Bağdat Şehri Üzerine Notlar
Aso Zagrosi
Kek Cemal sen H. Hübschmann “Armenische Grammatik” adlı eserinden Bağdat şehri hakkında bazı bilgileri aktarmıştın.. Bu bilgiler benim dikkatimi çekti. Bizim Ermeni arkadaşlar kendi isimlerini benzeyen her şeye sahip çıkıyorlarlar Bu “Bağdat” ismi de Ermeni hanedanlığı “Bagratuni” yada “Bagrati” ye çok benzediğinden dolayı yazının başlığına baktığım zaman hemen sahip çıkmaya başlayacaklarını düşünmüştüm… Aktardığın notlara baktığım zaman öyle olmadığını gördüm. Hübschmann kafa yormuş..
Kek Cemal bende Bağdat şehrine ilişkin olarak yaşlı bir Kürd Mamoste’ye bazı sorular sordum ve o da zamanının ayırarak sorularıma cevap verdi. Aslında Bağdat şehrinin kuruluşu fazla eskiye dayanmıyor. Abbasi devleti döneminde şehir inşa edildi. Ebu Caferi Mansur dönemine kadar başkentleri Kufa şehriydi.. Mansur abisinin iktidarı döneminde Kürdistan, Aderbaygan ve Cizre valisi olarak atanıyor. Mansur’un abisi öldükten sonra o yerine geçti(754 yılında) Ebu Caferi Mansur Büyük Kürdistan’a vali olduğu zaman Kufa’dan Kürdistan’a ve geri dönüşlerinde bugün Bağdat’ın kurulduğu alandan geçiyordu. Ebu Caferi Mansur Halife olduktan sonra başkenti değiştirmek istiyor. Çünkü Kufa ve diğer güney Irak şehirlerinde güçlü bir Hz. Ali taraftarlığı vardı ve sürekli sorunlar yaşıyorlardı. Ebu Caferi Mansur Şarezor ve Kürdistan’ı iyi tanıyordu. Bir eşi de Kürd asılıydı. Yani ismindeki “Ebu Cafer” Kürd kadından olan çocuğuydu.
Ebu Cafer Mansur Halife olduktan sonra eski uygarlıklara başkentlik yapmış Babil(Keldani), Seleukia(Makedonya) ve Ktesiphon(Sasaniler)a çok yakın bir alanda Dicle kenarında başkentini inşa etmek istiyor. Halife Mansur bölgeye uğrarken ormanlık, bahçeler ve çiçeklerle kaplı Sasanilerde kalma “Şunzê” adlı bir köyü görüyor ve orada Başkentini kurmak istiyor. Bu bölge hem Kürdistan ve Fars ülkesine ve hemde Xorasan ile bağlantısı olan bir yerdir. Ayrıca Arapların Medain(Dicle’nin farklı yakalarında kurulduğundan dolayı şehirler dedikleri) Kürd Sasani İmparatorluğunun Başkenti Ktesiphon harebelerinin taşları da yeni şehiri inşa etmek için büyük kolaylık sağlıyordu.
Bazı tarihçiler “Şunzê” köyünün bulunduğu alanda Zerdeşti dininin öncesine dayanan “Buxd-dad” yada “Boxd-dad” adıyla anılan bir tapınak’ın da orada bulunduğunu söylüyorlar.
Mitra ve Zerdeşti dinlerinden önce bölgede bulunan Hind-İrani-Avrupayi kabileler Tanrı’ya “Bux yada Box” diyorlardı. Daha sonra “Bux”lar ilk önce Mitra ve daha sonra Zerdeştilerin saldırılarına uğruyorlar. Mitra ve Zerdeştiler “Bux” Tanrısını “Put” yada Kürdçe’de “Bit”, “Putperest/ Bitperest” ilan ettiler… “Buxd “( Aslında “ Bit yada Put” dediğimiz Tanrı “Bux yada Bex”du. Buna Budda’nın heykellerini ekleyellim. Dad terimi bugün de Kürdçe’de adalet anlamında kullanılıyor. Kürdler arasında yaygin bir şekilde kullanılan “Dad û fîxan yan Fîgan” deyimi var.. Hawar etmek anlamına geliyor.. Yani Tanrı’ya(Bux) hawar etmek adalet istemek .... Bu anlamda Buxdad/Bexdad Tanrı’nın adaleti yada Adaletli Tanrı(Xwedêyê Dad û Dadwerî) anlamındadır.
Biraz daha açmak gerekirse “Buxd” tabiri “Put/But/Bit” tabirleriyle aynı kökene dayanıyorlar… Yani insanlar heykeller yapar yada herhangi bir mağaraya veya başka şeyleri dinsel ibadetlerini yerine getirmek için kullanıyorlardı… Pehlewice deki “But”, Farsça’daki “But” yada Kürdçe’deki “Bit” insanların tanrıya tapmak için inşa ettikleri heykel vs deniliyordu.
İlginç olan Slav dillerinde Rusça, Ukranyaca, Sırpça, Bulgarca, Hırvatça, Polonyaca Tanrıya “Bog” yada ona yakın terimler kullanıyorlar. Slovenler “Boh” , Çekler “Buh” diyorlar.
Avesta dilinde Tanrı’ya “Baya” diyorlardı. Medler ve Haxşemiler Allah’a “Bay” diyorlardı. Pehlevice’de “Baga” dır. Pehlevice de “Bagavazraka Auramazda”(iktidar sahibi Tanrı Ahuramazda) anlamına geliyor.
“Bağ” kelimesi dahi “Bux” tapınaklarının bulunduğu çiçek ve güllelerle donanmış alandan kaynaklanıyor. Kürd aşiretine ismini veren “Baxtiyar” kelimesi dahi aynı kelimeden geliyor. “Buxd” ve “Yar” (Yardım eden Tanrı, Tanrının yandaşları) kelimelerinin birleştirmesi sonucu oluşmuştur. Kürdlerdeki “Bext” kelimesi dahi aynı kökten geliyor. “Bextê Romê Tune” Türkler bahtsızdır yada Türklerin Allahı yoktur anlamına da gelebilir.
Mesela Kürdçe’de teşekkür anlamında çok eski dayanan “Spas” tabiri var. Ruslarda da bu terim “Spasibo” temelinde yerleşmiştir. Ruslardaki “Spas” ve “bo” kelimelerinden oluşuyor.. Buradaki “Bo” Tanrı anlamına gelen “Bog”dan kaynaklanıyor.
Mamostem daha fazla Baxdad şehrine ilişkin detaylı bilgilere girdi ve bir hayli daha başka örnekler verdi.
Tam sonlarına doğru bana dedi ki “bizim enişte şehri 758 yılında kurmaya başlarken ismini Baxdad” koymadı... Şehire “Dar el Selam” ismini koydu.. Fakat bölge halkı hep şehire orada bulunan tapınaktan dolayı “Bexdad” demeye devam ettiler. Madinat as-Selam (barış şehri) tutmayınca Madinat al-Anwer (Işıklar şehri), o da tutmayınca ʿAsimat ad-Dunya( dünya başkenti) Madinat el Mansur vs…. Hiç bir isim halk tarafından Kabul görmedi ve Bexdad kaldı.
Bağdat'ın üzerine inşa edildiği ŞUNZÊ köyü de yok olmuyor.. 910 yılında Şeyh Cuneyd Bağdadi öldüğü zaman islami kaynaklar Şeyh'in ŞUNZÊ köyünde toprağa verildiğini yazıyorlar… Söz konusu olan yer aktüel olarak Şeyh Cuneyd Mezarlığı olarak biliniyor.
Not: Mamoste’nin ismini şimdilik sır olarak saklıyorum… Bir gün gelecek kendisiyle geniş söyleşi yaptığım zaman ismini oğreneceksiniz. Aso