« demokratik açılımlar ve Irak başta uluslararası konjonktür "PKK'ye" silahlı mücadeleyi sürdürme şansı bırakmıyor ».Erhan Başyurt’un bazı cümlelerini aldık.Öz itibarı ile TC basını bu çizgideki rolunu yerine getiriyor.Bu her hangi bir yazar olabilir,sonu TCnin politikalarını yedirme politikasıdır.Demokratik açılımlar TC’nin gereksimlerini karşılayabilecek açılımlardır,yasa değişimleridir.Şimdi,TC,kendi ihtiyaçları içerisine bir « Kürt » sözcüğü koyarak,Kürt ulusal sorununu TC vatandaşlığı adı altında noktalamak istiyor.. « Son olarak, Öcalan da başlattığı silahlı mücadeleyi kontrolünü kaybetmeden, kendisi için de bazı kazanımlar elde ederek bitirmek istiyor.Başyurt’un bu sözleri bir gerçeği yansıtırken ;Öcalan tarafında’da dile getirilmiştir, « ben nefsimi düşünüyorum »,cümlesi iş olsun diye söylenmemiş.Öne çıkan TC ve Öcalanın nefsi olduğuna göre,bu gelişmeler, « Türk vatandaşı Kürt », olarak çıkıyor.Bu genel Kürt halk çıkarlarını ele alan ,gören-görüşen bir girişim değil ;Kürt halkını soyut bir kavram bulamacında,çamurunda boğmaktır..Dikkat edilirse uluslar arası konjonktür’den bahs ediyor,sillahlı mücadeleye şans tanımadığını net ve kesin dayatıyor.Oysa uluslar arası konjonkür ,Kürtlerin lehine işliyor,TC eksen kaymasını yaşamak zorunda kalmış.Obama’nın ABD başkanı olması TC için büyük şans olmuştur.Fakat ,Obamanın işlevsiz kalması ,TC nin dış politikasının işlememesine neden olmuştur.Burda İsrail kartının stratejik el değiştirdiği,ABD de oynadığı rolu gizleyen bir Türk medyası ile karşı karşıyayız.Hatta ,İran’ın şu an bir savaş yaşamamasının nedeni yine Obama ve ekibi olarak değerlendirebiliriz.
Kürtlerin kendi kaderlerini belirleme ve kendilerine sahip çıkmasını ,”Türkiye’nin ayaklarına vurulan terör prangası » olarak yorumlayan,Başyurt veya Türk medyası, « bölgesel ve uluslar arası rolünü oynayabilir hale gelmesi »nin önünde Kürtleri görmektedir.Ülkesi işkal edilen ,maddi ve manevi her şeyine el konulan Kürtlerin kendi hakları içim mücadele etmeleri pranga ,terörist ve engel oluyor.Bu doğrultuda yapılan ,İmralı-TC görüşmeleri meşru ve insanlık olarak kaçınılmaz verilmek isteniyor.Bilindiği gibi bu görüşmeler,köprü altı görüşmeleri olarakTarihe geçeceği gibi ;TC nin seneryosunu yazdığı,sahneye koyduğu yine TC nin oynadğı bir trajedidir.
Bilindiği gibi Türk metropollerinde yaşayan Kürt halkı sık sık işleniyor,görüşmelerde dahi üzerinde oynanılıyor.Kürtleri göçe zorlayan TC nin kendisidir.Ve metropllerde dahi baskı altındadır.Yoksul bıraktırılmış, Köyleri yıkılmş,yakılmış göçe zorlanmış bu halk,Türklerin içinde çıkamıyacağı bir sorun olacaktır.Cezayir halkıda bu acıları yaşadı Fransızlar karşısında.Seine nehirine atıldılar,vuruldular tutuklandılar kadın,çocuk.Bu gün Marseille,Lille,Lyon ve daha bir çok il ve ilçede kalabalık bir nüfüsa sahipler ve 7-9 milliyon arasında’ki bir rakkama teşekül ediyorlar.Cezayir devleti bağımsızlığına kavuştu.Fakat Fransızların Mertopol sorunu her zaman var ve var olacak.Bağımzsız Kürdistan olacak ve Türklerin metropol ve azınlık sorunu olacak.İstanbulda bulunan Kürtlerin sayısı 4-6 miliyon arasında olduğu söyleniyor.Bir milliyonluk altı devlet eder ! Sayı olarak var olan resmiyette yok sayılan halk,kendileri yaşıyan dilleri olmayan 40-50 milliyon insan.Bunu ,İmrallı-TC arasındaki iki cümleye sıkıştırmak mantıksızların hayalinden başka bir şey değil.