Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 23 February 2011
Makaleler - SÜLEYMANİYE’DE NELER OLUYOR 23-Feb-11 [18:8]
PeyamnerPNA-Bu kadar büyük zülümden geçmiş ve büyük acılar çekmiş bir halk neden özgür olarak tanımladığımız bölge’nin nerdeyse %40’ı hala özgürleştirilememişken, bu %40’ı özgürleştirmek için eylem yapmaz. Muhalif partiler dünyanın her yerinde iktidardan çok daha ulusalcıyken, Güney Kürdistan’dan koparılmış olan Kerkük ile Musul’dan niye söz etmez, niye buraları almak için eylem yapmaz da, büyük bedellerle özgürleştirilmiş olan yerleri de yok etmenin peşine düşer. Neden mevcut ulusal sorunları hiç dile getirmez. Muhalefetin yaptığı şeyin tek bir anlamı var. Ortadoğu da başlayan bu rüzgarı kullanarak acaba ben iktidara gelebilirmiyim. Yani halkın talebi ile hiç bir ilgileri yok, tek dertleri halkı kendi iktidarlarına basamak yapmak.

GÜNEY KÜRDİSTAN'DAKİ GÖSTERİLER

Dünya bu günlerde bir tek şeyi konuşuyor; Arab dünyasındaki halk ayaklanmalarını.
Bunlardan bazıları sürerken bazıları istedikleri sonuca ulaştı gibi. Tabi ki her ayaklanma gibi bunlarda kanlı oldu ve bir çok insan hayatını kaybetti. Yıllardır süren zülme halkın dur demesi gayet normal. En basit örnek Mısır’da küçücük bir fırın açmak için 500 gün izin almak için beklemek gerekiyor. Tabi ki git evinde otur biz sana haber vereceğiz denilmiyor. Davakar, sürekli o daire senin bu daire benim gezip duruyor.
Bu isyanların başladığı tüm devletlerin ortak noktası yoksuluk ve askeri darbe ile başa gelenler.

Güney Kürdistan’da bu bir kaç gündür başlayan ve sadece bir şehirle sınır olan eylemlerin, bu kadar büyütülüyor olmasına anlam veremiyorum. Eğer yakından takip etme şansım olmasa ve sadece basından takip etsem, diğer yerlerde ki gibi Güney’de de aynı şeyin yaşandığını düşünürüm ama gerçek bu değil.

Bir Mısır’da günlük 2 dolarla geçinmeye çalışan insalar var. Buna karşı Kürdistan Bölgesinde sadece başkent Hewler’de yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, bu şehirde yaşayanların %80’ni iki araç sahibi. Bu bilgi bize net bir şekilde gösteriyor ki burda yoksulluk yok. Evet çok zengin var ve onlara kıyasla bazı kimseler kendilerini yoksul sayıyor olabilir. Burda ki yoksulluk açlıkla iligili değil. Burda her kersin evi var; neredeyse kirada olan insan sayısı yok denilecek kadar az.
Devletin verdiği temel hizmet ücretsiz. Hastane, okul, elektirik, su .. vs. Devlet esnaftan ve tüccarlardan sembolik ve hatta komik denilecek kadar az bir vergi alıyor. Bir Hükümet yetkilisinin deyimi ile "biz vatandaşlardan sacede aidiyet duygusunu sağlamak için sembolik bir vergi alıyoruz” diyor. Alınan verginin amacı tamamen siyasi maddi değil.

Bürokraktik işlere gelince devlet 2 yıldır başlatmış olduğu E-devlet projesi ve buna destek olarak, merkezden uzak idari birimlerin yetkilerini artırarak, vatandaşın işlerinin yerinde ve daha hızlı yürütülmesi için bir çok yasa çıkarıldı.

Herkesin ağzında bir demokrasi dolanmış konuşuyorlar ancak, burda ki sistemi önce bilmek lazım bence. Yapılan genel seçimlerde Muhalif partiler çok iyi bir başarı yakaladı ve şunda parlementoda temsil ediliyorlar.
Sadece Goran hareketi bugün eylemlerin yapıldığı Süleymaniye şehrinde birinci hareket olarak çıktı ve100 sandayeli Kürdistan parlementosunda 25 sadalye kazandı. Diğer grup Kürdistan İslam Birliği şunda hükümet ortağı ve Adelet Bakanlığı ile Elektirik Bakanlığı onların elinde.
Ne hikmetse iki dönemdir Adalet Bakanı olan İslam Birliği en fazla Adaletten şikayetçi.

Kürdistan seçimleri AB, BM ile ABD gözetiminde gerçekleşti. 3 vilayetli bu federal bölgede sadece AB ile BM 300 gözetmenle seçimi izledi. ABD, ortadoğu, Irak ve ulusaraarsı örgütleri saymıyoruz. Gözetmenler, seçimi şeffaf olarak niteledi. AB ile BM dünyanın hiç bir yerine 300 gözetmen göndermemiş. Bu gözetmen gurubunun gelmesinde, dönemin hükümetinin çağrısıda etkili, çünkü hükümet açıklamasında şunu dedi özetle; "Biz yapacağımız seçimin şeffaf olacağını garanti ediyoruz, bu yüzden gözlemci göndermek isteyen herkese kapımız açıktır ve gerekili desteği sunacağız" şekilinde bir açıklama yapmıştı ve öylede oldu.

Burda tam anlamı ile oturmuş bir demokrasi var ya da burdaki sistemin sorunları yok mu, demokrasinin beşiği avrupa da her gün grevler ve gösteriler varsa demeki, sorunsuz olan hiç bir yer yok.

Süleymaniye’de ne isteniyor. Basın’da yansıttıldığı gibi hiç kimse demokratik bir seçimle halkın %70 desteğini alan Bölge Başkanı’na karşı bir eylem yapmıyor ve böyle bir talebleri de yok zaten.

Bölge Başkan’ından taleb ettikleri şu, gösteriler sırasında yaralananlar oldu ve bu nedenle halktan özür dilesin, göstericilere ateş açanlar güvenlik görevlisi veya değil mahkemeye çıkarılsın. Burdan da rahatlıkla anlıyoruz ki gösteri yapanlar, Bölge Başkanı’na karşı değiller, ondan talebleri var.

Başkan Barzani, PDK binası önünde ki olaylar sırasında hayatını kaybeden Rejwan Ali’nin babası ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rejwan benim oğlumdur ve ölümüne sebeb olan kim veya kimler olursan olsun mahkemeye çıkarılacaktır sözü verdi. Yani göstericilerin bir talebini yerine getireceğinide açıklamış oldu.

Ölen gencin babası, biz bir milettiz ve aynı gemideyiz bu gemi batarsa hepimiz kaybederiz, bu nedenle ırak dahil dört tarafı düşman olan bizlerin; barış ve demokratik yollara başvurmamız gerekiyor açıklamasında bulundu. Halkı eyleme tahrik eden,

Goran hareketi yapılmış olan hiç bir eylemi desteklemediğini ve şiddet olaylarına karşı olduğunu açıkladı.

Herkesin sorduğu soru da şu; Süleymaniye meydanında yasal olarak yapılan gösteride, bir grup neden ordan ayrılarak taşlar ve silahlarla PDK binasına saldırdı.

Olayları sertleştiren durumda bu sorunun cevabı da yatıyor, neden birileri sivil bir partiyi hedef yaptı.
Şayet amaç daha fazla demokrasi ve yolsuzlukların son bulmasını taleb etmekse, neden hükümet binası değilde, PDK binası.

Bu yapılan gösteri eğer belirtildiği gibi sivil bir eylemse, o zaman göserilcilerin elinde tabanca ve kalaşnikofların ne işi vardı.

Sivil eylem silahla yapılmaz.

O zaman burda başka bir şey var, ki tüm siyasi çevrelerin hemfikir olduğu şey; birleri burda karışıklık peşinde.
Bu durum net bir şekilde orta çıyor. Siz bir binayı kurşunlarsanız, ordanda size karşı cevap verilecektir.

Ne yazık ki burda sorun Bina kapısına toplanan bazılarının amacı her ne ise, temamen sivildiler ve zaten görüntülerde de net bir şekilde görülüyor, o kesim taşlama ve kurşun sıkma başlayınca kenara çekiliyorlar. Binadan yapılan ateşe cevap verilince ki havaya ateş açılıyor, ancak sonuçta daha sonra binaya ateş açanların sayısı artınca bina güvenliği, buna cevap vermiştir. Peşmerge Bakanı havaya ateş açıladığını ifade etmişti.

Buda şunu gösteriyor ki birileri orda başka amaçlar için halkı yönlendirdi ve öldürttü.
Yoksa kimsenin yapacağı daha fazla demokrasi ve daha iyi koşulda yaşam talebine karşı çıktığı yok. Burda ki yetkililerde bugun değil geçen senede, evet yolsuzluk sorunu ve bir çok eksiğimiz var ve bunları halletmek için çabalıyoruz diyorlardı. Bunu başarmak için de muhaletten destek istediler.

Devletleşememiş, daha Güney Kürdistan’ın tamamını dahi özgürleştirememiş bir halk neden kendi parlementosunu yıkmak istesin. Bu kadar büyük zülümden geçmiş ve büyük acılar çekmiş bir halk neden özgür olarak tanımladığımız bölge’nin nerdeyse %40’ı hala özgürleştirilememişken, bu %40’ı özgürleştirmek için eylem yapmaz.

Muhalif partiler dünyanın her yerinde iktidardan çok daha ulusalcıyken, Güney Kürdistan’dan koparılmış olan Kerkük ile Musul’dan niye söz etmez, niye buraları almak için eylem yapmaz da, büyük bedellerle özgürleştirilmiş olan yerleri de yok etmenin peşine düşer.

Neden mevcut ulusal sorunları hiç dile getirmez. Muhalefetin yaptığı şeyin tek bir anlamı var. Ortadoğu da başlayan bu rüzgarı kullanarak acaba ben iktidara gelebilirmiyim. Yani halkın talebi ile hiç bir ilgileri yok, tek dertleri halkı kendi iktidarlarına basamak yapmak.

Muhalif partiler, Kuzey, Doğu ve Batı Kürtdistan parçalarında Kürt halkına zülm edilirken, neden bunu hiç olmazsa kınayan bir açıklamada bulunmuyor. Onu geçtim Türkiye ve İran Kürt köylerini bombalarken bu muhalefet nerdeydi. Ulusal sorunlardan ve ulusal bilinçten bu kadar uzak bir muhalefetin bu halka ne faydası olacak merak ediyor ve soruyorum.

Yazar: Şoreş Serbest

[email protected]

Makale, (www.riyaroni.com) sitesinden alınmış ve ilk manşet PNA tarafından atılmıştır.

Copyright (2006) Peyamner.com

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.