Kırsal  kesime geçerek    Mîr  İzzeddin ve Memluk güçlerine  karşı    savaşan  Kasım Canpolat   „bir  çok  çatışmada   başarılı“  çıktı(Şerefxan, age, sayfa  250)
İşin ilginç  yanı  tamda     o  sıralarda     Osmanlılar  devreye  girmeye başlıyorlar..
OSMANLI DEVLETİ VE CANPOLATLAR
Kasım Canpolat ile Mîr İzzeddin ve Mısırlı Memluklar arasında çatışmaların sürdüğü tarihsel süreçte, „Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Mısır, Şam ve Haleb fethine çıkmıştı“(Şerefxan, age, s, 250) Kasım Canpolat ve Çerkes Hayri Bey birlikte Sultanı karşılamaya gidiyorlar ve maiyetine giriyorlar. (Şerefxan) Fakat başka kaynaklar, „Yavuz Sultan Selim'in 5 Ocak 1516 yılında Kasım Canpolat ile birlikte İstanbul'dan ayrılarak„(Soberheim'den akt. Selim, age, s 36) Konya'da Sinan Paşa(gerçek ismi Vicomte Scipione Cigala) ile buluşup Anteb ve Kilis üzeri alana doğru yürüyorlar. Bu arada Kasım Canpolat „ Memlukların Haleb valisi Hayri Beyi ikna ederek efendisine ihanet etmesini sağladığını“ Selim Soberheim'den aktarıyor.
İki  ordu     Haleb'in    kuzey yakasında   Marc Dabik  diye  bilinen  bir  alanda      karşı karşıya  geliyor.  Mısırlılar   büyük bir yenilgi alıyor. Memluk  Sultanı  Gavri    bu  savaşta  öldürülüyor..
Eğer  biz,  Soberheim'ın   anlatımlarından hareket edersek,   Canpolat'ın   İstanbul'dan  Sultan birlikte yola çıktığını   veri olarak    alırsak,  bu ilişkinin   „Çaldıran  Savaşı“   esnasında   kurulduğunu   bir ihtimal  olarak   düşünmek gerekir.   „Çaldıran  Savaşı“     1514 yılında   yapılıyor,  Mısır  seferi ise  1516  yılında..   Bu  ilişki    İdrisi  Bitlis'i  üzeri de   kurulmuş  olabilir..   Fakat,  Şerefxan'da    böyle  bir  tespit   yok.. 
  Selim ise    bu  süreci  değerlendirirken  „ Osmanlı  Sultanı  1.Selim    Memlukların tehlikesini  bertaraf etmek  için   Canpolat ile  anlaştığı    bu ittifakın      Mısırların   yenilgisine   neden olduğunu“   yazıyor(Selim, age, sayfa  26)  Osmanlı   Ordusu    22  Eylül 1516 yılında  Şamı,  22  Ocak 1517  Gaza Savaşıyla  Filistini ve    27  Ocak  1517  yılında  Kahireyi   işgal ediyor..    Kasım  Canpolat    tüm bu savaşlarda    Yavuz Sultan  Selim ile birliktedir.  Tüm bu  savaşlar  boyunca    Kürdler  Osmanlı  ordusu  saflarında   ciddi bir rol  oynuyorlar.
Osmanlı   Orduları    Şamı  işgal ettikleri zaman    “Lübnan Emirlerinden –Şuf Emiri-    Fahredin de  gelip   Sultan'a  bağlılığını“  bildiriyor.(Selim, age  sayfa  37)
Aslında   bu  esnada    Kasım Canpolat ile    Emir  Fahreddin   arasında  ilk tanışma ve  dostluk  ilişkisi  gelişiyor.  Bilindiği  gibi   daha  sonraki  süreçte  Canpolatlar     Fahreddinlerin   başında  bulunduğu   Lübnanlı  Dürzilere  sığınıyorlar.  Ayrıca  bu iki çevrenin  dinsel   ortaklıkları  yanında   “ırksal“   birliktelikleri de  vardı.  Emir Fahreddin'de   Kürd  asılıydı..  Bunlara  “Ma'an“  yada  “Mahani“  denir.  Sayın  Siweriki   Mahani ailesi  için şöyle yazıyor: “Mahan,  Eyubi Kurdi'nin  oğlu   Rabihi'nin  oğludur.  Ataları   Fars ülkesinde yaşıyordu(bu konuda    Cemil Rojbeyani'nin  Fars  Kürdleri adlı çalışmasına  bakabilinir-Aso) Önceleri Cizire'ye   daha sonra   büyük dedeleri  Mahan,  Eyubi Kurdi'nin  oğlu   Rabihi'nin  oğlu   Lübnan'a  sürgün edildi ve  oraya yerleşti............   Tarihçi    Muhamed  Emin El Mahani(aynı aileden geliyor)  ’Fahreddin  El Mahani'nin  bazı torunları  bize, bizim aslımız  Kürd ve biz  o ülkede yaşamışız' diye  yazıyor.(akt.  Siweriki,  Kovara Metin, sayfa 158)
Yanı sonuç olarak  Eyyubi  devletini  yıkan Memluklara  karşı    Kürdlerin ve  Eyyubileri destekleyen   kesimlerin  büyük  bir  kini ve tepkisi vardı.. Osmanlılar,   Memluk'lara  karşı  savaşa  girdiği andan  itibaren  bir  dizi  Kürd  kesiminin   desteğini  aldılar..
Osmanlı  Sultanı     bu  fetihlerinden sonra  İstanbul'a  geri  döndüğü zaman    Kasım Canpolatı  ve  oğlu  Canpolat  Canpolat'ı  beraberinden   götürüyor.   O  zaman  Canpolat Canpolat,    Şerefxan'a  göre  “18 yaşında“(age, sayfa 250),  diğer kesimlerine göre “12 yaşında“ idi.(Selim, age, s   39)
Daha  sonra  “Yavuz  Sultan  Selim  Kasım Canpolat'ın  bir bacısı ile evleniyor.  Sultan'ın  bu kadından    olan bir  oğlu   Canpolat  ailesinden   bir  bayan ile evleniyor.(F. Perrier,  La  Syrie   sous   le  Gouverneman  de  Mehemet Ali    sayfa  203-204)
Şerefxan  Bedlisi, Êzidi Şeyh'i   Mir  İzzeddinin    Haleb  Valisi   Karaca Paşa'nın   hizmetine  girdiğini  ve  bazı  entrikacılar  aracılığıyla   adı geçen  Paşa'yi etkilemeye  muvaffak  olduğunu yazıyor..  Karaca  Paşa   Sultan'a  bir rapor  yazıyor ve  şöyle diyor:  “ Kasım Bey'in   Haleb'e   dönmesine göz  yumulduğu taktirde   burada  şiddetli bir karışıklık ve  taşkın bir kargaşalık çıkacaktır.(Şerefxan, age, sayfa, 250)
Şerefxan Sultan'ın “jurnallara kulak verdiğini, Kasım Beyi öldürdüğünü ve oğlunu hazine hesabına yetiştirilen çocuklara katılması için saraya alındığını“ yazıyor.( age, s 250)
Selim ise  “Kasım Bey'in  Erzurum'da   öldürüldüğünü ve mezarının  hâlâ  orada bulunduğunu“  yazarak    bu  durumu  doğruluyor.(age, s 39)
Kasım Canpolat'ın   öldürülmesinden  sonra   Sultan “ O taraftaki Kürdlerin beyliğini Şeyh İzzeddine  veriyor“(Şerefxan, age , sayfa 251)
Selim'de    bu  yaşanan gelişmeyi doğruluyor ve  Sultan'ın    Kasım Canpolat'ın yerine   “Kilis ve çevresindeki Kürdlerin lideri olan  Şeyh İzzeddin'i  atadığını  ve  Canpolat  Canpolat'ı da  Saraya  kapatığını“  yazıyor.(age, sayfa 39)
Fakat Îzzeddin El Yezidi olarak bilinen Mîr İzzeddin kısa bir süre sonra yaşama veda ediyor. Mîr İzzeddin'in “çocukları olmadığından ve yakın çevresinde bu işi yürütecek birileri çıkmadığından, Sultan Şeyh İzzeddin'in Antakya taraflarından bulunan özel mülklerinin Sultanlık emlakına katılmasını ve Kürdlerin Hükümetinin de Hasankeyf hükümdarları soyundan gelen Melik Muhammed'e verilmesini uygun buluyor“(Şerefxan, age, s 251)
Selim ise o tarihsel süreci irdelerken “İzzeddin El Yezidi'nin ölümünden sonra Sultan Antakya'nın Kürd asılı valisi Melik Alim'i onun yerine atadı“ diye yazıyor.(Selim, age, s 39)(1)
Canpolat Canpolat   Osmanlı Sarayında   sivil, askeri ve dinsel  eğitimini  tamamladıktan  sonra   Sarayın  “Protokol Bakanlığına“  getiriliyor..(Selim, age, s 39)
Daha sonraki  süreçte,  Canpolat Canpolat   Osmanlı  Ordularının    tüm   fetih seferlerine  katıldı.  Bu    seferlerden bazıları  “Belgrad,  Rodos ve Buğdan(Bağdat) a  yönelik yapılan   seferlerdi.
Bu arada  Canpolat  Canpolat'ın   tüm savaşlar boyunca   gösterdiği başarılardan dolayı  onunla   Kanuni Sultan Suleyman arasında   yakın ilişkiler  gelişiyor.
Canpolat Canpolat,  Kanuni'den   Yavuz Sultan Selim döneminden   el  konulan   babasının  mülklerini  kendisine  geri verilmesi   talep ediyor.  Şerefxan      ne  var ki  diyor: “ O  şeytanlık yerde  Canpolat Bey'in   oraya dönmesi   halinde  çıkabilecek  kargaşalıktan  kaçınarak, kendisine  Haleb'e  bağlı    bir başka  sancağı uygun gördü“ diyor.
İşin  enteresan  yanı   Şerefxan  sözkonusu  bölgeye “Şeytanlık Yer“  diye söz ediyor..  Şerefname'nin  tercumesini yapan   sayın  M.E Bozarslan  haklı olarak   Şeferxan'ın  “ Yezidilerin şeytana   karşı duydukları   sempatiden  ötürü böyle yazmıştır“ diye  dipnot  düşüyor.  Aslında   buda  gösteriyorki   Kilis, Anteb, Maraş ve Halebe kadar   olan  bölgede   Êzidi  Kürdler  siyasal, askeri ve  dinsel bazda  tayin edici bir rol   oynuyorlar.. Osmanlı Sultanları  yada  Memluklar    onları hesaba katmadan    bazı  kararları alamıyorlar..   Şerefxan'ın “Şeytani Yer“   tespiti  yabana atılacak gibi  değil...
(1)Aslında  burada  bir  kaç sorun var.  Birincisi;  Şerefxan “Şeyh İzzeddin'in   Antakya
taraflarından bulunan  özel  mülklerinden“  söz ediyor.. Selim ise “Antakya'nın   Kürd asılı  valisinden“ söz ediyor.  İkinci  sorun ise   Mîr  İzzeddin'in  yerine   atanan Kürd  şahsiyetinin  ismi. Birincisi  Melik Muhammed derken,  ikincisi  melik Alim  diye kayda  geçiriyor.
Aslında  bu soruna   en  iyi  cevap   Şerefname'nin  orjinal'ine bakmak  gerek  yada  bu konuda  yapılan   çevirilerine.. Birde  Selim'in  yararlandığı     bazı eski kaynaklara....Benim aktüel durumda  buna imkanım yok.(aso)
Devam edecek..