Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 4 January 2010

Berzan BOTÎ: Nasname'den Ayrılırken...
03 Jan, 2010 10:18:00 Boran - Botî
Yazı boyutu
Katkıların için teşekkürler Sevgili BOTÎ (Nasname) En son, “PKK fetişizminin kurumsal eleştirisine“ dair yazdığım yazı Sayın Gülmüş ile var olan anlayış farklılığımızın bir kez daha dışa vurulmasına neden oldu. Sayın Gümüş'ün, klasik PKK'lilik refleksiyle gösterdiği tepki, Öcalan'ı eleştirirken(!) Öcalan ile özdeşleşmiş PKK sistemine, dolayısıyla Öcalan'a nasıl hizmet edilebileceğine bir kez daha tanık olduk. Tartışmada kendi yazdıkları yazılar arasındaki çelişkiyi/tutarsızlığı kendisine delil olarak sunmama karşın, kendisi, bu eleştirilere cevap vermek yerine geçmişte yaşananlara sığınarak, insanların duygularına hitap ederek ve ilgisiz konuları (doğru olmayan bir şekilde) gündeme getirerek geçiştirmeye çalıştı ne yazık ki. Piyasada karşılığı/alıcısı olan bu “politika“, etik kaygı taşıyanların başvuracağı bir yöntem değildir.

-----------------------------xxx-------------------------

Ahlak ve vicdandan arındırılmış bir politikayı “gereklilik“ diye halka dayatan PKK ve türevlerinin yarattığı tahribatları hepimiz biliyoruz. Derin Devlet-PKK ilişkisinin Öcalan şahsında deşifre olması, devletin Öcalan'ı yeniden Kürdlerin başına “lider“ olarak pazarlama girişimlerine son vermedi. Bu girişimlerin de başarısızlığa uğrama ihtimali devleti, şimdi de PKK Sistemini Korumaya sevk etmiş görünüyor. Devlet tarafından kurulan PKK türü sistemlerin öncelikli hedefi mevcut potansiyeli devlet lehinde kullanmaktır. PKK'nin bu görevi fazlasıyla yerine getirdiğini görmek için Kürdistan'da yarattığı tahribatlara bakmak yeterli olacaktır.

Öcalan şahsında yaratılan PKK'nin devlete hizmet ettiğini gören ve bu nedenle tavır alan PKK içindeki yurtsever/devrimci insanların çoğu katledildi. PKK tarafından katledilen “PKK'li“ yurtsever insan sayısı devletin katlettiğinden kat be kat fazla ise (ki öyledir), PKK'nin misyonunu tartışmak bile abestir artık.

PKK tarafından katledilen bu insanlara sahip çıkmanın yolu, onları katleden sistemi onaylamak/aklamak mı, yoksa sistemin pisliğini onlara bulaştırmadan, onları bireysellikleri, yurtseverlikleri ile PKK kimliği dışında sahiplenmek mi?

Amaçları, hedefleri ve niyetleri ile PKK arasında bir bağ olmadığını görüp ayrılan samimi insanlar, PKK sistemine/devlete karşı çıkarak emeklerine, mücadelelerine sahip çıkabilirler ancak. Bu genel doğruyu ifade etmek, nasıl oluyor da PKK saflarında (özellikle tabandakiler) yer alan samimi insanlara yönelik bir hakaret olarak değerlendirilebiliyor? Eğer bir hakaret varsa söz konusu insanları sistem adına infaz eden ve bu infazlara göz yuman sistem savunucularına yöneliktir.

Dar grupçu anlayışların aşılması, farklı düşüncedeki insanların ortak bir amaç için birlikte hareket edebilmesi, Kutsallıkları yıkarken yeni kutsallıklar yaratmayacak ve aklını kullanma becerisi gösteren “Özgür Birey“in ortaya çıkması için son dört yıldır bir çaba içerisindeydik. Bu çabamızda, Sayın Gümüş'ün kişisel kaygıları nedeniyle çıkardığı tüm engellere rağmen olumlu bir işlevi yerine getirdiğimizi düşünüyorum.

İlke olarak her yazar kendi yazdıklarından sorumlu olmasına karşın, “benmerkezci“ anlayıştan kurtulamayan Sayın Şükrü Gülmüş, kendi kişisel düşüncelerini Nasname'nin genel düşüncesiymiş gibi yansıtmak için özel bir çaba sarf etti bu güne kadar. Sözlü uyarılarımız karşısında “bir daha olmayacak“ vaadine rağmen bu tutumundan vazgeçmediği için dönem dönem sayfaya yansıyan tartışmalarımız oldu. Yakın zamanda yaşanan ve Sayın Gülmüş'ün açıkça ırkçılık kokan Dersim/Dersimliler değerlendirmesi yaşanan tartışmalara en bariz örnektir.

En son, “PKK fetişizminin kurumsal eleştirisine“ dair yazdığım yazı Sayın Gülmüş ile var olan anlayış farklılığımızın bir kez daha dışa vurulmasına neden oldu.

Sayın Gümüş'ün, klasik PKK'lilik refleksiyle gösterdiği tepki, Öcalan'ı eleştirirken(!) Öcalan ile özdeşleşmiş PKK sistemine, dolayısıyla Öcalan'a nasıl hizmet edilebileceğine bir kez daha tanık olduk.

Tartışmada kendi yazdıkları yazılar arasındaki çelişkiyi/tutarsızlığı kendisine delil olarak sunmama karşın, kendisi, bu eleştirilere cevap vermek yerine geçmişte yaşananlara sığınarak, insanların duygularına hitap ederek ve ilgisiz konuları (doğru olmayan bir şekilde) gündeme getirerek geçiştirmeye çalıştı ne yazık ki. Piyasada karşılığı/alıcısı olan bu “politika“, etik kaygı taşıyanların başvuracağı bir yöntem değildir.

Ölenlerin anısına ve değerlerine sığınarak, halkın hassasiyetlerini kullanarak, gerçekliği çarpıtarak ve hayali kahramanlıklar yaparak halkı etkileme yöntemi hem çok eskidir hem de halklara yeteri kadar acı çektirmiştir. Bu yöntemi “yeni“ diye tekrarlayarak var olmaya çalışanlar, kendisini yenileyemeyen ve toplumsal kaygı taşımayanların başvuracağı bir yoldur.

Gelinen aşamada, ahlak, vicdan, doğruluk gibi değerler konusunda hiçbir ortak noktamız olmadığına inandığım Sayın Şükrü Gülmüş ile aynı platformda artık yer almayacağımı belirtirken, Nasname'de emek veren diğer arkadaşlarla hiçbir sorun yaşamadığımı da özellikle belirtmek isterim. Zaten Nasname'de bu değerli arkadaşların varlığı, ayrılma kararımı uzun bir süredir dondurmama neden olmuştu.

Sayın Gümüş'ün tüm engellemelerine rağmen, Nasname yazar ve yorumcularının doğru adımlar atmaya devam edeceklerine inanıyorum ve bu noktada kendilerine başarılar diliyorum.

Kürdistan halkının ulusal-demokratik hakları öncel olmak koşuluyla, sınıfsız, sömürüsüz ve her türlü otoriteden arınmış bir dünya görüşü yaşam felsefem olmaya devam edecektir.

Saygılarımla

04 ARALIK 2010

Berzan BOTÎ

Anonymous (not verified)

Mon, 01/04/2010 - 03:21

Beş bir araya gelmeyiz ve gelirsekde beş yıl birlikte yürümüyi büyük başarı sayarız, Sonrada milyonları tek kelime ile sokağa dökenede alternatif oluruz! Heyvax hey ! Sömürge ülkenin insanı özgür birey olma yolunda... Böyle giderse bu dert beni öldürecek....

On bes gün önce büyük bir internet haber sitesinde bir yazi okudum.Kadinin biri yazdigi makalesinde türk medyasinin yarattigi kürt algilamasini elestirmis,her kürt insaninin PKK li olmadigini dilindeki tüyleri tüketircesine anlatiyordu.Her kürdün PKK li olmadigini,bazi kürtlerin türklerden daha fazla PKK den nefret ettigini anlatirken nasnameyi adres gösterip okumayi önerirken berzan botiden alintiyla yazisini süsleyip bitirmis. Bu yazidan iki hafta sonra alinan ayrilik kararinda botiye yeni kapi acilmasinin etkisi olmus olmasin sakin.Öyle ya kendisini kesfedilmis yildiz sanip yesil sermaye denizinde yüzme hayaline kaiplmis olmasin.Örnegin safak,zaman,aksiyon gibi yagli yesil kapilar dururken oradan aldigini tek basina yiyen Sükrünün sitesinde bedeva yazmak saflik olur.

Anonymous (not verified)

Mon, 01/04/2010 - 03:23

Sayin Berzan BOTÎ, almis oldugunuz kararinizda %100 haklisiniz."sayin"abdullah Öcalanin zuhur eden anlayisinin zührevi hastaligindan mustarip olani"sayin"sükrü gülmüslen yol ayrimina gelmeniz sagliga isarettir.Umarim ,mutfaga giren ak sacli "prenste"sizin bu kararinizdan gerekli dersleri cikarir ve kendine yakisan tavri sergiler. saygilar

Kimler Geldi Kimler Geçti en güzeli senin kadar sevilmedi kimler geldi kimler geçti bilmem ki bu akşam sen de bir hoş musun içmeden hatıralardan sarhoş musun ellerin sanki bak hala ellerimde yanıyor duyuyor musun dostlar seni söylüyor sahi mutsuz musun bu yolda dönüş yok sen bilmiyor musun herşey gönlünce olmaz demiştim sana kaderden kaçılmaz görüyorsun kimler geldi hayatımdan kimler geçti hiç birisi hasretini gidermedi en güzeli senin kadar sevilmedi kimler geldi kimler geçti lararara larara rara rarara lararara larara rara rarara en güzeli senin kadar sevilmedi kimler geldi kimler geçti korkma bu akşam gelip çalmam kapını başkası paylaşıyor alın yazını ben sensiz yaşıyorum yasak aşkını söylüyorum şarkını kimler geldi sorma sakın kimler geçti hiç birisi hasretini gidermedi en güzeli senin kadar sevilmedi kimler geldi kimler geçti kimler geldi kimler geçti lararara larara rara rarara lararara larara rara rarara lararara larara rara rarara lararara larara rara rarara

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.