Değerli Okuyucular
Farklı sömürgeci güçler tarafından parçalanmış, sömürgeleştirilmiş, tüm ulusal ve demokratik haklarından yoksun bırakılmış Kürd halkı, yüzyıllardan beri kendi ulusal varlığını korumak için mücadele ediyor -
Bu kanlı mücadeleler süreci içinde Kürdlerin verdiği kayıplar, katliam ve soykırım süreçleri içinde yaşamını yitiren Kürdlerin toplamı mevcut olan gezegenimizde bir çok bağımsız devletin sayıp olduğu nüfustan daha fazladır.
Kürdler sayısal olarak büyük bir halk kitlesine sahip olmasına rağmen 21. yüzyıla devletsiz giren istisnai bir milettir. Kürdlerin sahip olduğu nüfus potansiyeli onlarca bağımsız devletin halkı kadardır.
Ayrıca Kürdistan'ın sahip olduğu yeraltı ve yerüstü kaynakları bu ülkede rahat ve huzurlu bir yaşam için bulunmaz boyutlardadır. Kürdistan halkı sahip olduğu doğal zenginliklerle dolu olan coğrafyası sayesinde dünyanın bir çok halkından daha şanslı bir konumdadır.
Fakat tüm bu gerçeklere rağmen, Kürdler (Güney Kürdistan'ın bir parçası dışında) 21. yüzyılda yine tüm temel ulusal ve demokratik haklarından yoksun, başkalarının kendilerine verecekleri "kırıntıların" hesabını yapma pozisyonundan kurtulmuyor.
Kürdistan'ı işgal eden sömürgeci güçler, dünyanın neresinde olursa Kürdlerin kendileri için en basit girişimlerini "ulusal varlıklarına tehlike" olarak gördükleri bir ortamda ve gerektiğinde "anti-Kürd cephelerini" kurdukları bir süreçte Kürdlerin kendi aralarında görüş alış verişi yapacakları, danışacakları ve bazı ortak kararları alacakları ortak bir platformu yok.
Kürdistan'ın her hangi bir parçasında Kürd siyasal partileri arasında sorunlar çıktığı zaman yada "brakujî/Kurdkujî"ye vardığı zaman tüm Kürdler çaresiz kalıyor. Çatışmalara son verecek ve arabulucuk yapacak Kürd ortak kurumları dahi yok.
Bugün Guney Batı Kürdistan'a bakıldığı zaman Kürdistan'ın farklı parçalarındaki siyasal partilerin gösterdikleri açık yada gizli farklı tavırlar var.
Son dönemlerde basın ve yayın organlarında "Kürd Ulusal Kongresi" , "Kürd Ulusal Konferansı" yada "Kürdistan Kongresi" toplanacak diye haberler çıkıyor.
Böyle bir kurumun oluşması tüm Kürdleri doğrudan ilgilendiren bir olaydır. Geçmişte şu veya bu şekilde kapalı kapılar arkasında Kürd siyasi çevreleri arasında bu yönde tartışmaların olduğu biliniyor.
Eğer "Kürd Kongresi" yada "Kürd Konferansı" oluşacaksa tüm Kürd kesimlerinin ciddi bir şekilde bu kurumun üzerine eğilmesi ve tartışması gerekir.
Nasıl bir "Kürd Kongresi/Konferansı" olacak? Böyle bir oluşum hangi ulusal ve bölgesel görevlere sahip olacak? Kürd siyasal partileri ulusal bir Kongre'ye hazırlarmı? Gerçekten Kürd Ulusal Kongresi'nin objektif ve subjektif zemini varmı? gibi bir dizi soruyu gündeme getiriyor.
Bundan dolayı yıllardan beri Kürd hareketinin içinde yer alan ve yine yıllar boyunca Kürd Ulusal Davasına kafa yoran bir dizi değerli araştırmacı, yazar, gazeteci ve politikacının düşüncelerine baş vurduk. Bu girişimimiz sadece bir başlangıçtır. Umut ederim ki bu girişim beraberinde daha geniş tartışmaları gündeme getirir.
Saygılarımla
Aso Zagrosi
