Ararat kadar büyük bir aşk : İhsan ve Yaşar Aşkı(15)
Ararat kadar büyük bir aşk : İhsan ve Yaşar Aşkı(15)
Aso Zagrosi
İffet Hanim, Mustafa Şahin Bey’e teşekkür ediyor ve rahatsız ettiklerinden dolayı özür diliyor.
Mustafa Şahin Bey ise kendilerini misafir olarak kabul etmelerinin zahmet değil bir şeref olduğunu eğer kendisinin ve ailesinin bir kusuru olmuşsa kendilerini affetmelerini istiyor. Ayrıca yaşananları İhsan Nuri Paşa’ya aktarmamaları rica ediyor.
Yaşar Hanım Adile Hanım ile vedalaşırken kendilerinden sonra başka misafirler evlerine geldiği zaman böyle davranmamasını istiyor ve öpüşerek vedalaşıyorlar.
Yaşar Hanım ve annesi Halep’e geldikleri zaman Qadri Cemilpaşazade’nin evine yerleşiyorlar. Yaşar Hanım’ın anlatımlarına göre Qadri Cemilpaşazade’nin evinde huzur vardı. Kadınları eğitimliydi ve Kürd ulusal bilincine sahiptiler. Ayrıca kadınlar İhsan Nuri Paşa kim olduğunu ve nerede olduğunu biliyorlardı.
Yaşar Hanım’ın verdiği bilgilere göre 20 gün Qadri Cemil Paşazade’nin evinde kalıyorlar ve bu süre içinde hiç bir yabancılık hissetmiyorlar.
20 gün sonra Xoybun Komitesi Yaşar Hanım’ı ve annesini bir doktor ve eczacı ile birlikte İran’a doğru yolla çıkarıyor. Doktor Taşnak Partisinden bir Ermeniydi. Qadri Cemilpaşazade ve Mehemed Bey gibi Xoybun üyeleri bir saat boyunca arabayla Yaşar Hanım ve annesine refakat ediyorlar ve sonuçta İhsan Nuri Paşa’ya selamlar göndererek ayrılıyorlar.
Yaşar Hanım ile beraberindekiler otomobil ile Irak sınırına ve kontrolden sonra Musul’a gidiyorlar. Bir gece Musul’da kaldıktan sonra ertesi günü Bağdat’ta doğru yola çıkıyorlar.
Yazın boğucu sıcaklığı altında Bağdat’ta doğru yol almak kolay değildi. İffet Hanım hastalanıyor. Bu arada doktorun yanında gereken ilaçlar olduğundan dolayı biraz düzeliyor.
Yolcularımız bin bir zorlukla Bağdat’a varıyorlar. Yaşar Hanım ile annesi Bağdat’ta “Hilal Hoteli”ne yerleşiyorlar. Doktor ile eczacı da başka bir yere gidiyorlar.
Xoybun Partisi Dr. Mehmet Şükrü Sekban’a bir mektup göndermişti. Yaşar Hanım hotel çalışanlarından biri aracılığıyla Dr. Mehmet Şükrü Sekban’a geldiklerine dair haber gönderiyor.
Kısa bir süre sonra Dr. Mehmet Şükrü Sekban ile eşi hotele geliyor ve tanışıyorlar. Bu arada Dr. Mehmet Şükrü Sekban’ın eşi kocasına dönerek Yaşar Hanım’ı kastederek: “Bu kadın çocuktur, nasıl Ağrı Dağına gönderiyorsun? Ben öyle sanıyordum ki, İhsan Nuri Paşa’nın eşi ilerlemiş bir yaşa varmış ve çocuk sahibidir. Görünen o ki çocuktur” diyor.
Dr. M. Şükrü Sekban: “Bu hanım eşinin eşidir ve İhsan Nuri’ye layık biridir. Bu kadar zahmeti göze almışsa aşamayacağı zorluk yoktur” diyor.
Dr. M. Şükrü Sekban Yaşar Hanım’a dönerek: “ Ne tesadüf İhsan Nuri’de ilk Bağdat’ta geldiği zaman bu Hotele yerleşti. Biz Kürdler onun gelişini kutlamak için bu hotelin salonunda toplandık” diyor ve biraz düşünerek “Birlikte geldiğiniz Ermenilerden ayrılın, öyle görünüyor ki, İngilizler gözetliyorlar” diyor.
Ertesi günü Dr. Mehmet Şükrü Sekban Hotel’e geliyor Yaşar Hanım’ı ve annesini öğle yemeği için evine götürüyor.
Bu arada Dr. M. Şükrü Sekban Yaşar Hanım’a ve annesine size sorulan sorulara hiç doğru cevap vermeyiniz, ayrıca İhsan Nuri’nin ismini de hiç ağzınıza almayınız diye uyarıyor.
Yaşar Hanım: “ Doktor ben nasıl yalan söyleyebilirim, benim hiç yalan söyleme adetim yoktur” diyor.
Dr. M. Şükrü Sekban: “ Yalan söylemek zorundasın ve adet haline getirmelisin. Eşine varmak istiyorsan bunu yap” diyor.
Dr. M. Şükrü Sekban: “ Eğer ben İhsan Nuri Paşa’nın eşi Hilal Hotelinde olduğunu söylesem Bağdat Kürdlerinin hepsi hotele gelir ve burada yer kalmaz” diyor. Dr. M. Şükrü Sekban Xoybun Partisinin Bağdat temsilcisiydi.
Yaşar Hanım ve annesi İran’a geçmek için gereken bürokratik işlemler için belediyeye gidiyorlar. Oradaki memur “Nereye gidiyorsunuz? Eşiniz nerede ve ne iş yapıyor? diye soruyor.
Yaşar Hanım: “ İran’a gidiyoruz, eşim ticaret işleriyle uğraşıyor” diyor.
Memur: “Niçin Türkiye’den doğrudan İran geçmediniz? Bu uzun yolu seçtiniz?” diye sorar.
Yaşar Hanım “bizim Halep’te arazimiz vardı, onu satmaya gittik” diyor.
Memur: “Halep’te nerede?”
Yaşar Hanım: “Babul Ferec’te” diyor.
Memur: “Basra’ya da gitmiyor musunuz?” diye sorar.
Yaşar Hanım: “ İran’a gidiyoruz. Eğer yolumuz Basra’dan geçmiş olsaydı oraya da giderdik” diyor.
Yaşar Hanım ve annesi pasaportlarını alıp yeniden hotele dönüyorlar.
Bu arada Dr. M. Sükrü Sekban’da hotele geliyor.
Yaşar Hanım Dr. M. Şükrü’ye : “ Doktor ben yalan söyledim “ diyor.
Doktor: “Aferin kızın eğer yalan söylemesiydin, sizi yeniden Halep’e geri göndereceklerdi. O zamanda mecburiyet karşısında dağlardan Kürdler aracılığı ile kaçak yollardan göndermek zorunda kalacaktık” diyor.
Dr. Şükrü, Yaşar Hanım’a ve annesine pasaportlarınızı aldınız, artık burada kalmanız doğru değildir, hemen yola çıkmanız gerekiyor diyor. Yaşar Hanım paralarının bir kısmını Ermeni doktora vermişti. O paraları aldıktan sonra ertesi günü tren ile Xaniqin’e doğru yola çıktılar.
Hotel’de Hewler temsicisi Yaşar Hanım’a Xaniqin’e vardığınız zaman benim kartımı İstasyondaki adama verirseniz İran konusunda size yardımcı olur demişti.
Fakat Dr. M. Şükrü’nün “hiç kimseye hiç bir şey söylemeyin” yönündeki ikazlarından dolayı hiç kimseye güvenmiyorlardı.
Xaniqin’e vardıktan sonra bir taksi ile İran’a doğru yola çıktılar. Yol boyunca taksi şoförü Yaşar Hanım’ı rahatsız ediyor. Sonuçta Kirmanşah’a varıyorlar. Taksi şoförü Yaşar Hanım’a Hamadan buradan 2 saat uzaklıktadır, arabaya gereken yakıtı aldıktan sonra yeniden yola devam edeceğiz.
Bu arada Kirmanşahlı biri Yaşar Hanım’a niye inmiyorsunuz diye soruyor. Yaşar Hanım’da “Hamadan buradan iki saat uzaklıkta biz Hamadan’a gideceğiz” diyor.
Kirmanşahlı “ne diyorsunuz Hanım? Hamadan bizim geldiğimiz yoldan daha uzak”diyor.
Yaşar Hanım ve annesi hemen taksiden iniyorlar. Taksi sahibinin art niyetli olduğunu anlıyorlar. Yaşar Hanım ve annesi o gece Kirmanşah’da bir hotelde kalıyorlar. Ertesi günü bir taksi’ye binerek Tebriz’e gidiyor ve bir hotel bulamadıklarından bir pansiyona yerleşiyorlar.
Yaşar Hanım pansiyon sahibesine hasta olduğunu ve Dr. İkhyazaryan’ı çağırmasını istiyor.
Hotel sahibesi bu yakınlarda başka doktorlar var, onları çağırayım diyor.
Yaşar Hanım Dr. İkhyazaryandan ısrar ediyor.
Çünkü, Halep’te kendisine Tebriz’e vardıkları zaman Dr. İkhyazaryan ile ilişkiye geçmelerini istemişlerdi.
Devam edecek
Aso Zagrosi