Alan
Biraz hizli bicimde yazdim; istersen daha devam ederiz.
Feodalizme iliskin bana verdigin ilk cevapta, genel dogrular yer aliyor; bir tarif aktarmissin ve bende onu esas alarak, bu tariften Kurdistan'a uyarlamak istedigin benzetmenin yanlis olduguna deginmistim.
Yanlis zaten.
Feodalizm, aynen aktardigin tarifteki gibi, belirli bir zaman diliminde, bir cok faktorun bir araya gelisi ve gelemeyisiyle , sosyal ve ekonomik ahengin her birinin digerine ozlerinin bozulmamasi, kokten degismemesi sartiyla bagli oldugu bir sistem.
Sistemi ahenkli yurutmek icin neler gerekiyormus ?
"Feodal toplumun siyasi örgütlenişi, koruyan-korunan (süzeren-vassal) ilişkisine dayanan hiyerarşik bir örgütleniştir. Merkezî otorite zayıftır, yerellik görülür. Feodal ekonomi ise, kendi kendine yeterlik üzerine kuruludur."
Siyasi orgutlenme, milli degildir; ayni din dil veya benzeri halk topluluklarinin, birbirleriyle asiret, koy, kasabali olarak farklilastiklari, her birimde bir digerinden bagimsiz hiyerarsik, sayica veya malvarligi veya dini olarak guclulerin digerlerine hukmettigi bir sistem...
Milletlesme olmadigi icin, ademi merkeziyetin, merkezler olarak ortaya ciktigi, herbirinin kendisini digerinden bagimsiz olarak yonetebildigi veya yonetebilecegi esasina dayali bir sistem...
Ekonomik olarak. uretilenin tuketildigi-tuketilen miktarin uretildigi,gayet dar mikyasta kapali bir uretim bicimi...
Kurdistanda, ister somurge, ister alt-somurge,ister isgal altinda olsun, nihayetinde isgalcinin yerlestirdigi, istemedende gelismesine katkida bulundugu sosyal ve ekonomik dengeler manzumesi yok mu ?
Cok guclu bir merkezi yonetim- Ankara- ve o'na dogrudan bagli administratif yapi..,Valilik-kaymakamlik ve Kurdistan olmus olsa idiyde mevcut olmasi kacinilmaz, tum ekonomik-idari-askeri kuruluslar. Ayni zamanda,sayisi ister az, ister yuksek rakamlarda olsun fabrikalar, ucret karsiligi calisan isciler, devlet dairelerinde calisan memurlar, finans sektorleri ( bankalar-sigorta sirketleri), iletisim, yayincilik, medya, sportif-kulturel kurumlar, tarim ve ziraat, meslek odalari, isci-isveren kuruluslari, sinai ve tarimsal uretimi gelistirmeye yarayan alet-edavat, bunlarin satis ve pazarlamasini yapan isyerleri vs vs
Artik, daha evvelki yazimda da belirttigim makinali tarim-transport-ulasim vs den bahsetmiyorum.
Bu yukarida zikrettigim olgularin hepsinin bir arada oldugu sistemin adi,kapitalizmdir, feodalizm degil !
Yari feodal yok yari kapitalist falan , sabloncuklarinin biraz otesinde bilgi ve havsala gerektiren hususlari irdelemeyi ne akil eden, ne de ihtiyac hisseden tuzukuru Turk solcularinin ufurugudur; bir de var idiyse, bunlarin tapindigi bazi koylu liderlerin.
Kapitalizm, maddeten sonuclarini sergiledigi belirtileriyle birlikte bir ulkenin dort bir yanina sizmaya basladimi; birde ilaveten merkeziyet ve milli birlik ( bizdeki ornekte zorla) faktorlerinide icine aldimi, artik orada bir daha feodalizmen bahsedilmez.
Degisimin olumlu yada feci sonuclarindan, yarattigi tahribat, getirdigi yenilik ve goturdugu degerlerden falan bolca bahsedilir olur.
Ama bir daha feodalizm denen kavram, siyasi-ekonomik literaturun periferisinde olmaz.
Insanlarin egitimli olmamalari,hurafelere inanmalari falan, kapitalizmin mevcut olmadigi anlamina gelmez. Kapitalizmin toplumlardaki muthis sarsintili etkisinin kriteri, toplumlarin hizla tahsiliyle, muhafazakarliktan her tur yasam ve dusunce ozgurlugune gecmesiyle falan olusmaz.
Kurdistan,isgal altinda, yerli halklari yok sayilip, ismi inkar edilmis; ekonomik ve sosyal duzeni, isgalcinin zorlamasiyla,kendine uygunluguyla denetlenip, yonlendirilmiste olsa, kapitalizme coktan sirtini dayamistir.Bu gercekten soyutlanan tum siyasi degerlendirmeler, tesbitler havada kalmaya mahkum...
Birde " toprak devrimi" gibi, gayet alakasiz , tuhaf bir deyim kullaniyorsun. Maocularin etkisinde kaldin galiba.
Kurdistan'in toprak devrimine degil, Milli Kurtulusa ihtiyaci var; kurtulus gerceklesirse, amac Kurd'un elinden topragini alip, diger Kurd'e vermek olmayacak !
Insanlarin yuzyillardir yasam tarzi olan koylulukten kaynakli,bir yigin arizasi var; eger yarin bir gun ortada lafi edilecek cok az koylu kalirsa, bu defa da yerini alan sosyal vakianin arizalari, eski aliskanliklar-yasam bicimiyle, yenisi arasinda veya terkibinden kaynaklanan sorunlarin gelecegimize, kurtulusumuza etkisinden bahsedecegiz bu gidisle...
Kurdistan'da, isgalci Turk devletinin kendisinin icinden gectigi kapitalizmin tum agirlik ve kurallarinin sarsintisinin minyaturu mevcut.
Ama, ulkemizin isgal gercegi ve asimilasyonun soyumuzu kurutma tehlikesi goz onune alindiginda, kapitalizmin aslinda Kurdleri yoketmede Turklerin eline gecen en buyuk manivela oldugu gerceginide gormek lazim.
Benzeri trend Guney'de,Kurdlerin lehine islemektedir; ya a en azindan, digerleri kadar Kurdlerde kapitalizmin gelisimini, varliklarini koruma, geleceklerini insada daha da ozgur bicimde kullanabiliyorlar.
Kuzey'in mevcut durumu, halkin uzun yillar sindirilmesi ve daha sonralarida iste hep tartistigimiz otuz-kirk yillik surec ve nihayetinde Kuzey'in kendine ihanet eden bir adamin pesinden alenen giden bir suru olarak, dunya kamuoyuna sunuldugu bir garabete isaret ediyor bir cok insanin ve devletin gozunde...
saglikli gunler dilegiyle