Tarih hiçbir Kürd önderine tanımadığı şansı Mesud Barzani'nin ayaklarına getirmiştir. Ya bunun gereğini yapıp Kürd milli önderi sıfatını kazanacak, ya da küçük oynayıp sıradan bir önder olarak tarihe geçecektir. Beklentimiz büyük oynaması ve tarihe Kürd milli önderi olarak geçmesidir.
Bunun için uygun koşullar vardır. Dört parça Kürdistan halkı ve de uluslararası güçlerin kendisine desteği vardır.
Bunun farkına varır, ya Allah deyip omuzuna yüklenilen yükün gereğini yaparsa kazanmaması için hiçbir neden yoktur.
Bunun önceli bir durum değerlendirmesi yapma zorunluluğu vardır.
Kendini sadece Kürdistan'ın Güneyi'nin değil, bir bütün olarak Kürd milletinin önderi olma sorumluluğunun altına koyması gerek. Bu onu büyütür. Kürd milletinin umudu olur.
Bu rolle soyunur mu, soyunmaz mı bilemem ama soyunmayacaksa bu mazlum millete açıkça: "Ben bu yükü kaldıramam, benim işim sadece Kürdistan'ın Güneyi ile sınırlı, diğer parçalardaki Kürdler başının çaresine bakmalı," demelidir. Bunu işitmek istemeyiz.
Biz Mesud Barzani'den açıkça: "Ben Kürd milletinin önderiyim. Rızamız dışında bölünen, paylaşılan, eğemenliğine el konulan Kürd milletinin bağımsızlık ve birliği için bir nefer olarak üstüme düşeni yapacağım," demeyi kendisinden işitmek istiyoruz.
Böylelikle Kürd milletinin beklentisine cevap vermiş olacaktır.
"Kerkük kurtulmadan üzerimdeki Peşmerge elbiselerimi çıkarmayacağım" sözünü hatırlıyorum.
Bu yetmez diyorum.
Mesud Barzani'den beklentimiz: "Kürdistan'ın tüm sathı işgal güçlerinden kurtulmadığı müddetçe üstümdeki Peşmerge elbiselerimi çıkarmayacağım," demelidir.
Bu kararını deklere etmelidir.
ABD başta olmak üzere uluslararası karar kılıcıların, Kürdistan'ın merkezinde yer aldığı Ortadoğu'ya yeniden dizayen ettiği bu süreçte Kürdlere de bir rol verdiğini biliyoruz. Müttefikleri olduğunu deklere etmişlerdir. Büyük yatırımlarda yapmışlardır. Bunu elbette Kürdler soykırımlardan geçirilmesin için yapmıyorlar. Çıkarları bunu öngörüyor. Bu da, bu güçler ile Kürdlerin çıkarını çakıştırıyor.
Mesud Barzani iste de, istemese de kendisini bu projenin için de bulmuştur. Ya bu rolun gereği olarak tüm Kürdlerin önderine soyunacak, ya da aşılacaktır. Tarih hata afetmiyor. İkircikli bir politik duruşta yeterli gelmiyor. Hem tüm Kürdlerin önderi geçinmek, hem de Türk, Arap ve Fars barbarlarını "kardeş" bilmek yan yana durmuyor. Bu iki şıktan birini tercih etmek zorundadır. Tüm Kürdlerin önderi olarak karar verdiğinde bu barbarları düşman kategorisinde görmek zorundadır. Tüm Kürdlerin önderi olmak demek bunu gerektirmektedir. Bu konu da, temenimiz Mesud Barzani'nin tarihin kendine sunduğu bu şansı kullanmasıdır.
Ondan sonra ilk iş olarak etrafını saran yalakalardan, hırsızlardan, tüfeylilerden, rantçılardan, Türk, Arap ve Fars ajanlarından kurtulması gerekir.
Kürd milletinin ezeli düşmanları Türk, Arap ve Fars barbarları ile arasına net biz çizgi çekmesi gerek.
Korkmadan, çekinmeden Güney'de bir an evvel bağımsızlığı ilan etmesi gerek.
Güneyi koruma, inşa etme ve diğer parçaları kurtarmayı politika etmesi gerek.
Zaman zaman dile getirdiği; Kürd/Kürdistan rızamız dışında bölündü, bağımsızlık ve birleşme hakkımız var düşüncesinin programlanması ve gereğini yapması gerek.
Açık ve net olarak Kürd milletinin hedefini Bağımsızlık ve Büyük Kürdistan olduğunu deklere etmesi gerek.
Türk, Arap ve Fars barbarlarını işitmek istediği sözlerden kaçınması gerek.
Bu barbarların anladığı bir kullanması gerek. Kürd/Kürdistan sorununun bu ülkelerin iç sorunu olduğu düşüncesinden kurtulması gerek.
Sorunun bu ülkelerde demokratik yol ve yöntemlerle çözüleceği düşüncesini çöp tenekesine atması gerek.
Kürd milletinin eğemenliğinin silah gücüyle el konulduğunu ve Kürd milletinin eğemenliğine kavuşmasınında ancak silahla kazanılacağı düşüncesini bilince çıkarması gerek.
Bu vahşi coğrafyada, Türk, Arap ve Fars barbarlarıyla bu koşullarda barış içinde yaşanılmayacağını görmesi ve buna uygun bir politika ve pratik sergilemesi gerek.
Dubai sitemini değil, İsrail modelini kendine referans seçmesi gerek.
Bu vahşi coğrafya da, Kürd milletinin bekasının buradan geçtiğini görmesi gerek.
Bu ve benzer bir politik hat seçer ve gereğini yaparsa kazanmamak için hiçbir neden yoktur.
Bunu yaparsa Kürd milleti kazanır. 21. Yüzyılın yıldızı olur. Bunu başardığı için de Mesud Barzani, Kürd milli önderi olarak tarihe geçer.
Bunu umut ediyoruz.
17 Ekim 2014
kurdleri bagimsizlik istiyor fakat kim kabul edecek ?