Skip to main content

Nawşirwan Mustafa, Suleymaniye olayları ve bazı Kuzeyli Kürdler.....(6)

Gorran Hareketine yönelik en önemli suçlamalardan biride "Kürdlerin iç sorunlarını Bağdat'ta taşıma" olayıdır.

Bu konuda Nawşirwan Mustafa dahil bir çok Gorran yetkilisi açıklamalardan bulundular ve yapılan suçlamalara cevap verdiler. Hatta bu konuda Gorran çevresi karşı suçlamalarda bulundular.
Nawşirwan Mustafa bir söyleşisinde bu mesele üzerine duruyor ve düşüncelerini şöyle ortaya koyuyor: "İlk olarak Kürd sorunlarını Bağdat'ta taşıyanlar onlardır.. Irak hükümetinden iki bakanlık alma hakkımız vardı, onlar engellediler. Buna rağmen biz her zaman Kürdistan sorunlarını Kürdistan'da haledilmesi gerektiğini savunduk..... Eğer onlar var olan sorunların Kürdistan'da çözülmesinden yana değillerse bizde Bağdat'ta götürürüz. Kaldı ki Irak Cumhurbaşkanı Kürd, bir kaç Kürd bakan var ve Federal Mahkeme'de Kürdistan'da iktidar olan partilerin temsilcileri var. Irak Parlamentosunda onların bir hayli temsilcileri var. Irak Parlementosu başkanı onların oylarıyla seçildi. İlk defa onlar Kürdlerin sorunları Bağdat'ta götürdüler ve Kürdlerin birliğini baltaladılar. Onlar şimdi bizi suçluyorlar. Biz yanlızca ülke halkımızın haklarını savunuyoruz. Halkımızın ulusal meseleleriyle ve milletimizin kaderi ile ilgili bir şeyler gündeme geldiği zaman elbette destekliyoruz. Bizim bu yönde yapacağımız önerileri onların destekleyip desteklemeyeceklerini bilmiyoruz, fakat onlardan bu yönde bir öneri gelirse destekleriz" diyor.
Nawşirwan Mustafa'nın "Kürdistan Listesi"nin Gorran'a bakanlık verilmemesi yönünde Irak yetkilileriyle yaptığı görüşmeler konusunda ileri sürdüğü iddia doğrudur. Kürdistan Listesi "ya biz ya Gorran" ikilemini dayatıyor.

Başbakan Bakan Maliki dahil olmak üzere bir Arap çevresi bu meseleyi defalarca gündeme getirdiler ve hatta "Gorran'a haksızlık yaptık" dediler.
Kürdistan Listesi'de bu iddiaları reddetmedi.

Hatta Kürdistan Listesi'nin bazı üyeleri bu olayı farklı şekillerde kabul ettiler.
Nawşirwan Mustafa ve Gorran Hareketinin Irak Parlementosundaki üyeleri son dönemlerde yaptıkları açıklamalarda Bağdat'ta yürütükleri faaliyetler konusunda Kürd kamuoyunu bilgillendirmeye çalıyorlar.. Bu çevreler bir çok faaliyetleri yanı sıra Irak Parlamentosunda Kürdçe'nin resmi ve pratik bir şekilde kullanmasına kendileri ön ayak olduklarını söylüyorlar.
Bilindiği gibi Irak hükümetinin bakanlıkları seçime katılan ve parlamentoda temsilcileri olan tüm partiler ve etnik gruplar arasında paylaştırıldı.
Eski Baasçılardan Sadr gibi Şiilere ve Türkmenlere kadar herkes hükümete kendilerine düşün bakanlıkları aldılar.

Yalnızca Gorran dıştalandı.

Araplar bu işten bizim sorumluğumuz yok diyerek topu Kürdistan Listesine atıyorlar.
Sonuçta düşüncelerine katılalım yada katılmayalım Gorran Güney Kürdlerinin %25'ni temsil ediyor.
Irak pastası eğer "kardeşce" paylaştırılıyorsa Gorran'da payınıda almalıydı.
Gorran eski Baasçılardan daha mı kötü?
Keşke Kürdler kendi iç sorunlarını Kürdistan'da çözseler ve böyle tatsız olaylar gündeme gelmesin.
Araplar, kapalı kapılar arkasında yapılan bu görüşmeleri Gorran'ı sevdiklerinden dolayı deşifre etmediler.
Onların amacı Kürdlerin birliğini bozmaktır.

Bugün Güney Kürdistan'da en çok tartışılan hususların başında da erken seçimler geliyor.

Nawşirwan Mustafa ve erken seçimler

Bilindiği gibi Gorran Hareketi 29 Ocak'ta yayınladığı bir bildiride 7 madde halinde istemlerini Kürdistan kamuoyuna duyurmuştu.
Gorran'ın istemlerinden biri de Kürdistan Parlamentosunu fesh ederek "erken seçimlere" gidilmesiydi.
Her ne kadar ilk önceleri Gorran'ın istemlerine çok sert tepkiler gösterilsede süreç içinde Kürd siyasi çevreleri bir iki nokta hariç aynı düşünceleri savunmaya başladılar.
Kürdistan Başkanı Kek Mesud yaptığı bir açıklamada "erken seçimleri" gündeme getirdi ve bu konuda topu Kürdistan Parlamentosuna attı.
Gorran hareketi Kek Mesud'un gündeme getirdiği şekliyle "erken seçimlere" karşı tavır aldı.
Bu konuda Nawşirwan Mustafa'nın bazı açıklamaları oldu.
Nawşirwan Gorran'ın yayınladığı 7 maddelik taleplerin bir stratejik paket oluşturduğunu söylüyor.
Bu siyasal çözüm paketinin amacı, Peşmergeleri, Asayiş güçlerini, İstihbarat teşkilatlarını, polisi, adaleti ve üniversiteleri partilerin denetiminden çıkararak ulusal ve bağımsız kurumlar haline getirmektir.

Bu yapılmadığı sürece erken seçimler olsa dahi seçim sonuçları değişmez.
Nawşirwan bu iddiasını pratik olarak temellendirmek içinde son seçimlerde atıfta bulunuyor ve 2000 cıvarında Gorran taraftarının ekmeği ile oynandı. İşten atıldılar, maaşları kesildi ve görev yerleri değiştirildi.

yeniden bu tip şeylerin gündeme gelmemesi için devlet kurumlarının partilerinin denetiminden çıkarılması gerekir. O zaman insanlar hiç bir korkuya kapılmaksızın istedikleri partilere oy verirler, diyor.
Ayrıca Nawşirwan Mustafa Hewler ve Duhok'ta özgür bir şekilde seçim propagandalarını yapamıyorlar. Örneğin Gorran Hareketi Hewler'de yüzbinlere varan bir seçmen potansiyeline sahip, Nawşirwan Hewler'e gidemiyor.

Sonuçta Nawşirwan "adil seçimler için gerekli zemini oluşturmk gerekir" diyor.
Bazı hususlar acı da olsa görmek gerekiyor.
17 Şubat olaylarından sonra Zerewani Güçleri Hewler'den Suleymaniye'ye getirildiği zaman Gorran Hareketi, Suleymaniye Vilayet Meclisi ve halktan büyük bir tepki topladığını biliyoruz.
Ayrıca bir çoklarımızın dikkatinden kaçmış olabilir. Zerewani'nin Hewler'den Suleymaniye'ye getirilmesine karşı olanlardan biride YNK'nin ikinci adamı Kosret Resud du. Kosret Resul, Suleymaniye Bölgesindeki Peşmergelerin tepesindeki adamdır.
Bazı Kuzey Kürdlerinin "Suleymaniye bölgeciliği" diye kronikleşmiş bir saplantıları var.
Kosret Suleymaniyeli değil, Hewler'in yetiştirdiği çok ender siyasal kadrolardan ve askeri komutanlarından biridir.

Güney Kürdistan'da var olan idari parçalanmışlığın ortadan kaldırılması gerekir.
Devam edecek
Rojgar Merdoxi

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.