Bu arada  Karaca  Paşa  devreye girerek  Kilis'in   Canpolat'a  verilmesine  engel oluyor.  Sultan  kendisine bağlı böyle bir adamın    şevkini kırmamak için   “Kilis Eyaletindeki  Kürd  aşiretlerin   Sultan'a  bağlılık  derecesini  tespit  etmek için“(Selim, age,s 40)   Hüseyin Han Paşa(Hadım Hüseyin Paşa-Şerefxan)yi görevlendiriyor.   Hüseyin Paşa   hazırladığı  raporda   bölgede  “Canpolat'ın çok meşhur  olduğunu, bölge halkı onun prestijine  çok inanıyorlar“  diyor.  Sultan'da   seve seve   Kilis Vilayetini   Canpolat'a  veriyor.(Selim, age, sayfa 40)
Şerefxan ise    aynı olayı  çok farklı bir  dil ile   izah etmeye çalışıyor.   Şerefxan  Hüseyin Paşa'nın  hazırladığı raporda   Padişah'a  “Kürd  hükümdarlığının  Canpolat'a  verilmesi  gerektiğini, kötülüğe ve bozgunculuğa  eğilimli olan  bu Kürdleri Canpolad Bey'den başka  kimsenin  dizginlemeyeceği“ (Şerefxan, age sayfa 253)   yazdığını  ifade  ediyor.. Burada da  görüldüğü  gibi    Şerefxan  “kötülüğe ve bozgunculuğa  eğilimli olan  bu Kürdler“  derken   Êzidî  Kürdleri  kastediyor.
Şerefxan   Canpolat hakkında bir dizi detaylara  ilişkin bilgi  vermesine   rağmen  bazı    gelişmeleri   ya  bilinçli bir şekilde   anlatmıyor  yada   bilgisi dahilinde değildi!!!
Canpolat   Kilis Eyaletinin başına geçtikten sonra   “1559-1560'a  kadar  kanla  bastırdığı bir Kürd  isyanı ile karşı karşıya kaldı. Sultan Canpolat'a   teşekkür  etmek için  şahsen   Haleb'e  geliyor.  Canpolat   acele bir şekilde   zaferin  işareti olarak  Padişah'ın  geçeceği   yolun üzerine  kesilmiş   40  başı    kazıklara  dikmişti“(Selim, age, sayfa 40)  
Selim'in anlatımlarına göre Sultan bu olaydan rahatsızlık!!!! duyuyor, Canpolat'ı cezalandırmak istiyor.. fakat, Rüstem Paşa'nın devreye girmesinden sonra, Padişah Canpolat'ı afediyor.
Canpolat,   iktidara  yeniden  gelişini ve  Sultan'ın kendisini   afetmesinin   karşılığında   Bugünde   hâlâ  Kilis'de  bulunan Camiyi ve Hammamı  yaptırıyor.
İlginç  olan   yine  Şerefxan'ın   sözünü etmediği,  Canpolat'ın    belirleyici bir rol oynadığı  ve Kürdlerle  doğrudan  ilişkisi olan   başka  olaylar var.
1567   yılında  Şatül el Arab'ın    Basra  şehrinde  yeni bir ayaklanma  başladı.  Kürd şefi Sadredin   tüm  bölgeyi  harabeye  çevirerek   bağımsızlığını  ilan  etti..
İkinci Sultan Selim ayaklanmayı bastırma görevini Canpolat Canpolat'a veriyor. Canpolat ve İskender paşa Kürd ve Arap gönüllülerinden oluşan 6000 asker ve 2000 Yeni İçeri ile ayaklanmayı bastırabiliyorlar. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra Canpolat İstanbul'da bir kahraman gibi giriş yapıyor..
Fakat, Şatül el Arab ve Basra bölgelerinden yenilgi alan “Kürd isyancıları Rewandiz kalesine çekiliyor ve tüm bölgeyi denetim altına alıyorlar“(Selim, age, sayfa 41)
Sultan'ın emri ile ayaklanmayi bastırmakla görevli Lale Mustafa Paşa Canpolat'ı şu cumlelerle yardıma çağırıyor:
“Kürdistan Emirinden  başkası kalmadı
Bulad oğlu  seni çok görmek isterim.
Şimdi senin  zamanındır.
Şimdi  cesaret, yiğitlik, kahramanlık zamanıdır.
Şimdi azamet  günüdür.
Canbolat  senin  ruhun çeliktendir“(M.Tevfikoğlu'nun   1964 yılında  Ulus  Gazetesinin ,  14524  sayında   Canpolat üzerine  yazdığı  makaleden akt.  Selim, age, sayfa 42)
Canpolat  Canpolat,  Lale Mustafa   Paşa'nın  imdadına yetişerek    Kürdlerin  Rewandiz   isyanını  kanlı  bir şekilde  bastırıyorlar.  Rewandiz Kalesine   Osmanlı bayrağını  dikiyorlar.  O  dönemler  Osmanlı Sultan'ı Bağdat'ta  bulunuyor,  Sultan  Canpolat'ı  Bağdat'ta  bir kahraman  gibi karşılıyor..  Osmanlı  Sultan'ı  ile Canpolat  Canpolat   birlikte  Kilis'e  gidiyorlar ve “Sultan  kışı  Canpolatların yanında  geçiriyor“(Selim, age,  sayfa 42)..
Fakat  Şerefxan  Sultan'ın “İran seferinin  dönüşünde   kışı Haleb'te   geçirdiğini“  yazıyor.(Şerefxan, age, sayfa 252)
Sonuşta   bir çok  tarihçinin  hemfikir  olduğu  ortak  görüş,  Kilis ve Haleb  mıntıkaları   Canpolat  Canpolat'ın    denetimi altındaydı.
Şerefxan   Sultan   Haleb'te bulunduğu zaman  bazı kimseler      Sultan'ın    kılıcını  çalıyorlar..  Canpolat Canpolat'ın  prestijinden  rahatsız  olan  Sadrazam  Rüstem Paşa  Sultan'a  giderek “Bu  işi Canpolat'a  bağlı Kürdlerden başka  kimsenin  yapmadığını, çünkü bu haddini aşmışlardan başka  kimsenin  bu büyük suçu işlemeye cesaret edemeyeceğini“  bildirmiş.(Şerefxan, age,sayfa 253)
Sonuçta   Canpolat  kılıcı bulmak için  Sultan'dan   5  gün   gibi  bir süre istiyor, 4  gün  içinde   kılıcı buluyor ve   kelesini kurtarıyor...!!!!
Şerefxan'nın    anlatımlarına  göre  Canpolat Canpolat    100 yaşına yaklaşan  uzun ömrü boyunca   70  oğlunu  gördü.  Babalarının  ölümünden sonra     hâlâ  yaşıyan  10 oğlunun  isimleri   şöyle:   Habib, Ömer, Ahmed, Abdullah, Hüseyin, Cafer, Gazanfer, Zeynel, Haydar ve   Hıdır Beyler...
Bazı   kaynaklara  göre     Rüstem Paşa  Canpolat'ın  Vezir   olmasını  engellemiş ve  Canpolat   ömrünün  sonuna kadar    atalarının   mülkiyetinin  başında  kalmıştır.
Şerefxan  Bedlisi,  Şerefname'de   Canpolat'ın  Kıbrıs  seferine   katıldığına dair  hiç bir şeyden söz etmiyor.  Şerefxan,  1543  yılında  İran'ın  Qum  şehrinin yakınlarında   dünyaya  gelmiş.  Ölüm  tarihi ise   bazılarına göre 1599, bazılarına  göre ise  1603-1604    yıllarının  cıvarındadır.
Şerefxan'ın  Şerefname'yi  bitirdiği  tarih  1597  yılıdır.
“Kıbrıs Fethi“  denilen   olay ise   1571  tarihine  denk düşmektedir.. Fakat, Şerefxan'ın   yaşadığı bir dönemde yaşanan  Kıbrıs Fethi   hakkında  bir şey söylemiyor.   Canpolat Canpolat,  Lala Mustafa Paşa, Piyala Paşa, Muheddin Paşa  gibi    Osmanlı   Paşalarıyla birlikte  Kıbrıs  seferine  çıkıyor.  Osmanlı Ordusu  Limasol, Tuzla,  Girne ve Lefkoşi'yi işgal ettiği zaman     Canpolat Canpolat   yapılan  tüm  savaşlarda    başarılı bir tablo  çiziyor.  Osmanlı  Ordusunun  en son  işgaletmeye  çalıştığı   Famagusta'dır..(Türkler Mağusa diye adlandırıyorlar)
Osmanlı  Ordusu   uzun süre  uğraşarak Famagusta kalesini  almaya çalışıyor.. Bir çok askeri  komutanı    bu çatışmalar esnasında   yaşamını yitiriyor.
Venedikliler,   var olan   kalenin   kapılarının  üst  kısmına   “giyotini gibi keskin bir çark“   yerleştirmişler.  Canpolat    kale kapısını   açıp içeri girerken   aniden  çark harekete  geçiyor ve Canpolat'ın  başını uçuruyor.   Anlatılan  hikayeye  göre : “Canpolat  kelesini  koltuğuna alıyor“ ve çatışmayi sürdürüyor. Venedikliler   bu tablo  karşısında   paniğe kapılıp kaçmaya çalışıyor  ve  büyük bir yenilgi alıyorlar.(Tevfikoğlu'nun Kıbrıs Fethi  ve Canpolat Destanı, 1964'dan akt.   Selim  age, sayfa 44)  Osmanlı Ordusu  alanda büyük bir katiam yapıyor.  Bazı kaynakla  50,000  ölü    180 bin  esirden sözediyorlar.
Bugün   hâlâ  Famagusta'da  “Janbulat Tomb and  Museum- Famagusta“  adı  altında Canpolat'ın   türbesininde  bulunduğu bir müze var.. 
Devam edecek..
Aso Zagrosi