BAĞIMSIZLIGA GİDEN TEK YOL: KÜRD-KÜRDİSTAN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA KÜLTÜRÜDÜR
Kürdler, artık eski çesitli ideolojik hastalıklı, çocuksu, dar hizipçi düşünce ve davranışları bir tarafa bırakmaları, daha olgun, daha saygın ve daha geniş bir şekilde düşünmeleri lazımdır. Buna hiç şüphe yok. Yüzyıla yakın bir zamandır halkımız dünyada hiçbir halkın maruz bırakılmadığı çok ağır sömürgeci uygulamalarla karşı-karşıyadır. Bugün kürd halkının içinde bulunduğu kabuledilmez durumu anlatmak için, 'iskeleti parçalanmış ve beyni dağıtılmış' belirlemesi ne yazıkki hiçte abartılmış bir tanımlama değildir.
Üstelik son 30 yıldır bu kabuledilmez vahşi sömürgeci uygulamalar ayyuka çıkarılmıştır. Kürd halkının üzerinde açıkça katliam provaları yapılmış ve gel görki bu insanlığa karşı çok rahatça işlenen suçlar hala da devam etmektedir. Gün yokturki kürd katledilmesin. Tek veya toplu bir şekilde katledilen kürdlerin kıyımına hergün bir yenisi eklenmektedir.
Üstelik bu kıyımlar, bütün bu olanlar, dünyanın gözü önünde yapılmakta ve ne yazıkki bu soykırım denemeleri ilerici, demokrat, sosyalist, müslüman, hiristiyan, yahudi, budist, bütün dünyanın gözleri önünde açıkça yapılmıştır. Günümüze kadar bu suçları işleyen - başta Türkiye olmak üzere hiçbir devlete - karşı kayda değer hiçbir tepki gösterilmemiştir. Bu durum, bir bakıma şu anlama gelmektedir; bütün dünya camiası bu kabuledilmez suçları işleyen devlet ve devletlerin katliam ve soykırım eylemlerinin karşısında suskun kalarak, bu barbar suçları doğrudan doğruya onaylamış bulunmaktadırlar.
Durum bu iken biz kürdlerin cephesinde olan nedir? Tek kelimeyle tam bir dağınıklık ve başıbozukluk yaşamaktayız. Bu kabuledilmez durum Büyük Kürdistan Coğrafyası'nın dört yanında tam bir hızla sürmektedir. Kısacası kürtler arasında hiçbir kürdistanî konuda tatmin edici en küçük bir ittifak dahi sağlanamamış ve ne hikmettirki şimdiye kadar da sağlanamıyor!?
Bunun bir nedeni olmalı. Çok yönlü ve en yoğun uluslarası bir cendereye alınan Kürd Halkı ve kürdlerin bağımsızlık çabaları, dönem dönem yakaladığı fırsatları dahi kullanamamıştır. Bunun en başta gelen nedenlerinden biri, Kürd Millî Önderliği'nin yaratılmaması/yaratılmamasıdır. Geçen yüzyılın başlarında ortaya çıkan tarihi fırsatta, Lozan Antlaşması döneminde de, kürdler Millî Îrade'lerinden yoksun bırakılmışlardı. Aradan yaklaşık yüzyıl geçmesine rağmen bu vahim ve kabuledilmez durumun hala devam etmesi, bağımsızlığı ve özgürlüğü için kahramanca direnmekte kusur etmeyen Kürd Halkı'na yapılmış en büyük bir kötülüktür.
BU UĞURSUZ DURUMUN AŞILMASI İÇİN KISACA KÜRDLERİN ALMASI GEREKEN TEDBİRLER:
1 - Kürdistan yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının nakli ve talanı uğruna Kürdistan'ı tahakkümü altında bulunduran ve meşruiyeti dahi olmayan, Türkiye, Iran, Irak ve Suriye devletleri gibi sömürgeci ve işbirlikçi devletlerle, yakın siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri işbirliği içinde olan bütün devletler, dünya kamuoyu önünde teşhir edilmelidirler. Kürt siyasi ve sivil kurumları bu eylemlere derhal koyulmaldırlar.
2 - Bütün dünya kürtlerini temsil eden, her kürd siyasi, kültürel, dinî katman ve sınıftan oluşan, en az yüz (100) ve en fazla yüzelli (150) kişilik bir KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ KOMİTESİ, aktif kürd siyasi ve sivil şahsiyetleri tarafından, ilk defaya mahsus olmak üzere DOĞRUDAN ATAMA yoluyla kendini kurdurmalıdır. Bu en üst bir millî yargı ve yasama yetkisine sahip olacak büyük kürd ulusal oluşumu, hemen ardından en geniş tabanlı bir ULUSAL KONGRE oluşturmalı ve bu şekilde kendi meşruiyetini tamamlamalıdır. Bu yönde kürdler her yerde, hic durmaksızın büyük ulusal birlik çalışmalarını derhal başlatmalıdırlar.
3- Yukarıdaki iki maddeyi başarabilmek için, bütün dünya kürdlerini kapsayacak bir ULUSAL UZLAŞMA/YENKURTEBEYAN / Mini Deklarasyon
BAĞIMSIZLIGA GİDEN TEK YOL: KÜRD-KÜRDİSTAN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA KÜLTÜRÜDÜR
Kürdler, artık eski çesitli ideolojik hastalıklı, çocuksu, dar hizipçi düşünce ve davranışları bir tarafa bırakmaları, daha olgun, daha saygın ve daha geniş bir şekilde düşünmeleri lazımdır. Buna hiç şüphe yok. Yüzyıla yakın bir zamandır halkımız dünyada hiçbir halkın maruz bırakılmadığı çok ağır sömürgeci uygulamalarla karşı-karşıyadır. Bugün kürd halkının içinde bulunduğu kabuledilmez durumu anlatmak için, 'iskeleti parçalanmış ve beyni dağıtılmış' belirlemesi ne yazıkki hiçte abartılmış bir tanımlama değildir.
Üstelik son 30 yıldır bu kabuledilmez vahşi sömürgeci uygulamalar ayyuka çıkarılmıştır. Kürd halkının üzerinde açıkça katliam provaları yapılmış ve gel görki bu insanlığa karşı çok rahatça işlenen suçlar hala da devam etmektedir. Gün yokturki kürd katledilmesin. Tek veya toplu bir şekilde katledilen kürdlerin kıyımına hergün bir yenisi eklenmektedir.
Üstelik bu kıyımlar, bütün bu olanlar, dünyanın gözü önünde yapılmakta ve ne yazıkki bu soykırım denemeleri ilerici, demokrat, sosyalist, müslüman, hiristiyan, yahudi, budist, bütün dünyanın gözleri önünde açıkça yapılmıştır. Günümüze kadar bu suçları işleyen - başta Türkiye olmak üzere hiçbir devlete - karşı kayda değer hiçbir tepki gösterilmemiştir. Bu durum, bir bakıma şu anlama gelmektedir; bütün dünya camiası bu kabuledilmez suçları işleyen devlet ve devletlerin katliam ve soykırım eylemlerinin karşısında suskun kalarak, bu barbar suçları doğrudan doğruya onaylamış bulunmaktadırlar.
Durum bu iken biz kürdlerin cephesinde olan nedir? Tek kelimeyle tam bir dağınıklık ve başıbozukluk yaşamaktayız. Bu kabuledilmez durum Büyük Kürdistan Coğrafyası'nın dört yanında tam bir hızla sürmektedir. Kısacası kürtler arasında hiçbir kürdistanî konuda tatmin edici en küçük bir ittifak dahi sağlanamamış ve ne hikmettirki şimdiye kadar da sağlanamıyor!?
Bunun bir nedeni olmalı. Çok yönlü ve en yoğun uluslarası bir cendereye alınan Kürd Halkı ve kürdlerin bağımsızlık çabaları, dönem dönem yakaladığı fırsatları dahi kullanamamıştır. Bunun en başta gelen nedenlerinden biri, Kürd Millî Önderliği'nin yaratılmaması/yaratılmamasıdır. Geçen yüzyılın başlarında ortaya çıkan tarihi fırsatta, Lozan Antlaşması döneminde de, kürdler Millî Îrade'lerinden yoksun bırakılmışlardı. Aradan yaklaşık yüzyıl geçmesine rağmen bu vahim ve kabuledilmez durumun hala devam etmesi, bağımsızlığı ve özgürlüğü için kahramanca direnmekte kusur etmeyen Kürd Halkı'na yapılmış en büyük bir kötülüktür.
BU UĞURSUZ DURUMUN AŞILMASI İÇİN KISACA KÜRDLERİN ALMASI GEREKEN TEDBİRLER:
1 - Kürdistan yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının nakli ve talanı uğruna Kürdistan'ı tahakkümü altında bulunduran ve meşruiyeti dahi olmayan, Türkiye, Iran, Irak ve Suriye devletleri gibi sömürgeci ve işbirlikçi devletlerle, yakın siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri işbirliği içinde olan bütün devletler, dünya kamuoyu önünde teşhir edilmelidirler. Kürt siyasi ve sivil kurumları bu eylemlere derhal koyulmaldırlar.
2 - Bütün dünya kürtlerini temsil eden, her kürd siyasi, kültürel, dinî katman ve sınıftan oluşan, en az yüz (100) ve en fazla yüzelli (150) kişilik bir KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ KOMİTESİ, aktif kürd siyasi ve sivil şahsiyetleri tarafından, ilk defaya mahsus olmak üzere DOĞRUDAN ATAMA yoluyla kendini kurdurmalıdır. Bu en üst bir millî yargı ve yasama yetkisine sahip olacak büyük kürd ulusal oluşumu, hemen ardından en geniş tabanlı bir ULUSAL KONGRE oluşturmalı ve bu şekilde kendi meşruiyetini tamamlamalıdır. Bu yönde kürdler her yerde, hic duraksamadan büyük ulusal birlik çalışmalarını derhal başlatmalıdırlar.
3- Yukarıdaki iki maddeyi başarabilmek için, bütün dünya kürdlerini kapsayacak bir ULUSAL UZLAŞMA/YENİDEN YAPILANMA/ULUSAL BARIŞ DÖNEMİ ilan edilmelidir. Örneğin 21 mart 2012'den 21 mart 2013 yılı arası böylesi hayırlı bir dönem olarak kabul edilip başlatılabilmelidir.
Bu ulusal uzlaşma ve ulusal barış döneminde yapacaklarımız besbellidir. Yapmayacaklarımız da şunlardan ibarettir: Örneğin; hiçbir kürd diğer bir kürdü, siyaset, din, sınıf, mezheb, cinsiyet, şive aidiyetinden dolayı dıştalamamalıdır.
- Kurdino roj roja namûs û xiyretê ye.
Hayırlı ve uğurlu olması, Ulusal Birlik ve Zafere kavuşturması dileğiyle.
KÜRDİSTAN ULUSAL BİRLİK ve BAĞIMSIZLIK İNSİYATİFİ
(Serxwebûna Kurdistanê - Gurubu)
15-01-2012
|
ROBOSKÎ Katliaminin Hesabi Sorulacaktir.