Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 27 February 2010

“Fachidiot =profesyonel salak“ Nedir?

Simdi bu yazıyı okuyanların bir kısmı bu da nedir? diyecek ama ben Türkçe “profesyonel salak“ anlamına gelen “Fachidiot!“ üzerinde durmak istiyorum ama bu konuyu daha iyi anlamak için ilkin “zekâ“nın ne olduğu üzerinde biraz duralım.

Almanca “Intelligenz“ ya da “Klugheit“ En geniş manasıyla bir genel zihin gücüne denir.. Psikolog Terman'a göre, zekâ “soyut düşünme yeteneği“dir. Davis, zekâyı, “edinilen bilgilerden faydalanarak meseleleri halletme kâbiliyeti“ olarak açıklar. Stern ise, “yeni karşılaşılan hallerin gereklerini, düşünme yeteneğinden faydalanarak karşılayabilme, yeni hayat şartlarına uyabilme gücü“ olarak görür. Bergson'un klasik tarifine göre zekâ, “evvelce elde edilmiş tecrübe ve bilgilerden istifade ederek bugünkü hayat meselelerini çözmek ve hayat şartlarına uymak kâbiliyeti“dir. Hinsie ise zekâyı, üç ana gruba ayırarak tarif etmektedir. Bu müellife göre, abstre (soyut) fikir ve sembolleri anlama ve kullanma kâbiliyeti teorik zekâyı; muhtelif makina ve âletleri anlama, çalıştırma ve keşfetme kâbiliyeti mekanik zekâyı, insânî münâsebet ve ictimâî hâdiselerle ilgili durumlarda akıllı ve mantıkî bir şekilde hareket etmek kâbiliyeti ise sosyal zekâyı teşkil etmektedir. (Kaynak: aşağıda)

Yukarıda da görüldüğü gibi bazı insanlar da Sözel Anlayış denilen sözcükleri tanıma ve anlama, bazılarında Sözel Akıcılık denilen sözel ve yazılı olarak sözcük ve ifadeleri çabucak bulabilme, bazılarında Sayısal Yetenek denilen aritmetiksel işlemleri çabuk ve doğru olarak yapabilme, diğerlerin de Alansal ve Uzay ilişkileri denilen İki ve üç boyutlu görsel algılamayı yapabilme, yine bazılarında Bellek denilen İşitsel ve görsel olarak belleme gücü, kimin de Algısal Hız denilen karmaşık bir nesnenin ayrıntılarını görebilme, zemin şekil ilişkisini ayırt edebilme, benzerlik ve farklılıkları doğru olarak algılayabilme, bazılarında ise mantıklı düşünme denilen mantık yürütebilme; olarak sayılabilir.

İşte bunların her birini uzman bir şekilde yapana ve bundan başka diğer şeyleri yapamayana, yani örneğin sosyal zekâsı olmayana “profesyonel salak“ denilir. Örneği matemetiği çok iyi bilen birisinin bir fakir Afrikalı veya Kürd gibi sosyal zekâsının olduğunu söyleyemeyiz. Yukarıda da yazıldığı gibi insânî münasebet ve ictimai hadiselerle ilgili durumlarda akıllı ve mantıki bir şekilde hareket etmek kâbiliyeti ise sosyal zekâyı teşkil etmektedir. Sosyal zekânın olduğu toplumlarda ve insanlarda insanlar birbirlerine her şeyden önce yardım ederler. Bu nedenle bana göre aslında “aptal“ hiç kimse yoktur. Herkesin kendisine göre başka bir dünyası ve yaşam biçimi vardır. Hiçbir insan benim gibi düşünmek veya yaşamak zorunda değildir. Eğer ben başka düşünüyorum diye birisi beni “aptal“ ilan ediyorsa o zaman o kişinin kendisi aslında “aptaldır“, çünkü o “aptal“ olmasa böyle bir hakarette bulunmaz. Hakaret ve küfür söz sahibinindir sözü bu nedenle söylenmiştir.

Bilindiği gibi öğretmenler pedagojik bir eğitimden geçerler. Burada amaç ögrençilere nasıl doğru sınırlar koyacağını, onlara bağırmadan, sinirlenmeden, ceza vermeden nasıl söz gecireceğini öğrenmektir. Sınırlar,
çocuklara/öğrencilere korundukları, güvende oldukları ve değer verdikleri duygusu kazandırıyor, aile içi kurallara uymalarını, işbirliği yapmalarını, anne ve baba gibi ailedeki otoriteye saygı duymalarını sağlıyor ve sorumluluk kazandırıyor.

Burada tabii ilk akla gelen “Ahlak“ kavramıdır.

Ahlak kavrami 'kültür' kavraminin en önemli unsurlarından biridir. Sosyal bir varlik olan insan geçmisten bugüne gelen süreçte bazı davranıs biçimlerini 'iyi' bazı davranış biçimlerini 'kötü' olarak kabul etmiş ve bunu nesilden nesile aktarmiştır. Ahlak olgusunun oluşmasında 'inanç sistemleri' önemli bir rol oynar. Ahlak ayni zamanda hukukun olusumunda da temel olan etkenlerin başında gelir.

Ahlakin birinci unsuru değer, ikinci unsuru vicdan, ücüncü unsuru iradedir. Sahip oldugunuz değerler ışıgında, vicdanınızı dinleyip iradeniz hakkinda karar verebilirsiz. Sahip oldugunuz degerlerin neler oldugu, vicdaniniza kulak verip vermediginiz ve iradenize hakim olup olamamaniz sizin sorumlulugunuzdur.. hepsini tartin..

Ahlaklılık özünde insanin evrensel boyutudur.

[size=medium]Dünyada çok zengin ve Fachidiot (profesyonel salak) maalesef vardır! Ama ruhunu kaybeden dunyayi kazansa ne cikar?[/size]

[url=http://alanlezan.net]alanlezan.net[/url]

Bu siteden ve internetten yararlandım:
http://www.bilgicik.com/yazi/zeka-nedir-coklu-zeka-kurami/

Anonymous (not verified)

Sat, 02/27/2010 - 17:17

hani "firansiz halki ac yiyeck kuru ekmek dahi bulamiyorlar" demisler ya bu hanimcikta ustun zekasiyla, "ekmek bulamiyorlarsa pasta yesinler" demis ya.. iste onun gibi birsey.. kuru ekmegi bulamayan insanin pastayi nerden bulacagini bilmeyecak kadar "kulturlu" kim bilir, o zamanlarin "bach"ini "mozart"ini dinlemis "ustun zekali" hanim gibi yani.. senin yazini okuyunca o hikaye aklima dustude, paylasayim dedim..

1-laf Marie Antoinette e ait diye soylenir bazi kayitlara gore ise 14 lui nin hanimi mari teressa nin sarfetigi bir laf(fransiz devriminden 100 yil kadar once) baska bir rivayete gore de marie antoinett bu lafi Qu'ils mangent de la brioche (let them eat cakes) derken brioche ile memleketi olan avusturya da undan degilde elmadan yapilan bir keki kastetmistir. yani madem tahil bulunmuyor elmadan faydalanmalari mumkun demek gibi bir sey positif bir oneri yani vesselam turk egitiminin yuzeyseligi ile filitresiz google ci kalir da kendi ulusundan Hek hocaya kulak vermezsen gene de bak burda ogrendigin gibi ogrenirsin ama termisun gibi tadi aci gelir sana-agirina gider filan. kendi ulusunun cocuguna gerektigi kadar dikkat (bakk sevgi demiyorum, saygi da demiyorum, sadece trafik lehvasina gostermek zorunda oldugun DIKKAT i talep ediyorum. sonunda dolastigimiz yollar ulusal yollar sadece sana bana degil butun ulusa ait-guvenligi ciddi bir is ve BILGI gerekiyor, kaliteli BILGI, dinamik bilgi vs ) hizla bu kadar yeter vikipediada bile bulamazsin bu kadar kiza ve oz bilgiyi yani. bedava onunuze garson gibi servis yapiyoruz mirin kirin edip banal duzeyde kalmaya israr ediyorsunuz! bak HD ile baris anlasmasi imzaladik git o anlasmaniz altina imza atta sen de kurtul ben de dersler? onlar elbette devam edecek boburlenmek ve tezyini zat icin mi berbat bir meslek olan hocaligi gonullu olarak sectigimi saniyorsun hammaliyedir yapani yorara ogrenmeyi becereni zenginlestirir hurmetler HeK

Keke çok şahane bir analoji! O kadının kim olduğunu gerçekten öğrenmek isterdim ama şimdilik önemlide değil .. Nasılsa biz googleyi seviyoruz, onuda buluruz, ya da bakarsın Sofi ya da başka birisi yarın çıp diye foruma yapıştırmış ... Ayrıca Sofi'ye bu Sokrates işi için teşekkür etmek istiyorum .. [i]....Ekmek istiyorum“ diyor. Burada yaban ellerde ekmek pek sağlıklı değildir, balığın olta ile beslenmesine benzer. Ülkemde ekmek istemeliyim, özgürlük istemeliyim. Çünkü ekmek ve özgürlük arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu da ülkede gerçekleştirilir. Başka yerde özgürlük gerçekleşmez. Çünkü başka yerlerde başka iradeler gerçekleşir. Özgürlük iraden en çok halkının doğuş yerinde, kaynağında olabilir. Bunun için ne yapacaksın? Arzunu güçlendireceksin. Ekmek istemini, özgürlük istemini gerçekten güçlendireceksin ki, anlama gücün gelişsin. Anlama gücün de gelişti mi yapma gücün de gelişir.[/i] (kaynak:internet!) Özgürce kalınız!

XVI. Louis'nin taç giyme töreni, Paris'teki ekmek kıtlığının doruğa ulaştığı esnada, Reims'de gerçekleşti. Bu dönemde söylenmiş olan, "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!" ("Qu'ils mangent de la brioche.") sözü, ya Marie Antoinette'i kötülemek ya da sözü popüler yapmak amacıyla, Marie Antoinette'e mal edilmiştir. Onun tarafından söylendiğine dair hiçbir kanıt yoktur. Ekmek kıtlığından haberi olduğunda, Marie Antoinette şöyle not almıştır, "Kendi bahtsızlıklarına rağmen bizlere böylesine iyi davranan bu insanları gördükçe, onların mutluluğu için kesinlikle daha sıkı çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu gerçeği kral da görmektedir. Kendi adıma konuşmam gerekirse, taç giydiğim günü -yüz yıl bile yaşasam da- hayat boyu unutmayacağım." Yeni kral ve kraliçe, taç giyme töreninin masrafına rağmen, tüm halk tarafından coşku ile karşılandı. XVI. Louis'nin tacı ve Marie Antoinette'in, Paris'in en meşhur modacısı Rose Bertin'e diktirilen elbisesi 7.000 livreye malolmuştu. Wiki

nicin? iyice inceleyin anlarsiniz alan ise burda lak lakta bagimsizlikda en ondedir ama zihninin gobeginden tirk entelijansiyasina baglidir ona da sirf bana kininden oturu paris vardiya gulu de gonulu bicimde eslik eder bunlar bu isi yapar ardindan da bagimsizlik derler. dil bir amniveladir-zihin ise her sey! zihninizin bicimlenmesini en fazla yakindiginiz dusmana teslim etmisseniz yanmissiniz demektrir.

Vardiyalardan zaman buldukça hele academiciennim yine o bilgi dolu oklarını kime yöneltmiş diye zevkle ve de kendime işkence terapilerine tutulmus bagımlı-HEK-ki tıklarım.Varsın o bana kindarım,kanlım desin. Moulın de rouge diyenin alasını Pariste vardiyede sanacak kadar moruklastın demek be Tubitaklım...tubitak dedimde bundan 28 yıl önceleri diyelim sen anla (yasımıda-kendimde moruklasma sürecindeyim)12 eylül donemi,periyodik olarak tubitaklı Bilim ve Teknik dergisni alır okurduk.Senin altlarda "iki göksel kürenin bır biri etrafında dönmesinin arasında direk alaka bulunmadıgını..."gibi yazılara benzer göruslere bulundugum alan itibarıyla gökyuzunun sonsuzluklarında tubitak gözüyle uzayın boşlugunda gezinir,evrenin sınırlarını turki egitimimle çözmeye çalısırdım ama nafile pozitif bilim düsmanı tirki entelijasına göbekten baglı benim gibi birinin gözünü,zihnini sen açtın sevgili Hek...öyle prof.dr.dursunun bilmem neyi kısadan terapileri seni kızdırmak için söyledim evimde tirki tv kanalar izlenmez,için-gönlün hoş olsun.Bagımsızlık üzerine yazılanı ! ünlemi kulandım diyecek kadar allahındanda nem kapan kuskucu felsefe akımın ögrencisinin gözetimindesin...bilimsel yetenekleri honorer,tersine cornichon diyenlerden...hurmetler

iyi beni izlemektesin ignor et akimina katilma davetiyesi almadin mi? ibrahim tatlisesin dedigi gibi kurdistana oxford kurdunuz da biz calismayiz mi dedik tubitak iki yillik deneyimdir-icine girmeden o dunya anlasilmaz yani elestirdigim seyi bizat yasayarak tanidigimi da teyit etmis oluyorsun. oysa batidaki deneyimlerim 30 yila yakasirken sen de bunu becerebilecek matematik varken, hala neden diz altina vurmayi deniyorsun? bunun psikoljik analizini de harpagos a havale ediyorum- o bu konulara merakli gorunuyor. gene de gercekleri soylemek duruken, pis bir sekilde rol yapmaktan her sey cok daha iyidir. etrafina bakma. iyi senin adina tirk evliyalarini izlemedigin icin sevindim. kafa calisyor, bu bicimde hayirli bir noktaya varacagindan ben eminim. kin de azalmis. kirmizi degirmen civarinda da fazla dolasma toleransiz kurdler adini kotuye cikarabilir. vardiya daha saglamdir! kurdlerin onune honorerlik imkani fazla cikmaz bizim omuzlarina basip yuskelecegimiz devlerimiz olmadi biz de gelecek kusaga omuzlarimiza basip yukselecekleri cuceler olmaya calisyoruz biraaz yukselsinlerdee biz de cuce cornichon duzeyinde kalalim zarari yok. hurmete bil mukabele HeK tirkce wiki gericidi bu sadec benim kanim da degil her halukarda sen poincare in memleketindesin bulup okursun basariisini her seyi ana kaynagindan okumaya borclu oldugunu soyler. saglam bir ilkedir. diaspora kurdlerine dusen en onemli misyon da kendilerini turk arap fars kaynaklarindan azad etmeleridir.

نەناسراو (not verified)

Sun, 02/28/2010 - 00:57

Alan arkadaş Fachidiotu yanlış tanımlamışsın. FACHİDİOT tek bir daldan uzmanlaşmış ve bu dalın dışında yaşanan hiç bir şeyden haberi olan insandır. Bunu Hek'e uygulamaya kalkıyorsun, fakat hiç uymuyor. Hek'in ciddi bir genel kültürü var. Forumu takip eden herkes bilir. Ayrıca Hek el atmadığı daL YOK. selam

Çavdar Merhaba, benim bu yazıyı kalame almamın tek nedeni burada herhangi bir insan değil, bilakis "intelligez"i, onunla birlikte "Ahlakı" vs. tarif etmekti ki burada hakaret olarak çok kullanılan "aptallık" olgusunu açıklığa kavuşturmaktı. Fach-idiot dediğin gibi ismi üzerin de sadece kendi dalını bilen ve onun dışında başka bir şey bilmeyendir. İsmini zikr ettiğin kişi belki "çok bimiş-haklı çıkmış"lar olabilir ...ya da başka bir şey beni doğrusu pek ilgilendirmiyor ... Getirdiğin açıklama için çok, çok teşekkür ederim ve iyi geceler dilerim ...

fachidiot, bence bildigini-bilmedgini dolambacli yollarla kimsemnin anlamayacigi sekilde anlatmayatmaya calisarak bilgiclik taslayana denir ... benim bildigim az almancayla anladigim bu.. yani heke hic uymuyor..o anlamak istiyen icin cok yalin anlatiyor.. selamlar.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.