sevgili hocam, dönüsü mühtesem olmayan saygi deger Xecé ablanin "7 Mayis günü çok dar bir yakın çevresinin bilgisi dahilinde “sessiz” bir şekilde Ankara’ya ucmasina her ne kadar  bir anlam veremesemde,tutuklanmasini protesto eden   degerli kürdistanli yurtseverlerin tepkilerine bakinca,hey hat diyorum baskada bir sey demiyorum. siyaseti ankara üzeri yürüten bir kedisi bile olmayanla ayni kefeye koymasamda Xecé ablayi, nihayetinde ben indigi yere bakarim.kalkis yerini bilmesemde,inis  yer ankara olunca onlar, "Ablaların en güzeli; benim güzel ablam. Bu salaklar ablamı neye binaen tutmuşlar anlıyamadım", "Xece ne ağladı, ne sızladı, nede şamme teyzemin etnik kökenine "radikal" bir müdahelede bulundu. Hapse gönderilmeden önce söylediği son sözlerden biri, "Sincanı görmemiştim hep merak ederdim. bu sayede Sincan cezaevinide görelim bari oldu " "Her seye ragmen, Türkiye'ye dönüs yapan Hatice Yasar'in tutuklanmasi, Türk devletinin vatanseverlere duydugu tahammülsüzlügün ve düsmanligin bir göstergesidir. Bu tutuklanma ayni zamanda, bagimsizlikçi diger bir çok siyasetçinin dönüsünü engellemek için yapilmistir."diyenler sen kadar cokta beklentiler icinde degiller sevgili hocam. uzun zaman olmustu tebessum etmeyeli, hay allah razi olsun demek bana yakismaz, siyaseten-miyasetten pek anlamasamda  karinca kararinca diyorum: Vaktiyle muhteremin biri talebe yetiştirirmiş dergahında.  ve zamani dolan, eren, artık bilgili olanları ülkenin dört bir yanına salıverirmiş. bir gün huzurunda ki öğrencilerden birisi kalkmış ve hocasına demiş ki : - Hocam ben artık erdim. Ben herşeyi öğrendim müsade edinde artık göreve çıkayım. Buna duyan hocası: evledim sen daha ermedin biraz daha vaktin var,sabret demis. aradan bir zaman gecmis ve ögrencisi hocasinin karsisina tekrar cikmis ve ayni sözleri söylemis. -ben artık erdim müsade edin göreve cikayim Hocası da kararını vermis . Peki demis sen ermedin ama göreve cık. Falan köye git. Orda imamlık yap demis. Öğrenci herkesler helallsşmis ve hocasının dediği köye doğru yol almıs. Köyüne giderken yorulmus ve en yakın köyde mola vermeye karar vermis. hemen köyün camisine gitmis yaklasan aksam namazı icin abdest almıs. Girmis mescide durmus imamın arkasına. Namaz bitmis ama hoca bir yerde yanlıslık yapmıs. Bizim ögrenci kalkmıs ayağa demiski : - Ey ahali bu hoca yanlıs kıldırdı namazı. Böyle olmaz bu namaz tekrar edilmeli. Bunu duyan imam hiddetle kızmıs: - Ey cemaatim ben yıllardır böyle kıldırırım bu seytandır bu köyde yeni görürüm hep birlikte dövelim demisler ve öğrenciyi dövmüsler. Öğrenci dayağı yiyince anlamıs ki hocası haklı hemen geri dönmüs sonra elini öpmüs hocasının ders almaya devam etmis. Bir süre sonra hocası öğrenciyi huzuruna cağırmıs demis ki : - Sen artık erdin hadi sana dediğim köye git orda imamlık yap Öğrenci tekrar azığını almıs köyüne dogru giderken bir zamanlar dayak yediği camiye gelmis. Almıs abdestini gecmiş imamın arkasına Bakmış ki imam yine yanlış kıldırıyor. En son öğrenci ayağa kalkmıs ve cemaate demiş ki : - Ey cemati Müslimin bu hoca öyle muhterem öyle muhterem bir hocadır ki Allah Dostudur! Her kimki bu hocanın bir tel sakalını yolarsa kendisi Cennet'e gider. Bunun üzerine herkes hocanın üzerine 1 tel sakal yolmak için çullanmış. Bizim öğrenci de almıs azığını yoluna gitmiş. bakalim bizim Xacé ablamiz ne yapacak?   -        

sevgili hocam, dönüsü mühtesem olmayan saygi deger Xecé ablanin "7 Mayis günü çok dar bir yakın çevresinin bilgisi dahilinde “sessiz” bir şekilde Ankara’ya ucmasina her ne kadar  bir anlam veremesemde,tutuklanmasini protesto eden   degerli kürdistanli yurtseverlerin tepkilerine bakinca,hey hat diyorum baskada bir sey demiyorum. siyaseti ankara üzeri yürüten bir kedisi bile olmayanla ayni kefeye koymasamda Xecé ablayi, nihayetinde ben indigi yere bakarim.kalkis yerini bilmesemde,inis  yer ankara olunca onlar, "Ablaların en güzeli; benim güzel ablam. Bu salaklar ablamı neye binaen tutmuşlar anlıyamadım", "Xece ne ağladı, ne sızladı, nede şamme teyzemin etnik kökenine "radikal" bir müdahelede bulundu. Hapse gönderilmeden önce söylediği son sözlerden biri, "Sincanı görmemiştim hep merak ederdim. bu sayede Sincan cezaevinide görelim bari oldu " "Her seye ragmen, Türkiye'ye dönüs yapan Hatice Yasar'in tutuklanmasi, Türk devletinin vatanseverlere duydugu tahammülsüzlügün ve düsmanligin bir göstergesidir. Bu tutuklanma ayni zamanda, bagimsizlikçi diger bir çok siyasetçinin dönüsünü engellemek için yapilmistir."diyenler sen kadar cokta beklentiler icinde degiller sevgili hocam. uzun zaman olmustu tebessum etmeyeli, hay allah razi olsun demek bana yakismaz, siyaseten-miyasetten pek anlamasamda  karinca kararinca diyorum: Vaktiyle muhteremin biri talebe yetiştirirmiş dergahında.  ve zamani dolan, eren, artık bilgili olanları ülkenin dört bir yanına salıverirmiş. bir gün huzurunda ki öğrencilerden birisi kalkmış ve hocasına demiş ki : - Hocam ben artık erdim. Ben herşeyi öğrendim müsade edinde artık göreve çıkayım. Buna duyan hocası: evledim sen daha ermedin biraz daha vaktin var,sabret demis. aradan bir zaman gecmis ve ögrencisi hocasinin karsisina tekrar cikmis ve ayni sözleri söylemis. -ben artık erdim müsade edin göreve cikayim Hocası da kararını vermis . Peki demis sen ermedin ama göreve cık. Falan köye git. Orda imamlık yap demis. Öğrenci herkesler helallsşmis ve hocasının dediği köye doğru yol almıs. Köyüne giderken yorulmus ve en yakın köyde mola vermeye karar vermis. hemen köyün camisine gitmis yaklasan aksam namazı icin abdest almıs. Girmis mescide durmus imamın arkasına. Namaz bitmis ama hoca bir yerde yanlıslık yapmıs. Bizim ögrenci kalkmıs ayağa demiski : - Ey ahali bu hoca yanlıs kıldırdı namazı. Böyle olmaz bu namaz tekrar edilmeli. Bunu duyan imam hiddetle kızmıs: - Ey cemaatim ben yıllardır böyle kıldırırım bu seytandır bu köyde yeni görürüm hep birlikte dövelim demisler ve öğrenciyi dövmüsler. Öğrenci dayağı yiyince anlamıs ki hocası haklı hemen geri dönmüs sonra elini öpmüs hocasının ders almaya devam etmis. Bir süre sonra hocası öğrenciyi huzuruna cağırmıs demis ki : - Sen artık erdin hadi sana dediğim köye git orda imamlık yap Öğrenci tekrar azığını almıs köyüne dogru giderken bir zamanlar dayak yediği camiye gelmis. Almıs abdestini gecmiş imamın arkasına Bakmış ki imam yine yanlış kıldırıyor. En son öğrenci ayağa kalkmıs ve cemaate demiş ki : - Ey cemati Müslimin bu hoca öyle muhterem öyle muhterem bir hocadır ki Allah Dostudur! Her kimki bu hocanın bir tel sakalını yolarsa kendisi Cennet'e gider. Bunun üzerine herkes hocanın üzerine 1 tel sakal yolmak için çullanmış. Bizim öğrenci de almıs azığını yoluna gitmiş. bakalim bizim Xacé ablamiz ne yapacak?   -        

sevgili hocam, dönüsü mühtesem olmayan saygi deger Xecé ablanin "7 Mayis günü çok dar bir yakın çevresinin bilgisi dahilinde “sessiz” bir şekilde Ankara’ya ucmasina her ne kadar  bir anlam veremesemde,tutuklanmasini protesto eden   degerli kürdistanli yurtseverlerin tepkilerine bakinca,hey hat diyorum baskada bir sey demiyorum. siyaseti ankara üzeri yürüten bir kedisi bile olmayanla ayni kefeye koymasamda Xecé ablayi, nihayetinde ben indigi yere bakarim.kalkis yerini bilmesemde,inis  yer ankara olunca onlar, "Ablaların en güzeli; benim güzel ablam. Bu salaklar ablamı neye binaen tutmuşlar anlıyamadım", "Xece ne ağladı, ne sızladı, nede şamme teyzemin etnik kökenine "radikal" bir müdahelede bulundu. Hapse gönderilmeden önce söylediği son sözlerden biri, "Sincanı görmemiştim hep merak ederdim. bu sayede Sincan cezaevinide görelim bari oldu " "Her seye ragmen, Türkiye'ye dönüs yapan Hatice Yasar'in tutuklanmasi, Türk devletinin vatanseverlere duydugu tahammülsüzlügün ve düsmanligin bir göstergesidir. Bu tutuklanma ayni zamanda, bagimsizlikçi diger bir çok siyasetçinin dönüsünü engellemek için yapilmistir."diyenler sen kadar cokta beklentiler icinde degiller sevgili hocam. uzun zaman olmustu tebessum etmeyeli, hay allah razi olsun demek bana yakismaz, siyaseten-miyasetten pek anlamasamda  karinca kararinca diyorum: Vaktiyle muhteremin biri talebe yetiştirirmiş dergahında.  ve zamani dolan, eren, artık bilgili olanları ülkenin dört bir yanına salıverirmiş. bir gün huzurunda ki öğrencilerden birisi kalkmış ve hocasına demiş ki : - Hocam ben artık erdim. Ben herşeyi öğrendim müsade edinde artık göreve çıkayım. Buna duyan hocası: evledim sen daha ermedin biraz daha vaktin var,sabret demis. aradan bir zaman gecmis ve ögrencisi hocasinin karsisina tekrar cikmis ve ayni sözleri söylemis. -ben artık erdim müsade edin göreve cikayim Hocası da kararını vermis . Peki demis sen ermedin ama göreve cık. Falan köye git. Orda imamlık yap demis. Öğrenci herkesler helallsşmis ve hocasının dediği köye doğru yol almıs. Köyüne giderken yorulmus ve en yakın köyde mola vermeye karar vermis. hemen köyün camisine gitmis yaklasan aksam namazı icin abdest almıs. Girmis mescide durmus imamın arkasına. Namaz bitmis ama hoca bir yerde yanlıslık yapmıs. Bizim ögrenci kalkmıs ayağa demiski : - Ey ahali bu hoca yanlıs kıldırdı namazı. Böyle olmaz bu namaz tekrar edilmeli. Bunu duyan imam hiddetle kızmıs: - Ey cemaatim ben yıllardır böyle kıldırırım bu seytandır bu köyde yeni görürüm hep birlikte dövelim demisler ve öğrenciyi dövmüsler. Öğrenci dayağı yiyince anlamıs ki hocası haklı hemen geri dönmüs sonra elini öpmüs hocasının ders almaya devam etmis. Bir süre sonra hocası öğrenciyi huzuruna cağırmıs demis ki : - Sen artık erdin hadi sana dediğim köye git orda imamlık yap Öğrenci tekrar azığını almıs köyüne dogru giderken bir zamanlar dayak yediği camiye gelmis. Almıs abdestini gecmiş imamın arkasına Bakmış ki imam yine yanlış kıldırıyor. En son öğrenci ayağa kalkmıs ve cemaate demiş ki : - Ey cemati Müslimin bu hoca öyle muhterem öyle muhterem bir hocadır ki Allah Dostudur! Her kimki bu hocanın bir tel sakalını yolarsa kendisi Cennet'e gider. Bunun üzerine herkes hocanın üzerine 1 tel sakal yolmak için çullanmış. Bizim öğrenci de almıs azığını yoluna gitmiş. bakalim bizim Xacé ablamiz ne yapacak?   -        

 Merhaba Balyoz. E-Mail yolu ile bana tlf nunu iletebilir misin Selamlar Rojhat