Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 23 April 2011

Îsmaîl Girikî—KCK konsey Üyesi Mustafa Karasu: Mustafa Kemal bir Kurtuluş Savaşı önderidir.“ Kemalizmi Güncellenmesini istiyoruz“.
diyen kemalizmin ihanetci Kurdlerin ibretlik olan bu yaziyi okuyun. Okuyon sonra BDPyi destekleyin!!!
KCK yani İmrali patentli Kandil cikisli Kemalizm bayramini 22.4.2011de, yani bir gün önce kutlamasi aslinda ne tesadufidir, ve nede anlasilmayacak bir durumdur bu Kurd halk ihanet prtisinin siyasetinde.
Burda KCK nin Kemalizm yöneticilerinden olan Mustafa Karasu nasilda kemalizmi göncellsecegini, Imrali "SÜRÜ" leri oalan Kurdlerin gözüne bakarak savunurken, bu Yorumlarda dilsiz, kulaksiz ve kör olan Kurdlerin bir kez daha dösünmemesine aciyorum.

Binlerce defa yazdim Partiya Karkerên kemalistn(pkk) Kurd bir parti deyilde, adi altinda acik ihanet siyasetini sürdürdügünü, ama ne yazik ki imrali sürü kafilasine katilanlarin ya bilerek ihanete destek veriyorlar, yada kör ve sagirdirlar bunu anlamak istemiyorlar.

Evet iste Mustafa Karasu´nun kemalizmi göncellesme yazisindaki kisa özeti okuyocularin dikkatine getiriyorum:
ANF:(KCK) Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’yla konuştuk

-Kemalizmin güncellenmesinden söz edilirken, kastedilen budur. Bunun da reddedilmeyecek bir yaklaşım, bir çağrı olduğu açıktır.

-Bu süreçte M. Kemal’in önderlik gerçeği vardır. M. Kemal’in Samsun’a çıkışı, Erzurum ve ardından Sivas kongrelerini gerçekleştirmesi, Osmanlı’nın dağılmasından sonra Türkiye’nin yaşadığı tehlikeye karşı bir direnişi örgütlemeyi ifade ediyordu. Böyle bir süreçte böyle bir önderliğe soyunmak gerçekten önemli bir kişiliği, önderlik gerçeğini ifade etmektedir. O koşullar dikkate alındığında bunu küçümsemek mümkün değildir. Bundan dolayı hâlâ Türkiye’de M. Kemal’in etkisi vardır. Çünkü böylesi kritik süreçlerde önderlik çok çok önemlidir.

-Ama etkili ve doğru bir önderlik, zor koşullara rağmen başarılı sonuçlar elde edebilir. Bu yönüyle yeni TC’nin kuruluşunda M. Kemal’in rolü tabii ki dikkatle ele alınması gereken bir konudur.

Misak-ı Milli’nin tespit edilmesi ve bu Misak-ı Milli topraklarının korunması için bir mücadele kararlılığının ortaya çıkarılması önemli bir perspektif ve ufuk oluşturmuştur.

-Bu yönüyle Erzurum, Sivas kongreleri ve 23 Nisan 1920’de Meclis’in toplanması tabii ki önemli bir toplumsal değişimi ifade etmektedir. Siyasetin içine toplumsal güçlerin de önemli bir güçle katılıp kendini etkili kılması söz konusudur. Bu açıdan Kürt Halk Önderi, sadece işgale karşı olmanın yanında bunun toplumsal bir değeri olduğunu da söylemektedir.

-Bugün Kürt Halk Önderi’nin teorik olarak ortaya koyduğu farklı etnik yapıların kimliğinin tanındığı, siyasi iradelerinin ve öz yönetimlerinin gerçekleştiği bir demokratik ulus olmanın da önemli bir adımı olmaktadır. Bu yönüyle yeni Türkiye’yi böylesi zengin bir bileşimle yaratmak 1920 Meclisi’nin hedefidir.

-Zaten Önder APO’nun demokratik ulus çözümü dediği demokratik özerlik çözümü, bir yönüyle de 1919-1924 yılları arasındaki durumun güncellenmesini ifade etmektedir.

-Bilindiği gibi Türkiye’nin kuruluşunda önemli bir konum ifade eden Sivas Kongresi ve aldığı Misak-ı Milli kararı vardır. 1920 yılı 23 Nisan’ında kurulan Büyük Millet Meclisi tarafından da bu karar benimsenmiştir. Misak-ı Milli, daha sonra Irak adını alan devletin sınırları içindeki Musul ve Kerkük vilayetini kapsıyordu. Misak-ı Milli bir yönüyle de Osmanlı İmparatorluğu içinde Türkler ile Kürtlerin yoğun yaşadığı coğrafyayı esas almıştı.

-Lozan antlaşmalarından sonra da sürmüştür. Lozan Antlaşması’nda Türkiye kendisini Türklerin ve Kürtlerin temsilcisi olarak ortaya koymuştur. Ancak İngiltere Misak-ı Milli sınırları içinde gösterilen Musul ve Kerkük vilayetlerini Türkiye'ye veremeyeceğini her fırsatta ortaya koymuştur. İngiltere Lozan Antlaşması sürecinde Türkiye’nin zayıflıklarını görmüştür. Bu açıdan Türkiye’ye “Türk etnisitesine dayanan ve Kürtler üzerinde egemenlik kuran bir ulus-devlet oluşturabilirsin; sana bu destek karşılığında Musul ve Kerkük’ten vazgeçmeni dayatıyorum” demiş, Türk devleti de sanki kendi çıkarınaymış gibi, İngiltere’nin bu ulus-devlet projesi ve Kürtler üzerinde hâkimiyet kurma konusundaki desteği kendisi açısından bir kazanç gibi görmüştür. Nitekim Lozan Antlaşması sonuçta Kürtlerin haklarının tanınmadığı bir çerçeve ile sonuçlanmıştır. Lozan Antlaşması bu yönüyle de Türkiye’nin 1920 ile 1923 yılları arasında Kürtlerle birlikte yürüttüğü ulusal mücadeleyi ve yeni Türkiye’nin kuruluş sürecini...

Ulus-devlet zihniyetine girmek, sadece bir devlet kurmak değildir, yeni bir yaşam projesini kabul etmek ve pratikleştirmektir. Bunun da yaratıcısının Batı olduğu açıktır.

-İttihat Terakkiciler daha ilk çıkışında, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sürecinde bir devlet kurmayı ve bu devleti esas olarak da Türk etnisitesine dayandırmayı düşünmüşlerdir. Bu yönüyle Batı’daki kapitalist modernitenin ulus-devlet anlayışını benimsemişlerdir. Ama Kurtuluş Savaşı’nın koşullarında bunu uygulama imkanları olmadığı için böyle bir ulus- devlet anlayışını dayatmamışlardır.

-Kurtuluş Savaşı koşulları, diğer etnik topluluklarla birlikte bir yeni devlet kurma, yeni devleti bu etnik topluluklarla birlikte oluşturma anlayışını öne çıkarmıştır. Bu politikada başarılı olmuştur. Bu yönüyle M. Kemal’in siyaset anlayışının başarısı kanıtlanmıştır. Bu açıdan da başarısı kanıtlanmış bu politika üzerinde yürümesi olması gerekendi.

* Kemalizmin güncellenmesinden ne kastediyorsunuz?

- Kemalizmin güncellenmesi derken 1920-1924 arasındaki 1. Meclis’ten ve bu Meclis’i oluşturan yaklaşımdan söz edilmektedir.

-Bu aslında günümüz ölçülerinde güncelleştiğinde, siyasal olarak Demokratik Özerkliğe tekabül etmektedir. Bu açıdan o dönemin güncelleşmesi önemlidir. Öte yandan 1920’de Türkiye’nin kuruluşunda rol alan M. Kemal’de ve kuruluş felsefesinde Kürt inkarcılığı yoktur.

-M. Kemal bir Kurtuluş Savaşı önderidir.
- Özellikle kendisine Kemalist diyen subaylar var; aydın, yazar ve bürokratlar var. Kemalizmin güncelleşmesi derken esasta da bu çevrelere seslenilmekte ve o dönemdeki yaklaşım ve pratiğe göre davranmaları istenmektedir.
-Türkiye’nin kuruluş sürecinde M. Kemal’de Kürt inkarcılığı yoktur. Kürtlere ihtiyaç duyan ve Kürtlerle kurtuluşun sağlanacağını düşünen birinin Kürtleri inkar etmesi en başta da siyasi amaçlarına ters davranmak olurdu.

-M. Kemal önderliğine bir anlam veriyorlarsa, o dönemin güncelleşmesini ve bu temelde o dönemde kurulan yeni Türkiye’nin, cumhuriyetin bu defa demokratikleşmesini istemeleri gerekmektedir.

-Kemalizmin güncellenmesinden söz edilirken, kastedilen budur. Bunun da reddedilmeyecek bir yaklaşım, bir çağrı olduğu açıktır.
-Bunun için 1920’lerde ulusal kurtuluş savaşına öncülük yapan M. Kemal’in siyasal sorunlara yaklaşımının, bugünkü Türk-Kürt ilişkileri haline getirilmesi gerekmektedir. Bunu en fazla da kendine “Kemalist” diyenlerin, M. Kemal’e bağlı olduğunu söyleyenlerin böyle bir çaba içine girmesi gerekmektedir. Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi en fazla da kendisine “Kemalistim” diyen, Kemalizmde olumlu değerler olduğuna atıfta bulunan kimselerden Kemalizmin güncellenmesi için çaba verilmesini beklemektedir.“(22.4.2011http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=41529).

Ay kendine Kürd diyen imrali ihanet cephesinde yer alan Kurdler, yadinlar, yazarlar, gazeteciler, hukukcular, ögretmenler, kadinalar, kizlar, dayilar babalar ve bilcumle bütün halk kesimleri!
Bu siyaset 20 yildir Kurd halk ihanet örgütü olan Partiya Karkerên Kemalistan(PKK) sizlerin gözü önünde cereyan edilmiyormu? Sizde bu ihanete destek olmuyormusunuz? Neden bu fasist zihniyete ve Kurd halk düsmani Kemalistlere destek veriyorsunuz? Sizce ulusal kurtulus mücadelesi bumudur? Ihaneti savunmak , bu dogrultuda siyaset destekciligini yapmak sizce Kurdcülükmü, yoksa ihanet ve düsmanlikmi?
Kemalizmi cok hakli olarak göklere cikaran KCK/PKK/BDT/DTO, Kurd düsmani Pkk ve basindaki Ergenekon Terör örgütü´nün üyesi Öcalan´i desteklemek nasil Kurdcülük oluyor?
Kürd halkina düsman olan kemlizmi güncellesmek siz Kürdleremi kalmistir?
Sizce Kürcülük bumu? Kurdistan Ulusal Kurtulus mücadelesi bumu? Kurdistan topraginin devletlerin isgalinde iken, kemalizmi güncellesererk mi Bagimsiz Kurdistan nasil kurulur?
Paretiaya Karkerên Kemalistan(pkk) bu düsmanlik siyasetini gizlemeden yapmiyormu? Sizde bu ihanet ve düsmanlik siyasetine destek ve omuz vermiyormusunuz? Bakin bu ise ihat ve kendini satmaktir. Kendi kanininizi düsmanan bilerek satmak oluyor.
Simdi hangi Kurd BDP ye oy vermeye kalkarsa, bilsinki oda kemalizmin süc ortagidir.
Îsmaîl Girikî
22.4.2011

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.