Kürdlerin 2009 yılına pek iyi bir başlangıç yaptıklarını söylemek çok zor.
Bilindiği  Irak'ta   mahali seçimler   yapıldı.    Bugün  resmi  olarak Kürdistan Bölgesi  anılan   vilayetler (Duhok, Hewlêr,  Suleymaniye) ve   Kerkük  hariç   tüm  Irak  çapında    seçimler yapıldı.  Bu  seçimlerde   Kürdler  gözlerini  Musul,  Diyala ve  Selahadin   seçimlerine  dikilmişti..  Bu  bölgeler  “tartışmalı  topraklar“    diye adlandırılıyor..   Musul'da   geçen  seçimde   Kürd  Listesi   birinci olmuştu.  Buna rağmen, Kürdler   Ninova   valisini  Araplara vererek,   vali yardımcığı ile  yetinmişlerdi..
Bu  seçimde ise  Kürd   Listesi    ancak  %25  oranında   oy alabildi..  İşin  ilginç yanı      Kürd  düşmanlığı   bilenen     bir Arap  listesi  oyların   %64'u alabildi..  Selahadin'de  Kürdler  % 5 cıvarında ,  Diyala'da  %16  cıvarında    oy  aldılar.
Görünen o ki bu bölgelerde kilit noktalara gelecek olan Araplar, Kürdleri pek rahat bırakmayacaklar.. Kürdlerin emir vaki davranmaktan başka çareleri yok..
Irak çapında da Maliki yandaşları 8 Vilayeten birinci parti olarak çıktılar.. Maliki'nin El Hekimlere göre bu denli başarılı olmasında Kürdlere karşı giriştiği Arapçılığı da önemli bir rol oynadı..
Bağdat ve Hewlêr arasındaki tüm temel sorunların çözümsüzlüğe bırakıldığı bir ortamda Maliki'nin güçlenmesi ve Kürdlerin alınan oy oranına göre eski ağırlıklarını yitirmesi pek iyi olmadı.. Bakalım süreç nasıl gelişecek....
Kuzey Kürdistan'da   işler  yine  eskisi  gibi  karmaşık ve   Kürdler  yine  çaresiz.. PKK çevreleri   Kürdlerin temel  ulusal istemlerinden vazgeçerek  T.C'nin  temel yapısını  korumak şartıyla  bazı  kültürel   kırıntılarla  yetinmelerine  rağmen,  hâlâ   Kürd kitlesi  üzerine  askeri, siyasi ve örgütlü    hegamonyalarını  sürdürüyorlar..
PKK  dışında  kalan  binlerce  kadro   büyük oranda   atomize olmuş,  birlikte çalışma  refleksini  yitirmiş  ve  en  olmadık  durumlarda “eski defterleri“ karıştıran,  geleceğe  karşı  umutsuz, perspektifsiz    bir pozisyonda  bulunuyor.  Bu   kadro   yapısı  geçmişe  dair    büyük oranda   hayale  dayanan   bir   “hafıza  konsturuksiyonuna“  sahip..   Bu çevreler,  kendilerine   bir  “savunma  mekanizmasını“  oluşturmak amacıyla tatlı ve acı  anılarını, iddiallerini    fiktif   bir “hafıza  konsturuksiyonu“   haline gitirdiler.    Bir çok insanın kafasında   kendilerinin  dışında    olan  herkese  karşı    ön yargılarla   örülmüş   çelikten bir duvar var.
Bundan dolayı   bu kadro yapılanmasının   birlikte  bir şeyler  yapma  imkanı yok..  Basit   bir örnek:  Kısa  bir  süre önce  Kürd-Kav'ın  kongresi  oldu..  Kürd  Kav'ın eski  eski  yönetimi    26  tanınan şahsiyeti    üye yapmak amacıyla  kongreye  davet ediyor..  Kürd-Kav'da  bazı kesimler,  kongreye  gelen    kişileri görünce   hemen panik ortamına   giriyorlar.. Onlara  göre  bu  insanlar   üye oldukları takdirde  eski küçük dünyaları başlarına  yığılacak ve etkilerini yitirecekler.  Sonuçta    Kongreye  gelen  bu insanlar   protesto  edip çekip  gidiyorlar.
Yakında Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da mahali seçimler var. Kürdlerin ulusal haklarını savunabilecek ve Kürdlerin gururla oy verebileceği bir alternatif yok. Ortada sistemin partileri var. Bu partilerden DTP, Kürd oylarına toplayan bir yapıdır. Bu yapının ideolojik, siyasi ve örgütsel beyni Genelkurmaya endeksli İmralidir.. Unutmadan Hak-Par'da aday gösteriyor.. Geçen genel seçimlerde Hak Par başkanını DTP listesinde meclise göndermek bazında antlaşma yapmaya hazırdı.. Fakat, bir Çarşamba günü İmrali'den düymeye basıldı, gelin-güvey hikayesi sona erdi.. Bu seçimler için de bir belediye başkanı böyle bir ilişkiye yeterdi. Olmadı... Aslında hamur aynı...
Şimdi Kürdler ne yapacak?
Seçimleri boykot mu edecek?
Fransızların başkanlık seçiminde yaptığı gibi, İmrali ihanetin pis kokusunu almamak için ağız ve burunlarını kapatarak DTP'ye mi oy verecekler?
CHP, MHP, AKP gibi partilerin Kürdistan'ın her tarafını kontrol etmeleri için onlara mı oy verecekler?
Bile bile oyların sıfır sıfır sıfır ...... bir kadar oy alacak Hak Par'a mı oy verecekler?
Yoksa Kürdlerin herbiri kendisine göre mi karar verecek? Bazıları özel çıkarlarından hareketle, diğerleri yurtsever duygularıyla hareketlemi seçim sandığına gidecek?
Bunların hepsi çaresizlik içinde çare arayan Kürdlerin önünde “seçenekler“ olarak duruyorlar.. (sonra bu mesele üzerine duracağım)
Kürdler,  2009  yılına  “TRT Şeş“  ile girdiler..  İşin ilginç tarafı,  anti-İmralı  kesimlerin    büyük bir kısmı adet  olsun   diye   bol  bol   “AMA“lı ve “FAKAT“lı  söylemlerle   TRT  Şeşçi oldular.   Hiç bir anayasal   dayanağı olmayan  bu   kanalın     nasıl  bir rota  izleyeceğini  bilmediklerinden dolayı       “ama“ ve “fakat“ları kullanıyorlar..  Fakat,   bir çokları  daha şimdiden   ekranda  görünmek  için kuyruğa  girmiş bulunmaktadır..
Bir  çoklarının   siyasal  geçmişlerine bakıldığı zaman,  bunların   Anti-İmraliciliklerinin   vardığı  yer   ve amaçları   hukuksuz “TRT-Şeş“  kadar mıydı?
PKK çevreside büyük bir paniğe kapıldı.. Onların korkusu ise TRT Şeş onların sultasına son verecek.. Görünen o ki, ROJ Tv'nin sloganlarından bıkan bir dizi çevre “TRT Şeş“in karşısında “du şeş“ olmaya başlamış..
Kuzey Kürdistan'da 100 binlere varan “Koruyucalar“ TRT Şeş'in çevresinde kilitlendikleri zaman, “TRT-Şeş“ – “ROJ“ yada “Apocular“ ve “Koruyucular“ arasında kıskaca alınmış, Kürdlerin çekeceği çok şey var..
Evet   Kürdler açısında   2009  yılı  çok  zor geçeceği  görülmektedir. Ne de  olsa   başka  halkların  100 yıllarca   çözdüğü  sorunları, biz  2009'lara  kadar
çözemedik.. Onun içindir  ki  biz "hukuksuz  TRT-Şeş"in  açılışı   karşısında  çocuklar   gibi   şeniz..  Eskide  kölelerin  zincirlerini bir gevşetiklerinden
onlarda  seviniyordu..
Selamlarımla
Ferzende Serhedi
        
    
      
      
      
Re: 2009 ve Kürdler