Ebu Firaz Gawani’nin oğlu Weram’ın Tikrit’in başına gelmesinden sonra alanda Kürdlerin Wasit ve diğer bazı alanları da denetimleri altına aldıkları görülüyor. Mesela Wasit mıntıkasında hala varlıklarını sürdüren iki köy isimlerinin farklı iki Gawani mirlerinden aldıklarını biliyoruz.
Cemil Rojbeyani ve Dr. Mustafa Cewad bu iki köyün isimlerini „Necimiye“ ve „Asimiye“ olarak veriyorlar. Necimiye köyüne ismini veren Ebu Fethi’nin kardeşi olan Ebu Necmidir. Yukarıdada geniş bir şekilde kendisinden sözetmiştik. „Asimiye“ köyünede ismini veren Ebu Necmi’nin oğlu Şucah Asimdir.( Cemil Robeyani, age, sayfa 155, Dr Cewad , age sayfa 43)
Asimiye köyüne ismini veren Mir Şucah Asim hakkında fazla bilgi yok. Dr. Mustafa Cewad „Xeridet El Qesri“ye dayanarak „Emir Asim’in cesur ve kahraman diyebileceğimiz bir kişiliğe sahip olduğunu ve gençliği döneminde ise tek başına 50 aslanı öldürdüğünü“ yazıyor.(Dr. Mustafa, age, sayfa 43)
Dr. Mustafa Cewad ve Mela Cemil Rojbeyani’nin verdikleri bilgilere göre Mir Asim aynı zaman da şairdi. Mir Asim’ın bazı şiirleri günümüze kadar gelebilmiştir. Bu şiirler Arapça yazılmıştır.
Mir Asim’ın birileriyle bir arazi meselesi oluyor. Bu sorunu çözmek için bir din adamına gidiyorlar. Fakat, Mir Asim’ın arazilerine göz koyan adam Kadı’nın yanında Kuran üzerine yalan yemin ediyor.
Mir Asim Mansur Sedeqe’nin oğlu Emir Seyfdewle şiirsel bir mektup yazarak yakınıyor. Mamoste Hejar Mukriyani Mir Asim’ın bu şiirini Arapçadan Kürdçeye şöyle akarıyor:
“Mezinê min dujminê min gunehkar e,
nerewaxwaz e
li encamê sonda bi derew natirs e
bi rastî da birin û dagirkirina
malî musluman bi neheq,
bi sondxwarina bi derew tawanbar e“
Mir Asim’in yine aynı olaya ilişkin bir başka şiirini Mamoste Hejar’ın çevirisiyle olduğu gibi veriyorum:
Dujminekem dewlemend e,
Min hejar im karim kend e,
Hejar hezar hunerî bê,
kes nalê kerit be çend e
Xawen diraw ba xwêrîş bê,
dilên zana û merd û rend e
Kureyşî u Curhumî bwen
Le ber destî debine bend e
Mir Asim bu şiirinde zenginlik ve yoksulluk , fakir birinin binlerce hüneri varsa kimse bir değer vermiyor zenginin parasına kul ve köle olma meselesini gündeme getiriyor ve hatta Hz. Muhammed’in aşireti olan Kureyşlerinde parası olana kul olacağını söylüyor. Mir Asim’ın 11.yüzyılda kaleme aldığı bu şiirin daha başka şairleride etkilediği ve hatta başkaları tarafından kopya edildiği duygusuna kapıldım. Çünkü bu şiiri sanki daha önce bir yerlerde duymuştum.. Ama, Mir Asim’ın şiiri olarak değil.
Yine eski tarihçiler Bağdat ile Wasit arasında Dicle’nin doğu yakasında bulunan Tisfunc adlı büyük bir köyde oturan Emir Seyfudewle Ebu Necim Bedir Kurê Weramê Kurdî Gawanî adından bir Gawani mirinden sözediyorlar. Emir Seyfudewle 472 yılında(1079/1080) vefat etmiştir.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh’den akt. Dr. Mustafa Cewad)
Emir Seyfudewle’nin kardeşi Şerefdewle Wasit şehrinde Şafihi mezhebine bağlı bir medreseyi kuruyor. Ebu Ali ibni Hasan ibni Ahmed ibni Abdullah Wasiti, Şerefdewle Werami ‘nin kurduğu bu dini medresede yıllarca ders veriyor.
Tacudin Sebuki’ye dayanarak Dr. Mustafa Cewad “ Ebu Ali ibni Hasan ibni Ahmed ibni Abdullah Wasiti’nin Wasit şehrinde Weram’ın oğlunun medresinde ders verdiğini 476 yılında (1083/1084) Wasit’te vefat ettiğini” yazıyor.
Yine Dr. Mustafa Cewad Wasit tarihine dayanarak Ebu Talib Muhammed İbni Ali ibni Ahmedi Ketani Şafihi Doraxa 472 yılında (1079/1080) yılında Şerefdewle Gawani’nin medresesinde ders verdiğini bir yazısında Şerefdewle Gawani için “ Allah mezarına nur yağdırsın” dediğini yazıyor. Dr. Mustafa buna dayanarak Şerefdewle Gawani’nin o tarihte önce öldüğünü tespit ediyor.
501 yılında(1107/1108) Rey ve Hamadan arasında bulunan Aweç ve Sawa sahibi(Mela Cemil Rojbeyani bu iki yerleşim biriminin Tahran’a yakın olduğunu yazıyor) Ebu Delef Surxab Kurê Keyxusrew, Selçuklu Sultanı Melikşah’ın oğlu Muhammed ile yaşadığı sorunlardan dolayı Irak’a Mansur Esadi Mezidi’nin oğlu Emir Seyfdewle Sedeqe’ye sığındı.Emir Seyfdewle Sedeqe Ebu Delef Surxab’a sahip çıktı ve kendisini koruma altına aldı. Ebu Delef Surxab Kurê Keyxusrew hakkında fazla bilgi vermiyor. Şehid Mela Cemil Rojbeyani onun için Deylemi olduğunu yazıyor.
Melikşah’ın oğlu Sultan Muhammed Ebu Delef Surxab’ın Emir Seyfdewle Sedeqe’ye sığındığını duyunca kendisinden sığınanı Bağdat’taki yetkililerine teslim etmesini istiyor.
Emir Seyfdewle Sedeqe Sultan Muhammed’in bu talebini kabul etmiyor ve kendisine yazdığı cevabı mektubunda : „Bu adam bana sığındı ve kendisine sığınma verdim. Onu tutuklayıp teslim edemem ve elimden geldiği kadar kendisini savunacağım“
Emir Seyfdewle Sedeqe’ nin Melikşah’ın oğlu Sultan Muhammed’e verdiği cevaptan sonra Sultan Muhammed bir ordu toplayarak Emir’in üzerine yürüdü. Bu arada iki taraf arasında bir yazışma ve elçi geliş gidişi var. Fakat bir antlaşmaya varamıyorlar.
Sonuçta Gawani Kürdleriyle Beni Esadilerin Emir Seyfdewle Sedeqe komutasındaki güçlerle Selçuklu Sultanı Muhammmed’in güçleri „Qusan“ da karşı karşıya geldiler. Bilindiği gibi bu „Qusan“ aynı zamanda büyük Kürd alimi Ebu Wefa Kurdî’ nin doğum yeridir.(Bu yazı serisinde Ebu Wefa’ya değineceğim. Çünkü konu ile doğrudan ilişkisi vardır)
Savaş çok kanlı oldu. Gawani ve Esadi güçlerine komuta eden Emir Seyfdewle Sedeqe öldürüldü. Emir’in öldürülmesinden sonra Gawani ve Esadi güçleri yenilgi aldılar. Emir Sedeqe’nin oğlu Debis ve Surxabi Deylemi Türklere esir düştüler. Emir Sedeqe’nin diğer oğlu Bedran sağ kurtuldu ve Haleb’e kaçtı. Daha sonra Mısır’a geçerek 530 yılında (1135/1136) Mısır’da vefat etti.
Dr. Mustafa Cewad „Qusan“ yenilgisinden sonra „Gawani ve Beni Esad cephesinin kara günü başladığını“ söylüyor. (Dr. Mustafa Cewad, age sayfa 48) Aynı görüşü Mela Cemil Rojbeyani de paylaşıyor.
Selçuklu Sultanı Muhammed Gawani ve Esadi cephesine karşı savaşı kazanmasından sonra yeni bir taktike başvurdu. Dr. Mustafa Cewadi ve Mela Cemil Rojbeyan’in vurguladıkları gibi bugünde Kürdistan işgal eden güçlerin Kürdlere uyguladıkları taktikti. Bu taktik, Kürdü Kürde, Esadi’yi Esadiye, Kürdü Esadiye ve Esadiyi Kürde düşman etme taktiğiydi. Ancak böyle bu cepheyi dağatabilirlerdi. “Kürdler aracılığıyla Kürdlerin başını yumuşatmaya” karar vermişlerdi.(Dr. Mustafa Cewad, age sayfa 48)
“Qusan yenilgisi” nin ardından Esadi ve Gawanilerin denetimi altında bulunan bazı bölgeleri ve arazileri Selçukluların yandaşı olan Gawanilerin fazla önemli olmayan iki küçük alt koluna yani “Beşiri” ve “Nergisi” lere verdiler. O dönem “Siakêl” isminden bir Kürdü ön plana çıkardılar. Hilla’nın yönetimini “Beşiri” ve “Nergisi” lere verilmesiyle birlikte Selçuklular böylelikle Gawanilerin saflarında ikilik yaratılar ve Gawanileri bir birine düşürdüler.
Gawani Emirlerinden ve şair Sucah Asim yeni durumu şiirleriyle şöyle değerlendiriyor:
Gutim bew kije: waz bêne be guret bim
Bo çi netzani ke zeman gorawe?
Gundekani Nil Siakêl be seryanra dega,
Bedran dûr xrawe bo Haleb.
Beşînewe zewiyi terxan ewen de zor bû lam waye
Segî Cizirîsh û pişekanî zewîyan bo terxan dikrê,
sî hezar her tenha bo beşîrî,
waz le waneş bêne ke naşe bas bikrêt,
bîst hezarîş weber Nergîsyan kewtûye
hezar le wan ziyade eger pişkelîş bê
Eger wa neba Siakêl swar nedibû le dwaşiyewe
Yedekî le hespî Beşîrî surxun rakêşîn
Salarî brayşî be şikohêke swar dibê
Le dwayewe piling û le pêşeyewe seqre“(Dr. Mustafa Cewad, age, sayfa 48-49)
Bu şiirde açık bir şekilde görüldüğü gibi bir çok şeyin „Nergis“ ve „Beşiri“ler arasında paylaştırıldığını ve dönemin Siakêl’in dönemi olduğundan yakınıyor.
Devam edecek.