Kürd toplumunun içinde bulunduğu durumu irdelediğimiz zaman
hiç kimseye dayanmadan ayakları üzerine duran
bireylerin yokluğu yada azlığı hemen görülüyor..
Birey diye düşündüğüm, Kürdlerin reel durumunu görüp, kavrayan ve her koşulda
ayakları üzerine duran insanları kastediyorum.
Bu bireyler, akıllarını ve ruhlarını tanrıya, şeflere ve örgütlere teslim etmiyen kimseler olmalı.. Sanıyorum Sofistlerden biri orta çağda "aklı olanın Tanrısı, Tanrısı olan aklı yoktur" diye bir şey söylemişti.
Şimdi gelinen yerde "Tanrı"nın yerini partiler ve şefler almış durumdadır. Şef ve partilere iman edenler Kürdlerin temel hakları satılsa dahi satanların peşinden koşuyorlar.
Şef ve Partilerden kopanlar ise Kürd dünyası ve iddialleriyle tüm bağlarını koprarırlar.
Buradaki sorun ayakları üzerinden duran bireylerin olmayışıdır.
Ayakları üzerine duran bireylerin oluşumu arkayik, çağdışı yapılar içinde şekillenmez. Bunun için
eğitim gerek, ilim ve irfan gerek, bilinç gerek ve kısacası " Ez" diyen insanlar gerek..
Kürdistan'da var olan rezil durumdan kurtulmak için ayakları üzerine duran ve başkalarıyla bilinçli bir şekilde hareket eden insanlar gerek.
Hürmetler
Kajin
êvarbaş Kajin,