Skip to main content

‘’Barış Elçileri’’ Şovunun Faturasını Fazlası ile Ödeyec

‘’ Barış Elçileri’’ini sosyal-duygusal ve insani sorun olarak değerlendirmek ve bu açıdan soruna yaklaşmak benim tavrım değildir. Soruna bun açıdan yaklaşmadığım gibi sorunu, bariş-adalet,hak-hukuk, yürekler yanmasın-ocaklar sönmesin....vs duygusal açıdan dramatizme etmek te benim işim değil. Ben soruna duygusallıktan ziyade realist olarak yaklaşmak istiyorum. TC ve Öcalan’ ın olayı dramatize etmenin yanında olay uluslararası ilişkiler ağı boyutu ile ele alındığında daha sağlık sonuçlara ulaşılabilinir. ‘’ Barış elçileri’’ olayının Kurdistan ulusal sorunun çözümünde bir ilk adım mı? Yoksa Kurdistan sorunun bütün olumlu koşullara rağmen yeniden yeniden sisteme, sömürgeci sisteme entegre etme olayı mı olduğu daha iyi anlaşılır.      Doğu blokunun dağılış süreci ile birlikte, yeni bağımsız devletlerin dünya coğrafyasında yerini alması ile birlikte, Balkanlarda yeni devletlerin haritalarda belirlenmesi ile  birlikte, demokrasinin beşiği diye lanse edilen Avrupa’ da yeni bağımsız devletlerin ortaya çıkması sürecini hızlandırdı. Bu gün olması bile bir kaç yıl sonra Bask, Katalan, Korsika....vs devletlerinin Avrupa göbeğinde tarih sahnesinde yerini alması kaçınılmazdır.      Bağımsız Filistin devletinin kurulmasının tartışıldığı ve sınırlar noktasında tıkanıklığın yaşanıldığı bir sürecte, tarihin en eski ve ortadoğunun temel halklarından Kürt’ lerin  bağımsız bir devlet olma olgusunun red edilmesi oldukça zor. Bu zorun aşılması Lozan’ da olduğu gibi Kürt’ lerin elleleri ile yapılması durumunda, sömürgeci güçler açısında rahatlama soluklanma açısında zorunlu bir gereklilikti. Saddam rejiminin yıkılmasından sonra Kürt’ lerin yeniden Irak’ a entegre edilmesi, Kürt halkının Bağımsız Kurdistan kurma istemlerinin yok edilmesi, Kürt önderliğine çizilecek misyonla mümkündü. Irak’ taki güçlerin Bağımsız Kurdistan olgusuna karşı savaşması bir yana ona karşı duracak 3 silahlı milisinin olmadığı bir ortamda ABD’ nin Kürt halkının istemlerine karşı durmasi mümkün değildi. Mam Celal’ ın Bağdat’ ta gönderilmesi, Güney Kurdistan’ ın Kek Mesud’ ın tekeline bırakılması ile Bağımsız Kurdistan olgusu bertaraf edildi. Güney Kurdistan liderleri sahip oldukları imtiyazlara dokununulmaması karşılığında, TC’ nin ‘’Açılımını’’ desteklediği      Kurdistan’ ın güneyinde yaşanılanların küçük ve kötü bir kopyası Kurdistan’ ın kuzeyinde tekrarlanılıyor. Hiç kimsenin, hele Kürt siyaset, aydınlarının olaya duygusal açıdan bakma hakları yoktur. Kürt ve Kurdistan sorunu sosyal ve insani  sorunu aşan, bir ulusun kendi topraklarında egemen olma, bütün dünya halklari gibi sınırları belirmiş özgür ve bağımsız yaşama sorunudur.     TC’ nin kuruluş ve  iç yapılanması Kurdistan sorunun çözülmesi açısında uygun değildir. Yeni bir tarihin, Kemalizm, Osmanlılık...vs tarihlerin yeniden yazılması gerekir ki, Türk ve Türkiyelilik olgusunun tartışmaya açılarak taşların yerli yerine oturtulması gerekir. Oysa ne Kemalistlerin, ne İslamcıları, nede Demokrat, Solcu, Sosyalist, liberallerin konumu buna uygun değildır.Sömürgeci Türk devleti, uluslararası çelişkileri, özellikle Ortadoğu ve Kafkasya ( İran, İrak, Azerbayca, Ermenistan, İsrail...vs) çelişkilerini ustaca kullanarak, bölgesel giderek uluslararası alanda önemli bir güç olma yolunda günümüzde büyük adımlar atmaktadır. TC’ nin uluslararası alanda önemli bir güç olduğu sürece Kurdistan ulusal sorunu bir iki küçük rütuşla çözebileceği konusunda iknadır. TC. Kurdistan ulusal sorununda kısa dönemli bir rahatlama sorununu yaşarken, rahatlık TC’ nin iç sorunlarını açığa çıkarma ve derinleştirmede de önemli bir etken olacağıda aşikardır. TC’ de Asker-sivil; çıkar ve iktidar çatışması, AKP –TSK çıkarları ne zamana kadar birlikte yürüyeceği ortada büyük bir soru işareti olarak durmakta.       Bastırılmış, ‘’ çözülmüş’’ Kürt sorunu, TC’ deki iç sorunları açığa çıkarma ihtimalı mevcut olduğundan, TC Kurdistan sorunun PKK varyantlı olarak sürdürülmesinden yana, TC Ocalan ve PKK’ nin Kurdistan’ da gündemde tutmak için dönem dönem, kahraman, dönem dönem Terörist ilan edecektir. TC, PKK’ nin varlığını devam etmesinden yanadır. Çünkü Ocalan ve PKK, Kurdistan’ ın kuzeyi ve uluslararası arenada, TC için güvenlik şeridi görevini görmekte. Ocalan duruş ve konumu itibarı ile Kurdistan’ da yeni güç ve dinamiklerin filizlenip gelişmesi önünde engeldir. Kurdistan’ ın kuzeyinde farklı görüş ve düşüncelerin özgür ve eşit bir şekilde Kurdistan ulusal mücadelesinde yer almadığı sürece, ulusal dinamikler kör ve topal bir şekilde TC’ nin varlik hanesine yazılacaktır. Kurdistan’ da iç dinamiklerin tasfiye olması, Kurdistan ulusal kimlik ve ulusal bilincin zayıflaması, Bağımsız Kurdistan devletinin kurulması umutlarının  yok olması ile Kürt bireyinin sömürgeci Türk devletinin kapılarında hizmetçi ama Türkiyeli bir hizmetçi olarak varlığını sürdürecektir. Varılmak istenilen, hedeflenen budur.      Savaş ve barışın ne olduğu, hangi koşul ve şartlarda yapıldığı, tarafların çeşitli arabulucular yada doğrudan görüşmelere başlaması ve konumlarının ne olduğu bilinen bir şey, ikide bir bunu tarif etmek, işlevini işlevsizleştirmekten öte bir fonksiyonu yoktur.    Tüm PKK’ lilerin dağdan inmesinden yanayım. Daha önce yazdığım makalelerde bu konuya defalarca değindim. Dağdaki gerilla, Bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için konumlandırılmamıştır. Dağdaki gerilla rehin ve kobaydır. Bu insanlara hakaret etmek gibi bir niyetim yok, çünkü bu insanlarımızın Bağımsız bir Kurdistan kurmak için dağlara gitme konusundaki inanç ve samimiyetlerinden zerre kadar kuşkum yoktur. Ama realitesi ise bu insanlarımız, genç ve körpe beyinlerimiz, geleceğimiz olan yeni kuşaklar TC ordusu için savaş kobayları olarak kullanılmaktadır. Kobay olarak kullanılmasının ötesinde dağ mitolojisi adı altında Kurdistan’ da yeni seçenek ve oluşumların ortaya çıkması önünde bent görevini de görmektedir. Bunun için dağda hiç bir PKK’ linin bulunmasından yana değilim, bir saat bile gecikmeden dağdan inmeleri ve mümkünse bunların Kurdistan’ ın güneyine indirilerek,güney toplumuna entegre edilmeleri projeleri oluşturulmaldır. Kurdistan’ ın kuzeyine getirilmelerinin ( TC hiç bir şekilde bunu kabullenmeyecektir) faturası ağır olacaktır.      Öz itibari ile ‘’ Barış Elçileri’’ tasarlanılıp sahneye konulan ve faturası Kurdistan halkı için çok ağır olan bir ‘’show’’ dır.    [email protected]

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.