Skip to main content

Kürdistan Başkanlığı Krizi!!! | Kamuran Melikendi

İŞİD’ın Hemrin Dağlarından Şengale ve oradan Kobanê’ye kadar Kürdistan’a karşı bir dizi Kürd düşmanı devletin desteğiyle giriştiği saldırılar, Bağdat’ın Güney Kürdistan’a yönelik ambargosu, Kürdistan’ın yaşadığı ekonomik kriz ve Kürdlerin hala de fakto ekonomik, askeri, toprak, eğitim ve idari olarak ikiye bölünmüşlüğü ortadan dururken başımıza bir de Kürdistan Başkanlığı krizi çıktı..

 

Kürdistan Başkanlığı krizi diğer krizlere benzemiyor. Bu krizi Kürdlerin yaşadıkları tüm krizler içinde “Krizlerin Anası ” haline getirilmeye çalışılıyor.

 

Güney Kürdistan’ın basın ve yayın organlarını takip ettiğim zaman daha önce tanığı olduğum bir deja vu ile karşı karşıya kalıyorum. Kürd basınında kullanılan dil bana hiç yabancı gelmiyor ve çıkarlar peşinden koşan Kürdkujî savaşının kalemşörlerine gün doğmuş gibi geliyor bana...

 

Bir çok örnekten biri .

Rebwar Welî Kerim Rudaw gazetesindeki köşesinde şöyle yazıyor: “İktidarda KDP ile ortaklığın en büyük denemelerinden biri Mesud Barzani’nin Kürdistan Başkanlığı koltuğunda kalmasıdır. KDP için Mesud Barzani’nin bu görevden kalması ölüm-kalım meselesidir. KDP, Barzani’nin görevini devam etmesi için tüm kürsüleri ve iktidarı feda eder.”( http://rudaw.net/sorani/opinion/23062015 )

 

KDP Merkezi üyelerinden Hêmîn Hawramî de yaptığı açıklamada “Bir kaç proje hazırlıyoruz, eğer diğer taraflar kabul etmeseler hükümeti yıkar seçimlere gideriz” diyor.( http://www.awene.com/article/2015/06/26/42068 )

 

Karşı tarafta da bir dizi açıklama var. Bunlardan biri de Gorran Hareketi’nin Kürdistan Parlamentosu üyelerinden Bêstûn Fayîq’ın yaptığı açıklamadır. Bêstûn Fayîq : “KDP tek başına hükümeti yıkıp seçimlere gidemez” diyor.( http://www.lvinpress.com/n/dreja.aspx?=hewal&jmare=27460&Jor=1)

 

Güney Kürdistan’ın en büyük sorunu iki iktidarın de facto devam etmesi ve halk tarafından referandum ile onaylanan bir Anayasa’nın olmayışıdır. Kısa bir süre önce Anayasa taslağını gözden geçirmek ve güncelleştirmek için farklı fraksiyonlardan 21 kişiden oluşan bir Anayasa Komisyonu oluşturuldu. Komisyonun 3 ay içinde Anayasa taslağını hazırlaması ve Parlamento’ya sunması gerekir. Parlamento var olan taslağı onayladıktan sonra referanduma sunulacaktır. Kısa bir süre önce 21 kişilik komisyon yeni Anayasa taslağına Kerkük ve diğer işgal altındaki Kürdistan bölgelerini Kürdistan sınırları içine aldı.. Bilindiği gibi daha önceki taslakta söz konusu olan bölgeler Kürdistan sınırları içinde değildi. Bir dizi Kürd çevresi yanlışlıkla “Kerkük Kürdistan’a katıldı” diye propaganda etmeye başladılar.

 

21 Kişilik Anayasa Komisyonun Kürdistan Başkanlığı dahil tüm Anayasa taslağını gözden geçirmesi gerekir.

 

Anayasa Komisyonu en iyi ihtimal ile sonbaharda görevini tamamlayabilir.

 

Bu arada Kürdistan Başkanı’nın görev süresi 19 Ağustos’ta bitiyor.

 

Kürdistan Başkanı görev süresinin bitmesine 2 ay kala yayınladığı kararla Başkanlık seçimi için 20 Ağustos günü olarak belirledi. Kürdistan Yüksek Seçim Kurulu, maliyeleri, büroları dahil hiç bir hazırlıkları olmadığı ve zaman darlığından dolayı bu istemi reddetti.

 

19 Ağustos’a çok az bir zaman kaldı. Acaba 20 Ağustos’ta Kürdistan Başkansız mı kalacak?

 

Güney Kürdistan’da hükümete bulunan ve Kürdistan Parlamentosunda grubu olan partilerden KDP dışında kalan Gorran, YNK, Yekgirtuyî Îslamî ve Komel Kürdistan Başkanı’nın Parlamento tarafından seçilmesinden yanalar. Ayrıca bu partiler, sadece başkanın seçilmesi meselesi değil, başkanın bir dizi yetkisini sınırlayarak protokol derecesine indirerek parlamenter bir sistemi savunuyorlar.

 

Söz konusu olan 4 Parti 23 Haziran’da Kürdistan başkanlığı yasasının güncelleştirilmesi sundukları yasa projelerinde bu tutum ve istemlerini açık bir şekilde ifade ettiler. Kürdistan Demokrat Partisi oturumu boykot etti.

 

Aslına bakılırsa, Kürdistan Parlamento Başkanı’nın Parlamento’da Başkanlık Yasasına dair projeleri görüşmek amacıyla parlamento üyelerini toplantıya çağırması yasal bir girişimdir. Parlamento üyelerinin çoğunluğu toplantıda hazır bulunuyorsa yasa tasarılarını görüşebilir. Bu durum hem yasalara ve hem de Parlamento’nun iç tüzüğüne uygundur.

Kürdistan Demokrat Partisi’nin toplantıyı boykot etmesi de o kadar yasaldır.. Dünyanın tüm demokratik ve parlamenter ülkelerde bu durum sürekli yaşanıyor ve dünyanın da sonu değildir.

 

Burası Kürdistan başka kurallar burada işliyor.

Bu krizin ardından Dr. Mahmud Osman’a Kürdistan’da var olan siyasal sisteme ilişkin bir soru soruluyor. Dr. Osman verdiği cevapta: “Kürdistan’da ne başkanlık sistemi var, ne de parlamenter sistem, var olan parti sistemidir, partiler her şeye karar veriyorlar” diyor.

 

Şimdi bu kriz nasıl aşılacak?

 

Biz doğru yada yanlış Gorran, YNK, Yekgirtuyî Îslamî ve Komel’ın tutumunu biliyoruz.

 

KDP neyi öneriyor?

Kürdistan Başkanı’nın halk tarafından seçilmesini istiyor..

 

Hangi yasaya göre?

 

Yeni yasa yoksa 2005 yılında çıkarılan Kürdistan Başkanlığı yasasıdır. O yasanın 3 maddesi açık bir şekilde “Başkan 4 yılına seçilir ve ikinci bir defa daha seçilebilir” diyor.

 

2005 yasasına göre Kürdistan Başkanı Kek Mesud’un 3. Bir defa başkanlığa adaylığını koyması yasal değildir. O yasadan haber olan ve tartışmalara katılan bir dizi hukukçu bunu söylüyor. (http://perleman.org/files/articles/101207105105.pdf )

 

İki yıl önce Kürdistan Parlamentosu ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü ortamdan dolayı Kürdistan başkanının görevini 2 yıl uzattı ve hemen aynı maddede “bu son uzatmadır” dedi. (http://perleman.org/files/articles/210713115701.pdf )

 

Eğer Kek Mesud Barzani’nin yeniden seçilmesini “bir ölüm ve kalım” meselesi haline getiriyorsak o zaman bunun hukuki zeminini hazırlamak lazımdı.

 

Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Parlamentosu’nda 38 milletvekili ile büyük fraksiyondur. İki yıldan beri Kürdistan Başkanlığı için niye hiç bir yasa tasarısını parlamentonun gündemine getirmedi?

 

 

Normal ve demokratik bir ülkede KDP yada YNK gibi partilerden her hangi biri hükümetten ayrılsa dahi aritmetik çoğunluk var, yeni bir hükümet kurula bilinir. 23 Haziran Parlamento çoğunluğu bunu gösterdi.

Fakat, KDP yada YNK’den biri Kürdistan hükümetinde yer almasa askeri oldukları alanlara el koyar hükümeti işletemezler.. Güney Kürdlerin görevi partileri askeri yapılardan arındırarak demokrasi ortamına entegre etmektir.

 

Birleşik bir ordu, birleşik bir istihbarat, birleşik bir maliye ve birleşik bir Kürdistan Türkiye ve İran gibi sömürgecilerin Kürdistan’daki etkisini de kıracaktır.

 

Kamuran Melikendi.

 

26.06.2015

 

 

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.