Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 14 April 2008

KANUNI SULTAN SULAYMAN VE KÜRTLER !

Bügünkü Türkiye cumhuriyeti,
osmanli imparatorlugunun restore edilip bir kücültulmüs devlet bicimidir.
Dün ve bugün kürtlere yapilanlarin arasinda pek bir farklilik yoktur.
Kanuni sultan suleymanin kürtlere olan yaklasimindan bir kac kesit ele alalim.
dünu iyi bilince cikarip bugune iyi bir yön verebilecegimize inaniyorum.

Osmanli yönetim sisteminde,
asker beslemek ve vergi vermekle yükümlü kisiler
Sultan tarafindan verilen topraklar,
getirdikleri gelirlere göre, timar, zeamet ve has olarak siniflandirilmaktaydilar.
Ayrica dini kurumlara ait vakif topraklari ile,
hazine mali olan mukataa topraklari vardi.
Sonuçta, kökleri bozkirdaki göçebelik yillarinin ortak mülkiyet gelenegine uzanan sisteme göre, topraklarin tümüne Allah adina Sultan sahipti ve timar, zaamet ve has topraklarini istedigine verir, istedigi zamanda geri alabilirdi.

Bu nedenle, Kürt beylerine verilen tam veya yarim özerklikler, topraklarin babadan ogula geçme hakki, sistemin geneli içinde çok büyük bir ayricalikti. Kanuni Sultan Süleyman'in (Inci Süleyman), Kürt beylerinin haklarini bildiren Hükmü Serif'i (yasa niteligindeki kutsal, dokunulamaz ve kaldirilamaz karari) bu ayricaligin en somut örnegidir.

Özet olarak ayni Hükmü Serif'e göre, özerk Kürt beylerinin -önceden- kendilerine ait olan tüm topraklar, kaleler, diger tasinamazlar ve sonradan onlara verilenler, tamamen kendi yöntimleri altinda olacaktir.
Disaridan bunlara yönelik hiçbir müdahale ve saldiri yapilmayacak, sözkonusu varliklar üzerinde hiçbirsekilde kalem oynatilmayacak, bey ölünce mallarinin tümü ogullarina kalacak ve bu durum ebediyete dek sürecektir.
Ayni Kanuni yasasina göre, ölen beyin eger birden fazla oglu varsa, ogullar mirasi aralarinda istedikleri gibi paylasacaklardir.
Ölenin hiçbir mirasçisi yoksa, duruma yine merkezi yönetim müdahale etmeyecektir. Kürt beyleri kendi aralarinda toplanip soruna çözüm üretecekler ve mallari uygun gördükleri kisiler arasinda paylastiracaklardir.

Kanuni Süleyman'in yukarida özetlenen cömertligi veya Kürt beylerinin ayricaliklari süphesiz nedensiz degildir. Kürtlerin üzerinde yasamis ve yasamakta olduklari cografi alan, her yöne açilan stratejik yedi askeri geçidin ve aynizamanda o yüzyillarin en önemli ticaret yollarinin üzerindedir.

Binyillar boyunca bu daglik cografyanin güvenligi bölgede kurulmus olan büyük merkezi devletlerin kendi silahli güçleri tarafindan degil, hakim devletler adina askeri görev yapip ticaretin ve yerel üretimin rantindan pay alan Kürt beyleri tarafindan saglanmistir. Modern silahlar, özellikle helikopterler savas arenalarinda gözükmeye baslayincaya dek, hiçbir büyük devlet kendi ordulariyla bölgede tam bir hakimiyet kurmaya kalkismamistir.
Bu açidan Osmanli'nin Kürt beylerine karsi tavri, Ortadogu'da kendisinden önce kurulmus büyük devletlerin tavirlarindan pek farkli degildir.simdiki TC de
bunun daha sinsi ve vahsi kopyasidir.
Peki kürtler ne yapmali?
iste asil sorun burd !

silvan FARQINI

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.