SAYIN CÜRÜKKAYA O TOPLANTIYI YAPMA !
*******************************************
Sayin Cürükkaya,

23 yillik, haspelkader arastirmaci bir Kürt siyasetcisi olarak, tüm Kürt siyasetcilerini 1985'ten, sizi de 1992'den, yani Sürgünde Kürdistan Parlamentosu Baskani sectigimizden beri tanirim...
Hemen hemen her hafta yapilan Halk Toplantilarindaki konusmalarimizdan eminim siz de beni tanirsiniz..
Sizinle o toplantilardan birisinde tanismistik ve aramizda bir “cigara“ ikrami kadar hatir ve hukukumuz vardir...
Neydi o bin yillki köle, mazlum Halkimizin/Halklarimizin sevincli, müzikli, coskulu günleri !
Onbinleri bulan toplantilar, yüzbinleri asan yürüyüsler, meydanlari ve stadyumlari tasiran sevincten cildirmis yurtseverler..
Özellikle 1992'de Bochum Stadyumu'nda, Dünyanin her yerinden yüzlerce otobüsle kafile kafile gelmis renk rekk giysili Kürdistanlilarin ilk BAGIMSIZLIK-ÖZGÜRLÜK $ÖLENI...
Ve ben Yalcin Kücük denilen provokatör ajitatörü ilk kez orada gördüm... “Sevgili Apo Kardesim, Kürt kardeslerim“ diye baslayan bir konusma yapmisti ve kitlemiz onu cilginca alkisliyordu !..
Serde dedektiflik var ne de olsa.. “Hele $u cücüke bir de yakindan bakkayim“ diye yaklastim ve yakindan bakinca, onun, konusma metnini (belki de MIT yazmisti..) okurken ellerinin ve tüm vücudunun tir tir titredigini gördüm...
Kendisini adeta 10. Yil Nutku'nu okuyan Misto Kemal saniyordu ve kendisinden gecmiscesine, salyalar sacarak okuyordu...
Onun halkimizin ba$ina belâ edilmis ne menem birisi oldugunu, yakindan da
görmüs, Kürt medyasinda da yazmistim ama aldiran yoktu !...
.............
Gelelim size: 1992'deki Milletvekili ve Parlamento Baskani secim günü siz de tipki Misto Kemal gibi frak giymistiniz ve cok yakisiyordu...
Gözlerimizi size bakmaktan alamiyorduk...

Lânet olsun, Misto Kemo$'luk hepimizin icine islemis!
Bilincimiz o ifriti ne kadar reddetse de, bilinc altimiz hep ona benzemeye calisiyor !!!
Sanirim Yalcin Kücük, “Imrali Kekligi“ ve siz de dahil hepimiz onun gibi olmaya, vatan kurtarmaya, frak giymeye özenirdik hep...

Ve nedense, top-lum olarak top-allara, körlere, delilere pek deger veriririz...
Onun korumasi “Ermeni-Kürt-Laz- Rum celladi“ Topal Osman'di !..
Sizinkisi ise Topal Onbasi !.. Benimki de Topal Topu$ (Köyümüzün en güzel kiziydi, topaldi, ve hem yavuklumuz, hem de korumamizdi...)

Sizi sanirim iki ay kadar önce, sokak cocuklugundan birden bire dört tv kanali (!) sahibi olan Mehmet Coban'in dördü de ückagitci(falci, kumarci, fasist..) olan Tv kanallarindan birisinde, “Portreler“ programinda PKK, APO ve Ergenekon hakkinda saatlerce aciklamada bulunurken görmüstüm; ve bir yandan MC'nin e$i, sizin yagliboya resminizi yapmaya calisiyordu...
Bendeniz resim egitimi almis ve sergiler acmis birisi olarak, dogruyu söylemem gerekirse, ressamliga özenen o sayin bayanin cizdigi diger tüm portreler gibi, sizinki de cok kötü ve acemiceydi; ve sanki karikatürünüzü cizmisti!.. Buna ragmen siz nezaket egregi, resmi cok begendiginizi söylemistiniz...

Ve sizi en son, birkac hafta önce Hamburg'un en kalabalik ve en genis bulvari olan Steindamm'da tek basiniza gezerken görmüs, dogrusu cok sasirmistim !
Dikkat cekmeyelim diye yaniniza gelemye cekinmistim...
Cünkü, orasi boydan boya eski ve yeni PKK'li hevallarimizla kaynar...
Cesaretinize dogrusu cok $a$irmistim...
Üstelik yaninizda ve cevrenizde tek bir korumaniz, hatta Topal Onbasi da yoktu (!); ve siz her tür tehlike ve saldiraya acik, uyuyun bir bebek kadar savunmasizdiniz...
Neyse, izninizle gelelim 7 Haziran'da yapacaginiz toplantiya...
Internetteki âlenî ilâni okuyunca, ona da cok $a$irdim !

Tamam, Ergenekon konusunda kitabinizi yazdiniz, söyleyeceklerinizi söylediniz, internette de yaziyorsunuz.. Binlerce insan sizi okuyor...
Peki ne gerek var Alman Devleti'ne ait bir kurumda 40-50 kisiye (hadi diyelim 100 kisiye) seminer vermeye ?!..
Üstelik eminim; o toplanti veya seminere, Kürt ve Zaza yurtseverlerden cok, iti-miti, bagini koparan ne idügü belirsiz her tür insan gelecektir!..
Öyle degil mi ?!..
Üstelik artik muhafiziniz Topal Onbasi da yok !
Bu nedenle, sayin Cürükkaya, yerinize olsam, bu semineri yapmazdim...
Sizi zaten taniyan, takdir eden eder, etmeyen etmez...

Son olarak diyorum ki; “Bazen basimiza en büyük belâyi, “cesaret“ dedigimiz o ahmakca yanimizla, “ego“ dedigimiz, o kahrolasi doyumsuz yanimiz acar !!!

Selamlar, saygilar.

TARIH AVCISI
19 Mayis 2008