Skip to main content
Submitted by Aso Zagrosi on 4 August 2010

Tam 14 yıldan beri Güney Kürdistan'ın Behdinan bölgesinde bir dizi Türk askeri üssü mevcut.
Bu üssler KDP ile YNK'nin arasında „Kurdkuji“ savaşının yaşandığı karanlık dönemin ürünü..

„Kurdkuji“ savaşı sırasında KDP Türkiye ile YNK ise İranla ilişki halindeydi.
Ve Kürdler birbirini öldürüyordu.
Bu arada binlerce Kürd yurseveri öldürüldü ve onbinlerce Kürd yerinden yurdundan oldu

KDP ve YNK arasındaki savaşa karşı çıkmak dahi suçtu.

Şimdilik Türklerin Güney Kürdistan'daki bu askeri üsslerine ilişkin Hawalati Gazetesinin makalesini özetleyerek aktaracağım.

Aso

„Her ne kadar daha önceki Kürdistan Parlamentosu ve Hükümeti boşaltma kararı aldılarsada şimdiye kadar Türk ordusuna ait Duhok vilayetinde(Türkiye ve Kürdistan Bölgesi sınırının yakınında) bulunan askeri üssler boşaltılmış değil.

1997 yılında Kürdistan Demokrat Partisi ile Türkiye arasında yapılan bir antlaşma neticesinden Kürdistan Bölgesinde 4 askeri üss kuruldu. Bu üssler Duhok vilayetinde ve Zaxo şehirinde bulunuyorlar.
Alınan bilgelere göre o dönemden bugüne kadar Bamerni bölgesinde(Duhok'un Kuzey Doğusunda bulunuyor), Kani Masi'de Dêrelok'te ve Sirsi'de bulunan üssler varlıklarını devam ediyor ve boşaltılmış değiller.

O dönemler Türkiye Celal Talabani önderliğindeki YNK'ye karşı Mesud Barzani önderliğindeki KDP'ye yardım ediyordu.

Bu askeri üsslerde önemli bir Türk askeri gücü ve askeri malzame bulunuyor.

Her ne kadar 2008 yılında Kürdistan Parlamentosu, Kürdistan Bölgesinin derinliklerinde bulunan bu askeri üsslerin boşaltma kararı aldıysada , fakat şimdiye kadar sözkonusu olan karar tatbik edilmedi ve bu askeri üssler yerlerinde duruyorlar.

Kürdistan Parlamentosu, 26.02.2008 tarihinde Türk Ordusunun Kürdistan topraklarına yönelik giriştiği askeri saldırı görüşmek amacıyla olağanüstü toplandı. Bu oturumda Kürdistan Parlamentosu var olan üsslerin kapatılması talebinden bulundu.

Kürdistan Parlamentosu bu meseleye ilişkin bir açıklama yayınladı.

Bu açıklamada Kürdistan Parlamentosu „Kürdistan Hükümeti'nin çok acil bir şekilde Kürdistan toprakları üzerinde bulunan Türkiye askeri üsslerinin kaldırılması için çalışması gerekiyor.“ diyor.
Yine aynı açıklamada Kürdistan Parlamentosu Türk hükümetinden olağan olmayan bir ortamda oluşturulan üsslerin kapıtılmasını istiyor, ABD yönetimindende yasal görevi yerine getirerek Kürdistan Bölgesinin hava sahasını korumasını istiyor.

Daha önceki dönem YNK'den Kürdistan Parlamentosunu üyesi olan Arêz Abdullah Hawlati'ye yaptığı açıklamada Kürdistan Parlamentosunun Kürdistan Hükümetinden Kürdistan toprakları üzerinde bulunan tüm Türk askeri üsslerinin çıkartılması için tavsiyede bulunduğunu söylüyor.

Arêz Abdullah konuşmasından devamla „o dönemler Türklerin Hewler'de de askeri üssü vardı, fakat boşatılar. Eğer bugün diğer 4 üss hala kalmışsa niye kaldıklarını Hükümete sormak lazım“ diyor.

Kürdistan Parlamentosunun bu isteminden sonra Eski Başbakan Neçirwan Barzani 03.03.2008 tarihinde Hewler de yaptığı bir basın toplantısında „Kürdistan Hükümeti, Kürdistan bölgesinde bulunan Türk askeri üsslerini boşaltmak için çaba içindedir“ dedi.

Ayrıca Neçirwan Barzani hükümetinin Kürdistan Parlamentosunun kararının desteklediğini, bu kararın uygulanması gerektiğini ve bu amaçla Bağdat Merkezi Hükümetiyle görüşeceklerini söylüyor.

Yine Neçirwan Barzani söz konusu olan açıklamasında 1997 yılında bir antlaşmaya bağlı olarak Türkiye'nin bölgede 4 askeri üssü kurmasının önü açıldı.

Arêz Abdullah Türkiye'nın Kürdistan Bölgesindeki askeri güçleri Kürdistan Parlamentosu ve Kürdistan Hükümetinin onayı ve rızasıyla değildir. Türk askeri üsslerin bölgede olmasına da gerek yok diyor.
Yine Arêz Abdullah konuşmasında devamla „eğer bu üssler hala Kürdistan Bölgesinde varsa niçin bu üsslerin Kürdistan bölgesinde var olduğunu Kürdistan hükümeti açıklamalıdır“ diyor.

Eski Parlamenter Arêz Abdullah Küristan Hükümeti ve Bağdat Hükümetinin onayı almadan var olan her üss ve askeri yığınak Irak'ın hakimiyetinin ihlalıdır, diyor.
CPT adlı kurumun 2009 yılında Türkiye ve İran'ın Güney Kürdistan'a karşı yaptıkları hava saldırıları ve bombardumanları konu alan „ Nerede Antlaşmasa varsa orada ölüm var“ adlı raporunda Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'nin 1994 yılında sınırın bu tarafına saldırılar için Türkiye'ye sözlü bir antlaşmaya gittiğini söylüyor.

Yine bu raporda Kasi Masi'li bir köylünün anlatımlarına dayanılarak „ Türkler 1996 yılında şehrin yakınında bir askeri üs kurmuşlardı“ deniliyor.

Ayrıca 2007 yılında Türkiye Başbakanı ile İrak Başbakanı arasında Türkiye ile Irak arasında 1926-1946-1948 yıllarında yapılan antlaşmaların teyit edilmesi konusunda bir antlaşma yapılmıştır. Bu sınır antlaşmaları Türk hükümetine eğer isterse Türk ordusunun Kürdistan bölgesine girmesi konusunda yasal güvence veriyor.

Kürdistan Parlamentosunun ilk başkanı Cewher Namiq ise Hawlati gazetesine yaptığı açıklamada „ Kürdistan Bölgesinin resmi yönetimi bu üsslerin varlığından sorumludur“ diyor.

Cewher Namiq yaptığı açıklamada „Bu üssler Kürdistan Parlamentosu ve Kürdistan Hükümeti'nin kararıyla oluşturulmuş değil ki onların kararıyla çıksınlar“ diyor.
Cewher Namiq konuşmasında devamla „ Kürdistan Parlamentosu Kürdistan Başbakanı ve yardımcısını parlamentoya çağırmalı, Kürdistan topraklarındaki bu güçlerin gelişi ve kalışını netleştirmelidir“ diyor.

Cewher Namiq „Kürdistan Parlamentosu bu üsslerin tasviye kararını vermedi. Parlamento, hükümette bir tavsiyede bulunmuştu. Tavsiye, karar gibi yasal güce sahip değildir“ diyor.

Cewher Namiq konuşmasının devamında „ 2003 yılından sonra Amerika, Merkezi Irak Hükümeti ve Kürdistan Hükümeti bu güçlerin çıkartılmasından sorumluydular. Ne yazık ki bildiğimiz kadarıyla ne Amerika, ne Kürdistan Başkanlığı ve ne Kürdistan hükümeti bu üssleri tasfiye etti. Kürdistan Parlamentosu da yaptığı tavsiyenin takipçisi olmadı.“ diyor

Cewher Namiq bu Türk askeri üssleri Kürdistan bölgesi, Irak ve PKK üzerine istihbarat topluyorlar. Türk devletinin Kürdistan topraklarında bulunan bu askeri istihbarat güçleri Güney Kürdistan'a yönelik saldırıların ve suçların mızrak uclarıdırlar. Bu güçler, Kürd meselesine , Kürd halkına ve Kürdistan bölgesine karşı bir tehdittir, diyor.

Namiq konuşmasının sonunda ise „ Güney Kürdistan'da bulunan Türk güçleri işgal ettikleri alanlar ve sahip oldukları sayı bakımından Kuzey Kıbrıs'daki güçlerinden daha fazla olabileceğini“ söylüyor ve „ Kürdistan Bölgesinin resmi yönetimi bu üsslerin varlığından sorumludur“ diyor.

Not: Kısa bir özeti tercume ederek aktardım..

Aso Zagrosi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.