Skip to main content

KERKÜK, PETROL VE DIĞER SORUNLAR

Kurdistanî Niwê’den
Çev: Aso Zagrosi

Her ne kadar petrol Kerkük sorununu dahada karmaşık bir duruma gelmesinden rol oynuyorsa da, Kürd tarafının Kerkük sorununa yaklaşımının temelinde petrol yoktur. Buna en örnek,şeyh Mahmud, Kerkük’ün Kürdistan’ın bir parçası olduğunu ilk ortaya koyan ve istemde bulunan Kürd lideriydi. O dönem hâlâ ıngilizler Kerkük’te bir damla petrol çıkarmamışlardı ve yine o dönem Kürdler Kerkük’ün yeraltında bulunan zenginliğinin değerinin tam bilinçinde değillerdi.

Kerkük’ün Irak Hükümetince araplaştırılma girişimine ilişkin ilk belge 1929 yıllına dayanıyor. Yanı; Milletler Cemiyetinin Musul Vilayetini Irak’a bağlanmasından 4 yıl sonrasına tekabül etmektedir.

Irak Hükümetleri Kerkük’ü teh’rib etmeksızın de petrol çıkarabilir ve satabilirlerdi. Devletlerini burada elde ettikleri zenginliklere dayandırabilirlerdi. Fakat onlar, hem petrolleri talan etmeyi ve hemde Kerkük’te bulunan Kürdleri yerlerinden ve yurtlarından sürerek ve onların yerine arapları getirip yerleştirdiler. Burada amaçlanan gelecekte Kürdlerin Kerkük’e yönelik tüm istemlerini ortadan kaldırmaktı.Gerçektende, tüm Irak Hükümetlerinin ortak paydası: açgözlülüktü..

Eski Irak yönetimi, sadece Kerkük petrollerini talan etmekle yetinmedi ve aynı zamanda Kuveyt petrollerini de göz dikmişti.

Bu aç gözlülüğün etkileri, hâlâ yeni Irak sürecinde de devam etmektedir. Hâlâ Arapların içinde, Kerkük’ten vaz geçmek istemiyen siyaset adamları vardır. Dayandıkları gerekçe ise “ eğer Kerkük petrolleri Kürdlerin denemine geçerse, Irak’ın geleceği üzerine kötü etki yapar” bahanesine sarılıyorlar.

Görünen odur ki, Kerkük’ün tüm Irak için yaşamsal bir jeo-ekonomik önemi vardır. Fakat, bu meselenin hassaslığından dolayı, sorunlar çözümsüz bırakılamaz. Hiç bir dönem, bugün kü kadar bu sorunun çözümü kendisini dayatmamıştı. Bugüne kadar bu sorunu karmaşıklaştıran neden, Bağdat’tın bölgenin Kürdistani kimliğiyle ve alanda petrollun oluşumunu ortak ve çözülmesi zorunlu bir olay olarak kavramasındaydı. Bağdat’tın bu anlayışının özü, bölge araplaştırılarak tah’rib edilmesi neticesinde hem bölgenin Kürdistana ait olduğu meselesine bir çözüm ve hem de sürekli olarak petrollün denetimi garanti altına alınmış olacaktı..
Fakat, mevcut olan durumda ve özellikle Awarelerin Kerkük’e geri dönmesinden sonra bu teorinin hiç bir dayanağı kalmamıştır ve hiç kimsenin böyle bir anlayışı tatbik etme zemini kalmamıştır.

Aktüel durumda ve mevcut sıcak ortamda Geçiş ldare Yasasının 58.ci maddenin tatbik edilmesi ve daha sonra şehrin durumunun açığa kavuşturulması gerekir. Öyle görünüyor ki, şehrin kaderinin belirlenmesi yönündeki düşüncenin öne petrollun varlığı bir engel teşkil etmeyecektir. Petrol, uygarlığın ilerlenmesi makinelerini dönderebilen bir madde olarak, barışıda yerleştirebilir. Bu önemli bir meseledir.

Yeni yazılacak Anayasa, bu sorunun çözümü içinde önemli bir rol oynayabilir. Bu bakımdan Anayasanın içeriği cesurca ele alınmalı ve cesurca yeni Irak’ta Kürdlerin rollü tespit edilmeli ve Kerkük sorunu çözülmelidir.

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.