Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 28 May 2008

Cemil Gundogan Cagdas Kurdistan tarihine iliskin bir eser yazmamis. O örgut ici ideolojik bir metni siyasi savunma diye piyasaya surmus.
Ideolojik ve siyasi savunma ayrimi yapay bir ayrimdir. Onun bu ayrimina gure degerlendirilirse onunki ideolojik digerlerinki siyasidir.
Cemil Kawa surecini de kendisiyle baslatmis ve kendisiyle bitirmis. Kendisini herseyin merkezine koymus. Bu savunma dedigi ideolojik metni de mahkemede kalkip okumamis. Sonuna dogru birkac cumle ekleyerek mahkemeye gundermis. Ben Kawaci degilim ve hicbirzaman olmadim ama Kawa surecini biliyorum. Cemil digerlerine haksizlik etmis. O diger örgutler icin de yanlis bilgiler veriyor. guya TKDP 1980-lerde, TSK 1990-larda dagilmis. Kawa-yi da dagitiyor. Halbuki Kawa ve TSk diger 3 kurd örgutu / partisi ile birlesip PYSK-yi kurdular. Cemilin kitabinda birkez dahi PYSK ismi gecmiyor.
Bence Kawa surecini yönetici duzeyde yasayan dawid, dergo, M. mufit ve digerlerinin söyleyecek sözleri olmali. Cemil hem Kurdistan sehitlerine hem de eski yoldaslarina haksizlik yapmis.
C. Gundoganin kitabi gercekleri yansitmiyor. Kitabin elestirilecek bircok yunu var. Surecin muhataplari - cemilin idialarini cidiye alirlarsa- onun yanlislarini gözler unune sererler.
Benimki sadece bir okuyucunun görusleridir.
Newroz Com-a yayin yasaminda basarilar.
A. Bedirxan

Berwarto (not verified)

Wed, 05/28/2008 - 02:03

Söz konusu kitap elimde olup, okmak için kendimi zorladım.Öyle bir noktaya geldim ki bu kez okumamak için kendimi zorladım. Okumamak için bu kitabı zorlandım ve rafa kaldırma gibi bir pozisyona düştüm. Biliyorsunuz ki biz kürdlerde; 1.Küçümseciliğin yanında, 2. Ïnkar ve yene her şeyi kendisiyle başlatma alışkanlık ve hastalığı mevcut. İnkardan dolayı okumamazlık değildí bendeki, her şey benimle başladı mantığı beni okumaktan alıkoydu. Kitap bir bütünlük içinde ele alındığında, bu arkadaşta ilk olma ve giderek tarihi tukaka mantığı kokuyor.Garip olan bu. Bir şeye hükmederken belge ve bilgisiyle konuşmak gerekir. Sadece tarihte ki; en çok tartışılan 25 hareketidir. Eylem var ve siyasidir hareket. Bu siyasette ille de ideolojik savunma aranıyorsa eyleme geçiren düşüncede karar kılıp ,bütünsellik içinde değerlendirmek gerekir. Örnek; Xalit begin mahkemesi hakkinda bilgi ve belge varmıdır ki siz bu sözlerin uydurma olduğuna vurgu yapıyorsunuz. Siz belge ortaya koymadığınız sürece şaibe yayıcı yazı yazma hakkına sahip değilsiniz. En iyisi siz AÖ sürecini kitaplaştırınız ve okuyucularına sununuz.Bol belge ve bol bilgi var.Tarihi de tarihçilere bırakınız ve bu sizi aşar... İkinizin de yazısı subjektiftir. Eğer sorun mahkeme ve yargıda söylenenlerse, benim ideam çok daha fazla gerçeğe yakındır ki; o da TC dosyalarının açılmadığıdır.Açılmayan dosyalara binaen siz nasıl objektif kalabilirsiniz ve siz şaibeyi nasıl hakikat olarak yutturabilirsiniz. Bakınız AÖ yü değerlendirmeleriniz objektif olabilir hükmünüzü koymada bolca belge ve bulgu mevcuttur. Eğer mahkeme kararları referans alınacaksa, inkarcı mahkemelerinin tutumunu ve kemalizmin topyan imhacı yapısına vurgu yapılmalıdır ve eğer elinizde belge yoksa niye inkarcı yaklaşılıyorsunuz olay ve olguya. O sözlerin sahipleri yargıya da tavır koymuş ve o tavır neticesinde de bedel olarak canlarını vermiştir. Kitap yazılmasın değil ,yazılsın elbette ama Sezarın hakkına ríayet ederek olmalı. Bu konuda daha detaylı yazmayı arzulamıştım ama AÖ de olduğu gibi tarihte ilk olma egoizm hastalığına tutulanların ne savunması ne de duruşu olur. Bu bağlamda ne sözkonusu kitap reel bir anlatımdır ne de bu arkadaşın değerlendirmesi manidardir. Ama açılım ve çalışma olarak ele alma ve giderek daha sağlıklı sonuçlar çıkarma bağlamında bir vesile olarak ele alıyorum kitabı. not;Ahmed Kaymak verilen yamiti tekrardan bu yazinin altina asarken konuyla ilgili kisilerin umarim degerlendirmelerini okuma nasip olur/

Cemil Gündoğan bir çok konuda Apo'den farklı düşünmüyor? Yani Herşeyi bilen o, herşeyin en doğrusunu yapan o! Kürd ve kürdistan tarihini en çok bilen sayın Cemil gündoğandır? KAWA onunla başlamış ve onunla bitmiş, kendisi öyle diyor! Cemilsiz bir KAWA, Bir Hiçtir:::: Cemilin göklere çıkarılmadığı zaman herkes sıfırın altında 40 derece aşağıta iner. Cemil Gündoğan'ın bir huyu daha var? Kendisi Cemili anlatırken yani kendini anlatırken hep iyi ve olumlu yanını dile getirir..... Fakat her ne hikmetse Cemil bu güne kadar olumsuz tek bir yanını ve hereketini söylememiş her ne hikmetse artık. Cemil Med TV'de sunuculuk yaptığında APO'nun karşısında hazır-ola geçtiğini bir türlü söliyemiyor. Sayın başkanım si ne düşünüyorsunuz ? diye saygıda kusur etmezdi.

Siz nerden çıktınız... Sanki amacınız eski Kawa çevresini birbirine düşürmektir gibi geliyor bana? Etik olan kendi isminizle yazmanız... Çünkü Cemil kendi ismiyle yazıyor.. Siz üzümü değil bağcıyı dövüyorsunuz.. Berwarto sana da kolay gelsin.. Ben Cemil'in kitabını zevkle okudum.. Rojbaş

Merhaba keko Ben, üçünüzün başlatmış olduğunuz tartışmanıza katılmıyacağım zira bu tartışma beni bağlamıyor, ve onun için sileri okumak ve yakip etmek düşüyor bana. Fakat size dostça hatırlatma yapayım, siz miletin mahlasla yazmalarına karşı çıkıyorsunuz, fakat sizde mahlasla yazıyorsunuz. Bu hastalık bir çok arkadaşta var. yapmayın, kaldıki siz gerçek isminizle yazsanız dahi karşınızdeki mahlasla yazabilir bundan doğal bir şey varmı???? saygılarımla

Kimseyi eleştirmiyor ve hakaret etmiyorum... Birilerin gerçek ismini vererek bir şey söylersem mertce çıkar kendi ismimle yazarım.. Bu çok açık değilmi? Selam

Munzur díyeceğim size, zira Bawa munzur kutsal bir evliya olup alevi inanışında değer ve ibadet merciyidir. Adaklar adanarak yüce bir dağın doruğuna, tabiatın muhteşem güzergahı bu inancın tabiatla bütünleşen adı olup bir düşünce ve felsefeye, duruşa götürür. Kürd alevilerinde, ya da diğer değimle sersorlarında kutsal dağ,berrak akkarsu ve yaşlı çınarda ifadesini bulan güzellik, tabu olmayıp sadece arayışın aracıdır. Tabiatla bütünleşmenin adıdır. Buna rağmen saygısızlık yapmayacağım bu inanca ve ondan dolayıdır ki sizi Munzur olarak atfedeceğim. Gelelim esas konuya; sizin bu kitabı okuyup okumadığınızı bilmiyorum, ben ise zorlanarak okudum ve geriye kalanını da herhalde zorlanarak okuyacağım sabra sığınarak. Peki okuduğumdan çıkardığım sonuç mu? Tarihi kendisiyle başlatan şarlatanların şarlatanlığı. Tarihi siyasi savunma Cemil ile başlamış olup, Cemil'den sonra Kürd ve kürdistan tarihi olmayacaktır. 1925 in kahramanları siyasi savunma yapmamıştır, 1926 Ağrı başkaldırısının tutukluları mahkemeye gelir gelmez diz çükerek biz ettik siz yapmayınız...bizim de anamız türktür diyerek yargı merciyine af edilmelerini söylemişler ve 1938 e geldiğimizde de yalvaran yakaran direnişin tutukluları da keza anamız türk ve biz ettik siz etmeyiniz. Siyasi irade göstermeyip hemen teslim olmuşlardır. Koçgiri'de ise hepsi Topal Osmanla imha edilip tek bir kişi yakalanmamış olup siyasi savunma yapılmamıştır.Xalıt Beg de yene Bidlis'te ey ulu türkler mahkemenizin baxtına düşmüşüm, ben büyük bir hata isledim kürdistan istemekle diyerek el bağlayıp af dilemiştir.Taaa ki 80 e kadar hernekadar bir iki kişi biz de kürdüz bu dava siyasidir demişsede yarım yamalak olup esas tarihi açılımda Cemil bakmış ki tarihte kahraman yok, hemen kolları sıvayarak siyasi savunma yapmış olup tarihe not düşmüştür. En büyük Cemil başka büyük yok. Kürd halkının ilki. Munzur başka ne yazmamı istersin. Adam bir ilktir ve siyasi savunmanın da mücididir. Bundan sonrakiler bu tarihi tecrübeden ders almalıdır. İlham kaynağı şahesere karşı durmak ne haddimize. Ezdane dılovan sahibine bağışlasın. Gelecek kuşaklara da örnek olsun. Amin. Her ne hikmetse Kürdlerde biri çıkar ve her şeyi kendisiyle başlatır. Bu milletin aydınları da gözlerini oğarak günaydın demekte. Allaha inancın varsa allah sana kolaylık versin yoksa eğer Xızır sana kolaylık versin. O da yoksa takatın sana yol versin keko....

Mehaba Berwarto, Ön yargılarla değerlendiriyorsun... Önce bir kitabı tam olarak oku.. Zaten Cemil senin o kaygılarının bir çoğunu paylaşıyor... O, siyasi savunmayı kendisiyle başlatmıyor.. Bu konuda haksızlık ediyorsun.. KDP savunmaları , DDKO savunmaları bölümünü oku... Cibranlı Halıt gil meselesinde belge olmadığını söylüyor... Bu konuda TC Bitlis Mahkemesi hakkında tek bir satır sızdırmadı.. Halid ve Yusuf Ziya kemalistlere karşı tavır aldıkları açık.. Ama elimizde belge yok diyor... Xoybûn Diskur'undan söz ediyor... Berwarto kardeş ön yaryılı olmak çok kötü... Cemil yaptığı savunmayıda olduğu gibi yayınladı... Kötü bir savunmamı? Yani ikinci kitap... Hürmetler

Kek Munzur, Ön yargı yok. Okuduğumdan çıkardığımdır yazdıklarım. Dünyanın merkezine kendini koyanların savunması, esas önyargıdır. Kaldı ki hepsini illede okumam gerekmiyor değerlendirme bağlamında. Siz de biliyorsunuz bunun Rızgaride de tartışması oldu. Bu konuda yorum yapanların da değerlendirmeleri oldu. Peki size bir kaç soru. Xalıt beg in eğer savunmasından haberdar değilsiniz, nasıl olur da ona atfen söylenenleri doğru değerlendirmeyip, şaibe altında bırakıyorsunuz. Onun adına söylenmemiş olarak kabul ediyorsunuz. "Karşınızda yalnız değilim. Arkamda İran, Mezopotamya ve Türkiye' de muazzam bir Kürd ulusu bulunmaktadır. Bugün beni asıyorsunuz, fakat hiç şüphemiz yok ki yarın torunlarımız da sizlerden hesap soracaktır' Eğer bu söylem Xalıt bege ait değilse o zaman belgeleyiniz ona ait olmadğını, belgeleyemezsiniz...ama şaibe altında bırakmak için ise söylem geliştirirsiniz. Bir şeyi çürütmek için yeni bir belgeyle ortaya çıkmanız gerekir. Dr.Fuad, Hacı Ahdi, Şeyh Abdulkadir, Yusuf Ziya, Avukat Tevfik, Ali Rıza, Şair Molla Abdurahman, Şair Kemal Feyzi ve Şeyh Seid. Agıri ve Dersım ve Koçgiri de yargılananların siyasi savunmaları olmamıştır ideası asıl önyargıdır. Kaldı ki dosyaları halen açılmamıştır. Açılmayan yargılama dosyları belge ve bulgu olarak alıp değerlendirdikten sonra evet ya da hayır yanıtı verilir. Somut bigiden yola çıkarak siyasi savunma olmamıştır denir. Elinizde bulgu yok ve objektiflikten dem vurmak bilim metoduna aykırı olup esas sizin subjektif ve önyargılı yaklaşımınızı ortaya koyar. Bu hakka sahip değilsiniz. Siz belgeleriyle siyasi savunma yapılmamıştır diyerek belge ortaya koymadığınız sürece benim; "Sefiller sizi ayağımın altında çok alçak ve küçük görüyorum. Biliniz ki kürd bir ağaç değildir, ölür fakat eğilmez..." Molla Abdurahmanın o gür sesi dar ağacında yankılanarak yüreklerimizde titremeye devam edecektir. Dar ağacında bunu söyleyenlerin mahkemede ve yargıdaki tavırları da nettir ve kuşkusuzdur. "Vatanım için kurban olmayı daima düşünürdüm. Şüphesiz ki asılmakta olduğumuz bu toprağa bağımsızlık bayrağı dikilecektir" diyen dr.Fuad değil mi? Dr.Fuad bu sözün sahibi midir? Yanit beklerím. Seyid Rıza'nin yargidaki tavrını ne kadar biliyyorsunuz...Koçgiride kimler yargılandı ve ne dediler bu soruların yanıtını vermenizi bekliyorum. Selamlar.

Merhaba, Duygusal tarihe yaklaşım gösteriyorsun... Propaganda için iyi... Ama, reel ve var olan faktlar başka.. Birileri bir konuda bir araştırma yaparken hazır olan veri ve belgelere bakar.. Ağrı hareketinin siyasi savunması diye bir şey elimize geçmiş değil.. Yani ortada bir şey yok.. Koçgiri savunması yok.. Sason Savunması yok.. Şeyh Said hareketinde söz sözler önplana çıkarılmış... Hepimizin ulusal duygularını kabartırıyor.. Bitlis İstiklal Mahkemesinde ciddi bir tutum var... Bundan dolayı devlet tek bir belgenin sızmasına izin vermiyor.. Verdiğin söz sözler Garo Sasoni aktarıyor.. Onların Cemil'in kitabında bulabilirsin... Kitabı yeniden okusan farklı değerlendirirsin.. Selamlar Bawa Munzur

Berwarto (not verified)

Thu, 05/29/2008 - 00:02

In reply to by Anonymous (not verified)

Tarihsel olarak siyasi savunma geleneği yotur ideası bana ait değildir. Bu ideanın sahibi kitabın uazarıdır. Eğer siz yazarı değilseniz kitabın, siz kitabı bir kez daha okuyunuz. Eğer yazarıysanız o zaman kitabınızı aklama peşindesiniz. Keza öyle değilse o zaman ben okuduğumu anlamıyacak yapıdayım. Bilim metodu olgulardan yola çıkar, verileri kullanır. Hazır belge ve verilerin olmadığını söylüyoruz ve yoksa eğer bu belge ve veri kitabın yazarı nasıl olur da siyasi savunma yoktur der söz konusu ideasında. Ki idea 1925,1926,1938 dir ağırlıklı Koçgiri de de savunma yoktur denmekte. İkinci kitabı elimde yoktur.Ama birinci kitapta anlatılanlar ise tarihin sefaletidir. Benim önerim A.Ö nün veri ve belgeleri çokçadır, o konuda kitap hazırlayıp kamuoyuna sunmasında sakınca yoktur.1980 yargılamalarında da siyasi savunma mevcut ve kitaplaştırılabilinir. Ayrıca ddko nun da verileri mevcut ve kdp nin de Antalya savunmaları var ona da eyvallah... Ama madem tarihsel sözgeçten geçiriliyor o zaman Marks'ın deyimiyle; "insan kaldırabileceği yükün altına girmeli" desturuna da doğru diyerek el atmalı. Geçmişte siyasi savunma yoktur deyip tukaka bilimsel değildir. Şaibeli hale getirip onun yerine kendini ikame etmedir. Dolayısıyla sizin tarih teziniz çürük duruşun adı olur. Tarihi tarihçilere bırakalım. Sosyolojik belirlemelerin de muhatapları aydınlardır ve aydın kişi de bilimsel araştırmaları referans alarak kurgular. Mesele ulusal duyguların okşanması olarak algılanıyorsa, Bave Tojoo yoktur. Seyd Rıza'nın; "Senin yalan ve dolanlarınla baş edemedim bu bana dert oldu, ben de senin önünde diz çökmedim bu da sana dert olsun..."bir varmış bir yokmuşa yorarak masal dünyasında yaşamaya devam ey kürd milleti. Selamlar.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.