarihi halklarında olan kürt halkınında bölgede ciddi bir güç olduğunun farkında olan ABD bu sorunuda
kazasız belasız atlatmanın peşinde.
Türk devletinin hayalindende Kerkük ve Musul yatmaktadır yani kerkük ve musulu misaki milliye dahil etmenin peşinde ve
istemeyerekde olsa ileriki aşamada devletleşmeye gidecek olan güneyli kürtler sömürgeci Türk devletinin uykularını
kaçırmaktadır.
T.C Devleti şunuda artık iyice gördü kürt eski kürt değil bölgedeki gelişmelerde eskisi gibi yürüyemiyeceğini gösterdi
bundan dolayı düne kadar yok saydığı, inkar ettiği ve her türlü zülümü reva gördüğü kürtlerle bin yıllık kardeş
oluverdiler, etlen tırnak oldular ama her nedense hep et kendileri tırnaksa kürtlerdir ne zaman uzasa hemen kesi
verirler nede olsa et kesilmez ama tırnak her zaman kesilebilinir.
İşin bir diğer yanıysa bu planlamaya kuzeyli kürtlerin gerek legal alanda gerekse ilegal alanda en diri kesimini temsil
eden PKK ve DTP yide yedeklerine almasıdır, yani kürt eliyle kürtleri hadımlaştırma projesidir bu yol haritası.
Öcalanın açıklanması gereken yol haritasından sonra gerek PKK den gerekse DTP den kırılmalar, dökülmeler ve ayrılmalar
yaşanabilinir lakin bunlarında bu süreci etkileyeceğini fazla düşünmüyorum? kedi çiğeri yedikten sonra hışt hışt pışt
pışt demenin hiç bir yararı olmayacaktır.
Bu yol haritası söylendiği gibi bu günün projesi değil bu proje Abdullah Öcalan Suriyede çıkartılırken planlanan bir
projedir, öcalanın yakalanıp Türkiyeye teslim edilmesi ve daha uçaktayken gözlerini açtığında anamda türktü fırsat
verilirse devlete hizmette hazırım söylemleride bu planın aksamadan işlemesine yardımcı oldu, idam cezasının
kaldırılması idam edilmemesi ’Demokratik Konfederasyon' olmadı yumuşa ’Demokratik Cumhuriyet' söylemleri bu uzun yol
haritasının bir parçasıydı.
PKK nin 6 cı kongre kararlarında önderliğimiz esaret altında bundan sonra hiç bir açıklaması bizi bağlamaz kararını yok
sayanlar, bu kararı hayata geçirmeyenler bilerek yada bilmeyerek bu planlamanın bir uygulayıcısı oldular.
Dünyanın hiç bir burjuva devletinde olmayan bir şekilde sömürgeci T.C devletinin elinde tutsak olan öcalan her hafta
Avukat denen basın sözcüleri aracılığıyla açıklamalar yaptı, savaşı durdurdu silahlı güçlerini sınır ötesine çekti 1999
yılında olmadı bazı görüşmeler ve teşviklerle 2004 yılında tekrar savaş kararı dahi çıkartı imralı adasında.
Öcalan yakalandığında öcalancı medya önderlik işkence altında diye aylarca yayınlar yaparken daha sonraları önderlik
zehirlendi yok saçları kesildi gibi propagandalarla kürt kitlesini diri tutmaya çalıştı ve bu sürece adepte edildi kürt
kitlesi.
Öcalan yakalandıktan sonra kendileri gibi düşünmeyen, ayrılan muhaliflere yaşam hakkı tanınmadı tıpkı PKK kurulduğunda
başlayarak farklı örgüt ve çevrelere yaşam hakkı tanımadığı gibi, saldırdı, tehdit etti ve öldürüldüler?
2004 yılında en ciddi bir şekilde ayrılık yaşandı ve bu ayrılığın baş aktörlerinden birisi Osman Öcalandı güyah ama
sonraları arkadaşlarını sırtında hançerleyerek ayrıldı kişisel kanım Osmanın PWD lilerlen birlikte hareket etmeside bu
oyunun bir parçasıydı. bu günlerde osman tekrar sahanede devlette mehdiyeler diziyor?
Abdullah Öcalan ve yandaşları bir dönem adalet ve hukuk komisyonu kurulsun diyorlardı ama şimdi kayıpların, ’faili beli'
faili meçullerin katillerinin ellerini sıkmaya hazır olduklarını ve kayipları faili meçulleri unutmaya hazır
olduklarını beyan ediyorlar bunun neresinde adalet var bunun neresinde hukuk var? kürtlerin barış elçileri onlarca yıl
hapis yatarkan kürt evlatlarını kayıp edenler, katledenler ellerini kollarını salayarak gezecekler oda yetmedi onlarla
kardeş olacağız?
Bakın bir diğer can alıcı sorun DTP liler eruha hareket etti devrimci atılım orada başladı bu yol haritasıylanda orada
bitirilmek isteniyor.
Bakın devletin kürt açılımı, demokratik açılımı yada öcalanın yol haritası tamda şata fatlı tartışılırken ve büyük
fırtınalar kopartılırken atinada vefaat eden ve diyarbakıra gömülmesini öncede nasihat eden kürt müziğinin duayeni
Ermeni kökenli sanatçı Aram Tigran'nın cenazesinin dahi Türkiyeye kabul edilmemesi bu yol haritasının en iyi
göstergesidir sanırım, bu durum bile T.C Devletinin ne kadar kürtlerle ayrılmaz kardeş olduğunu göstermeye yetiyor.
Uzatığımın farkındayım lakin bazı taşları yerli yerine koymasak bu süreç çokta anlaşılmaz okurların afına sığınarak
şunularıda belirtmek istiyorum bu açıklanması gereken yol haritası sadece davulu kürtlerin omuzuna asıp tokmağıda T.C
devletinin eline vermekten başka bir anlama gelmez, gelmiyecekte? hiç kimse bu söylemlerden yola çıkarak ne kadar kan
dökülme heveslisi yada savaşın ısrarcısı olduğumu çıkartmasın çünkü yaşanan kirli savaşta en çok bedel veren ve en çok
savaşın yükünü taşıyan kürdistanlı aileleriden birisinin ferdiyim savaşın ne anlama geldiğini, gencecik yaşlarda
toprağa düşenlerin ve bir mezar taşı dahi olmayanların acısını yüreğinde yılarca taşıyorum, taşıyanlardayım lakin barış
olacaksa onurlu halkların eşit mesafede yararlandığı bir barış olmalı yoksa iki karşıtı karşı karşıya getirip birisinin
elindeki silahı boşaltıp diğerinin elindeki silahada dokunmayacaksınız bunada barış diyeceksiniz işte bu barış olmadı
olmazda çünkü kendi devlet yapısını sürekli katliamlarla yaşatan T.C devleti istediği zaman silahına davranacaktır kürt
evlatlarını birer birer onar onar yüzer yüzer katledecektir çünkü kürtlerin istediği tek şey var bu yol haritasında oda
öcalanın koşullarının iyileştirilmesidir onun dışında hiç bir getirisi olmayacaktır bazı küçük kırıntılarla ucuz yolu
kürt sorununu bitirme projesinde yeterki öcalanın koşulları iyileşsin ve mevki sahibi olanların koltukları
sağlamlaşsın, rantta beslenen çete unsurlarına yeni yeni rant kapıları açılsın?
Taraf olmamamla birlikte PKK nin bu yol haritasıyla mihandını bitirmesi kürt halkı için hayırlı olacak diye düşünüyorum
en azında kürtler yeni örgütlenmelere gitmesi için önü açılacaktır.
Bu güne kadar var olan kürt hareketleri ve örgütleri yaşanan savaş karşısındanda ve bu gün dayatılan barışçık
karşısındanda gerekeni yapamadı, sürece müdahale edemedi elbetteki belli bir çaba içerisinde olanlar var bir şeyler
yapmak isteyenler var ama yeterli değiller umarım bundan sonra dahada aktif bir mücadele ve tutum içerisinde olurlar.
son olarak somut bir öneriden bulunmak istiyorum başta şehit, kayıp ve gazi aileleri olmak üzere bu kirli savaşta
mağdur olanların bir araya gelip uluslar arası mahkemelerden hakkını hukukunu aramaları gerekmektedir buna öncülük eden
motor gücünü oluşturacak olan öncülerin bir adım ileri atılmaları gerekmektedir. taşın altına elini koymayanların
sorumluluk almayanların bu yaşananlar karşısında tarih önünde suça ortak olacakları bilinmelidir.
Böylesi bir oluşuma gidildiğinde azami derecede birey olarak insani sorumluluklarımı yerine getireceğimi beyan
ederim.
Onurlu bir barışa halkların kardeşliğine vesile olması dileklerimle bir şiirimle bitirmek istiyorum.
Selam saygılarımla
Kalender Şahin
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Neden ağlar durur yaralı bacım
Dursun artık bu kan ölmesin insan
Yüreğinde saklı bin türlü acın
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Savaşlar batırdı nice halkları
Ayırdı bizlerden binlerce canı
Bak sel olmuş akar insanın kanı
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Yemende, Korede ölen bizleriz
Gülümsemez yüzler,ağlar gözleriz
Anne, Baba, Bacı, Kardeş özleriz
Dursun artık bu kan ölmesin insan
Ermeni Süryani Türk,ü Kürdü,yle
Laz, Çerkez, Arabı ve Gürcüsü,yle
Alevi Sünni,si Dinsiz dinliyle
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Emperyalistlere maşa değiliz
Uşakmı, yavermi asla değiliz
Bakın dört bir yanda renga renk gülüz
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Savaşlar insanın başına bela
Ne karakaş tanır ne gözü ela
Savaşlara sonde kardeşlik ola
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Doğu kuzey batı güney bir olsun
Üreten emekçi hakkını alsın
Bütün çocukların yüzleri gülsün
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Haydutlar saldırır uzak, yakında
Karar verir senin benim hakkımda
Ortadoğu Asya Afrikasında
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Anne Havva Baba Adem değilmi
Sarı Siyah beyaz insan değilmi
Kimisi dikende kimisi gülmü
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Kalender bir oyun onanır bize
Susma sende haykır olumsuz öze
Gerek varmıdır ki başka bir söze
Dursun artık bu kan, ölmesin insan
Kalender Şahin
’'Kürt Açılımı'' İle İlgili Sayın Kalender Şahinle Söyleyişi