Güney Kürd Siyasal Önderliği Kürd Milletinin Hedefini Netleştirdi!

Kürdlerin bu saaten sonra umutsuzluk ekmeleri ne zamanı, ne de yeridir. Çok kısa bir zaman da Kürd Milleti Bağımsız Devlet olarak dünya sahnesinde yerini alacaktır. Bunun arkasında Birleşik Kürdistan gelecektir.  Biz buna inanıyoruz. Kimi buna iman getirmesede bunun stardı verilmiştir. Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesud Barzani, Kürd milletinin hedefini artık tartışmaya yer bırakmaksızın netleştirmiştir. Kürd milletinin hedefi Bağımsızlık ve Birleşik Kürdistandır. Mesud Barzani’nin bu açıklamalarını Güney Kürdistan siyasal önderliğin anlayışı olarak kabul etmek gerekir. Güney Kürdistan siyasal önderliği yönünü belirlemiştir. Bağımsız ve Birleşik Kürdistan denmiştir. Darısı diğer Kürdistan parçalarındaki siyasal önderliklerin başına.Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesud Barzani’nin son konuşmaları ve Irak’ın kan ve irin kokan bayrağının Kürdistan’da bir daha asılmamak üzere indirilmesi kararı Kürd milletinin bağımsızlığa uzandığının emin adımlarıdır.. Daha evel Kürd İttifakı vazgeçmezlerini şöyle förmüle etmişti. Peşmerge güçlerinin yasallaştırılması, Baas zamanında başlatılan Araplaştırmanın tersine çevrilmesi, Kerkük dahil işgal altındaki Kürd yerleşim bölgelerinin özgür Kürdistan’a katılması, Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı vs. meşru talepler. Irak bayrağına ilişkin karar, bu anlayışın sonucudur.Bu karar Kürd dünyasında bayram havasında kutlanırken, başta Irak Başbakanı Maliki olmak üzere düşman cephesinde paniğe yol açtı. Düşman cephesinde Kürd milletine karşı tehditler yükseldi. Alıcı olmadığımız en yüksek mercimiz tarafından açıklandı. Bu vesileyle görüldü ki, Kürd milletinin Türk, Arap ve Fars dünyasında yaşam koşullarının olmadığı, olmayacağını bir kez daha ortaya çıktı. Artık saflar bir daha birleşmemek üzere ayrışmıştır. Türkiye, İran, Irak, Suriye olarak tabir edilen coğrafyalar emperyalistler tarafından kurulan suni “ülke”lerdir. Bu „ülke“lerin parçalanması tarihi haksızlıkların giderilmesidir. Tarihsel gelişmenin seyri bu yöndedir. Bunun gerçekleşmesi bu coğrafyada yaşayan halkların çıkarınadır. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, "Yeni bir Ortadoğu'nun zamanı geldi"  açıklaması çok önemli. Bunu ABD  Savunma Bakanlığına yakınlığı ile bilinen “Armed Forces Journal” dergisinde yer alan “Ortadoğunun Yeni Haritası” ve bunu yorumlayan analiz birlikte okunursa önümüzdeki gelişmelerin Kürd millet çıkarına olduğu görülecektir.Doğu Timur ve Bosna sorunlarının çözüm mimarı, ABD’nin eski Büyükelçisi ve şu an Güney Kürdlerine danışmanlık yapan Peter W. Galbraıth, olup bitten gelişmeleri şöyle dile getiriyor. ”Bush yönetimi Irak'ın birliğine dair taahhütte bulunsa da, ülkeyi bir arada tutmak için çaba göstermeye niyetsiz. Koalisyon güçleri, Şii milislerin güneyde pıtrak gibi bitmesine ve mollaların İslami yönetimine izin verdi. Demokratik olmayan bu yönetimleri şimdi tasfiye etmek, ABD'yi Şiilerle çatışmaya sokacak. Ve Şiiler Sünnilerden daha güçlü. Güvenli ve refah içindeki Kürdistan'daysa önemli sayıda koalisyon askeri yok. Iraklı Araplar da ABD de Küedistan’ın Irak’tan fiilen kopuşunu kabul etti.”Bu bir realite. Güney Kürd önderliğide bu realiteye uygun olarak politıka oluşturuyor. Güney Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesud Barzani, Amerikan Sesi Radyosu’na verdiği mulakata : „Ben Irak merkezi hükümetinin bir kez daha Irak genelline hükmedip yönetebileceğine inanmıyorum. Merkezi Irak hükümetinin böyle bir imkanı olmayacaktır. Irak’ın gelecekteki sistemi Federasyon, konfederasyon yada bölünmesi olması durumunda engel olmayacağız. Bizim görevimiz Kurdistan’ ın şimdiki durumunu korumaktır, Irak’taki çatışma ve terör eylemlerinin Kurdistan’a yönelmesini engellemek, kendi idari ve ekonomik yapımızı güçlendirmektir Eğer gün gelip ayrılma gündeme gelirse engel olmayacağız o zaman da kendi kararımızı belirteceğiz.““Kürtler bağımsızlıktan söz ederken,çoğu komşu ülkeler bunu günah veya suç olarak görmemelidir.Kürtler de,Türk,Arap,Fars ve diğer halklar gibi bağımsızlıktan söz etme hakkına sahiptir.Çünkü,Kürtlerin gasp edilen bu hakkı verilmesi gerekiyor.Burada asıl mesele bu hakkın nasıl ve ne zaman verileceği meselesidir.”diye konuştu.Mesud Barzani konuşmasına devamla: “Bana göre artık Kürtler, Kurdistan’ın bağımsızlığı tartışmaları göndeme geldiğinde içinde bulundukları korku duvarları yıkıp kılınç salandırma korkusunu üzerlerinde atmalıdırlar.  Her Kürd’ın Arap, Türk ve Farslar kadar bağımsız devlet kurma hakları vardır. Kurdistan bölünmüş ve işgal edilmiştır. Bunun ortadan kaldırılması gerekir.” şeklinde düşüncelerini açıkladı.Bağımsız Kürd devletinin kurulması konusunda Mesud Barzani,“bu meşru bir haktır ve ben bunun anlayışla, diyalogla ve birbirini karşılıklı olarak kabul etmekle gerçekleşeceğine inanıyorum“ şeklinde dile getirmektedir. Kürd-Kürdistan’ın bölünmüşlüğü ve birliği konusunda da şunları dile getirmektedir.“Bizim bölgemiz çeşitli ülkeler arasında bölünürken kimse bizim bu konudaki pozisyonumuzu bile düşünmedi. Kürdlerin seldeterminasyon ve Kürd ulusunun birliğini istemesi meşru bir haktır. Biz her ülkede o ülkenin durumuna göre Kürd sorununa demokratik ve barışçı bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Biz Kürdlere karşı herhangi bir haksızlığı ve şovenistliği desteklemiyoruz ve Kürdlerden şiddete başvurmamalarını istiyoruz.“Mesud Barzani’yi tanıyanlar, boş konuşmadığını bilir. Gelişmelerin seyrini yoruma yer bırakmaksızın açık ve seçik olarak ortaya koymuştur. Kürd milletinin hedefini ilan etmiştir. Bugünden sonra Kürd milletini boğan sınırlara “saygılıyız” demek, Irak, İran, Suriye ve Türkiye “toprak bütünlüğü”nü savunmak, varlığımızı kabul etmeyen, bize imhayı dayatan Türk, Fars ve Arapla “ortak yaşam” öngörenlerin kendi politıkalarını yeniden ciddi olarak gözden geçirme zamanının geldiğine inaniyorum. Biz bağımsızlıkçılara gelince “biz demiştik” demeğe gerek var mı? Duyurulur! Evet tarih bizi haklı çıkarmıştır! İtirazı olan varsa beri gelsin.4 Eylül 2006[email protected]