Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 26 October 2011
PS: bu haberi buraya aktarmamin sebebi: 1) genel anlamiyla pkk borazanligini yapan ANF (ve daha bir suru sozum ona kurdistani sitenin) basvurduklari yontemlerin neler olduguna dikkat çekmek. çunku internette veya herhangi bir yayin kurumunun haberini alip tirnak içine bir kaç puntla buyuk veya italik baslik degisiklikleri ile haberi verip altina da ANF BANF CANF DANF veya zikkimin dibi haber ajansi etiketinide yapistirarak goya habercilik ve yayincilik yaptiklarina dikkat çekmek içindir.
2) her kurdistanlinin butun dunya basin yayinlarindan haberleri aninda saniyesi saniyesine takib edip haberi (durust ve ahlakli bir sekilde, kaynagini belli ayani bir sekilde vererek, forumumuzu veya platformumuzu canladirabilecekleri ve ayni zamanda habercilikte yapabileceklerine dikkat çekmek içindir.
habercide sensin! muhabir de sensin! yorumcuda sensin! mottosunun dogruluguna isret etmek içindir!
selam saygilarimal
(( Uzman_Aktarmaci ))

bbc logosu

BBC’den 1400 PKK’lının öldürüldüğü haberiyle ilgili açıklama


Son güncelleme: 26 EKİM 2011 - TSİ 04:25


Dün Türk medyasında şöyle bir haber dolaşmaya başladı:

“BBC’nin Irak’taki özel temsilcisinin haberine göre Türkiye'nin Hava Harekatı ve Bordo Bereli Özel Timi tarafından Kuzey Irak'ta PKK'nın Kandil ve Hakurk kamplarına yönelik yapılan sınır ötesi operasyonda 1400 PKK militanı öldürüldüğü söylendi.

AK Parti hükümetinin terör ile mücadelede kararlı olduğunu söyleyen BBC muhabiri Thorpe bu operasyonlar ile PKK terörünün biteceğini söyledi. Edinilen bilgi bölgesel Kürt yönetiminin resmi yazılı yayın kuruluşları tarafından da kabul edildi.”


Bu haberi önce ciddiye almadık. BBC’nin İngilizce internet sitesine veya BBC Türkçe’nin sitesine bakıldığında ya da BBC World televizyonunun dünkü bültenleri izlendiğinde böyle bir haberin olup olmadığını görmek çok zor değildi.

Fakat belli ki hata yaptık. Bazı meslektaşlarımız, hiçbir yerde göremedikleri (çünkü BBC yayınlarında veya internet sitelerinde görmeleri mümkün değildi) bu haberin doğru olup olmadığını öğrenmek için BBC Türkçe’ye veya BBC’nin ana haber dairesine sormak yerine bu asılsız haberi yayınlamayı sürdürdüler.

İş öyle bir boyuta ulaştı ki, bazı medya kuruluşlarının internet sitelerinde manşete taşıdıkları habere gore, Türkiye-Azerbeycan Yüksek Düzeyli İşbiriği Konseyi toplantısından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir gazeteci şöyle bir soru sordu:

''Bugün BBC'nin bir haberi var. BBC'nin Irak'lı muhabiri, yaklaşık 1300-1400 PKK'lı teröristin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildiği yönünde bir haber geçti. Bu sayı doğru mu?''


Başbakan Erdoğan’ın yanıtı da, yine bu internet sitelerindeki habere göre şöyleydi:

''BBC'nin açıklamış olduğu rakamlar ciddi rakamlar değil. Bunlar gayriciddi. Herhangi bir mesnedi falan yok. Yani nereden bulmuş, nasıl böyle bir şeyi çıkarmışlar belli değil.

Bu noktada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisine sorulan sorudaki iddiayı doğru kabul edip yanıt vermesi doğal. Kendisine yöneltilen iddianın doğru olup olmadığını bilmek onun işi değil, ama bu soruyu soran bir gazetecinin, ne yazık ki , en basit, en temel görevi.


Üstelik BBC, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı ileri sürülen sınır ötesi bir operasyonda 1400 PKK militanının öldüğünü iddia ediyorsa, uluslararası alanda son derece önemli bu haberini internet sayfasına koymamış olması başlı başına sorgulanması gereken, dolayısıyla bu haberin doğru olup olmadığının araştırılmasını zorunlu kılan bir şey değil mi?


Bu noktada bir BBC sözcüsü tarafından yapılan resmi açıklamayı aktaralım:

BBC, PKK ölümlerinin 1400 olduğuna ilişkin bir rakam bildirmemiştir. Bu haberi biz bilmediğimiz gibi, bu haberi verdiği ileri sürülen muhabir Nick Thorpe da bilmemektedir. Nick Thorpe böyle bir haber yapmamıştır ve yakın geçmişte bölgede bulunmamıştır”


BBC’nin bu resmi açıklamasına şunları da eklemek gerekir:

Sözkonusu asılsız haberin nereden kaynaklandığını bilmiyoruz. Bu tür asılsız haberleri yaymanın arkasında yatan amaçları da bilmiyoruz. Ama şunu bir kez daha vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyoruz:

BBC, doğru, güvenilir, objektif ve dengeli haber yapma çabasında olan uluslararası bir kuruluştur. Uluslararası alanda bütün yayın kuruluşları arasında sahip olduğu itibarı bu ilkelerine borçludur.

BBC bu ilkelerine uygun standartlara her zaman ulaşamayabilir. Eksik, hatalı haberler yapabilir. Böyle bir durumda dünyanın neresinde olursa olsun herkesin BBC’ye şikayette bulunmaya hakkı vardır.

Bir kamu kuruluşu olarak BBC bu tür şikayetleri değerlendirmek ve yanıtlamakla, yaptığı habercilikte bir hata varsa bunu herkese açıklamakla yükümlüdür.


Fakat BBC’ye atfedilerek yapılan asılsız haberlere karşı sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu asılsız haberleri üretenlere karşı her türlü ulusal ve uluslararası yasal yollara başvurma hakkımızın olduğu da bilinmelidir.

Tabii, hangi haberin BBC’ye ait olup olmadığını öğrenmek de son derece basittir. Bunun için ya BBC Türkçe’nin internet sayfasına, www.bbcturkce.com , ya da BBC’nin ana haber sayfasına www.bbc.co.uk/news gözatmak, veya BBC World televizyon kanalını izlemek yeterlidir.

(( Uzman_Aktar… (not verified)

Wed, 10/26/2011 - 09:45

Türkiye Van için dış yardıma 'evet' dedi Son güncelleme: 26 EKİM 2011 - TSİ 08:10 Türkiye, Van'daki depremde bölgenin yeniden inşa safhası için kendisine daha önce yardım teklifinde bulunan tüm ülkelerden dış yardım kabul etmeye hazır olduğunu ilgili ülkelere bildirdi.     Söz konusu ülkeler arasında İsrail'in de olduğu belirtiliyor. Hükümetin prefabrike ev, çadır ve konteyner gibi acil durum mallarını talep ettiği öğrenildi. Ajanslarda yer alan haberlere göre İsrail, Çarşamba gününden itibaren prefabrike ev nakliyatına başlanacağını ifade etti. Mart ayında deprem ve tsunami felaketi yaşayan Japonya da yardım gönderecek ülkeler arasında. Japonya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, Japonya'nın Uluslararası İşbirliği Ajansı aracılığıyla depremden zarar gören Türkiye'ye 30 milyon Japon yeni (yaklaşık 400 bin ABD doları) ile çadır gibi acil yardım malzemeleri sağlamaya karar verdiği bildirildi. Öte yandan Van ve Erciş'te binlerce kişi üçüncü geceyi daha sokakta geçirdi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Van'da meydana gelen depremde dün saat 19 itibariyle 459 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 352 kişinin yaralandığını söylüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de internet sitesinde yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetlerinin deprem bölgesindeki çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. TSK dün itibariyle deprem bölgesinde, 2 bin 445 personel ve 201 muhtelif tip araç ile arama, kurtarma, yıkıntıları kaldırma, ilk yardım, çadır kurma ve güvenlik konularında faaliyet gösterdiği bildirildi. Kurtarma faaliyetleri Bu arada Van'da meydana gelen depremden yaklaşık 61 saat sonra bir üniversite öğrencisi çöken binanın enkazından yaralı olarak kurtarıldı. Erciş merkezi Seylan Caddesinde bulunan Aydınlar Apartmanının enkazında süren arama kurtarma çalışmaları sonucunda 18 yaşındaki Eyüp Erdem'e ulaşıldı. Van merkezde yürütülen arama kurtarma çalışmalarında, 50 saat sonra sağ ulaşılan 11 yaşındaki Serhat Gür, dün gece hastanede yaşamını yitirdi.   Erciş ilçesinde dün bir binanın altından iki haftalık bir bebekle annesinin sağ olarak çıkarılması sevinç yarattı. Azra adlı bebeğin oturdukları beş katlı binanın enkazından kurtarılmasından üç saat sonra annesi Semiha Karaduman'a da ulaşıldı. Anne ve bebeğinin kurtarılması büyük sevinç yarattı. Bebeğin babaannesi de kurtarılırken, baba Sinan Karaduman'a ulaşılamadı. Sahra hastanesine tedavi altına alınan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu ve sadece sıvı kaybı yaşadığı belirtiliyor. Kuvöze alınan bebeğe serum veriliyor. Güvenlik güçleri, artçı sarsıntılar üzerine Van'da panik yaşanan bir cezaevini kuşattı. Pazar günü de deprem sonrası bir grup mahkumun kaçtığı bildirilmişti. Bölgede sahra hastaneleri ve aşevleri kuruldu. Kızılay'ın ön ayak olmasıyla çadırkentler oluşturuldu. Başbakanlık tarafından başlatılan yardım kampanyasının yanı sıra, bölgeye yardım gönderilmesi için başlatılan pek çok özel kampanya da bulunuyor. Ancak yardımların yeterli olmadığı eleştirileri de yöneltiliyor. Hükümet, Pazar öğle saatlerinde meydana gelen deprem ardından yeni hazırlanan UDSEP2023 deprem stratejisini de ilk kez hayata geçirdiğini duyurdu. Hükümet yetkilileri ayrıca bölge ekonomisine destek olmak üzere bir dizi önlem açıkladı. Vergi borçlarında ve işyeri sahiplerinin prim borçlarında bir yıl erteleme kararı alınırken, Van'daki esnaf, sanatkar ve KOBİ'lerin KOSGEB'in 100 bin lira üst limitli Acil Destek Kredisinden kredilerinden yararlandırılacağı duyuruldu. Bir milyon nüfuslu Van, son olarak bundan 35 yıl önce bu büyüklükte bir depremle sarsılmıştı. Muradiye-Çaldıran merkezli depremde 3.840 kişi yaşamını yitirdi.

(( Uzman_Aktar… (not verified)

Wed, 10/26/2011 - 09:55

Kürdistan - CEVDET AŞKIN'IN BİZE DAYANDIRARAK VERDİĞİ BİLGİLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR 20-Oct-11 [20:47] Haber Merkezi/20-Oct-11 (PNA)-Türkiye'de günlük yayınlanan Radikal Gezatesi yazarların'dan Cevdet Aşkın " Barzani'den Kandil operasyonu" adıyla yayınlanan yazısında ajansımız PEYAMNERE dayandırarak vermiş olduğu bilgilerin ajansımızla uzaktan yakından bir ilgisi yokdur. Peyamner Haber ajansı böyle bir haber yayınlamamıştır. Cevdet Aşkın 19/10/2011 tarinde Radikal gazetesin de  " Barzani'den Kandil operasyonu" adıyla yayınlanan yazısında Peyamner Haber Ajansı'nı kaynak göstererek bazı biligiler vermektedir.  Kendisinin vermiş olduğu bilgilerin bizim ajansımızla uzaktan yakından br ilgisi yoktur. Aşkın yazısında ajansımız'da yer aldığını ileri sürerek şu ifadelere " Bölgesel Kürt Yönetimi, PKK’nın kamplarının etrafındaki köyleri boşaltmaya dün başladı. Peyamner Ajansı’nın haberinde Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki görüşmelerin sonucu olarak köylerin boşaltılmaya başlandığı kaydedildi. Kandil, Sidekan, Hakurk, Hinere ve Pişdere bölgelerindeki köylerde yaşayan siviller 4 kampa yerleştirilecek. Toplam 624 aileyi barındıracak kampların 42 milyon dolara mal olacağı belirtiliyor. Habere göre Bölgesel Kürt Yönetimi, boşaltma işlemini İran ve Türkiye’nin bölgede yürüttüğü askeri operasyonlarda sivil kayıpları asgariye indirmek amacıyla yapıyor" yer vermektedir. Bizi kaynak göstererek verilmiş  olduğu bu bilgilerin ajansımızla bir ilgisi yoktur ve gerçeği  yansıtmamaktadır. Ajasımız Kürtçe servisin'de 17/10/2011 tarinde, bu konuyla ilgili yayınlamış olduğu haber'de Rewendız Kaymakamı'nın açıklamalarına yer vermiştir. Sayın Kaymakam, Türkiye ve İran bombardımanları sonucu köylülerin  köylerini boşlatmak zorunda kaldığını ve vatandaşlarımızın içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak ve onları gereken eğitim,sağlık ve diğer insanı hizmetleri sunmak amacı ile bu kamplar yapılmaktadır diyor. Kaymakam kampların, geçici oluğunu ve bombardımanlar durduğunda herkesin köylerine geri döneceğine vurgu yapıyor. Bizim haberimiz'de 624 aile için 4 kamp ve bunun 42 dolar tutarında olacağı veya Kürdistan Yönetimi ile Türkiye arasına bir anlaşma gereği yapıldığı  gibi bilgiler'de yer almamaktadır. Ajans olarak bizde bu bilgileri Sayın Cevdet Aşkın'dan öğrenmiş oluyoruz. Yani burda amaç Türkiye ve İran'ın bombardımanlarından kaçan vatandaşlara geçici bir süre için gerekili hizmeti sunmaktır. Vatandaşların yerinden yurdundan tamamen ayrılmasını önlemek ve köy boşlatmalarının önüne geçebilmek. Cevdet Aşkın'ın iddia ettiği gibi haberimiz de Türkiye ve Kürdistan Bölgesi Başkanı arasında yapılmış bir anlaşma gereği yapıliyor gibi bir ifade yer almıyor. Ve zaten böyle bir anlaşmada yok. Bu Türk basının adını vermedikleri Türk diplomatik kaynaklarına dayandırak ileri sürdüğü bir iddia. Kendisi böyle bir iddia'nın  sahibi ama bu bilgiyi bizim ajansımız vermiş gibi yansıtmak istemesine bir anlam verebilmiş değiliz. Bu haberi çarpıtarak ve kendı ifadelerini bize aitmiş gibi yansıtması kendi gazetecilik ahlakına uygun olabilir. Ancak bizim adımızı kullanması basın ahlakına ayrı bir durumdur. Kendisinin yukarda vermiş olduğumuz ifadeleri, yazılarının yayınladığı gazete'nin yani Radikal gaztesinin "Kandil'deki köyler boşaltılıyor" başlığı ve Ferit Aslan imsazı ile yayınlamış olduğu haberinde mevcuttur. Kendi çalıştığı gazetenin yayınlamış olduğu bir habere neden bizi kaynak gösterdiğine anlam vermiş değiliz. Çünkü Radikal gazetesi'nin konuyla ilgili haberinde"dha" kaynak olarak gösterilmiş.  Kamu oyuna saygılarımızla Peyamner Haber Ajansi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.