Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 4 December 2008

Bundan birkaç ay önce yazıp sitenin ana sayfasına da astığım bir yazıda devletin safra atma aşamasına geldiğini yazmıştım. Kuşkusuz kirli türk devleti çeteci niteliğinden arınmayacak. Görünen o ki sadece fazla deşifre olmuş, dolayısıyla iktidar sahipleri için tehlike teşkil eden bir kaç ekibi tasfiye edecekler hepsi o kadar.

Mesele 33 askerin niçin öldürüldüğü meselesi değil. Asıl mesele bu askerlerin öldürülmesi hadisesiyle Devlet-PKK işbirliğinin belgeli bir şekilde ortaya çıkmış olmasıdır.

Devletin isthbarat raporları bu işbirliğini doğruluyor.

Askeri mahkemelerin yargı kayıtları doğruluyor.

Şemdin Sakık doğruluyor.

Olayın cereyan ettiği tarihlerde yayınlanmış Özgür Gündem nüshalrında yer alan Öcalan'ın açıklamaları doğruluyor.

Önemli olan bunlardır.

Ahmet Altan da dahil hiç kimse Türkiye'de askerlerin PKK ile işbirliği yaptığını iddia edemezdi. Edeni oyarlar. Nasıl oyacaklarını türk devletinin ve hele ordunun faşist niteliğini bilenler tahmin etmekte zorlanmaz. Ahmet Altan yada Ümit Fırat cesaretlerinden yapmıyorlar bunu. Aslında bu bilgi hepsinde daha öceleri de vardı. Siyasi iktidar ve genelkurmay izin verdiği için bu bilgileri açıklıyorlar. Hatta birçoğu genelkurmayın arşivlerinden yararlanıyor. Askeri mahkeme kayıtları, polisin istihbari kayıtları ortaya konuyor. Bu öyle alelade ve izin alınmadan yapılabilecek bir iş değil. O halde birileri bu bilgilerin açıklanmasını istiyor.

Geriye bir soru kalıyor. Kimdir bu birileri ve niçin daha önce değil de şimdi açıklanıyor?

Öcalan, Türkiye ile anlaşarak PKK'yi tasfiye etti. PKK, ulusal kurtuluş örgütü olmaktan çıkıp genelkurmayın taktiksel manevaralarına endeksli Hizbullah örneği bir örgüte dönüştürüldü. Bu haliyle PKK Türkiye için tehlike oluşturmuyor.

Öcalan'ı Türkiye dışındaki istihbarat örgütlerinin oyuncağı olmaktan çıkarıp ayak altında dolaşmasını engelleyen Amerika'dır. Bugün açıklanan bilgiler kürtler hariç herkesin elinde 15 yıldan beridir vardı. En geç farkına varanlar ise ahmaklıklarından dolayı PKK ve Öcalan fanatikleri olacak. Çünki hala farkında değiller.

Fethullah Amerika'da, Amerika'nın askerleri Irak'ta, Güney Kürdistan Amerika'nın vesayetinde, Fethullah'ın okulları da Güney'de mantar gibi bitiyor. OYAK Güney'de. OYAK demek türk ordusu demek. OYAK, Güney'de 20 milyar dolarlık iş hacmiyle bütün zamanlarda kazandığını bir tek dönemde Güney'den kazanarak varlığını iki misline katlamak durumunda. Türkler Neçirvan Barzani'nin büyük ağabeyi, Celal Talabani'nin veliinimeti. Kak Mesut herhalde başkanlık odasında çiçek ekilen saksı değil. Kim ne derse desin, kim nasıl anlarsa anlasın Mesut Barzani de hadiseye müdahil, dolayısıyla haberdar.

ABD, Güney'le AKP'yi Fethullah üzerinden, Güney'le genelkurmayı ise OYAK ve Abdullah üzerinden uzlaştırıyor. Diğer bir deyişe nakşilik, OYAK'a sağlanan emzik, PKK provokasyonları sağlanmak istenen uzlaşının sacayakları görevini görüyor. Kuzeyliler bunu kuzey kürtlerinin pazarlandığı şeklinde de yorumlayabilirler. ABD'nin taktiği Kuzey'i Avrupa'nın sınırlarına dolayısıyla Türkiye'ye terketmek şeklinde belirginleşti. Güney'in Kuzeyle birleşmesi olasılığına karşılık PKK truvatı olarak kullanıldı. Bu taktik, bir yandan Türkiye'nin Güney Kürdistan üzerindeki fiziki baskısını yoğunlaştırmasına imkan sunarken, diğer yandan başından beri kuzeyi sırtından atmak isteyen Güney'e gerekli siyasi malzemeyi sağladı. Amerika böylelikle düzenli bir geri çekilmenin ilk adımlarını atmış olmakla kalmadı aynı zamanda bölgedeki müttefikleri aracılığıyla çekilmeden sonra husule gelebilecek aleyte gelişmelere karşı dayanaklarını hazırlamış oldu. Askeri dilde buna tahkim etmek derler.

ABD, Türkiye ile Güney arasında kalıcı iyi ilişkiler istiyor. Türkiye'nin hem ekonomik hem siyasi bakımdan zorda oluşu ABD'ye hayır demeye imkan bırakmıyor. Türk devletinin safra atarak, daha doğrusu safranın yüzde birini ve en sivri kesimini atarak ABD, Avrupa ve kürtlere şirin gözükme ihtiyacı artık saklanamaz duruma gelmiş gerçekleri itiraf etmesini zorunlu kılıyordu. Kürtler gibi türkler de zora boyun eğdi. Önce mızrağın çuvala sığmayan ucunu, yani Ergenekon ismiyle lanse edilen çetenin kontroldan çıkmış hücrelerini göz boyamak amacıyla tasfiye etmeye başladı. Şimdi de ayan olanı itiraf ediyor.

Uluslararası kumarda ilkin eli en zayıf olanlar elimine edilir. Öcalan ile kontroldan çıkan çetelerin paslaşmalarını, ortak cinayetlerini, uyuşturucuya kadar uzanan kirli ve karanlık yollarının nasıl çakıştığını sağır sultan bile duydu. Eli zayıf olanlar bunlardı. Elendiler. Türk devletinin çete karakteri ise temelde değişmeden duruyor. Zayıf olanlar, deşifre olanlar, suçlarının gizlenmesine şimdilik imkan bulunmayanlar birinci perdenin safraları olarak çöplüğe havale edildiler. Duyanlar duymayanlara anlatsın.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.