2005 yilinda direktorlugunu Eli Roth isimli ailesi Cekoslovakya Yahudilerinden ( simdiki ikiye ayrilan Cek ile Slovak ulkerleri) ve anlasildigi kadariyla, zamanin kardes Alman-Cek ve Slovak musterek proleteryasi mensuplarininda buyuk bir sevkle icra ettikleri soykirim vardiyalarindan nasibini alan bir ademoglunun yaptigi Hostel filmi, cagdas dehset - horror- konseptine, muhtemelen pratikteki genis realistik neticelerinin bir sonraki jenerasyonlarda yarattigi travmalara dort dortluk bir tercume olsa gerek; ama, film izlendiginde, Eli Roth'un soykirima degindigine dair karinelerden bahsetmek pek mumkun degil.

Olan biteni,tesadufen kebabci dukkaninda ele gecen gunluk bir gazetenin nostaljik gayelerle takilinmaya devam edilen bric" bridge" kosesinden yan sahifeye , el mahkum goz atilmak zorunda kalinabilme tehlikesini muteakip okunma zarureti hasil olan bir fuzuli makaleden ogrenme seyinin seyinden anlayabiliyoruz.

Bu filmde, klasik " hortlak"sahnelerinin ete kemige burunmesi sonucu gibi, metafizik korkularimizin bir anda gorunur objelere donusup icabinda Karacaahmet mezarliginda gunduz vakti bile yurumemizi tesvik edebilecek yonleri olmayacagini simdiden dehsetengiz bir kaygiyla nakil ve sey edeyim, turk kardeslerimizin kardes halki kurdlere duyrulur.

Anlasildigi kadariyla direktor, ailesinin hatiri sayilir bir kismi, sizlerin kardes halkiniz turklerin Kurdlerin hatiri sayilir bir kismina reva gordukleri siradan muameleyi - artikin cop ve bok ilaa afedersiniz testicallardan, yani tasaklardan kurdlerin saglikli yasama uygunluk testleri icin agirliklarinin klasik olarak asilarak tartildigi usuller diyelum- azicik birazcik asan, daha muasir medniyete uygun usullerle, mesela delik acma drillleri ile muhtelif ebadda kesici, delici alet edavat vs , aci cektirme oranlarinda ivmesi tedricen yakaris ve feryad ile gozyasiyla orantili artarak mevta oluslarinin dokumanina dikkat cekmis..
sectigi mekan ise, Bratislava, Slovakyanin baskenti; cekimde gayet kasvetli ve puslu bir duygusal alan yartilmis, insani urpetiyor bazan; vee, Slovakya hukumati emaan protesto edivermis " ula ayip degildir bizi dunyaya rezil edesiniz eyy, falan demisler..

Bratislava'nin Viyana'ya takriben bir saatlik mesafede oldugunu ogrenince, beni garip bir gulme krizi tuttu.( acab bu aleman lara slovakian brother lerden daha fazlaca muasirat yukledigimdenmi oldu, nedir)..Filmin hem cekimi, hem de hic bir metafizik etki magneti yaratilmadan sahnelenen senaryosu dikkate deger...

Ikinci film ise, kanaatimce asil dikkati Hostel'den sonra cekmis olmali; ayni tarihlerde, veya biraz daha evvel piyasaya surulmus ve su ana kadar tam alti adet( mubalaga degil, hepsini izledim) cekilmis ve yedincisininde yolda olduguna bizatihi altincisinin sonucundan emin oldugum, bir nevi dizi benzeri ama hic te malum " soap opera" turu olmayan, korkunc bir seyin seyi !

Bunun ismi ise Saw !

direktorunun ismini unuttum, zira bir kac adet olmali, su an wikiye bakacak halimde yok, mretraklisi bulsun.

Bu film-seri, Hostel'in Eli Roth'unun etnik-kulturel ruhunun dokusuna nufuz eden sosyal-kisisel
hasarin refleksini andiran bir produksiyon degil !

Emme velakin- eger illa da mukayese edilecekse, ki edilir cogunluk iskence sahnelerinin duzenlenmesinin bile mekanik muhendislik/proje gerektirdigi ve kayda deger bir havsalaya isaret ettigi- ama direktorun ruhi alt veya ust yapisindaki duygu sacilimi ve ifsasinin sebeblerine dair pek bir yan sahife makalesine tanik olmadim henuz-- muthis bir yapim oldugunu sizlere kesinlikle ifade edebilirim.

Kurdu Kurdistan bizim idealimiz; her daim iliklerimizde ve tartismalarimizin, kaygi ve sevinclerimiz odagi( henuz sevinecek bir vakiaya rastlamamis olsakta, olsa bile belki muhtemel kazanclarimiza kiyasla cuzi gorunuyor olabilir) durumunda.

ote yandan, her siyasi kurd evladi- hepsi elbette su an icin siyasette ilgi duyanlar icin soyluyorum, malum toplumumuzda cobanindan bilim adamina kadar en genis yelpazeye hitabederken bazan kavramlari, tartismalardaki anlamlarini ayrintili yazma ihtiyaci gerekebiliyor, allah esirgesin yoksa...- hayatina anlik veya surekli renk katabilecek muhtelif kalite kalibresine layiktir.

kimse, hayata renk katan tarz olarak film , hele de dehsetengiz olanini seyretmek, kabullenmek zorunda degil, oylesine anlatiyorum iste.kendim de ozlellikle film seyretmiyorum, ama severim de.

selamlar ederim

Canbek