Skip to main content

Armen Garo, Kürdler için Talat Paşa'ya ne dedi?


Armen Garo'yu bilen çok az bir okuyucu kitlesinin olacağından dolayı onun yaşamı hakkında bazı notları düşmek istiyorum.

Armen Garo, Karekin Pastirmaciyan'ın lakabıdır. Armen Garo, 1875 yılında Erzurum'da doğdu. Fransa'nın Nancy Universitesinde ziraat mühendisliğini okudu. 1895 yılında Zeytun ayaklanmasına katılmak amacıyla geri döndü.

Armen Garo Fransa'da olduğu sırada
Taşnaksutyun'a(Ermeni Devrimci Federasyonu) katılıyor. Bu lakabı, Taşnak partisine katıldığı zaman mı yoksa Zeytun(bugünku Adana'nın Suleymaniye) ayaklanmasına katıldığı zaman mı almış tam olarak bilmiyorum. Bu konuda çelişkili bilgiler var.

Ermeni Meselesine dikkat çekmek amacıyla Papken Siuni'ile birlikte 26 Ağustos 1896 tarihinde Osmanlı Bankası baskınını gerçekleştiriyorlar.

Papken Siuni baskın sırasında yaşamını yitiriyor.

Armen Garo eylemin insiyatifini alıyor ve Osmanlı Bankasını işgal ediyor.

Armen Garo banka memurlarına biri Ermenilere, biri Türklere ve diğer ikisi uluslararası güçlere olmak üzere 4 açıklama dikte ediyor.

Bu bildiri de " Biz Osmanlı Bankasının içindeyiz. Eğer Sultan 3 gün içinde Ermeni meselesi'ni uluslararası güçlerin hakemliğine teslim edilmesi için var olan istemimizi kabul edip söz vermese kendimiz ile beraber bankayıda uçururuz" diyor.

Sonuçta Sir Edgar Vincent ve Rus Konsolosu Maximov'un yaptıkları aracılık girişimleri sonucu Armen Garo ve arkadaşları Marsilya'ya gönderiliyor. Yaralı olanlarda Rus hastanesini alınıyor ve sanradan Mısır'a gönderiliyorlar.

Armen Garo Fransız yetkililerle yaşadığı sorunlardan dolayı İsviçre'ye geçiyor. 1900 yılında Cenevre Universite'sinde doktora tezini yapıyor ve daha sonra Tiflis'e geçiyor.

1907-1912 ve hatta 1914 yılına kadar( son süreçte bir dizi soruna rağmen)Taşnaksutyun ile İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ortak hareket ettikleri tarihsel bir süreçtir. Tam bir balayi süreci... 1918 2.Meşruitiyet ile birlikte, geçmişte kırsal alanlara çekilen Taşnaksutyun yöneticilerinin hepsi şehirlere iniyor ve Aram Manukian gibi kadrolar cezaevlerinden çıkıyorlar.

Tam bir "kardeşlik, eşitlik ve özgürlük"!!!!!!!!!!!!! dönemi başlıyor.

Ortada bir Anayasa var. Seçimler var. Hem İttihat ve Terakki ve hemde Taşnaksutyun cephesinde süreci Fransız Devrimi ve 1905 devrimi kiyaslayan çok şeyler söyleniyor. Tabi ki o dönemler Taşnaksutyun içinde de İchkhan, Ghevont Meloyan, Roupen ve Antranig gibi farklı düşünen, "ordu tarafından yönlendirilen bir devrimin anlamı yok" diyen insanlarda vardı.

Fakat, Taşnaksutyun'un esas beyin takımı İttihat ve Terakki çevresiyle sonu bilinmeyenlerle dolu tarihsel bir yolculuğa çıkmıştı.

İkinci Meşruitiyet sonrası(1908) yapılan seçimlerde Armen Garo Erzurum Mebusu olarak "Osmanlı Meclis-i Mebusan"a seçiliyor. Daha sonra Ocak 1912 yılında yapılan seçimlerde yeniden seçiliyor.
Taşnaksutyun- İttihat ve Terakki ikilisi diğer siyasal partilere karşı ittifak yapıyorlar.

İki partinin ittifakı süresinde bir dizi olaylar gelişiyor. Örneğin "31 Mart olayı" olarak bilinen (1909) Ordunun İstanbul'un stratejik noktalarını tutması esnasında İttihatçılar Taşnaklara sığınıyorlar. Daha sonraki süreçte Ermeni soykırımında örgütleyici rol alacak olan Talat Paşa Krikor Zohrab'a, Dr. Nazım Taşnak militanı Azarig'e sığınıyor.

O dönemler Taşnak Partisinin yönetimi toplanıyor ve bir dizi karar alıyor.
Bun kararlardan biri de isyancılar tarafından aranan Talat, Halil ve diğer İttihatçıların korunması için Zohrab, Vartkes ve Armen Garo'ya verilen talimattır.
Bu "Kutsal İttifak" boyunca Taşnaksutyun "Osmanlı devletinin sınırları dahilinde sorunların çözülmesini" plana çıkarıyor, hatta yurtdışında çıkardığı Pro Armenie adlı dergiyi dahi eski biçimde sürdürmüyor. Yabancı devletlere çağrı yapmıyor.

Ademi Merkezi bir yönetim, dil ve din hakları gibi istemleri ileri sürüyor.

İttihat ve Terakki'de hep yeşil ışık yakıyor, güçlenmeye bakıyor ve merkezi bir devleti hedefliyor. Bu arada İttihat ve Terakki önüne çıkan ve çıkabilecek engelleri birer birer ortadan kaldırıyor.
İttihat ve Terakki şurekası İbrahim Paşayê Milli'yi tasfiye etme sürecinde Ermenilerden birlikler oluşturmalarını istiyor. Ermenilerle iyi ilişkiler içinde olan İbrahim Paşa'ya karşı her hangi bir tutum geliştirme Taşnak Partisini zora sokacaktı. Bu arada Vartkes Seringulian müdahale ediyor, İTC geri adım attıyor. Fakat, bu arada İbrahim Paşa öldürülüyor(zehirlenerek)

Ama, Taşnak Partisi İttihat ve Terakki ile ilgileri bozulmaya doğru hızlı bir şekilde yürüdüğü 1914 tarihinde Mela Selim öderliğindeki Bitlis Ayaklanmasını İttihat ve Terakki ile birlikte bastırıyor. Aslında ayaklanma öncesi Taşnak yöneticileri, Ermeni din adamları, Kürd din adamları ve Bedirxanilerden bir kaç şahsiyet bir Ermeni kilisesinde toplanıyorlar ve İttihat ve Terakki'ye karşı ayaklanma kararını alıyorlar.

Fakat, Mela Selim önderliğinde hareket başladığı zaman Taşnaksutyun karşı cepheye geçiyor.(Detaylı bilgi için Kamil Bedirxan'ın raporuna bakınız)

Ayaklanma yenilgi ile sonuçlanınca Mela Selim Rus Konsolosluğuna sığınıyor ve Birinci Dünya savaşı başladığı zaman Türkler, konsolosluğu basıyor ve idam ediyorlar.

İşin ilginç yanı 1907-1914 kadar Taşnaksutyun'un İttihat ve Terakki ile girdiği ilişkiler, Osmanlı devletinin işgalı altında bulunan hiç bir halkta görülmüyor. Kürdler, Araplar, Yunanlar, Bulgarlar ve diğer halklar farklı nedenlerle, ama İttihat ve Terakki'ye soğuk bakıyorlar.

İttihat ve Terakki girilen ilişkilerden rahatsız olan bir dizi Taşnaksutyun kadrosu farklı tutumlar sergiliyorlar.Antranig 1912'de Bulgaristan'da askeri birlik oluşturarak Osmanlı devletine karşı savaşıyor.

Savaş yaklaştığı zaman Taşnaksutyun kendi içinde ciddi bir çıkmaz ile karşı karşıya kalıyor.
Savaş hazırlıklarını yapan Rusya Kafkasya Ermenileriyle ilişkilerini düzeltmiş, bazı vaadlerde bulunmuş ve askeri birlikleri oluşturmaya başlamıştı. Taşnaksutyun'un Kafkasya kadroları Ruslarla birlikte hareket etme kararı almış pratik adımlar içine girmişti. Birde Ruslar onların önüne Osmanlı Ermenileri etkileme görevi koymuştu.

Taşnaksutyun'un Osmanlı kanadı ise kendi içinde 3 farklı eğilim taşıyordu.

Bunlardan biri savaşta Ruslarla hareket etmek istiyordu. Bir kanat ise hem Osmanlıya ve hemde Rusya'ya tavır alan bağımsız birliklerin oluşumundan yanaydı. 3. kanat ise Osmanlılarla birlikte hareket etme eğilimini taşıyordu. Osmanlılar birlikte hareket etme eğilimini taşıyan grup azınlıktaydı.
Bu eğilimleri içinde barındıran Taşnak Partisi Temmuz 1914 yılında Erzurum'da yaptığı 8.Kongresinde ara bir yol buldu. Kongre sonrası Ermenilere yapılan çağrıda "herkes bulunduğu ülkede kendi vatandaşlık görevini yerine getirmeli" diyordu.

Bu şu anlama geliyordu. Rusya'daki Ermeniler Rusya ile Osmanlı Ermenileri Osmanlı devletinin saflarında savaşa gireceklerdi.

Kongre öncesi Talat Paşa Kongre delegeleriyle ilişkiye geçmiş ve Ruslara karşı bir karar almasını istemişti. Hatta Rusya Ermenilerinide kazanmak amacıyla Ermeni hakları için bazı vaatlerde de bulunmuştu.

İttihat ve Terakkiciler Taşnak Partisinin aldığı karardan memnun değillerdi.

Taşnaksutyun kongresinden bir ay önce, yani Haziran 1914 tarihinde Talat Paşa ile Armen Garo arasında sert bir tartışma geçiyor. Armen Garo Talat Paşa ve İttihatistlerin Pantürkist pozisyonlarına saldırıyor ve şöyle diyor:

"Siz yanlış yoldasınız. Osmanlı İmparatorluğunu kaosa götürüyorsunuz. Zaferlerinizle siz kendinizi Napoleon ve Bismarck sanıyorsunuz.

Siz inatçılık yapıyorsunuz ve ülkeyi nereye götürdüğünüzü dahi bilmiyorsunuz. Delil mi? Kısa bir süre önce sen Vramian'a demedin mi siz Kürdleri Türkleştireceksiniz. Neyle Yapacaksınız? Hangi kültürle? Eğer siz kendi tarihinizi bilmiş olsaydınız böyle zırvalamazdınız. Unutmayız ki sizler 500 yada 600 yıldan beri bizlerin toprakları üzerindesiniz. Sizden başka milletler geldi geçti: Persler, Romalılar, Araplar ve Bizanslar...... Onlar dahi Kürdleri asimile edemediler, siz nasıl başaracaksınız?

Armen Garo'nun Kürdlere ilişkin Talat Paşa'nın yüzüne söylediği bu tarihsel sözlerin üzerinde tam 97 yıl geçti.

Talatçılar hâlâ Kürdleri Türkleştirmeye çalışıyorlar.

Armen Garo Osmanlı Bankası Baskının baş mimarı olarak "vatan hainliğinden" Osmanlı mebusanlığına terfi etti. 1908 ve 1914 yılları arasında Osmanlı seçim oyunlarını birlikte oynadı.
Türkiye'deki seçim oyunlarına katılan Kürdlerin durumuna ne kadar benziyor.

Armen Garo tüm parlamenter yaşamı boyunca Ermeniler için hiç bir hak elde edemedi..
Bizim Kürdlerde onlarca yıldan beri hiç hukuki bir hak elde etmiş değiller.

Armen Garo, Erzurum Kongresi sonrası Kafkasya'ya geçti ve İttihat ve Terakki'nin önerilerini oradaki yoldaşlarıyla paylaşmak istiyordu.

Armen Garo Kafkasya vardığı zaman bölgedeki Ermeniler çoktan Rus ordusunun saflarında yeralmış ve birliklerini örgütlüyorlar.

Andranig ve Dro'nunda yolda olduğu haberini alıyor.

Armen Garo'da Rus cephesinde savaşa angaje oluyor.

Kardeşi Vahan Pastirmaciyan ise Osmanlı Ordusunun saflarında savaşa katılıyor. (Yasemin Congar, Milliyet, 04.06.2006)

Savaşın bitiminde sonra Taşnaksutyun'un önderliğinde kurulan Ermenistan Cumhuriyeti'nin Waşington Büyükelçiliğini yapıyor.

Taşnaksutyun önderliğindeki Cumhuriyet Bolşevikler tarafından yıkılınca Armen Garo İsviçre'nin Cenevre şehrine yerleşiyor ve 1923 yılında vefat ediyor.

Bu makaleyi yazmak için Gaidz F. Minassian'ın Les Relations entre Le Comite Union et Progres et la Federation Revolutionnaire Armenienne a la veille de la Premiere Guerre Mondiale d' apres les sources armeniennes adlı çalışmasından geniş bir şekilde yararlandım.

Aso Zagrosi

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.