Soruya peşinen cevap vereyim. İbrahim Tatlısesi vuranlar yakalansa bile tetikçilerin arkasındaki güç tespit edilemez. Bu demektir ki, İbrahim Tatlıses olayı karanlıkta kalacak.
Siyasetin ideolojisi olur da Türkiye’ye hükmeden mafyanın ideolojisi olmaz mı? Türkiye gibi bir ülkede Mafya’nın siyasetsiz olabileceğine inanıyor musunuz?
Bir ülkenin hakimi kimse, hakim mafyası da odur. Bu demektir ki, Türk Mafyası, Türkçüdür. İbrahim Tatlıses gibi mafyavari işlere girip çıkmış olan Kürt kökenli birinin bu alanda dikkat çekmemesi ve asli Mafya ile karşı karşıya veya yan yana gelmemesi mümkün değildir. Bir adım daha ileri gidip, şöyle bir şey söyleyeyim. İbrahim Tatlıses Türkçü mafyayı görmeseydi bunca yıl İstanbul ve Ankara’da da varlık gösteremezdi.
Sonra vuruldu. Kürtlerin kabadaylıkla başka işleri iç içe geçirmiş çok ünlüsü vuruldu. Behçet Cantürk ve savaş Buldan Kürt sorununa ilgi duydukları için götürüldüler. Behçet Cantürk açıkça PKK’yi destekliyordu. Hayatıyla ödedi. İbrahim Tatlıses’in böyle bir durumu yoktu, ancak kimsenin görüp duymayacağı yerlerde PKK ile karşı karşıya gelmişse onların gönlünü hoş tutmaya çalıştığı biliniyordu. Öteki işlere de girip çıkan bir Kürdün Türk’ün başkentinde krallar gibi yaşaması Türk milliyetçiliğini ilke edinmiş en büyük mafyanın kabul etmesi zordu. Zaten şarkıları ve yaşam biçimiyla Türk sanat ve aydın dünyasının hor gördüğü biriydi.
Öte yandan her mafyanın; şarkıclıklıkla öteki işleri birbirine sokuşturmuş her varlıklının bir ideolojisi ve devlet içinde dayanması gereken güçlerinin olması gerekirdi.
Türkçü mafya, “devletin dini bütün, vatanını milletini seven görevlileri”ne dayanır.
Kürt İbo kime dayanacaktı? Sahnede arada bir bayrak falan öpüyordu, ama adam Kürttü. Türk kanının zerresini taşımıyordu. Bu özelliği çok sırıtıyordu.
Vurulunca İbo’nun serveti de dağılır. Alanları çöker. O alanları “dini bütün Müslüman Türk evlatları” doldurur.
Hürriyet Gazetesi ve İhlas Haber Ajansı İbo’nun vurulmasıyla ilgili hemen PKK’yi hedef gösterdiler. Yakışır kendilerine. İbo Kürt, PKK de Kürt… Al sana Kürtleri vuruşturacak bir konu daha. Bu da olmazsa olayı Güney Kürdistan’a yıkar, çıkarlar işin içinden… Onu da yaptılar.
Ama yabancı haber ajansları, “Kürt kökenli” İbrahim Tatlıses’in vurulduğu haberini geçtiler.
Türk şehirlerinde mafyacılığa, ünlü şarkıcılığa, şarkıcılıkla karışık başka işlere, ihale ve yüksek getiri işlerine bulaşan Kürdün asli mafya ile karşı karşıya gelmemesi mümkün değildir. Para zoruyla tutulmuş beş-on koruma bu tür kişileri bir süre koruyabilir.
Sanatçılıkta, bakkalcılıkta, siyasetçilikte, tetikçilikte, mafyacılıkta Kürdün kaderi aynıdır… Ya Türkün öngördüğü şekilde bir adım ileri gitmeden biat edilerek yaşanacak ya da kurşun; bir daha konuşamayacak, yazamayacak, gülemeyecek, o tür işlere giremeyecek veya şarkı söylemeyecek şekilde kafadan yenecektir…
Örnekleri o kadar çoktur ki… Yaptığı iş ne olursa olsun, Türk bölgesinde kral gibi yaşayan İbrahim Tatlıses’i Kürt kökeninin duruş karmaşası öldürttü… Saldırının geleceği yeri bildiği için sık sık bayrak öper, kardeş olduğumuzu söylerdi.
Ama bu onu kurtarmadı.
Beş-on hayranı dışında bir süre sonra şarkılarına sahip çıkan da olmaz…
Kürd olarak doğup, Türk olarak yaşamaya zorlanmanın karışık trejedisidir bu.
Bu zat Türk ordusu generallerini hiç elestirdimi?