Skip to main content
Submitted by Aso Zagrosi on 19 July 2012


İbrahim İnal, daha önce sözünü ettiğimiz Surxab/Serxab’ın üzerine Oğuz Türklerinden oluşan askerleri gönderdi. Bu askerlerden bir kesimi de Weram Gawani’nin oğlu Ebu Fetih’in üzerine gitti. Ebu Fetih, üzerine gelen Türklerin karşısında bilinçli bir taktik uygulayarak geri çekildi. „Bilinçli taktik“ derken Ebu Fetih kendisine ait ne kadar mal ve mülk varsa hepsini bırakarak geri çekildi. Burada amaçladığı Türkler kendisini takip etme yerine talana girişirler, bu arada o onlara karşı ansızın saldırıda bulunmayı planlamıştı. Fakat, Ebu Fetih’ in planı boşa çıktı. Çünkü, Türkler talana girişmeden onu takip etmeye başladılar.
Bu arada Ebu Fetih Türklerin eline düşmemek korkusuyla da olsa geri dönerek bir ölüm kalım savaşına girdi. Ebu Fetih, Oğuz Türkleriyle cesur bir savaş yürüterek onları yenilgiye uğratarak bir çoklarını öldürdü ve bir çoklarını da esir aldı. Ebu Fetih Türklerin beraberlerinden getirdiği tüm mal ve mülklerine de el koydu.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

Fakat, Ebu Fetih Türklere karşı elde ettiği zafere rağmen onların daha geniş bir saldırısından korkuyordu. Bundan dolayı adamlarını Bağdat’ta göndererek Büveyhilerden yardım istedi. Fakat, onlarda kendi iç çelişkilerinden dolayı perişan durumdaydılar ve Ebu Fetih’e yardım edecek halleri yoktu.

Ebu Fetih Oğuz Türklerinin yeni bir saldırısına hedef olmamak amacıyla, düşmanın zorlukla ulaşabileceği kendisine bağlı Gawani güçleriyle Firat’ın batı yakasına geçti. Bazı Türk güçleri onları takip ederek Berazruz(Beledruz)a kadar geldiler. Oradan da Selil Irmağına kadar geldiler. Mehemed Gawani’nin oğlu Ebu Delef Qasim onların üzerine gitti, sıcak ve kanlı bir çatışma neticesinden onları yenilgiye uğratarak sahip oldukları her şeye el koydu.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

Bu da Gawanilerin ikinci lideriydi Xorasan yolu mıntıkasında yerleşerek rahat, huzurlu ve korkudan uzak bir yaşam hedeflemişti.

Fakat, bencil ve kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen Kürdlerin bazıları bu yolu kapatılar. Ebu Şok(Şewk) Kurdi Şazincani’in oğlu Said, Sultan Tuğrul Bey’in hizmetine girmiş ve 444 yılında(1052/1053 Miladi) Oğuz Türk askeri birlikleriyle Ebu Delef Gawani’ye yönelik bir saldırıda bulunarak yenilgiye uğratılar ve büyük bir talan yaptılar. Ebu Delef Gawani’nin kendisi şans eseri ellerinden kurtuldu. .( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

Gawaniler tüm bu çatışma ve savaşlardan sonra denetimleri altında bulunan bölgelerde Cuma hutbesini Abbasi halifesi adına değil, Mısır’da bulunan Fatimi Halifesi Müstensir (1036-1094) adına okumaya karar veriyorlar.

Zaten Gawanilerin müttefikleri olan Beni Asadiler de Fatimi Halifesi Müstensir’e bağlıydılar. Gawaniler, Selçukluların kendilerine ait bölgeleri işgaletmesini engellemek ve hakimiyetlerini sürdürmek için bu yolla başvurdular.

Fatimi Halifesi Müstensir, bu arada Mısır’dan Mezidi Asadi’nin oğlu Emir Nurwdewle Debis’e, Werami Kurdi Gawani’nin oğlu Ebu Fetih’e Bedran Oqeyli’nin oğlu Emir Kureyşe , Bedran Oqeyli’nin oğlu Muqbili’ye ve daha bir çok emire hediyeler gönderdi. Ayrıca Fatimi halifesi geçmişte Büveyhilerin kölesi olan, sonrada azad edilen ve bir çok üst görevlere gelen ve daha sonrada Abbasilere tavır alan Fatimilerin yandaşı olan Arslan Besasiri’ye de hediyeler gönderdi.

Fakat Fatimi yandaşlığı fazla sürmüyor. 449 yılında (1057/1058) Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey ile Fatimi yandaşları arasında Kürdistan’da bir savaş oluyor ve bu savaşta Fatimi yandaşları yenilgi alıyorlar... Bu arada bir dizi katliam oluyor. Bu savaşta Selçuklu ordularının komutanlarından biri de İyazi Kurdi’nin oğlu Benkir’in oğlu Emir Hezarhesp ti.

Tuğrul Bey gösterdiği cesaret ve başarılardan dolayı Hezarhesp’e Musul şehrini hediye olarak veriyor. Ayrıca Alpaslan bacısı “Safiye Hatun’u Kürd Mîrlerinden Hezarhesp Kurê Benkîr’e eş olarak” verildiğini( İbni El Esir, El Kamil, birinci bölüm sayfa 61) daha önceki bir yazımda sözetmiştim.( https://newroz.com/tr/politics/345284/nazl-il-cak-mustafa-arma-ve-malazgirt-sava )

Bu arada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Mamoste Hejar Mukriyani, Dr. Mustafa Cewad’ın bröşürünü Kürdçeye çevirirken Hezarhesp’ın babası „Benkir“ için „Bengin“ olmalıdır diye bir not düşmüştür.

Ondan önce zaten Musul Selçuklular tarafından talan edilmiş ve harebeye çevrilmişti. Dr. Mustafa Cewad’ın anlatımlarına göre Hezarhesp Musul’da yersiz ve yurtsuz kalan aileleri toplayarak yardım etmiştir diye yazıyor.

Bu yenilgiden sonra Beni Asadi, Oqeli gibi Arap yapılanmaları ve Gawani adlı Kürd aşireti Abbasi Halifesi adına Cuma Hutbesini okumaya karar veriyorlar. Bu amaçla Weram Gawani’nin oğlu Emir Ebu Fethi’yi temsilci olarak Sultan ile görüşmek için Bağdat’ta gönderiyorlar. Sultan kendisini iyi karşılıyor ve hediyeler veriyor.( Miraza El Zeman’dan akt. Dr. Mustafa Cewad)
Sultan Tuğrul Bey ile savaşa girenler içinden Arslan Besasiri hariç diğerleri anlaşma yoluna gidiyorlar. Arslan Besasiri kendilerini uyarıyor. Sultan’ın amacı bizimle anlaşmak değil, bizi bölmek ve bizimle alay etmektir diyor. Diğer yandan ben Mısır Halifesine bağlıyım. Onunla konuşmadan hiç bir adım atmam diyor.

Fatimi İsmaili Halifesinin bölgede komutanlığını yapan Arslan Besasiri bir çok bölgeyi ele geçiriyor ve Bağdat’ı tehdit etmeye başlıyor.

449 yılının (1057/1058) ortalarına doğru Ebu Fethi Werami Gawani ve Bedran Nuredewle Mezidi Bağdat’ta geliyor ve Tuğrul Bey tarafından karşılanıyorlar. Turgut Bey kendilerine büyük bir hürmet gösteriyor. Sultan Tuğrul Bey ile görüşmeden bir gün sonrasında ise o dönem Bağdat’ta baş vezir olan Muslim’in oğlu Ebu Qasim kendileriyle görüşüyor. Ebu Qasim , Ebu Fethi Werami Gawani’yi suçlayarak niçin Arslan Besasiri ile dost olduğunu? sorar.

Ebu Fethi Werami Gawani, Başvezir Ebu Qasim’a verdiği cevapta „ Sultan Tuğrul Bey bu memlekete geldiği zaman siz herkesin kalbini kırdınız ve herkesi kendinizden uzaklaştırtınız. Sultan’ın askerleri halkın mal ve mülkünü talan ediyordu. Kadın ve erkeklerimizi esir olarak götürüyorlardı. Bize huzurlu bir yaşam sürmek için sığınacak bir yer bırakmamışlardı. Namus ve şerefimizi korumak için sizden uzaklaştık ve onlara gittik.“ diyor.

Baş Vezir Ebu Qasim , Abbasi Halifesi Kaim adına kendilerine adına kendilerine her türlü yardımı yapacağına dair söz verdi.(...El Zeman’dan akt. Dr. Mustafa Cewad)

Devam edecek

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.