Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 14 May 2010

Haddini ve amacını aşan ve hatta hakaret düzeyine varan bir tartışmanın
sonucunda başlık atılıp benden özür dilemek zorundalar şeklinde özür
beklenmesine ilişkin olarak ; Ne kimseden özrü dilerim ve nede özür dilenme
gibi bir beklentim vardır.Bunun açık ve net şekilde bilinmesini isterim.

Tartışmanın daha doğrusu hakeretlerin sayılması aslında Cemilé Çeto ile
Mustafa Kemal arasında yaşandığı varsayılan bir mesele vardır.Bunada öyküsü
vardır diye özellikle öykü kelimesini yazarak not düştüm.

Fakat bundan yola çıkılarak Kürd tarihine veya Kürdi yaşama küçümseyen
aşağılayan tarza giren malum şahısın düzeyinide kabul etmem mümkün değildi.
Ondan sonrasıda zaten düzeyini aşan bir tartışmaya döndü.

Dün gece birden aklıma Selim'in deyimi ile Google amca geldi.Başladım
"Cemilé Çeto,keto" , "Cemilé Çeto " , " Bışaré Çeto, keto " şeklinde çeşitli
versiyonlarlar aramaya başladım.Derken Kürdistan Post da 2005 yılında nerdeyse
birebir örtüşen bir yazıa rastladım.Hatta orda Cemilin Mustafa Kemal ile
kan kardeşi olduğu iddiasıda vardı.Derken İsmail Beşikci Hoca nın 1972 de
Amed te yattığı dönem meseleyi Bışar olarak aktardığı bir yazıyada denk
geldim.Peyamaazide yazılmıştı.Birisi düzeltme yaparak Bışar değil Cemil
olduğunu yazmış ve İsmail Hocada düzeltmişti.Derken Derviş Akgülün de
onların torunu olduğunu öğrendim.Buda benim için yeni ve ilginç gelişme oldu.
Aynı şekilde Cemilé Çeto Keréda keto cümlesi Newroz com da Ferzende Serhedi
ve Berwarto tarafındanda kullanılmış.Katılımcılara kendileride benim yaptığım
gibi bakmalarını öneririm.

Şimdi çeşitli yerlerde yazılanların örtüşen yanı olduğu gibi tamamen çalişmesi
durumuda var.Örneğin ben Bışar ın Bitlis hapishanesine konulduğunu ve tek
bir tabanca ile orayı boşalttığını derken İran sınırında girdiği bir çatışmada
vurluduğunu bilirken , 1914 yılında Bitliste Hamidiye alayları saflarında
Ruslara karşı savaştığını ve öldüğünü yazanda var.Demek bir bilgi eksikliği
veya kirliliğide varmış.Derken bir dengbejin söyleminden yola çıkıp Bışarın
Emoyé Gozéyi öldürdüğü için hain olduğunu iddia edende var.Tabiki bunlar
şimdi konum değildir.Asıl değinmek istediğim orda burda konuşulsada, yanlış
veya eksik aktarılsada ortada bir Kürd tarihi ve gerçekliği vardır.Buna
şu veya bu şekilde hafif yaklaşmak , özelliklede açık söylüyorum TÜRK
Kemalistlerinin edası ve tavrı ile yaklaşmak veya hakarette bulunmak bir
Kürde yakışmaz ! Bu bir hakarettir ve hakarete karşıda o anlık yanlış veya
doğru olarak sert tepki gösterme hakkım vardır.

Geçmişe takılmak veya bunların bize faydası nedir? derseniz aynı hataları
döne döne yaşama durumuna girersiniz.Zaten Kürd tarihide hep yaşanmışların
tekrar tekrar yaşanması değilmi ? Dikkat edin bir yer veya şahısın hikayesini
anlatırsınız, bakarsınız aynısına benzer olay Dersim dede olmuş, Amedtede
olmuş, Mehabattada olmuş !...

Neden ? İşte neden biraz olsun geçmişine bakıp ders çıkarmamaktandır.
Eğer geçmişe bakıp değerlendirmeye girmezseniz , Şıvan nın çok güzel söylediği
ve her Kürdünde zevkle dinlediği Mehemedo parçasının bir Kürd direnişçisine
söylendiğini sanır ve zevkle dinlersiniz.Mehemedo denen kişi Av.Faik Bucak ı
vurandır.Kendisi afolunacak vaadiyle kiralanıp tetikçi yapıldıktan sonra
askerler tarafından takibat sonucu vuruldu deniyor.Bu mesele doğrumu ?
Yoksa bir söylentimi ? Benden Noter tasdikli belgemi istiyorsunuz ?
Maalesef Noter kapalı idi tasdik ettiremedim.....

Tabii bu tartışmadan sonra Google de Cemilé Çeto,keto aramasıyla birde
Dersim Dırban köyünden 1927 doğumlu Yusuf (bakın soyismini unuttum ) isminde
birinin yazdığı bir tarihede ulaştım.Bu köy Kemal Burkay ında köyüdür aynı
zamanda.Hani 1925 de Dersim yukardan sel gibi gelip Palu nun Karaçor
mıntıkasını yaktı dedim ve bundan dolayıda hareketin acil ihtiyaç duyduğu
iyi silahlıların Xarpéte gitme yerine bu cephenin savunmasını yapıp ve
bu nedenle hareketin darbe yediğini yazdığımda bir çok Dersim li arkadaşın
adeta linç edercesine bana saldırdığını bilmem hatırlıyanınız varmı ?
İşte bu Dersimli amcada o olayı kaleme almış.Babası kirveleri olan Hacı Bekir
isminde bir Beritanlının konağının yakılmasını engellemesini yazıyor.Demek
böyle bir olay olmuş değilmi ? Bunu Nuri Dersimi yazıyor, Prof Hasretyan
kaynak olarak kullanıyor.Derken google de yine başka bir Dersimli ihtiyar
anlatmış, derken burda Dırban köyünden yine yaşlı bir amcamız kaleme almış.
Özellikle Dara Botan'ın ve Elif Orhan ın okumasında fayda olduğunuda bu
vesile ile hatırlatmış olayım.

Aklıma gelmişken , Yado nun vurulması üzerinede böyle sert bir tartışma
çıkmıştı.Çewligli arkadaşların anlattığı şekil Çewlig li firarların anlatımıydı
Ve benimde anlattığım şekil ise Amed ilinden Bené köyünden olup ömrünün son
yıllarını merkeze Kabé köyünde geçiren Evdırrehmané Bené nin anlattığı şekil
idi.Bilmiyorum içinizde Amed li olan katılımcı varmı ? Evdırrehmanın hikayesini
bilen varmı ?

Sonuç olarak ; Herkese tavsiyemdir.Arkanızda tarumar edilmiş bir vatan ve
Kürdlük tarihi yatıyor.Millattan önce yıkıntılar arasında arkeolojik
araştırma yapan bir Porfun işi bile sizden daha rahattır.Çünkü onun bir izni
ve imkanı varken, sizin ne izniniz ve nede imkanınız vardır.Buna rağmen
her hikayeyi, her şarkıyı, her masalı, her şeyi toprağın altından elle
çıakrsanız bile çıkarıp teker teker ayıklayıp araştırın.Yoksa tarih tekerrür
eder.Nitekim tarihimizin tekerrür ettiğide mal gibi ortadadır.

Kürdistan dağlarında aç susuz yüzyıllardan beri tarih yazan ama yazdıkları
tarih meçhule giden o eşşiz ve yiğit savaşçılarını bir kez daha saygı ve
rahmetle anıyorum.Onlar onurları için savaşıp şehid düşerken bizler onların
anılarını kaldırıp saklayamadığımız için tarih huzurunda af edilmez suç
işledik.Doğru Kürdistan da darağacına giden bir Kürd babasının evladı ona
şöyle diyor " Sen yoksun kim bize tarihimi anlatacak ?" Kim bize Newroz da
dua okuyacak ?

Evet kim anlatacak ? Kim dua okuyacak ?

Selam ve saygılarım Kürdi ruha ve sahiplerine olsun

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.